Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/739 E. 2023/111 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/739 Esas
KARAR NO : 2023/111

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, davalı sigorta şirketinin nezdinde 18.09.2021 tarihinde … poliçe nolu iş yeri poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği kafede yer alan pergola ve tenteler, 29.11.2021 tarihinde İstanbul genelinde yaşanan olumsuz hava şartlarından dolayı uçtuğunu, söz konusu olay nedeniyle yerlerinden sökülen pergolo ve tenteler araçların üzerine düştüğünü ve araçlara maddi hasarlar verdiğini, kaza sonrasında ilgili alana itfaiye ekipleri tarafından gerekli müdahaleler yapılmış, konuya ilişkin olarak 29.11.2021 tarihli “İtfaiye Olay Raporu” düzenlendiğini, müvekkil Şirket tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ve davalı sigorta şirketi tarafından istenilen evraklar temin edilerek başvurunun değerlendirilmesi ve poliçeye istinaden zararın tazmin edilmesi istendiğini, davalı yan tarafından verilen cevapta ise fırtınanın hasarın oluşmasına sebebiyet vermesi nedeniyle zararın tazmin edilemeyeceği bildirildiğini, davalı yanın asli yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilinin araçların zararlarının karşılanmasına katlanmak zorunda kaldığını beyan ederek; fazlaya dair hak ve alacakları saklı olmak üzere müvekkil şirketin zararının H.M.K. M. 107 gereği sonradan arttırılmak üzere 10.000,00-TL’sinin davalı yandan arabuluculuk tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, poliçe de teminatlar kısmında “Üçüncü Şahıs Sorumluluk” rizikosu 1.000.000,00-TL bedel ile teminatlandırıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, arabalara verilen zararlar davacı tarafından ödendiğini ve bu alacağın likit olduğunu, davacı yanın ihbarına istinaden hasar dosyası açıldığını, gerekli incelemelerin yapıldığını ve dosya borcunun ödendiğini, dosyada eksik sigorta tespit edildiğinden, ödemenin bu orana göre gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin fazlaca sorumluluğu bulunmadığını, fakat davacının fırtınanın sebep olduğu üçüncü şahıs zararlarını da sigorta kapsamına alıp ödenmesini talep ettiğini, bu talebin üçüncü şahıs kapsamına girmediğinden, talebin teminat dışı olduğunu ve müvekkili şirketinin merkez adresinin “…” olduğundan, müvekkili şirket aleyhine ikame edilecek davalarda İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu bu sebeple dosyanın yetkisizlik karar verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı ile davalı arasında düzenlenen işyeri paket sigorta sözleşmesinden kaynaklı olarak 18/09/2021 tarihinde meydana gelen olumsuz hava şartlarından dolayı sigortalanan işyerinin pergola ve tentelerinin uçmasından kaynaklı olarak meydana gelen zararın tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Davalı taraf yetki itirazında bulunarak İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu itibariyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilen mahkemelerden birinde dava açmak hususunda davacı tarafa seçimlik hak tanınmışken davacı tarafça bu mahkemelerden birinde dava açmayarak yetkisiz bir mahkemede dava açılması halinde yetkili mahkemeyi seçme ve belirleme hakkı süresinde sunacağı doğru yetkili mahkemeyi belirten yetki itirazı ile davalı tarafa geçmektedir. Bu halde somut olayda davacının yerleşim yerinin ve haksız fiilin meydana geldiği yerin “…” olduğu, davalı sigorta şirketinin adresinin “Kavacık-Beykoz” olduğu, davacı taraf davalı sigorta şirketinin şubelerinin de yetkili olduğu itirazında bulunmuşsa da 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi gereğince şubelerin de yetkili olma durumunun motorlu araç kazalarından kaynaklı olan duruma ilişkin olduğu, bu nedenle somut olayda uygulama imkanının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizin her yönden yetkisiz olduğu açık olup, süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 14/02/2023

Katip
e-imzalı*

Hakim
e-imzalı*