Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/722 E. 2023/743 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/722 Esas
KARAR NO : 2023/743
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekili tarafından sunulan 21/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin davalı şirketin sırasıyla 1.600.000-TL’ si, 2.400.000-TL’ si ve 2.400.000-TL’ si olmak üzere toplam 6.400.000-TL’ sini temsil eden payların sahibi olduğunu, şirket esas sermayesinin toplam ¼’üne sahip olan müvekkillerinin şirket yönetimine katılamadığını, şirketin diğer ortaklar tarafından idare edildiğini, davalı şirketin, 19.10.2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile alınan 3 ve 4 nolu kararların esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunduğunu, özkaynaklar toplamının Sermaye ve Yasal yedekler toplamının % 50 sinden aşağıda olduğu için, şirket sermayesinin % 50 sini kaybetmiş durumda olduğunu, şirketin gerçek durumda 2021 yılında zararının bulunmadığını, söz konusu zararın kaynağı olan 2021 yılında oluşan 17.823.062,52 TL tutarında Diğer Olağandışı Zararın yönetim kurulu tarafından şirkete konması gereken tutarlar olduğunu, sermaye azaltımı kararının alındığı genel kurul toplantısında, müvekkillerinin, rapor ile ilgili tespit ve değerlendirmelerine karşılık söz alan şirket hissedarı … …, müvekkillerinin, somut verilere dayalı olan açıklamalarının doğru ve varit olmadığını ispat eden tek bir bilgi ve görüş belirtmeksizin, genel geçer ifadelerle ile iddiaların uygun olmadığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu, yönetim kurulunun sermaye azaltımına ilişkin raporu, şirketin hali hazırdaki mevcut finansal tablolarına uygun olarak hazırlanmadığı gibi, raporda yer verilen bilgiler de gerçeği yansıtmadığını, davalı …’in şirket kasasında, sermaye azaltımı ile ortadan kaldırılmak istenilen 16 milyon TL’nin dışında, yaklaşık 33.310.000,00 TL nakit para mevcut olduğunu, bu nedenle de sermaye azaltımı yapılmasına ihtiyaç ve gerek olmadığını, bu nedenlerden dolayı; Öncelikle TTK. 449 maddesi gereğince iptalini istediğimiz genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, Davalı şirketin 19.10.2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile alınan 3 ve 4 nolu kararlar kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunduğundan bu kararların iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 19/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin bir aile şirketi olduğunu, müvekkili şirketin % 25 hissesi … …’e ait olduğunu, diğer % 50 hissesi eşit oranda … …’in çocuklarına ait olduğunu, davacıların ise kalan % 25 hisseye sahip olduğunu, davacıların bu hisseyi … …’in vefat eden oğlundan miras yolu ile iktisap ettiklerini, davacıların, müvekkili şirketin her genel kurulu sonrası “genel kurul karar iptali” ve “bilgi alma ve inceleme” davası açmayı gelenek haline getirdiklerini ve yargıyı oyaladıklarını, davacıların kötü niyetli olduğu ve dürüstlük kuralına aykırı olarak huzurdaki davayı ikame ettiklerini, müvekkil şirketin sermaye azaltımı kararının hukuka, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu, Sermaye azaltımı TTK ile tanınmış bir hak olup, bir şirketi sermayesini azaltmaya iten birden çok sebep olabilir. Bunların başında; “Sermaye kaybı ve borca batıklık hallerinin giderilmesi, Hukukun bu işlemi zorunlu kılması, Vergi avantajları” geldiğini, davacı yanın sermaye azaltımına gerekçe olarak belirttiği kasa affının, sermaye azaltımı ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacıların kötü niyetli olarak dava açtıklarını, bu nedenlerden dolayı; davacı yanın genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddine, TTK m. 448 gereği teminat talebimizin kabulü ile Sayın Mahkemenizce belirlenecek nitelik ve miktardaki teminatın dava dosyasına davacı tarafından yatırılması yönünde ara karar oluşturulmasına, açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: … kayıtları, … kayıtları, Davalı şirketin 19.10.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, Yönetim Kurulu Sermaye azaltım raporu, Davalı şirketin tapu kayıtları, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası, …. Asliye Ticarat Mahkemesi’nin 2014/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra dosyasının … İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyası, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/… E.2022/… K. sayılı dosyası, Mahkememizin 17.03.2022 tarih ve E. 2022/… ve K.2022/… sayılı kararı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/… sayılı soruşturma dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyanın incelemesinde; davacı … … …, … …, … … tarafından davalılar … Ticaret, … A.