Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/123 E. 2023/460 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/123 Esas
KARAR NO : 2023/460
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/02/2023
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyasıyla, 26.05.2014 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli bir bonoyla müvekkilinin babası … … hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin, ne davalıyı tanıdığını ne de takip dayanağı senedin kim tarafından ne zaman nasıl verildiğini, neye karşı verildiğini bilmediğini, babasıyla da borç alacak ilişkisini doğuracak bir alışverişi de olmadığını, son olarak, 23.02.2023 tarihinde UYAP sisteminde icra dosya işlemlerini kontrol ettiği sırada, dosyanın müvekkilii hakkında kesinleştirildiğini, yapılan incelemede, dosyadaki belgelere göre müvekkiline haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştirildiğini, ancak haciz ihbarnamelerinin hiçbirinin gerçekte müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin, icra takibinin yapıldığı ve haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihlerde … nde öğrenci olduğunu ve ne takip alacaklısıyla ne babası olan takip borçlusuyla ne de başkalarıyla bir borç alacak ilişkisi olmadığını ve olmasının da mümkün olmadığını, takibin borçlusunun öz babası olduğunu, söz konusu tarihlerde yaşı ve öğrenci olması nedeniyle babasının kendisine bakmakla yükümlü olduğunu ve bir borç alacak ilişkisi olmasının da mümkün olmadığını, halen de böyle bir ilişkinin söz konusu olmadığını, dosya borcunu müvekkilinden tahsil etmek için plan yapan davalının, İcra Müdürlüğüne, müvekkilinin adresini “… Mah. … Cad. No: … Kat: … /İSTANBUL” olarak bildirdiğini, o adrese gönderilen tebligatların da takip dayanağı senedin cirantası yani senedi davacıya veren … tarafından “müvekkilimin daimi çalışanı” olduğu beyan edilerek alındığını, müvekkilinin, hayatının hiç bir döneminde “… Mah. … Cad. No: … /İSTANBUL” adresinde bulunmadığını ve bu güne kadar bir işyeri de olmadığını, yanında çalışanı da olmadığını, aynı şekilde aynı adrese müvekkilinin ablası … için de tebligatlar gönderildiği ve aynı yöntemle alındığını, işlemler öğrenildiğinde açmış oldukları tebliğ tarihinin düzeltilmesi davasında … İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı kararıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiğini ve kararın yasal yollardan geçerek kesinleştiğini, bu konuda tebliğ tarihinin düzeltilmesi için … İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/… Esas sayılı davası açıldığını, dava konusu, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyasının dava süresince devamı halinde müvekkili için telafisi imkansız zararlara 8 maaşına haciz konulması halinde işten çıkarılması muhtemel olduğundan) yol açacağından dava süresince takibin müvekkili yönünden durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama sonunda, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, alacağı için … İcra Müdürlüğü 2017/… Esas dosya ile … … hakkında bono takibi yapıldığını, dosyanın kesinleşmesi sebebi ile. borçlunun kızı 3. Sahıs davacı …’in, … Mah. … Cad. No … /İSTANBUL adresine 89/1,2 Haciz ihbarnameleri gönderilmesi ile itiraz edilmediğini, aynı adrese 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesi ile … çıktısında tebligatın 17.04.2018 tarihinde tebliğ edilmesi ile, itiraz ve dava açılmadığından dosyaya borçlu eklendiğini, davacının ablası … için dosya borcundan dolayı borç muhtırasının adresinin … Mah. … Sok No …/İSTANBUL adresinde kardeşi …’e 20.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, …. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosya borcu ödenmediğinden dosya borçlarının … …, Mücella …, …’e borç muhtırası düzenlenmesi ile … …’in adresine 15.12.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve eşinin tebligatı aldığını, diğer borçlulardan …’e gönderilen borç muhtırasının tebligatının 15.12.2022 tarihinde kendisi teslim aldığını, dava konusu davacı …’e gönderilen borç muhtırasının, … Mah. … Sk. No: … İSTANBUL adresindeki … Mahallesi Muhtarlığına 20.12.2022 tarihinde TK 21/1 maddesine göre tebliğ edildiğini, davacı borçlu 3. Şahıs kendisine gönderilen İİK’nın 89/3 haciz ihbarnamesinin 17/04.2018 tarihinde tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde menfi tespit davası açılmasının zorunlu olduğunu, süre geçtikten sonra açılan Menfi Tespit davası reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın İİKnın 89/3 maddesine göre tebliğ tarihinden 15 günlük hak düşürücü içinde dava açılmadığından, davacının ihtiyatı tedbir talebinin ve davasının reddine karar verilmesini ve davacının kötü niyetle haksız ve yersiz dava açtığından %20 icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile Avukatlık Kanunu 164/3 maddesine göre vekâlet ücretinin de davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı 3. Kişi vekili tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen 89/1-2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirterek, davalı aleyhine açılan İİK 89. madde hükmüne dayanılarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı ile dava dışı borçlu … … arasındaki icra takibi sırasında taraflarına gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a)Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
“Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu ihtilaf davacı tarafça davalı ile dava dışı borçlu … … arasındaki icra takibinde gönderilen haciz ihbarnamesinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK’nın 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemeler olup; tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görev yönünün belirlenmesinde, bir etkisi bulunmamaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih 2016/3568 E., 2016/6425 K. Sayılı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 24/04/2019 tarih, 2017/1863 E., 2019/814 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2023 tarih, 2023/273E., 2023/212 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2022 tarih 2021/2171 E.-2022/168 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 06/01/2022 tarih 2022/35 E.,2022/16 K., 10/11/2022 tarih 2022/1569 E.-2022/1571 K. sayılı içtihatları da bu yöndedir. Bu nedenle davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır