Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/245 E. 2023/499 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474 Esas
KARAR NO : 2023/429

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; İthalat ve ihracat yapan şirketlere kendi araçları ile nakliye hizmeti veren bir firma olduklarını, aynı zamanda … gibi lojistik ve taşıma şirketlerine de nakliye hizmeti verdiklerini, ağırlıklı olarak konteyner taşımacılığı yaptıklarını, 2015 yılından itibaren davalı … ile açık hesap usulü TL-EUR-USD para birimi ile açık fatura esasına göre çalıştıklarını, … firmasına nakliye hizmeti karşılığında üç ayrı para birimi ile kestikleri faturaları hem mail yoluyla hem de yasal adresine kargo ile düzenli olarak gönderildiğini, nakliye hizmetini alan ve faturaları kabul eden davalının 15 adet fatura bedelini ödemekten kaçındığını, borçlar kanunu sebepsiz zenginleşme hükümleri dikkate alındığında; borcun ödenmemesinin, kendilerinin emekleri ve haklarıyla davalının sebepsiz zenginleştiği gerçeğini ortaya çıkardığını, davalının isteği üzerine, yurt içinde yaptıkları nakliye hizmet bedelini, EUR para birimiyle olanların Hamburg-London şubelerine, USD para birimiyle olanların …şubesine, TL birimiyle olanların ise İstanbul şubesine fatura edildiğini, bütün faturaların yasal süre içinde hem mail yoluyla hem de kargo ile davalının İstanbul adresine teslim edildiğini, davalının, 8 günlük yasal süre içinde verilen nakliye hizmetine, faturanın içeriğine itiraz etmediğini, ödenmeyen 15 adet faturanın 06.11.2020 tarihinde ihtamameyle tekrar gönderildiğini, davalının ihtarnameye cevap vererek faturalardan borçlu olmadıklarını söylediklerini, 20.02.2021 tarihinde ilamsız takip yapıldığını, bu sebeplerden dolayı; İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı icra takibine haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, ödeme emrinde belirttikleri üzere, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizine ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, davalının vergi dairesine beyan etmek zorunda olduğu 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait Form Ba beyanlarının mahkemeye celp edilmesine, davalının 2015-2016-2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin mahkemeye celp edilmesine, kargo teslimat bilgilerinin istenmesi için …Kargo ve …Kargo ya müzekkere yazılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’ de kurulmuş bulunan ve lojistik alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, … faaliyetleri sebebiyle müşterilerine hizmet verip aldığını, bağımsız bir bilançosu, mali yapısı olduğunu, … Logistics ünvanı altında yurt dışında faaliyet gösteren deniz taşımacılığı yapan başkaca şirketler de bulunduğunu, bu şirketlerin de bağımsız çalıştığını ve bulundukları ülkelerin yasalarına göre hizmet verip aldığını, müvekkili şirketin gerek gördüğünde davacı şirketten nakliye hizmeti aldığını ve bu hizmetleri karşılığında gönderilen fatura bedellerinin tamamını davacı şirkete ödediğini, davacı şirketin, müvekkili şirketin dışında … Logistics Hamburg, … Logistics London, … şirketlerine verdiği nakliye hizmetlerine ait faturaları da müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin, söz konusu faturaların muhatabı olmadığını, bir başka ifade ile faturaya konu hizmetleri alan olmadığı için faturalara itiraz edildiğini ve iade edildiğini, müvekkili şirketin davacı şirketin haksız şekilde birden çok fatura ile faturalandırdığı 8.850,00.-TL alacak için 30.04.2019 tarih, 56064 sayılı iade faturasını keserek davacı şirkete iade ettiğini, bu faturayı davacıya gönderdiğini, bu nedenlerden dolayı; davacının talep ve davasının reddine, haksız icra takibi sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 21/02/2023 tarihli duruşmasında davacı tanığı… beyanında; “Ben …Ltd Şti’nde yurt dışı müşteriler sorumlusu olarak 2009-2019 tarihleri arasında yaklaşık 10 yıl süreyle çalıştım, ben … Lojistiğin Türkiye şubesinde çalıştım, … Lojistik Hollanda-Rothertam, … Lojistik İngiltere-Londra, … Lojistik Almanya-…t bunlar … Lojistiğin yurt dışı şubeleriydi, hepsi aynı şirketi oluşturmaktadır, hepsinin logosu aynıdır, yurt dışı şirketlerin müşterileri bulunmaktadır, Türkiye’den yabancı ülkelere nakliyat taşıma işlemi bulunduğu zaman… Taşımacılık ve Ltd Şti tarafından bu işlemler gerçekleştirmektedir, bende bu şekilde yurt dışı müşterilerinden talep geldiğinde… Taşımacılık çalışanı olarak bu işlemleri gerçekleştiriyordum, aynı zamanda… Taşımacılık ve Ltd Şti diğer taşımacılık lojistik işlerini de gerçekleştirmektedir, … Lojistik Taşımacılık Ltd