Ş., … A.Ş. Aleyhine açılan şirket feshi istemine dayalı davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyanın incelemesinde; davacı … … …, … …, … … tarafından davalılar … … ve … aleyhine açılan dava dışı … A.Ş.’nin yöneticileri olan davalıların yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası sonucunda davanın kabulü ile toplam 29.296.405,00-TL’nin davalılardan tahsil edilerek dava dışı … A.Ş.’ye ödenmesine karar verildiği ve kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticarat Mahkemesi’nin 2014/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyanın incelemesinde; davacı … … …, … … tarafından davalılar … … ve … aleyhine açılan dava dışı … A.Ş.’nin yöneticileri olan davalıların yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası sonucunda davanın kabulü ile toplam 920.549,61-TL’nin davalılardan tahsil edilerek dava dışı … A.Ş.’ye ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklılar … … …, … …, … … tarafından borçlular … … ve … aleyhine …. Asliye Ticarat Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı ilamı gereği dava dışı … A.Ş.’ye ödenmesi gereken miktarın tahsiline yönelik ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra takibinin haricen tahsil üzerine infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklılar … … …, … … tarafından borçlular … … ve … aleyhine açılan dava dışı … A.Ş.’nin aleyhine …. Asliye Ticarat Mahkemesi’nin 2014/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamı gereği dava dışı … A.Ş.’ye ödenmesi gereken miktarın tahsiline yönelik ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra takibinin haricen tahsil üzerine infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.

…. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamının incelenmesinde; katılanlar … … …, … …, … … tarafından yapılan şikayet üzerine sanıklar … …, … … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama neticesinde eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olması nedeniyle kasıt yokluğundan beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/… sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; müştekiler … …, … …, … … … tarafından şüpheliler … … ve … hakkında hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçundan yapılan şikayet nedeniyle soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 17/03/2022 tarih ve 2022/… Esas ve 2022/… sayılı kararının incelenmesinde; davacılar … … …, … …, … … tarafından davalı … A.Ş. aleyhine açılan şirket bilgi alma inceleme hakkına davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından sunulan 08/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2020-2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacıların dava dilekçesindeki itirazlarına ilişkin Davalı Şirketin ticari defterinde 2021 yılındaki Dönem Net Zararının; 7326 sayılı vergi affı kapsamında “137.761,62 TL tutarında 131 Ortaklardan Alacak Hesabı ve 76.000.000 TL tutarında kasa affının ” tahakkuk ettirilmesi ve yapılan kasa affının 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına gider yazılması sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Ancak kasada yer alan tutarın Davacıların yönetimde olduğu dönemde meydana gelip gelmediği hususunda yapılan incelemelerde Davalı şirketten önceki yıllara ait Genel Kurul kararları talep edilmiş ve Davacıların 2010 yılı öncesinde yönetim kurulunda görev aldıkları ve sonrasında yönetim kurulunda görev almadıkları taraf beyanları ile tarafıma e-mail ile bildirilmiştir. Davalı Şirketin bilançosu incelendiğinde TTK 376. Maddesi uyarınca sermayesinin borçlara oranı olan 3/2 kaybedip kaybetmediği incelendiğinde 2021-2022 dönemlerinde sermaye, sermaye yedekleri ve kar yedeklerinin toplamının 2/3’ü ((25.600.000,00 * 74.033,844299.287,80)*2/3) olan 17.315.547,76 TL olduğu ancak Öz Kaynaklar toplamının 10.470.811,01 TL olduğu ve yetersiz kaldığının sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılan 19.10.2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf Davalı şirketin 19.10.2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile alınan 3 ve 4 nolu kararlar kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunduğundan bu kararların iptaline ve TTK md.449 gereğince yürütmesinin geri bırakılmasına; karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf dava konusu genel kurul kararı esas sözleşmeye, usul ve yasaya uygundur, davanın reddine karar verilmesini ve TTK 448 gereği müvekkil şirketin uğrayacağı zarara binaen davacılardan teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin …nün … sicil numarasına kayıtlı … A.