Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/760 E. 2023/738 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/760 Esas
KARAR NO : 2023/738
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ticaret’in 08.12.2020 tarihinde giyim ve tekstil ürünleri tasarım yasal mevzuatına uygun olarak kurulduğunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında inşa edilmiş bir tasarım ve moda firması olduğunu, müvekkilinin, 18.12.2020 tarihinden itibaren başta …medya mecralarından Instagram uygulaması olmak üzere birçok sosyal medya alanlarında reklam çalışmalarına başladığını, bu çalışmaların hepsinde marka adı ile bütünleşmiş olan … ibaresine sıklıkla yer verdiğini ve hatta bununla sınırla kalmayıp … adlı bir koleksiyon dahi çıkardığını, davalı … şirketinin müvekkilinin bu slogan ile markasını tanınır hale getirdiği … ibaresini hiçbir yasal hakka dayanmaksızın tüm mecralarda kullanarak müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, agresif tanıtım yöntemleri ile tanınırlığının önüne geçtiğini, müvekkilinin ise uzun yıllardır tek başına ve sıfırdan başlayarak şirketini ve markasını inşa ettiğini, slogan olarak kullandığı … … … … ibaresini adeta marka adı haline getidiğini ve neticeten tüm ticari faaliyetlerini … … … ibaresi üzerine kurarak bu sloganı tescil ettirdiği … markasının ayrılmaz bir parçası şeklinde tanıtarak ticari hayatta bilinir hale geldiğini, 30.09.2022 tarihinde davalı … şirket tarafından sosyal medya başta olmak üzere, billboardlarda, televizyon reklamlarında, sms ve mağaza satışlarında hiçbir yasal hakka dayanmaksızın … … … ibaresi sıklıkla kullanıldığını ve slogan haline getirildiğini, davalı tarafın … ibaresi ile sezonluk bir koleksiyon dahi piyasaya sunduğunu, davalı … şirket ile aynı ticari faaliyet alanlarında işlerini yürüten, müvekkilinin kuruluş tarihinden itibaren slogan, marka adı ve koleksiyon adı olarak kullanmakta olduğu … ibaresinin hiçbir yasal hakka dayanmaksızın davalı … şirketi tarafından kullanıldığını ve neticesinde müvekkilinin telafisi zor hatta imkânsız zararlara maruz kaldığını ve ticari güvenilirliğinin hızla zedelendiğini, müvekkilinin, davalı …’nin aktif ve pasif haksız fiilleri ve reklam çalışmaları neticesinde hala zarar görmeye devam ettiğini ve haksız rekabet eyleminin yargılama boyunca devam etmesi, müvekkilinin zararın artmasına neden olacağı gibi işletme bakımından yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini, bu sebeple yargılamanın devam ettiği süre boyunca davalı … şirketinin … ibaresini içerir tüm reklam ve ürünlerinin kaldırılmasını ve reklam çalışmalarının sona erdirilmesi için öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haklı davanın kabulü ile davalının haksız rekabet ihtiva eden fiillerinin tespitine, haksız rekabetin men’ine ve kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ilamın ilan edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine ikame edildiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin 09 Mart 2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmak sureti ile kurulduğunu, müvekkilinin üzerinde hiçbir tescilli marka mevcut olmadığını, müvekkili şirketin, … markasının sahibi olmadığını, … markası tarafından kullanıldığından bahisle ikame edilmiş davanın … marka sahibi olan şirkete karşı açılması gerektiğini, huzurdaki davanın müvekkiline yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsettiği sloganın hiçbir şekilde hiçbir mecrada hiçbir marka ile bağdaştırmaya mahal verecek şekilde davacı yan tarafından kullanılmadığını, davacı vekilinin bahsettiği … … … adlı sloganın genel bir ifade olduğunu ve bir markanın bu sloganı sadece bir sezonluk yapmış olduğu üretim için kullanmış olması da marka hakkına tecavüz sayılan bir eylem anlamına gelmediğini, davacı vekilinin bahsetmiş olduğu sloganın müzisyen … ve … ‘ın seslendirdiği …adlı şarkıda birden çok kez geçtiğini, bahsedilen bu şarkının …’da 978 milyon kişi tarafından dinlendiğini, tüm bu sebeplerle; huzurdaki davanın usulden husumet yokluğu sebebi ile reddine, hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialara dayanılarak açıldığından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … … Anonim Şirketi’nin, …’na