Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Kısmen Kabul – Kısmen Red”
ESAS NO:2022/73 Esas
KARAR NO :2023/547
DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/02/2022
KARAR TARİHİ:18/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19.10.2021 tarihinde gönderim yeri İstanbul olmak üzere içerisinde 2 adet ekran kartı bulunan paketi, davalı kargo şirketi aracılığı ile alıcıya ulaştırılmak üzere davalı şirketin …’nın “… İlçesinde yer alan …” şubesine teslim ettiğini, müvekkili gönderinin alıcı olarak belirtilen kişinin adresine teslim edilmesi için ek ödeme yaptığını ancak buna rağmen gönderi alıcının adresine teslim edilmediğini, kargonun sahte kimlikle işlem yapan bir yabancıya teslim edildiğini, içerisinde 2 adet ekran kartı bulunan paketin değerinin 34.000,00 TL olduğunu, hatalı teslimat sebebiyle müvekkili mağdur edilmiş olup 34.000,00 TL’lik zararı olduğunu, müvekkilinin olayla ilgili olarak …Polis Merkezi Amirliği’ne giderek konu ile ilgili şikayetçi olduğunu, gönderinin hatalı teslimatı sebebiyle oluşan zararın tazmin edilmesi için …Taşımacılık AŞ’ye ihtarname gönderildiğini, ancak davalı kargo şirketi tarafından olumlu ya da olumsuz hiçbir dönüş yapılmadığını iddia ederek; hatalı teslimatı nedeniyle meydana gelen şimdilik 1.000,00 TL’lik zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep eder ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşıma işinde müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığını, müvekkil şirketin üstlendiği taşıma işini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete teslim anında kargonun içeriği beyan edilmediğini ve kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, kargonun içeriğine ilişkin özellik belirtilmediğini, kanun gereği müvekkili şirkete taşınmak üzere teslim edilen kargoların açarak içine bakma yetkisinin bulunmadığını, içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edildiğini, ilgili kanunda “yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluk gönderene aittir.” şeklinde düzenlendiğini, davaya konu kargolar alıcısına hasarsız şekilde teslim edildiğini, dolayısıyla göstermesi gereken tüm özeni gösteren müvekkili şirkete sorumluluk isnat edilmesi TTK md. 876 hükmü gereğince mümkün olmadığını savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, İstanbul CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası, … no’lu kargo hareket takip formu , …Polis Merkezi Amirliğinin … no’lu tahkikat evrakı, whatsapp yazışmaları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, hukuki niteliği itibariyle yurt içi kargo taşıması sırasında zayi olan emtia bedelinin, TTK’nın 875 vd. maddeleri uyarınca, davalı taşıyandan tahsili istemiyle açılmış bir tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19/10/2021 tarihinde gönderim yeri İstanbul olan içerisinde iki adet ekran kartı olan kargoyu davalı tarafa teslim ettiğini, adrese teslim edilmesi gerekirken kimlik tespiti dahi yapılmayan şubeye gelen sahte kimlikle işlem yapan bir yabancıya teslim edildiğini, hatalı teslimat sebebiyle müvekkilinin 34.000,00 TL zararının olduğunu, hatalı teslimat nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL zararının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşımada müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, eşyanın niteliği ve değerinin teslim esnasında beyan edilmediğini, davacı tarafça TTK 889. Maddesine göre bildirim yapılmadığını, kargonun göndericinin talebi doğrultusunda alıcısına teslim edildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere tam tazminata hükmedilmesini gerektirir koşulların bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 05/01/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