Şti’nin bu şekilde aracı bir görev gerçekleştirmesinin sebebi yurt dışındaki… adı altında toplanan şirketlerin yabancı dil ve benzeri sıkıntılar sebebiyledir, … Lojistik Taşımacılık ve Ltd Şti’nin hem kendisi hemde yurt dışı şirketlerinin … Ltd Şti’den nakliye hizmeti almıştır, yıllarını tam olarak hatırlayamamakla birlikte 2019 yılında işten ayrılışımdan yaklaşık 3 yıl öncesinden beri (2016-2019 yılları arası) nakliye hizmeti alınmıştır ayrıca departmanda başka çalışanlarda bulunmaktadır, onların da ilgilendiğini biliyorum, normal de… Ltd Şti tarafından faturaların… Taşımacılık ve Ltd Şti’ye kesilmesi gerekirdi ancak biz tekrardan iki iş olmaması açısından yani…Ltd Şti fatura kestikten sonra tekrar bizim yurt dışı şirketlere fatura kesmemizi önlemek açısından bizim aracılığımızyla yurt dışı şirketlerle çalışan müşterilerimize direkt faturaları yurt dış şirketlere kesmesini biz söyledik bunu söylerken biz ödemenin garantörü olduğumuzu bir sıkıntının çıkmayacağını kendilerine söyledik bu konuda teyit ve taahhüt bulunmaktadır ancak yazılı bir anlaşma olmamakla birlikte sözlü bir anlaşma olduğunu biliyorum, biz açıkçası işimizin kolaylaşması açısından bu yönde talepte bulunduk ve şirketlerde talebimizi yerine getirdiler, ödemeler kısmıyla finans bölümü ilgilenmekle birlikte ben direkt yurt dışı şirketlerin … Ltd Şti’ye fatura karşılığında ödeme yaptığını düşünüyorum, nakliyat hizmeti … Ltd Şti tarafından yerine getirilmiştir, yerine getirilmemesi halinde operasyon durdurulur bu nedenle nakliye hizmetinin yerine getirilmesinde bizzat devreye giriyoruz bizim yurt dışı şirketlerine karşı sorumluluğumuzdadır, Türk firmalar tarafından yurt dışı şirketlere kesilen faturalar… Taşımacılık ve Ltd Şti’ye posta yoluyla yada elden tebliğ edilmektedir, bizde bu faturaların görüntüsünü yurt dışı şirketlerine gönderiyoruz ödeme kısmıyla da finans kısmı ilgilenmektedir, biz sadece faturaların teslimi ve görüntüsünün yurt dışı şirketine gönderilmesi kısmıyla ilgileniyoruz operasyon bizim için bu kısımdan sonra durmaktadır, bu kısımdan sonra ödemeyle ilgili finans bölümü ilgilenmektedir, yurt dışı şirket ödemeyi yapmaktadır, Türk firmaları tarafından… Taşımacılık ve Ltd Şti’ye kesilen faturalar ise… Taşımacılık ve Ltd Şti hesabından ödenmektedir, … Lojistik Taşımacılık ve Ltd Şti’nin nakliye işi veya yurt dışı şirketlerin nakliye işleri olduğunda operasyonun aciliyetine bağlı olarak davacı şirket ve diğer firmalarla telefon ya da mail üzerinden iletişime geçiyorduk, hem… Taşımacılık ve Ltd Şti’nin hem de yurt dışı şirketlerin nakliye hizmetiyle ilgili talepleri… Taşımacılık ve Ltd Şti’nin server kayıtlarında IT departmanı tarafından tutulmaktadır, bu kayıtlar şirkette bulunmaktadır, bildiğim kadarıyla nakliye hizmetleri … Ltd Şti tarafından yerine getirilmiştir, faturaları ilgili ofislere ulaştırılmıştır, ödeme kısmıyla finans bölümü ilgilenmekle birlikte … ödemeyi alamadım şeklinde bizi aradığında bizde ödemenin yapılıp yapılmadığı şeklinde bilgi akışını sağlıyorduk,Ben davalı şirket… Taşımacılık ve Ltd Şti çalışanı olarak … Lojistiğin Londra-Hamburg-Rothertam şubeleriyle doğrudan temas halindeydim bana iletilen operasyonların aciliyet durumuna göre telefon ya da mail ile Milkan nakiyata bildirmek suretiyle faturasının kesilmesi fatura örneğinin yabancı şirketlere iletilmesi noktasında görev yapıyordumBenBize yazılı olarak bildirilen operasyon işleyişi bulunmaktadır, örneğin Rothertam şubesinin bir müşterisi bize ulaştığında ve hizmet almak istediğinde biz bu işlemi firmaya iletiyoruz ve firmadan Rotherdam şubesine fatura kesmesini istiyoruz ve firma da tahsilatını ilgili Rothertam şubesinden almaktadırBen … Lojistiğin Rothertam-Hamburg-Londra şirketlerinin… adı altında toplanan şubeleri olduğunu biliyorum işyerin de de bu şekilde ifade ediyorduk, ben yurt dışı şubelerini de ziyarete gittim… firması altında toplanan ayrı ofisleriz, yurt dışı şubelerinin eleman eksikliği olduğu zaman bizim şubemiz tarafından giderildiği oluyordu, yöneticilerinin ve ofis müdürlerinin farklı olduğunu biliyorum, birlikte yemek organizasyonları yaparız ofis çalışanları olarak hepimizin statüsü aynıdır, herhangi bir yurt dışı şirketi için örneğin; bizim Rothertam şubemiz şeklinde cümle kurmuşluğumda olmuştur” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 09/05/2023 tarihli duruşmasında davalı tanığı … YEL beyanında; “Ben davalı …’nde 2006 yılından beri operasyon müdür olarak çalışıyorum halen çalışmaya devam etmekteyim, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketleri, davalı şirketten ayrı tüzel kişilikleri