kayıtlı ve 01.08.2013 tarihinden beri faal olan ve hazır giyim sektöründe … markası ile faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkilinin markasının Türk Patent nezdinde tescilli bir marka olduğunu, müvekkilinin, yerli sermaye ile kurulmuş özgün tasarımlarını kendi bünyesinde üreterek yurt içi ve yurt dışına satan bir firma olduğunu, müvekkiline …sanayiindeki özgün çalışmaları nedeniyle T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından Tasarım Merkezi kurma yetkisi verildiğini, müvekkilinin bu yetkiye binaen yaptığı özgün tasarımlar nedeniyle 5746 sayılı Araştırma Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında da 23.02.2018 tarihinden itibaren devlet istisna ve teşviklerinden yararlandığını, müvekkili şirketin gerek ülkemiz nezdinde gerekse dünyada bir çok pazarda belirli bir tanınmışlık seviyesi ve müşteri çevresine sahip olduğunu, müvekkili şirketin yaklaşık 6 sezondur ülkemizde ve Orta Doğu’da yaygın bir şekilde tanınan … ile koleksiyon yüzü olarak çalıştığını, müvekkili şirketin ayrıca Türkiye’deki saygın alışveriş merkezlerinde toplam 23 adet mağazası bulunduğunu, müvekkilinin düzenli olarak ulusal medya kuruluşlarında reklamlar verdiğini, buna karşılık davacının dava dilekçesinde, … … … adlı sloganın … Ticaret Şirketi ile özdeşleşmiş olduğunu ve bu sloganın davacı ile anıldığını sadece beyan etmekle yetindiğini, ancak bu sloganın kullanım tarihi ve tanınmışlık düzeyi ile ilgili olarak bir tane dahi somut ve yazılı delili dosyaya ibraz edemediğini, toplumda yaygın olarak herkesin bildiği üzere sosyal medyada “#” işaretli “etiket” olarak adlandırıldığını ve bireysel veya ticari hesap sahibi olan herkes tarafından yaygın olarak kullanıldığını, söz konusu işaretin kullanılarak ardına yazılan kelimelerle yapılan aramaların o sosyal medyayı kullanan herkesin yaptığı paylaşımları görebilmek için kullanıldığını, davalının kendisine ayırt edicilik sağladığını iddia ettiği … ifadesi ise İngilizce bir ifade olduğunu ve Türkçe çevirisinin tüm gözler üzerimizde demek olduğunu, söz konusu ifadenin oldukça genel geçer bir deyim olarak nitelendirilebilecek bir ifade olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin bu genel geçer ifadeyi kullanarak davalı yana karşı herhangi bir rekabet etme gayesi içinde olmadığını, sosyal medya üzerinden söz konusu etiketle arama yapıldığında bir çok farklı sektörden veya ilgi alanından bir çok birey veya ticari hesabın paylaşım yaptığı görüldüğünü, bu durum aynı zamanda davacı yanın kendi sloganı olarak nitelendirdiği … … … ifadesinin; özgün, yaratıcı, bir ürün ile özdeşleşen veya o ürünü çağrıştıran bir ifade olmadığını ve müvekkili şirketin bu ifadeyi kullanmış olması rekabet etme amacı olmadığını da gösterdirdiğini, … üzerinden yapılan incelemede davacının söz konusu reklam sloganı için herhangi bir koruma sağlayan başvuru yapmadığının da görüldüğünü, davacının tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğundan söz konusu ifadeyi ürünlerini tanıtmak amacıyla kullanıyor olması normal kabul edilebilir ancak ürünlerini tanıtmak amacıyla bu jenerik ifadeyi kullanması bu sloganın kendisine ait olduğu anlamına gelmediğini, davacı vekilinin genel geçer bir ifade olan … … … ifadesini müvekkili şirketin kendisiyle bağdaştırma çabası içinde olduğunu ve bununla birlikte davacı yan ile rekabet iddiasında bulunuyor olmasının büyük bir yanılgı olduğunu, tüm bu sebeplerle; huzurdaki davanın hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialara dayanılarak açıldığından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflara ait … ticaret sicil kayıtları, davacı şirkete ait ticari defter kayıtları, sosyal medya reklamlarını gösterir ekran görüntüleri, … ve Marka Kurumu marka sorgulama ekranı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davalılardan … … Anonim Şirketi’nin … … … us ibaresinin kullanıp kullanmadığı, davacı yan tarafından kullanılan bu ibarenin davalı yan tarafından kullanılıyor ise bu hususun 6102 Sayılı TTK’nın 55. Maddesi gereğince haksız rekabet hükümlerini ihlal edip etmediğinden ibaret açılan haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin önlenmesi ve kaldırılması istemine ilişkin Tespit davasıdır.
Davacı tarafından davanın öncelikle davalılardan … Ltd. Şti’ye karşı açıldığı ancak celse arasında sunmuş olduğu dilekçe ile husumetli giyim mağazaları zinciri ve davalı olarak gösterilen şirketin adının birebir aynı olması nedeniyle davalı tarafın sehven hatalı gösterildiğini, … adında mağaza zincirleri bulunan, tüm sosyal mecralarda ve reklam alanlarında yine … adı ile ticari faaliyetlerine devam eden şirketin birebir aynı isimle, giyim ve tekstil alanında kurulan davalı şirket ile karıştırılmasının olağan bir durum olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı tarafın değiştirilerek davalı olarak … ve tekstil markasının ve mağazalarının sahibi olan … … Ticaret Anonim Şirketi’nin davaya davalı olarak eklenmesini, dava dilekçesi ve eklerinin tebliğini, davalı şirket olan … ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya sehven eklenmiş olması nedeniyle davalı taraf sıfatının kaldırılmasını talep etmiş. Mahkememizin 26/01/2023 tarihli ara kararı ile davacı tarafın talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, talebin bu hali ile 6100 sayılı HMK 124/3 maddesine uygun olduğu anlaşılmakla Davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulü ile; HMK 124/3 gereği davacı olarak … … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin eklenmesine, dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin davalı … … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’ne ihtaratlı tebliğine karar verildiği anlaşılmıştır.
Haksız rekabet, TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 54/1. maddesinde haksız rekabetin amacı “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde belirtilmiştir. TTK’nın 55. maddesinde haksız rekabet sayılan bazı haller, sınırlayıcı olmamak üzere sayılmıştır. Bu nedenle sayılan haller dışındaki eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının da somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
TTK’nın 56. maddesinde ise; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin, fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zararın tazminini, TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
TTK’nın 55(1)a-1 maddesinde, “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek”, 55(1)a-2 maddesinde ise “Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek” eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilmiştir.
Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7. maddesinde; reklamların doğru ve dürüst olması, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanması, ortalama tüketicinin algılama düzeyi ile reklamın tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanması, tüketicinin güvenini kötüye kullanmaması, ya da onun tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar etmemesi, reklamların, hiçbir konuda tüketiciyi doğrudan veya dolaylı olarak yanıltabilecek ifade ya da görüntüler içeremeyeceği, bu kapsamda resmi tanınma ya da onay, madalyalar, ödüller, diplomalar ve benzeri belgeleri içeremeyeceği, 8. maddesinde; karşılaştırmalı reklamların ancak aldatıcı ve yanıltıcı olmaması, haksız rekabete yol açmaması, rakiplerin mallarını, hizmetlerini, faaliyetlerini veya diğer özelliklerini kötülememesi veya itibarsızlaştırmaması koşullarıyla yapılabileceği, 10. maddesinde; reklamların hiçbir kişi, kurum veya kuruluşu, ticari ya da mesleki faaliyeti, malı ya da hizmeti, reklamı veya markayı aşağılayamaz, açıkça alay konusu edemez ve benzeri bir biçimde kötüleyemeyeceği hususları hüküm altına alınmıştır.