İstanbul CBS Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunun … soruşturma dosyasının incelemesinde; müştekiler … tarafından kargo görevlisi … aleyhine güveni kötüye kullanma suçundan soruşturma başlatıldığı, 03/01/2022 tarihinde şüphelinin kargo görevlisi olarak çalıştığı ve müştekinin kargosunun yanlış şahsa kasten teslim ettiğine ve suç kastıyla hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı, ortada bir zararın bulunduğu ancak bu zararın tazmini için hukuk mahkemelerinde dava açabileceği, şüpheli açısından dava açmayı gerektirecek herhangi bir delilin dosya içerisinde bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, dolandırıcılık suçundan ise daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın tanık …’ın beyanına delil olarak dayandığı, Mahkememizce de dinlenmesine karar verilmişse de davacı tanığının dava konusu kargonun alıcısı olduğu ve kargonun zayii olması sebebiyle davanın açıldığı anlaşılmakla ve kargonun zayii olmasında dosya kapsamı itibariyle görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı anlaşılmakla: tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Elektrik Mühendisi bilirkişi … ve Taşıma Uzmanı bilirkişi … tarafından 10/10/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davalı Taşıyıcının, şubeye gelen alıcı olduğu iddia olunan kişiye kargoyu teslim ettiği, ancak alıcı kılığında dolandırıcı olduğu anlaşılan başka bir kişiye kargoyu teslim ettikleri anlaşılmakta olup, her ne kadar dolandırıcılık süreci ile karşı karşıya kalınmış olduğu anlaşılmakta ve taşıyıcının kusuru veya pervasız/kasıtlı davranışının bulunmadığı görülmekle birlikte; bu dolandırıcılık süreci “kargo Davalı Taşıyıcı’nın sorumluluğunda ve zimmetinde iken” gerçekleşmiş olduğundan dolayı, TTK 875 hükmü de değerlendirildiğinde, sorumluluğun taşıyıcıda olduğu kanaatine ulaşıldığı, davacı Taşıyıcı … KARGO’nun ilgili kargoyu yaşanan dolandırıcılık olayı nedeni ile alıcısına teslim edemediği anlaşıldığından, Tazmin hesaplamasının TTK Madde 882 Hükümlerine göre ; Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu = 83,30 SDR * 13,1529 USD/TRY = 1.095,63 TL olarak hesap edildiği, Ürün içeriği yönünden; Dava konusu GİGABYTE … … ekran kartı ile … … ekran kartlarının birlikte paketlenmiş hallerinin dosyada bulunan kargo kolisine ait fotoğraftaki gibi olacağı anlaşıldığı, Ürün değeri yönünden; Dava konusu GİGABYTE … … ekran kartı ile … … ekran kartının davacı tarafından kargo şirketin teslim edildiği 19.10.2021 tarihindeki ikinci el satış değerleri olarak toplam 17.000,00.-TL + 10.000,00.-TL= 27.000,00.-TL olarak takdir edildiği, tazmin ödemesinin TTK 882 Hükmü gereği Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluk Hesabı (SDR) üzerinden mi, yoksa Davaya konu ürün bedeli üzerinden mi yapılacağının kanaatinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.Taraf vekillerine rapora karşı beyan ve itirazlarının ayrıntılı olarak irdelenip değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, Elektrik Mühendisi bilirkişi … ve Taşıma Uzmanı bilirkişi … tarafından 23/01/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “kök raporda da tespiti yapıldığı üzere; “Adrese Teslim” talimatlı sevkedilen bir kargonun adrese teslime çıkarılması gerektiği, ancak alıcı veya gönderici tarafından şubede teslim alınmak istediği talep edilmesi halinde, bu talep üzerine kargonun şubede de teslimatının yapılabileceği belirtilmiş olup davaya konu somut olayda da, alıcısı olduğunu söyleyen bir şahıs tarafından şubenin aranarak kargonun şubeden alınmak istediği, buna istinaden kendisini alıcı kılığıyla tanıtan şahsa kargonun şubede teslim edildiği tespit edildiği, davaya konu dolandırıcılık vakası, kargo henüz taşıma şirketinin zimmetinde ve sorumluluğunda iken meydana geldiği, bu nedenle kök raporda da belirtildiği üzere, hem sektörel uygulamalar açısından, hem de TTK 875 hükmü de değerlendirildiğinde kargo şirketi sorumlu olduğu, TTK Madde 887’ya göre incelendiğinde; taşıyıcının bilerek, isteyerek, böyle bir zararın gelmesi ihtimalinin bilinciyle, kasıtlı olarak teslimat işleminin gerçekleştirilmediği kanaati oluşmakta olup takdirin Mahkemede bulunduğu, Davacı Taşıyıcı … KARGO’nun ilgili kargoyu yaşanan dolandırıcılık olayı nedeni ile alıcısına teslim edemediği anlaşıldığından, tazmin hesaplamasının TTK Madde 882 Hükümlerine göre ; Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu = 83,30 SDR * 13,1529 USD/TRY = 1.095,63 TL olarak hesap edildiği, dava konusu GİGABYTE … … ekran kartı ile … … ekran kartının davacı tarafından kargo şirketin teslim edildiği 19.10.2021 tarihindeki ikinci el satış değerleri olarak toplam 17.000,00.-TL + 10.000,00.-TL= 27.000,00.-TL olarak takdir edildiği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 03/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 27.000,00 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmiştir.
