Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/249 E. 2023/500 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/249 Esas
KARAR NO : 2023/500
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 19/04/2023
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 19/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; …nın …… tarihinde kurucu intifa senetlerinin kar payına kısıt koyma ve buna dair esas söyleşme m.58’de yaptığı değişiklik hukuka uygun olmadığını ve hükümsüz olduğunu, kurucularının her birinin ayrı ayrı tek tek rıza ve onaylarının alınmadan banka ile aralarındaki sözleşme ilişkisine aykırı olarak tek taraflı bir işlem olduğunu ve üstelik bu senedin …’ün vasiyetinin bulunmasından dolayı, alınan kararın, …’ün vasiyetini de ilgilendirmesinden, Anayasa ihlali başta olmak üzere ağır hukuk ihlalleri içermesinden dolayı sicil gazetesine işlenmesi mümkün olmadığını, fakat sicil müdürlüğünce olayın sıradan basit bir pay sahipliği genel kurulu olarak değerlendirilmesini, kurucu senet sahiplerinin ayrı ayrı ıslak imzalarının olup olmadığının sorgulanmaması gibi görevini ihmal ya da görevini yapmadığını, yetki aşımında bulunma gibi sebeplerle hatalı olarak sicil gazetesine işlenmesi neticesinde olaya işlerlik kazandırmasını, kişilerin ve devletin büyük zarara uğramasına ve mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, hukuka aykırı olan kararın sicil gazetesinden kaldırılmasını ve kurucu intifa senedi kar payı ile ilgili olan … esas sözleşme m.58’in sicil gazetesinde … yılından önceki haline getirilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 29/05/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın dava dışı şirketin esas sözleşmesinin … yılında tescil edilen 58. Maddesinin ticaret sicilden terkinini talebine ilişkin olduğunu, tescil edilmiş olguların terkini de ancak kesinleşmiş mahkeme kararları ile mümkün olduğunu, bu davalarda da husumet ilgili şirkete karşı yöneltilmesinin gerektiğini, bu bakımdan da huzurdaki davada davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı taraf ilgili sıfatını haiz olmadığından huzurdaki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle de davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalı şirketin TTK’nın 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davacının talebi sicile kayıtlı bir olgu ve tescile tabi bir husus olmayıp davalı müdürlükçe yapılabilecek bir işlem söz konusu olmadığından bu itibarla da davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın ticaret sicilinden terkinini talep ettiği husus, 6762 sayılı TTK’nın 330. Maddesinde ve 6102 sayılı TTK’nın 354. Maddesinde tescil edilmesi öngörülmüş bir husus olmadığını, bu nedenle de tescil edilmemiş bir hususun ticaret sicilinden terkininin mümkün olmayacağından bu itibarla da davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının da konusunu ettiği genel kurul kararı tescile tabi olmayıp şirketin kendi iç işleyişine ilişkin bir karardan ibaret olduğunu, dava konusu genel kurul kararına ilişkin bir uyuşmazlığın tarafları ancak davacı ile dava dışı şirketin olduğunu, bu bağlamda da huzurdaki davada davalı müdürlükçe husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, davalı müdürlük davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, davalı müdürlük aleyhine açılan davanın reddinin gerektiğini ve yargılama giderlerinin davacı tarafın üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: … kayıtları, Ticaret Sicil Gazetesi, Uzman Görüşü, Anayasa Mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı … aleyhine ticaret sicile tescil edilen genel kurul kararlarının tescil işleminin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle tescil işleminin terkin edilmesi isteminden ibarettir.
Davacı …nın 31.05…. tarihinde kurucu intifa senetlerinin kar payına kısıt koyma ve buna dair esas sözleşme m.58’de yaptığı değişiklik hukuka uygun olmadığından ve hükümsüz olduğundan, kurucuların her birinin ayrı ayrı, tek tek rıza ve onayları alınmadan bankayla aradaki sözleşme ilişkisine aykırı olarak, tek taraflı bir işlem olmasından ve üstelik bu senedin …’ün vasiyetinde bulunmasından dolayı, alınan kararın, …’ün vasiyetinide ilgilendirmesinden, Anayasa ihlali başta olmak üzere ağır hukuk ihlallari içermesinden dolayı, sicil gazetesine işlenmesi mümkün bulunmadığından … nce yapılan tescil işleminin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf müvekkili tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararı ve dava açma ehliyeti olmadığını, davanın şirkete yöneltilmesi gerektiğinden müvekkilin pasif husumeti bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu ihtilaf davacı tarafın iddia ettiği …nın 31.05…. tarihinde kurucu intifa senetlerinin kar payına kısıt koyma ve buna dair esas sözleşme m.58’de yaptığı değişikliğe ilişkin …… tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların tescil işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, ilgili tescil işleminin terkin koşularının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 34. maddesi; “(1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.