Sunulan ve toplanan deliller değerlendirilerek iddia ve cevaplar kapsamında iddiaya konu … … … us ibaresinin davalı … … A.Ş tarafından kullanılmasının haksız rekabet teşkil edip etmediği ve haksız rekabet yasal koşullarının sunulu deliller kapsamında oluşup oluşmadığı konusunda inceleme yapılıp rapor ibraz etmeleri için dosya konularında uzman resen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bu bilirkişilerce yapılan inceleme sonrası düzenlenen 16/08/2023 tarihli rapor sonucuna göre; “Dava konusunun, davalı … … A.Ş’nin davacı yan tarafından kullanılan “… … … us” ibaresini kullanarak haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiği iddiası ile haksız rekabetin tespiti ile meni talebinden ibaret olduğu, davacı yanın 2021, 2022, 2023 yılları İşletme defterlerinin gelir ve gider bölümlerinin incelenmesinde, davalı ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davalının 2020-2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının incelenen 2020-2021-2022 yıllarına ait ticari defterlerinde davacı yan ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, davalı … … Sanayi A.Ş’nin davacı yan tarafından kullanılan “…” ibaresini kullanarak haksız rekabet hükümlerini ihlal edip etmediği noktasında toplandığı, tarafların incelenen ticari defterlerinde birbirleri ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, davacı yanın “…” baskılı ürünler sattığına dair dava dilekçesi ekinde internet satışlarına ilişkin resimler sunulduğu, davalı şirketin resmi web sitesinde de söz konusu ibarenin yer aldığı, davalı şirketin iş bu ibare ile sosyal medyada paylaşımlar yaptığı sunulan görüntülerden anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık esasında ticari defter yönünden bir çekişme bulunmadığı anlaşılmakla davalının söz konusu eylemlerinin haksız rekabet hükümlerini ihlal edip etmediği noktasında toplandığı anlaşılmakla bu hususta yapılan incelemelerde, Davacı yanın kullandığı sloganın “… … … us” olduğu , davalı yanın kullandığı sloganın da davacı yanın sloganın BİREBİR AYNISI OLAN “… … … us” olduğu tespit edilmiştir. Davalı yanın bu kullanımın Türk Ticaret Kanunun 55 maddesine göre haksız rekabet teşkil ettiği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu reklam içeriğinde davacı tarafın satışa sunduğu ürünlerin genel özelliklerini öne çıkarmakta olup, satışa sunduğu ürünlerden belirli bir ürün üzerinde somut bir özellik veya objektif üstünlük ileri sürmediği, reklamda geçen ” … … … ” ifadesi tek temsilci ya da en iyi temsilci gibi kavramlar içermediği gibi, ilgili yönetmeliğin 7. maddesinin 5-g hükmü kapsamında resmi tanınma ya da onay içermediğinden, bu genel ifadenin tüketiciyi yanıltabilecek bir ifade içermediği, dürüstlük kuralına aykırı olmadığı kanaatine varıldığı, ürünün müşteri grubu bakımından marka ve fonksiyon olarak karıştırma tehlikesinin bulunmadığı, dosya kapsamı ile davacının haksız rekabet iddiasının ispatlanmadığı, kulanılan ibarenin haksız rekabet eylemi içermediği gibi, tüketiciyi yanıltma vasfının da bulunmadığı, kullanılan ibarenin farklı mecralarda da kullanılan genel geçer bir ifade olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek hukuki nitelendirme mahkememize ait olmak üzere davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalılardan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ise davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden ve yine iddia edilen dava konusu haksız rekabet hükümlerine aykırı davranma fiilinin bulunmadığından açılan davanın bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, HMK 124/4 gereği lehine yargılama giderlerine hükmedilmiş ve yine AAÜT 3/2 gereği ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunması gerektiğinden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Davalı … … Sanayi Ticaret A.Ş yönünden REDDİNE,
2-Davanın Davalı … San ve Tic. Ltd. Şti yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın peşin yatırılan 80,70-TL harçtan mahsubu ile 189,15-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davalı … … Sanayi Ticaret A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … Sanayi Ticaret A.Ş.’ye verilmesine,
5-Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T 3/2 gereği davalılar yönünden ret sebepleri farklı olduğundan hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 08/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.