TTK’nın 875. maddesi uyarınca, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcısına teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Aynı Kanun’un 879. maddesi uyarınca, taşıyıcı, adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
Somut olayda, davaya konu kargonun; davalı tarafından, taşıma hizmetinin varış şubesine kadar sorunsuz bir şekilde yerine getirilmiş olduğu; 1 adet paketten oluşan kargonun davalı taşıyıcı tarafından şubeye gelen alıcı olduğu iddia olunan sahte kimlikle kişiye kargonun teslim edildiği , ancak gerçek alıcı olmayan başka bir kişiye kargoyu teslim ettikleri anlaşılmakta olup taşımaya konu emtianın gerçek alıcısına değil, başka bir kişiye teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı taşıyıcı, yukarıda anılan maddeler uyarınca meydana gelen zarardan sorumludur. Bu durumda davalının, 876 ve 878. maddelerinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma hallerinden birisinin bulunduğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Davalı taşıyıcı, bu hallerden birisinin bulunduğunu kanıtlayamadığından, sorumluluğu esastar.
TTK’nın 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de TTK’nın 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Bu maddeye göre göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, tüm dosya kapsamında taşıyıcının zarara kasten veya pervasız bir davranışla sebebiyet verdiklerine ilişkin bir bulgunun olmaması karşısında; somut olayda 6102 sayılı TTK’nın 882’inci maddesi uyarınca, zıya veya hasar sebebiyle taşıyıcının sorumluluğu, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8.83 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır. Dava konusu davalı taşıyıcının sorumluluğunun Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğu kabul edilerek dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporuna göre TTK Madde 882 hükümlerine göre ; Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu = 83,30 SDR * 13,1529 USD/TRY = 1.095,63 TL olarak hesap edildiği anlaşılmakla düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmış , davacı tarafından zararının tazminine yönelik ihtarnamenin davalı tarafa 04/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarname ile davalı tarafa 7 günlük süre verilmekle davalı tarafın 12/11/2021 tarihinde temerrüde düştüğü Mahkememizce kabul edilmiş olup, davanın kısmen kabulü ile, davacının 1.000,00 TL maddi tazminatının 12/11/2021 temerrüt tarihinden itibaren, 95,63 TL maddi tazminatının ıslah tarihi olan 03/05/2023 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının 1.000,00 TL maddi tazminatının 12/11/2021 temerrüt tarihinden itibaren, 95,63 TL maddi tazminatının ıslah tarihi olan 03/05/2023 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-)Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 255,85-TL’nin harcın davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.095,63-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan 269,85-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 1.900,00-TL Bilirkişi ücreti ve 241,00-TL posta giderinden ibaret toplam 2.141,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 86,88-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin kabul red oranına göre 63,30-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 1.496,70-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kabul edilen miktar yönünden kesin reddedilen miktar yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023
Katip …
e-imzalı*
Hakim …
e-imzalı*