bulunmaktadır, her 3 ü farklı şirketlerdir, bu şirketlerin yöneticileri, yetkilileri ayrıdır, davalı …’nin işletme konusu uluslararası taşımacılık olup deniz,hava ve kara taşımacılığı konusunda ve depolama konusunda hizmet vermektedir, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketleri aynı uluslararası taşımacılık konusunda faaliyet göstermektedir, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketleriyle ortak müşterimiz bulunmaktadır birlikte çalıştığımız oluyor, davacı …, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerine taşıma hizmeti vermiştir ancak davalı … Sadece aracılık hizmeti vermiştir, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerinin taşıma işi olduğunda Milkan Nakliyata bizim aracılığımızla haber verilmiştir, ayrıca Milkan Nakliyatın davalı … Taşımacılık Ltd Şti ile yaklaşık 3-4 sene öncesinden 1-2 yıllık ticari ilişkisi olmuştur, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerinin bizim aracılığımız ile taşıma işi olduğunda faturalar yabancı şirketlere kesilmektedir, … Taşımacılık Ltd Şti taşıma işi olduğunda fatura … Taşımacılık Ltd Şti şirketine kesilmiştir, ödemeleri de fatura hangi şirkete kesilmiş ise o şirket ödemesini yapmıştır, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerine kesilen dövizli faturaları davacı yabancı şirketin mail adreslerine kendileri gönderiyordu, davalı şirket ve … Lojistiğin yabancı şirketleri aynı holding altında kurulmuş farklı şirketlerdir, şirketler arasında bilgi ve destek alışverişi bulunmaktadır, … Taşımacılık Ltd Şti vermiş olduğu bu aracılık hizmeti karşılığında herhangi bir ücret alması söz konusu değildir,Fatura bazlı olarak hatırlamam mümkün değildir, nakliye işinin yerine getirilmediğinde veya geç teslim olduğunda yabancı şirketlerden geri dönüş olmuştur, ancak nakliye işinin yerine getirilmediğini ve iptal durumu olduğunu hatırlamıyorum,Yabancı şirketlerden taşıma işi olduğunda … Taşımacılık Ltd Şti aracı görevi üstleniyordu, bu şirketler yabancı şirketlerden taşıma işini aldığını biliyorlardı ve bizde yabancı şirketin taşıma işinde faturanın yabancı şirkete kesilmesini talep ediyorduk,Davacı şirket tarafından yurt dışı şirketlerine kesilen dövizli faturaların davalı şirkete teslim edilip edilmediğini hatırlamıyorum bu yönde bir talebimiz olmamıştır ancak gönderilmişse bu faturaların arşiv gibi bir yerde olması söz konusu olabilir buda bir ihtimaldirYabancı şirketlerle bilgi ve destek anlamında birlikte çalıştığımızdan dolayı bazı faturalarla ilgili mutabakatlarda destek istedikleri olmaktadır bu şekilde tüm faturalarda söz konusu olmasa kısmen bazı faturalarda destek verdiğimiz olmuştur,Davacı şirket tarafından … Lojistiğin İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerine kesilen dövizli faturalarında davacı şirket tarafından döviz kurunun fahiş olarak yükseldiği dönemde faturaya 3 katı fazla olarak kesilmiştir, ancak bunun hangi faturaya hangi taşıma işine ilişkin olduğunu hatırlamıyorum” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: İstanbul 11. İcra Müdürlüğü 2021/1141 Esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları, taraflar arasında imzalanan 18.09.2018 tarihli Nakliye Sözleşmesi, faturalar, ihtarnameler, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26.11.2021 tarihli müzekkere cevabı, Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş’nin 18.01.2022 tarihli müzekkere cevabı, Aras Kargo Yurtiçi Yurt Dışı Taş. A.Ş.’nin 10.01.2022
tarihli müzekkere cevabı, Mecidiyeköy Vergi Dairesinin 09.06.2022 tarihli
müzekkere cevabı, Avcılar Vergi Dairesinin 21.06.2022 tarihli müzekkere cevabı, Bakırköy Vergi Dairesinin 04.07.2022 tarihli müzekkere cevabı, SGK’nın 09.06.2022 tarihli müzekkere cevabı, BA-BS formları, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2021/1141 E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 23.698,00 TL asıl alacak ve 2.837,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.535,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 20/01/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/02/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Serbest Muhasebeci Bilirkişi Birgül Ayhan tarafından sunulan 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı şirketin 2015-2016-2019 yıllarına ait yevmiye, 2019 yılına ait kebir ve 2016-2019 yıllarına ait envanter defterlerinin noter onaylı açılış sayfaları, söz konusu yıllara ait davalıyla ilgili yevmiye defteri kayıtlar ve muavin defter dökümünün incelendiğini, Davacı şirketin 2015 yılı yevmiye kapanış ile kebir ve envanter defterlerinin açılış onayları, 2016 yılına ait yevmiye kapanış ve kebir defterinin açılış onayı, 2019 yılı yevmiye kapanış onayı ibraz edilmediğinden, defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil olma niteliği taşımadığı kanaatine varıldığını, Davalı şirketin 2019 yılına ait yevmiye ve kebir beratları yasal sürelerinde alınmış ise de, fiziki ortamda tutulması gerekli olan envanter defteri ibraz edilmediğinden, defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil olma niteliği taşımadığı kanaatine varıldığını, taraflar arasında, nakliye alım/satım hizmetine dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirket tarafından toplam 15 adet fatura sebebiyle, 987,90 USD karşılığı 8.163,00 TL, 685,00 EUR karşılığı 6.685,00 TL ve 8.850,00 TL asıl alacak talebiyle ilamsız takip başlatıldığını, takip ve dava konusu faturaların davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı şirket defterlerine göre ise; 03.05.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin herhangi bir bakiyesinin bulunmadığını, takip ve dava konusu faturalardan toplam 8.850,00 TL tutarında olan 4 adedinin davalı şirket adına düzenlendiğini, davalı şirket tarafından söz konusu faturaların kayıtlara alındığı görülmekle; aynı tutarda iade faturası düzenlendiği, iade faturasının davacı şirkete tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını, davacı şirket tarafından düzenlenen, toplam 841,90 USD ve 685,00 EUR tutarındaki faturaların ise … Logistics bünyesinde yer alan farklı firmalara kesildiğini, fatura içeriği hizmet alımı için davacı şirketle mail yoluyla iletişim kuranların davalı şirket çalışanı olup olmadığı hakkında dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını, davacının, davalının isteği üzerine, yurt içinde yaptıkları nakliye hizmetinin EUR para birimiyle olanlarının Hamburg-London şubelerine, USD para birimiyle olanlarının Roterdam şubesine fatura edildiği yönündeki beyanlarının Sayın Mahkeme nin takdirinde olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü nden gönderilen yazıya göre; davalı şirket ortaklarının … Logistics Evrope B.V.-Bindallı Erkorol, Logistics Europe B.V.-Mecit Korkmaz ile … Logistics Ltd. Olduğunu, … Logistics Eurpo B.V nin, davalı … nin ortağı olmakla birlikte; farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunun anlaşıldığını, başlatılan ilamsız takipte 2.837,00 TL işlemiş faiz talep edildiğini, fatura bedellerinin ödenmesine İlişkin davacı şirketçe keşide edilmiş bir ihtarnamenin mevcut olduğunu, davacı şirketin, takip ve dava konusu faturalar sebebiyle alacaklı olup olmadığı hususunda takdirin Sayın Mahkeme ye ait olduğu, alacaklı olduğunun kabulü halinde; işlemiş faiz alacağının 2.978,69 TL olarak hesaplandığı, ancak davacının bu yöndeki talebinin 2.837,00 TL olduğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Serbest Muhasebeci Bilirkişi Birgül Ayhan ve Lojistik Uzmanı Bilirkişi …tarafından sunulan 26/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 2015-2016-2017-2018-2019- yıllarına ait davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesinde; taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmakla birlikte, 31.12.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin herhangi bir bakiyesinin bulunmadığını, takip ve dava konusu faturalardan, 03.04.2019 tarihli, … no.lu 885,00 TL, 04.04.2019 tarihli, … no.lu 885,00 TL, 09.04.2019 tarihli,… no.lu, 3.540,00 TL, 11.04.2019 tarihli, 616898 no.lu, 3.540,00 TL lık toplam 4 adet faturanın davalı şirket kayıtlarına alınmış olmakla birlikte, bu faturalara karşılık 30.04.3019 tarihli, …no.lu, 8.850,00 TL tutarında iade faturası düzenlenmiş olduğu, iade faturasının davacı şirkete tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını, davalı şirket kayıtlarının tetkikinde, diğer takip ve dava konusu faturaların kaydına rastlanmadığını, taraf kayıtları arasındaki farkın, takip ve dava konusu faturalardan kaynaklandığı sonucuna varıldığını, bağlı oldukları Vergi Dairelerinden gönderilen yazı ekindeki Ba-Bs formlarının incelenmesinde; davacı şirketin, davalı şirket adına düzenlemiş olduğu faturaların bildirimi ile ilgili taraflar arasında 885,00 TL lık fark bulunduğu, davalı şirketin bağlantılı olduğu yurtdışı firmalar adına düzenlenmiş olan faturaların ve dolayısıyla bildiriminin ihtilaf sebebi olduğunu, dosyada mevcut, SGK tarafından gönderilmiş olan 09.06.2022 tarihli yazıya göre; Davalı şirketin yönetici ve ortakları kısmında …ve … ün adlarının bulunduğunu, Davacının alacak mesnedi faturaların muhatabının – İngiliz, Alman, Hollanda firmaları olduğu, davalının bu