Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/107 E. 2023/532 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/107 Esas
KARAR NO : 2023/532

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 17/02/2023
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 17/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili perakende ayakkabı satış işiyle uğraştığını, şahıs firması olduğunu, müvekkili hakkında davalı alacaklı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, …Limited şirketinin eski unvanı …Limited Şirketi olduğunu, müvekkili …’ün ticari ilişki içerisinde bulunmuş olduğu firma da … şirketi olduğunu, icra takibinde yer alan alacaklının temlik almış olduğu alacağın …şirketine ait olduğunu, …şirketinin unvan değişikliğinden sonra … olmasıyla birlikte müvekkil …’ün …Tekstil firmasıyla hiçbir ticari veya alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu firma eski unvana sahip …firması olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığından alınan defter gider tablosunda müvekkili adına kesilmiş olan faturaların toplam bedel 84.825,00 TL olduğunu, Müvekkilinin bu faturalara yönelik olarak…firmasına banka kanalıyla toplam 80.343,27 TL ödeme gerçekleştirdiğini, bakiye rakam olan 4.481,73 TL için de …irması müvekkiline tahsilat makbuzu verdiğini, müvekkil ile davalı arasında bir ticari ilişkinin olmadığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, temlik alındığı iddia edilen borç rakamının da ödemelerini …’ye yaptığını, bu nedenlerden dolayı; davacıların İstanbul …İcra Müdürlüğü … E.. Sayılı dosyasından başlatılan takip yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, icra takibinin devamı müvekkilinin zarara uğramasına yol açacağından, dava hakkında bir karar verilinceye değin icra takibinin yaklaşık isbat ve delil durumu dikkate alınarak takdiren teminatsız olarak durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 05/04/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu alacağı …Ticaret Limited Şirketi ‘nden temlik aldığını, davacının iddia ettiği gibi temlik alınan şirket…Ltd. Şti. ile davacı arasındaki borç ilişkisinin bir ticaretten doğduğunu, daha sonra da ödenmediğini, davacının icra takibine konu meblağı …Tekstilin rızası olmadan, şirket hesabından aldığını ve kullandığını, davacı…Tekstilde sigortalı olarak çalıştığını ve çalıştığı bu süre zarfında şirketin maddi işlemlerini yürüterek muhasebeciliğini yaptığını, davacının çalıştığı bu sürede şirketin o dönem ki yetkilisi …ile davacı … Bankasına telefon numarasını internet bankacılığına tanımlatmak için gittiklerini, banka görevlisinin şirket hatlarından hangi numarayı tanımlayalım diye sorduğunda şirket yetkilisi numaraları ezbere bilmediğinden davacının kendi numarasını tanımlattırdığını, bu sayede davacının, müvekkili şirketin yapılan para transferlerinden haberi olmamasını sağladıktan sonra; abisinin firması olan … Ayakkabı’ya habersiz bir şekilde dolandırıcılık ve hırsızlık kastıyla para transfer ettiğini, davacının bununla da yetinmeyip karısı adına araba satın aldığını ve arabanın ücretini de şirketinin banka hesabından ödediğini, bunun yanında kendi hesabına da bir çok sefer şirket hesabından para aktardığını, şirket yetkilisinin hesap ekstrelerini incelerken tesadüfen olayı öğrendiğini ve davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu, davacının iddia ettiği gibi ticari bir alış-veriş daha sonra da söz konusu borcun ödenmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, davacının …Tekstil şirketinin hesabından habersiz ve onaysız kendi menfaati sebebiyle yapmış olduğu para transferlerinden doğan borcunun, müvekkili şirket …Yapıya temlik edilmesi olduğunu, bu nedenlerden dolayı; davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: …C.Savcılığı Şikayeti, …Limited Şirketi Ticari Defter ve kayıtları, …Limited Şirketi’nin… …Müşteri Nolu hesabın 2022 tarihli hesap hareketleri, İstanbul …İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, Davacının şirkette çalıştığına dair SGK dökümü, faturalar, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul .. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu aleyhine 84.825,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 19/11/2022 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 02/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava icra takibinden kaynaklı olarak menfi tespit istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine icra takibinden kaynaklı olarak menfi tespit istemine yönelik olarak dava açılmış olup; davanın nisbi ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gerektiğinden somut olayda davacının celp edilen vergi kayıtlarına göre davacının işletme hesabı defteri tuttuğu ve Vergi Usul Kanunun 177/1’deki limitleri aşmadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında gerçek kişi ticari işletme kaydının da bulunmadığı bu nedenle davacının tacir olmadığı anlaşılmakla; eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*