(2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” düzenlemesini içermektedir.
… ‘nün 15/05/2023 tarih, … sayılı yazısı ile; yapılan araştırmada, şirketin 31.05…. tarihli genel kurul kararının 09.07…. tarihinde …’nce tescil edildiği ve 11.07…. tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 110. ve 111. sayfalarında ilan edildiği anlaşılmış olup, söz konusu gazete sayfalarının fotokopileri bilgi için ekte gönderildiği, evrak kayıtlarında yapılan incelemede, … tarafından yazınızda belirtilen hususlarla ilgili Müdürlüğümüze yazılan bir dilekçeye rastlanılmadığı, ancak, kayıtlarımızda bulunan … ‘in, Müdürlüğümüze 13.04.2022 tarihinde gelen tarihsiz dilekçesinin sureti ekleriyle birlikte bilgi için ilişikte gönderildiği bildirilmiştir.
TTK’nun 34/1.maddesine göre; ticaret sicil memurluğunun kararlarına karşı, ilgililerin tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili taleplerine karşı, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı tebliğ tarihinde itibaren 8 gün içinde itiraz mümkündür. … nden verilen cevabi yazıya göre; Davacı taraf davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkinine dair yazılı bir başvurusunun bulunmadığı, tarihsiz dilekçe bulunduğu bildirilmekle, davacı tarafın …’ne usulüne uygun bir başvurusunun bulunmadığı gibi tarihsiz dilekçe hakkında … tarafından karar verilmeden doğrudan dava açma yoluna giderek eldeki davayı açmıştır.
Bu haliyle davalı … tarafından davacı tarafın davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkinine ilişkin davalı … nce verilmiş bir karar bulunmadığı, davacı taraf söz konusu bu tescilin terkini talebine yönelik İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce karar verilmeden doğrudan Mahkememize müracaatla işlemin iptalini talep etmiştir. Ticaret Sicil Memuru Kararına karşı itiraz davalarında ticaret sicil müdürlüğünün kararından sonra yapılacak başvuru sonrası sekiz gün içinde dava açılabilecek olup, öncelikle ticaret sicile başvuru ve başvurunun reddi bir dava şartı olarak belirtilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi 24.10.2017 tarih, 2015/10026 Esas, 2017/2852 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Bu haliyle davacı tarafça davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkinine talebi hakkında Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından karar verilmeden önce dava açılması nedeniyle dava tarihi itibariyle davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve yine dava tarihi itirabiyle TTK 34 maddesi kapsamında …nce davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkini isteminin reddine dair verilmiş bir karar ve başvurunun reddine ilişkin yapılmış bir tebliğ bulunmadığından dolayı, davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca … tarafından verilen cevabi yazı ile davacının davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkinine yönelik tarihsiz dilekçesinin bulunduğu bildirildiğinden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu bir an düşünülse dahi somut olayda talep konusu olan davalı şirketin …… tarihli genel kurul kararının tescil işleminin terkini yönünden … nün davalı şirketin genel kurul kararın tescili talebi yönünden mevzuata uygun şekilde ticaret sicile tescil işlemini yaptığı, …nün davalı şirketin genel kurul kararlarının içeriğini ve esasını usul ve esas yönünden yerindelik denetimine ve şirket hissedarlarının menfaatine yada hissedarların hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığına bakma gibi bir yükümlülüğü olmadığı gibi bu hususta yetkisinin ve görevinin de bulunmadığı açık olduğundan davacı tarafça eldeki davanın konusunu oluşturan genel kurul kararlarının iptaline ve kar payı istemlerine yönelik davalı şirket hakkında dava açma hakkının bulunduğu tartışmasız olmakla, davacı tarafın bu yöndeki taleplerini davalı şirkete yöneltmesi gerektiği açık olup, davalı müdürlükçe mevzuata uygun şekilde tescil edilen genel kurul kararının hakkını kısıtladığından bahisle davalı müdürlüğe husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından dolayı davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün eldeki davada pasif husumeti bulunmadığından davacı tarafça açılan davanın yukarıdaki açıklanan gerekçelerle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücreti olan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gerekçeli karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.