faturalarda muhatap gösterilme: davalının bu faturaları ödeme yükümlülüğünün de sözleşme ile teyit edilmediğini, Davacının, düzenlediği faturalara konu İşlerin yapıldığı yönünde içerik itibarı ile faturaların iş tanımlaması yaptığı, muhatapları için borç kaynağı olduklarının değerlendirildiği; bu faturaların davalı yana gönderilmesinin davalı yanın borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, Sayın mahkemece “perdeyi kaldırma” teorisi gereği, davalı ile fatura muhataplarını tek bir şirket-tek bir kişi gibi değerlendirilmesi halinde ancak davalının faturalara konu asıl alacak tutarlarından sorumlu tutulabileceğini, bu hususta takdir ve değerlendirmenin uzmanlık alanı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Serbest Muhasebeci Bilirkişi … ve Lojistik Uzmanı Bilirkişi …tarafından sunulan 24/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök rapor ve 1. Ek raporda belirtildiği üzere; tarafların bağlı oldukları Vergi Dairelerinden gönderilen yazı ekindeki Ba-Bs formlarının incelenmesinde; davacı şirketin, davalı şirket adına düzenlemiş olduğu faturaların bildirimi ile ilgili taraflar arasında 2016 yılında KDV hariç 885,00 TL lık, 2019 yılında ise kayıtlarına almış oldukları ihtilaf konusu faturalara karşılık davalı şirket tarafından düzenlenen iade faturasından kaynaklı KDV hariç 7.500,00 TL lık fark bulunduğu, ilaveten davalı şirketin bağlantılı olduğu yurtdışı firmalar adına düzenlenmiş olan takip ve dava konusu faturaların ve dolayısıyla bildiriminin ihtilaf sebebi olduğunun görüldüğünü, Takip ve dava konusu faturalardan, 03.04.2019 tarihli, … no.lu 885,00 TL, 04.04.2019 tarihli, … no.lu 885,00 TL, 09.04.2019 tarihli, 616893 no.lu, 3.540,00 TL, 11.04.2019 tarihli, 616898 no.lu, 3.540,00 TL lık toplam 8.850,00 TL tutarındaki 4 adet faturanın davalı şirket kayıtlarına alınmış olduğunu, dolayısıyla tebliğ edilmiş olduğunun anlaşıldığını, faturalara itiraz edildiğine yönelik dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmamakla birlikte, cevap dilekçesinde, davacı şirketin haksız şekilde birden çok fatura ile faturalandırdığı 8.850,00.-TL alacak için 30.04.2019 tarih, 56064 sayılı iade faturası kesilerek davacı şirkete iade edildiğinin ifade edildiği, faturanın davalı şirket kayıtlarında yer aldığının görüldüğünü, ancak iade faturasının davacı şirkete tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığının sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine taşıma sözleşmesinden kaynaklı faturaların tahsili amacıyla İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; ithalat ve ihracat yapan şirketlere kendi araçları ile nakliye hizmeti verdiklerini, 2015 yılından beri davalı şirketle TL-EURO-USD para birimi ile açık hesap usulü çalıştıklarını, davalı şirkete verilen nakliye hizmetine karşılık faturaların hem mail yoluyla hem de kargo yoluyla gönderildiğini, davalı şirkete verilen nakliye hizmetine karşılık 15 adet fatura bedelinin ödenmediğini, davalının faturalara 8 gün süre içerisinde itiraz ve iade etmediğini, ödenmeyen fatura bedelinin 06/11/2020 tarihli ihtarname ile ödenmesi hususunun davalı şirkete ihtar edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediği, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye’de kurulmuş bulunan ve lojistik alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, … Logistics altında yurt dışında faaliyet gösteren başkaca şirketlerin bulunduğunu, ancak bu şirketlerin bağımsız olarak çalıştıklarını, müvekkili şirketin gerek gördüğünde davacı şirketten nakliye hizmetini aldığını ve buna karşılık fatura bedellerini ödediğini, davacı şirketin … Logistics Hamburg, … Logistics Hamburg ve … Logistics Rotterdam şirketlerine verdiği nakliye hizmetlerine ait faturaları da müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin bu faturaların muhatabı olmadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 23.698,00 TL asıl alacak ve 2.837,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.535,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 20/01/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/02/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı tarafla hazırlandığı iddia edilen 21/09/2018 tarihli İngilizce dilinde yazılı olan sözleşme örneğini dosyaya sunmuşsa da davalı şirket tarafından davacı tarafla aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar ettiği, sözleşmeyi kabul etmediği ve sözleşme altında davacı şirket kaşe ve imzası bulunsa da davalı şirket kaşe ve imzasının bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu sunulan sözleşme esas alınmamıştır.
Davacı tarafça muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 03/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 04/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan… seri numaralı 09/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan …seri numaralı 17/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli fatura, muhatabı… olan… seri numaralı 03/11/2016 tarihli 43,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 17/02/2016 tarihli 33,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan… seri numaralı 03/05/2016 tarihli 125,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan… seri numaralı 11/05/2016 tarihli 99,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 11/05/2016 tarihli 140,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 12/05/2016 tarihli 69,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan 203804 seri numaralı 07/11/2016 tarihli 38,00 euro bedelli fatura , muhatabı… olan … seri numaralı 07/11/2016 tarihli 29,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan … seri numaralı 28/11/2016 tarihli 55,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan …seri numaralı 28/11/2016 tarihli 54,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan … seri numaralı 27/03/2019 tarihli 841,90 USD bedelli fatura ve 146,00 USD cari hesap alacağının takip ve dava konusu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarname ile faturadan kaynaklı alacakların 10 gün içerisinde ödenmesi hususunun davalı şirkete ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete 09/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 10 günlük mehil sonrası davalı şirketin 19/11/2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Davacı tarafın davasını 22/12/2022 tarihinde tam ıslah ettiği, yeni dava dilekçesi sunduğu, dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği, yeni dava dilekçesi ile organik bağ hususunda tanık deliline dayandığı ve yeni dava dilekçesiyle delil listesi sunabileceğinden davacı tanığının dinlenmesine karar verildiği, dinlenen davacı tanığı … beyanında davalı şirkette 2009-2019 tarihleri arası yurtdışı müşteriler sorumlusu olduğunu, …, … İngiltere-Londra,…Lojistik Almanya-… bunlar …Lojistiğin yurt dışı şubeleriydi, hepsi aynı şirketi oluşturduğunu, hepsinin logosunun aynı olduğunu, Türkiye’den yabancı ülkelere nakliyat taşıma işlemi bulunduğu zaman… Taşımacılık ve Ltd Şti tarafından bu işlemlerin gerçekleştirildiğini, 2016-2019 yılları arası… Taşımacılık ve Ltd Şti’nin hem kendisi hemde yurt dışı şirketlerinin …Ltd Şti’den nakliye hizmeti aldığını, yurt dışı şirketlere fatura kesilmesi gerektiğini davalı şirketin söylediğini şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … Yel beyanında; 2006 yılından beri davalı şirketin operasyon müdürü olarak çalışmaya devam ettiğini, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketleri, davalı şirketten ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu, bu şirketlerin yöneticileri, yetkililerinin ayrı olduğunu, işletme konusunun aynı olduğunu, davacı …, … Lojistik İngiltere, Almanya, Hollanda şirketlerine taşıma hizmeti verdiğini ancak davalı şirketin sadece aracılık hizmeti verdiğini, davalı şirket ve … Lojistiğin yabancı şirketleri aynı holding altında kurulmuş farklı şirketler olduğunu, şirketler arasında bilgi ve destek alışverişi bulunduğunu, davalı şirketin vermiş olduğu bu aracılık hizmeti karşılığında herhangi bir ücret alması söz konusu olmadığını şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine değinmek gerekirse; bu teori ancak istisnai ve sınırlı durumlarda titizlikle uygulanması gereken bir teoridir. Bu teoriye ihtiyatlı bir biçimde yaklaşılmalı; istisnai bir teori olduğundan mümkün olduğunca dar yorumlanmalı ve bu teorinin uygulanmasına ancak tüzel kişilik kavramının arkasına saklanılarak dürüstlük kuralına aykırı davranıldığı, kendisine tanınan hakkın kötüye kullanılarak üçüncü kişilerin zarara uğratıldığı, zarara yol açan tüzel kişinin sorumluluğuna hükmedebilmek için ise başka bir yasal nedene dayanılmasının mümkün olmadığı durumlarda başvurulmalıdır. Zira tüzel kişilik perdesinin aralanması, tüzel kişilerin borçlarından dolayı başkalarının sorumlu tutulamayacağı ilkesinin, özellikle şirketlerin sadece sermayeleri ile sorumlu olacakları ve tüzel kişilerin borçlarından dolayı ortakların sorumlu tutulamayacağı kuralının önemli bir istisnasını teşkil etmektedir (Çamoğlu, Ersin: Ticaret Ortaklıkları Bağlamında Perdenin Kaldırılması Kuramı ve Yargıtay Uygulaması, BATİDER, C. 32, S. 2, 2016, s. 12). Anlaşılacağı üzere tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi her somut olayın özelliği gözetilerek değerlendirilmeli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı gözetilerek tüzel kişiliğin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kullanılıp kullanılmadığı, tüzel kişiliği düzenleyen normların dışına çıkılıp çıkılmadığı incelenmelidir
