Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/109 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2022/109
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Limited Şirketi’ni ve davalı şirket yetkilisi … ‘i … Noterliğinden alınan 25.10.2019 tarihli … Yevmiye Numaralı Vekaletname ile kendisi adına gayrimenkul ve taşınır araç alım satım, kiralama işlemlerine ilişkin olarak vekili tayin ettiğini, müvekkilinin, davalı … Şirket hesabına para göndermekte ve davalının da söz konusu para ile araç aldığını, müvekkil için satın alınan araçlar akabinde tekrar satılmakta, buradan elde edilen gelirden ise davalı bir miktar komisyon aldığını, bu anlaşma kapsamında müvekkil 15.06.2020 tarihinde davalı şirkete kendisi için … Marka araba alınması için 300.000 TL gönderdiğini, davalı şirketin kendisine gönderilen 300.000-TL ile anlaşmaya uygun olarak … marka bir araç almayıp, almadığı gibi bu aracın alınması için gönderilen bedeli ise müvekkilin ısrarlı iade talepleri sonrası tam 13 ay sonra 09.07.2021 tarihinde Müvekkilimize açıklamasına “…” yazarak iade ettiğini, huzurdaki işbu dava, davalı şirketin … marka araba almak için kendisine gönderilen 300.000,00-TL ile … marka araç almaması, almadığı gibi bedeli iade etmek için de 13 ay müvekkili oyalaması nedeniyle müvekkilin uğradığı zararların tespiti ve tazmini talebi ile açıldığını, aradan geçen 13 ayda müvekkilinin hem arabasına kavuşamamış hem de ülkemizde yaşanan döviz kurlarının dalgalanması ve çift haneli enflasyon karşısında zor durumda kaldığını, müvekkilinin parasının davalının himayesindeki 13 ayda yaklaşık olarak Dolar($) bazında %22, Euro(€) bazında %26, Sterlin(£) bazında %29, Tür Lirası (TRY) bazında ise %17 değer kaybettiğini, buna bağlı olarak da müvekkilin Haziran 2020’de 300.000,00 TL ile alabileceği … marka arabaları temmuz 2021’de aynı bedelle alması mümkün olmadığını, müvekkile tarafından davalıya … araç almak üzere gönderilen para ile … araç alınmadığından, Müvekkilin paranın iade edildiği 09.07.2021 tarihinde … marka araçların fiyat artışları nedeniyle uğradığı zararın tespit edilerek, bilirkişi hesaplaması sonrası arttırılmak ve tüm haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL olarak tazminine, davalı tarafından paranın 15.06.2020-09.07.2021arasında uhdesinde tutulması ve yalnızca anapara olarak iade edilmesi nedeniyle, ödenmemiş yasal faiz tutarı olan 28.775,34 TL’nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, davalının şirket kayıtları incelenerek müvekkil tarafından gönderilen paranın kullanılarak davalının gelir elde ettiğinin tespiti halinde davalının elde ettiği gelirin müvekkil lehine ilirkişi hesaplaması sonrası arttırılmak ve tüm haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL olarak tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, araç alımı için gönderilen bedel ile araç alınmaması ve gönderilen paranın davacı asile geç iadesi sonucu davacının uğradığı zararın tespiti ve tazminine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle, HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzeninden olan görev hususu açısından ve HMK 114/c ve 115/1. maddesi uyarınca ve usul ekonomisi de dikkate alınarak yapılan incelemede;
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca …’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.” içtihadına yer verilmiştir.
TTK 4/1. maddesinde; (Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın); şeklinde yer verilen düzenleme kapsamında öncelikle her iki tarafın tacir olduğu hukuk davaları ticari dava niteliğinde olup, asliye ticaret mahkemesinin görevi içerisindedir. Yine her iki tarafın tacir olup olmadığına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu davalarda anılan maddenin sonraki bentlerinde sayılmıştır. Somut olayda, taraflar arasında vekalet ilişkisinden kaynaklı alacak davası olduğu ve davacının tacir sıfatı bulunmadığından, 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup bu nedenle yargılamanın her safhasında ve …’sen dikkate alınması zorunlu olmakla, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı