Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/239 E. 2023/803 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/239 Esas
KARAR NO : 2023/803
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2023
KARAR TARİHİ : 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 18/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden …nin … Süper Lig’de mücadele eden …Takımının sahibi olduğunu, davalı borçlu … Kurumsal Etkinlik, Danışma, Proje Yönetim ve Eğitim Hizmetleri, TTK anlamında gerçek kişi tacir olduğunu, davalı borçlunun davacı şirketle arasındaki ilişki ticari iş niteliğinde olduğunu takip konusu borç da ticari bir borç olduğunu, … Stadyumunda 7-8 Ocak 2022 tarihinde “… ” etkinliği düzenlendiğini, davalı Stadyum’da bulunan belli alanları bu etkinlik kapsamında kullandığını, davacı şirketçe, kullanım ücretine yönelik olarak 12.01.2022 tarihli ve 143.960,0-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı tarafından 22.02.2022, 25.02.2022 ve 03.03.2022 tarihlerinde toplam 65.000,0-TL tutarında ödeme; “… 7 8 ocak etkinlik ödemesi” açıklamasıyla havale yoluyla davacı şirketin hesaplarına ödendiğini, sonrasında davacıya ait … Stadyumunda 8 Mart 2022 tarihli “… ” etkinliği düzenlendiğini, davalı davacı şirketten Stadyumda bulunan belli alanları kiralayarak etkinlik kapsamında kullandığını, davalı şirketçe, kullanım ücretine yönelik olarak 11.03.2022 tarihli ve 66.670,0-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı tarafından 05.05.2022 tarihinde “… 08 mart etkinlik faturası ödeme” açıklamasıyla 10.000,0-TL kısmi ödeme yapıldığını, etkinlikler arasında 2 aylık bir süre mevcut olduğunu, davalı bu zaman diliminde, davacı şirketçe düzenlenen faturaya yasal süresi içerisinde itiraz etmeyerek içeriğini kabul ettiğini, davacı şirkete, 7-8 Ocak günlü organizasyona yönelik kullanımları sebebiyle kısmi ödemeler yaptığını, ardından 8 Mart etkinliğinde de davacı şirketle ilişkisini sürdürdüğünü, buna yönelik düzenlenen faturaya da itiraz etmeyerek içeriğini kabul ettiğini, kısmi ödeme yaptığını, borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeler, başkaca bir bidirime gerek kalmadan, TBK m.100 gereği öncelikle faize mahsup edildiğini, son kısmi ödeme tarihinden sonra davacı şirket yetkilileri tarafından davalıyla yürütülen müzakereler sonucu bakiye borcun tahsil edilemeyeceği yönünde kanaat oluştuğunu, bunun üzerine davacı şirket adına … Noterliği vasıtasıyla 11.05.2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek usulüne uygun şekilde borçluya tebliğ edildiğini, İhtarnameyle davalıya ödeme için tanınan makul süre sona erdiğini fakat davalı tarafından hiçbir aksiyon alınmadığını ve davacı şirket alacağının dava yoluyla tahsili zorunluluk haline geldiğini, 28.07.2022 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas numaralı dosyasıyla ödenmeyen kısım için toplamda 147.554.86-TL tutarında alacak takibi başlatıldığını, ödeme emri borçluya 04.08.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun haksız ve dayanaksız itirazı sebebiyle takip durduğunu, takibin durdurulması üzerine davacı şirket tarafından zorunlu ticari arabuluculuk başvurusu yapıldığını, Arabuluculuk süreci, 30.01.2023 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, davacı şirketin alacağı ve başlatılan icra takibi, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun hazırlanan ve borçlu tarafından içeriği kabul edilen faturalara dayandığını, fatura alacağında miktar belirlenebilir (likit) olduğunu, borçlunun kısmi ödemelerde bulunup sonrasında bakiye miktar için faturalar dayanak gösterilerek başlatılan icra takibine tümden itiraz etmesi açıkça haksız ve kötü niyetli olduğunu, borca itirazında haksız ve kötüniyetli olan borçlu aleyhine, şartları da oluştuğundan, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı derneğin taraflar arasındaki İşletme Sözleşmesi’ne ilişkin muaccel para alacağı rehinle teminat altına alınmadığından, ihtiyati haciz talep edilebilmesi için kanunen aranan şartlar gerçekleştiğinden, İİK m. 258’deki yaklaşık ispat şartının sağladığı kanaatinde olduğundan, işletme sözleşmesinden kaynaklanan bu alacak sebebiyle davacı derneğin daha fazla zarara uğramaması adına ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü, borçlunun borçlarını ödemekten kaçınması ve davadan haberdar olduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiklerini ve alacağın rehinle veya başka bir teminat ile temin edilmemiş bulunması sebebiyle, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini istemek zorunluluğu hasıl olduğunu, öncelikle teminatsız olarak; ancak mahkeme aksi kanaatte olup teminata hükmetmesi halinde teminat yatırılmak suretiyle borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı tarafından herhangi bir cevap sunulmamıştır.
DELİLLER : Arabuluculuk anlaşamam tutanağı, … İcra Dairesine ait 2022/… Esas sayılı icra dosyası, Banka kayıtları, Ticari defter kayıtları, Faturalar ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, takibe itiraz nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından itiraz kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Davalının celp edilen vergi kayıtlarına ve ticaret sicil kayıtlarına göre davacı taraf tacir olsa da davalı tarafın tacir olmadığı, davanın nisbi ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gerektiğinden somut olayda davalının celp edilen vergi kayıtlarına göre davalının tacir olmadığı anlaşılmakla; eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/12/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.