Borçlu şirketin yanında aynı ana şirkete bağlı bir kardeş şirketin sorumluluğuna gidilebilmesi tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle mümkün olabilmektedir. Bu durum sadece ana ve kardeş şirket için değil, aynı zamanda grup veya holding sistemi içinde yer alan kardeş şirketler arasında da söz konusu olabilmektedir.
Tüzel kişilik perdesinin aralanması genellikle kardeş  şirketler  arasında söz konusu olduğundan, ana  şirket  ile kardeş  şirket  ve ortaklar arasındaki karmaşık ilişkiler zinciri net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Bu noktada bu  şirketlerin  ekonomik anlamda bağımsız  şirket  vasfında olup olmadığının araştırılması büyük önem taşımaktadır. Çünkü kardeş  şirketler  arasında perdenin aralanması teorisine başvurabilmek için tek bir iktisadi işletmenin yürütüldüğü farklı faaliyetler için birbirinden bağımsız tüzel kişiliklerin kurulmuş olması gerekmektedir. Hukuken iki farklı tüzel kişilik gibi görünen bu şirketler aslında özdeştir, alacaklılardan mal kaçırmak ya da sorumluluktan kurtulmak amacıyla kötü niyetli olarak iki farklı tüzel kişilik gibi kurulmuştur. Ayrıca bunların üretim, pazarlama ve ihracat faaliyetleri birbirini tamamlayıcı nitelikte olup, şirketler aslında tek ve aynı iktisadi işletmeye vücut vermektedir (Öztek, Selçuk/Memiş, Tekin: Şirketler Hukuku ve İcra İflas Hukuku İlkeleri Karşısında Borçlu Şirketin Alacaklılarının Hakim Ortağa Karşı Korunması, E. Ulusoy (Editör), I. Uluslararası Ticaret Hukuku Sempozyumu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul 2008, s. 209).
Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram  organik  bağ  kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi  organik  bağ  kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle  organik  bağ  kavramının da kaynağını TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/Memiş, s. 210). Ancak  organik  bağ  kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle  şirketler  arasında  organik  bağ  tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(19)11-149 E. 2022/894 K. Sayılı ilamı)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafça muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 03/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 04/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan… seri numaralı 09/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan 61698 seri numaralı 17/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli faturalar yönünden davacı tarafça sunulan mail yazışmalarında faturalar konusu hizmete ilişkin yazışmaların bulunduğu, mail yazışmalarının dinlenen tanık beyanları ile desteklendiği, taşıma alanında uzman bilirkişinin bulunduğu alınan bilirkişi ek raporunda faturalara konu işlerin tam tanımlı olduğu, taşıma ve lojistik süreçlerinde iş görüldüğünü ispata elverişli olduğunun bildirildiği, davacı ticari defter ve kayıtlarında faturaların ve alacağın kayıtlı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarında TL cinsi faturaların kayıtlı olduğu, 30/04/2019 tarihli 56064 no lu 8.850,00 TL bedelli iade faturasının davalı tarafça düzenlenmiş olduğu, davalı tarafça iade faturasının 07/05/2019 tarihinde kargoya verildiğine ilişkin gönderi evrakının dosyaya sunulduğu, davalı tarafa tebliğine ilişkin evrakın bulunmadığı, bu durumda davalının bu fatura içeriği hizmeti aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, her ne kadar davalı ticari defter ve kayıtlarında faturanın iade edildiği ve iade faturası düzenlendiği anlaşılsa da TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturayı iade etmediği, faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği TL cinsi düzenlenen faturalar yönünden davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 03/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 04/04/2019 tarihli 885,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan… seri numaralı 09/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli fatura, muhatabı …Ltd Şti olan … seri numaralı 17/04/2019 tarihli 3.540,00 TL bedelli faturalar yönünden davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi kök ve ek raporlarının mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan 8.850,00 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur. Davalının 19/11/2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla temerrüt tarihi olan 19/11/2020 tarihinden 19/12/2020 tarihine kadar 30 günlük süre için %10 oranında avans faizi ile (8.850,00 TLx30x10/36500)= 72,74 TL ve 19/12/2020 tarihinden 20/01/2021 takip tarihine kadar 32 günlük süre için %16,75 oranında avans faizi ile (8.850,00 TLx32x16,75/36500)=129,96 TL işlemiş faiz olmak üzere 202,70 TL işlemiş faiz alacağından davalının sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca alacağın likit ve belirli olması nedeniyle asıl alacağın %20’si(11.800,00 -TL) oranında icra inkar tazminatı alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Takip ve dava konusu edilen muhatabı… olan… seri numaralı 03/11/2016 tarihli 43,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 17/02/2016 tarihli 33,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan… seri numaralı 03/05/2016 tarihli 125,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan… seri numaralı 11/05/2016 tarihli 99,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 11/05/2016 tarihli 140,00 euro bedelli fatura, muhatabı …olan … seri numaralı 12/05/2016 tarihli 69,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan… seri numaralı 07/11/2016 tarihli 38,00 euro bedelli fatura , muhatabı… olan … seri numaralı 07/11/2016 tarihli 29,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan … seri numaralı 28/11/2016 tarihli 55,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan …seri numaralı 28/11/2016 tarihli 54,00 euro bedelli fatura, muhatabı… olan 616873 seri numaralı 27/03/2019 tarihli 841,90 USD bedelli fatura ve 146,00 USD cari hesap alacağı yönünden; fatura borçlularının dava dışı …, …, … ticaret ünvanlı üç ayrı şirkete düzenlenen faturalar olduğu, davacı tarafça dava dışı şirketlerin davalı şirketle aynı şirketler olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu ve USD ve Euro cinsinden düzenlenen faturalar yönünden davalının sorumlu olduğu iddiasında bulunmuşsa da; dosyaya celp edilen belgeler ve tanık beyanları ile davalı şirketin ortağı ve yetkilisinin … olduğu, davalı ve dava dışı şirketlerin ticaret unvanlarının … ismi ile başladığı ve logosunun aynı olduğu, işletme konularının aynı olduğu ve dinlenen davacı ve davalı tanık beyanları ile bu şirketlerin aynı holding altında kurulan şirketler olduğu ve mail yazışmaları ve davalı tanık beyanı ile davacı tarafça kesilen euro ve USD cinsi faturaların bir kısmının mutabakatının davalı şirket çalışanları tarafından yapılmış olduğunun anlaşıldığı, böylece davalı ve fatura muhatabı olan dava dışı bu şirketler arasında organik bağın mevcut olduğu Mahkememizce kabul edilmiş olup ancak, tüzel kişilik perdesinin aralanması ve bu faturalar yönünden davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesi için organik bağın varlığı tek başına yeterli olmadığı yukarıda belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(19)11-149 E. 2022/894 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere şirketler  arasında  organik  bağ  tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının somut verilerle ispatlanması gerektiği ancak bu durumun somut olayda gerçekleşmediği, davalı şirketin aracılık faaliyeti yürüttüğü, davacıdan mal kaçırıldığı ve kötüniyetli işlemler yapıldığı ispatlanamadığından tüzel kişilik perdesinin aralanması kurumu uygulanmamış ve söz konusu faturalar ve fatura konusu alacak davacının ticari kayıtlarında olması ve BS bildirimlerinde yer alsa dahi fatura muhataplarının farklı olması söz konusu fatura ve alacağın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ve faturaların borçlusunun davalı değil faturalarda belirtilen dava dışı şirketlerin olduğu anlaşılmakla USD ve Euro cinsinden düzenlenen faturalar ve alacak isteminin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 8.850,00 TL asıl alacak ve 202,70 işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.052,70 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(1.770,00-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 618,39-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 320,48-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 297,91-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı ve 320,48-TL peşin harç olmak üzere toplam 379,78-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 2.100,00-TL Bilirkişi ücreti ve 250,00-TL posta giderinden ibaret toplam 2.350,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 801,73-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından yatırılan 174,70-TL posta giderinden ibaret toplam 174,70-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 115,10-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 450,33-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 869,67-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kabul edilen miktar yönünden kesin reddedilen miktar yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*