Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/117 E. 2023/145 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/117 Esas
KARAR NO : 2023/145
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 03/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yasal yollarla satın aldığı kripto paralarının alım satım işlemlerini olay dönemlerinde ilgili platform üzerinden gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davalıya ait platforma güvenerek kripto parasını bahsi geçen platformda depo ettiğini, 12/10/2018 tarihinden 14/10/2018 tarihine kadar müvekkiline ait bitcoinlerine çalınabilmesi için tam 15 defa platform üzerinden üçüncü kişiler veya platform çalışanlarınca işlem yapılmaya çalışıldığını, müvekkilinin kendisine gelen onay bildirimlerini sürekli reddettiğini, davalı şirketin gerekli özen ve dikkati göstermediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu bu nedenle davalı hakkında başlattığı icra takibine yönelik haksız itirazın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 08/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkil Şirketin internet sitesi “….com” olup; davacının uyuşmazlık konusu işlemi gerçekleştirdiği “….com” sitesi ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, bu nedenlerle söz konusu işleme ilişkin taleplerin ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ilgili şirkete yöneltilmesi gerektiğini, huzurdaki davaya ilişkin uyuşmazlıkta müvekkili olan şirkete husumet yöneltilebilmesinin mümkün olmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça kripto para alım-satımına aracılığa ilişkin hizmet sözleşmesinden kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf kripto paralarını davalı şirkette depo ettiğini ancak davalı şirketin güvenlik açığı nedeniyle kripto paralarını kaybettiğini, bu nedenle davalı hakkında başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın iddialarının yersiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dava ilki başta … Tüketici Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı dosyasında görülmüş ve Mahkemece davacının tacir olmaması ve davanın ticari dava olmaması nedeniyle davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmesi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmesi üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29/11/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararıyla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle tekrar görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi olarak yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır (ticari Dava, s.8-9 Dr. Levent Börü – İlker Koçyiğit, Ankara 2013).
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Örneğin; acentelikle ilgili davalar, deniz ticaretine ilişkin davalar, sigorta hukuku ile ilgili davalar, taşınır rehni karşılığında ödünç verme işlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, rekabet yasağından kaynaklanan davalar, yayım sözleşmesine ilişkin davalar, kredi mektubu ve kredi emrinden doğan davalar, alım satım komisyonuyla ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar, fikri mülkiyet hukukundan kaynaklanan davalar, borsa, sergi, pazarlar ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ve nihayet bankalara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Bundan başka; özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar da bulunmaktadır. Örneğin; Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince bu kanundan kaynaklanan davalar, İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanan iflasa ilişkin tüm davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır.
Nisbi ticari dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
Somut olayda davacı taraf tacir olmadığı gibi dava türü ve niteliği itibariyle mutlak ticari davalardan da değildir, bu haliyle ticari dava niteliğinde olmadığından davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir. Kaldı ki … Tüketici Mahkemesi’nin 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamında bu gerekçeyle verilen görevsizlik kararının istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesi sonrasında … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamında taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı, davacının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olmadığı bu nedenle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiş olup, artık eldeki davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kesin nitelikteki istinaf ilamıyla belirlenmiş olup, kesin nitelikteki istinaf ilamıyla bağlı olan dosyanın tevzi edildiği Asliye Hukuk Mahkemesince yargılamaya devam edilmesi gerekirken tekrar görev hususuna girilerek Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesi açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Bu haliyle görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmadığından HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca yukarıdaki açıklamalar ve … Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kesin nitelikteki ilamı gereğince Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile Mahkememizin karşı görevsizliğine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın ilgili İstinaf Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
5- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen oybirliğiyle karar verildi. 23/02/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.