Ş. ünvanlı şirket olduğu ve merkezinin …/ İstanbul olduğu, buna göre Mahkememizin yetkili olduğu, şirketin son tescilinin sermaye azaltılmasına ilişkin genel kurul kararın tesciline ilişkin 14/11/2022 tarihinde yapıldığı, iptali istenen genel kurula ilişkin tutanak ve hazirun cetvelinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 19/10/2022 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3 ve 4 numaralı kararlarının TTK 445 maddesi kapsamında iptalinin gerekip gerekmediği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafın dava konusu davalı şirketin 19/10/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddine ve Davalı vekilinin TTK 448/4 maddesi uyarınca davacılardan teminat alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu davalı şirketin 19/10/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda … Mahkemesi’nin 23/02/2023 tarih, 2023/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamına celp edilen deliller kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi sonrası Bilirkişiler … tarafından hazırlanan 08/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2020-2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacıların dava dilekçesindeki itirazlarına ilişkin Davalı Şirketin ticari defterinde 2021 yılındaki Dönem Net Zararının; 7326 sayılı vergi affı kapsamında “137.761,62 TL tutarında 131 Ortaklardan Alacak Hesabı ve 76.000.000 TL tutarında kasa affının ” tahakkuk ettirilmesi ve yapılan kasa affının 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına gider yazılması sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir. Ancak kasada yer alan tutarın Davacıların yönetimde olduğu dönemde meydana gelip gelmediği hususunda yapılan incelemelerde Davalı şirketten önceki yıllara ait Genel Kurul kararları talep edilmiş ve Davacıların 2010 yılı öncesinde yönetim kurulunda görev aldıkları ve sonrasında yönetim kurulunda görev almadıkları taraf beyanları ile tarafıma e-mail ile bildirilmiştir. Davalı Şirketin bilançosu incelendiğinde TTK 376. Maddesi uyarınca sermayesinin borçlara oranı olan 3/2 kaybedip kaybetmediği incelendiğinde 2021-2022 dönemlerinde sermaye, sermaye yedekleri ve kar yedeklerinin toplamının 2/3’ü ((25.600.000,00 * 74.033,844299.287,80)*2/3) olan 17.315.547,76 TL olduğu ancak Öz Kaynaklar toplamının 10.470.811,01 TL olduğu ve yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK’da genel kurul kararlarının iptali başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa;
TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK 446. maddesinde ise İptal davası açabilecek kişiler ; ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı şirketin dava konusu sermaye azaltılması kararı öncesi pay ve hisse durumu aşağıdaki şekildedir.
¸
Davacılar tarafından iptal davasının 3 aylık yasal süresinde açıldığı, davacılardan … …’in davalı şirketteki hisse oranının %9,375, … … …’nun hisse oranının %9,375, … …’in hisse oranının %6,25 olduğu, dava konusu genel kurul kararlarına muhalif olma şartının toplantı tutanağındaki muhalefet şerhi ile sağlandığı dava konusu 19/10/2022 tarihli genel kurulun usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı, toplantı ve karar nisaplarına uyulduğu anlaşılmıştır.

Davalı şirketin ortaklık payları toplamının 2.560.000,00 olduğu, sermayesinin de 25.600.000,00-TL’den oluştuğu, davalı şirketin 19.10.2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısına ait hazirun cetvelinin yapılan incelemesinde; davacı şirket ortaklarının vekaleten temsil edilerek toplantıya katıldıkları, iptali istenen 3 ve 4 numaralı kararların davacıların sahip olduğu 640.000 adet pay oranına karşılık gelen olumsuz oy, 1.920.000 adet paya karşılık gelen olumlu oy ile oy çokluğu ile kabul edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından Davalı Şirketin TTK 376. maddesi uyarınca sermayesinin borçlara oranı olan 3/2 kaybedip kaybetmediği incelendiğinde 2021-2022 dönemlerinde sermaye, sermaye yedekleri ve kar yedeklerinin toplamının 2/3’ü 1(25.600.000,00 * 74.033,844299.287,80)*2/3) olan 17.315.547,76-TL olduğu ancak Öz Kaynaklar toplamının 10.470.811,01 TL olduğu ve yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.
Davacılar tarafından davalı şirketin 19/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan şirketin sermayesinin azaltılmasına ilişkin 3 ve 4 numaralı kararların usul ve yasaya aykırı şekilde alındığından bahisle iptaline yönelik dava açılmış ise de; davalı şirket tarafından 19/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısının usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı, tüm hissedarların genel kurulda temsil edildiği, dava konusu 19/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3. gündem maddesinin sermaye azaltılmasına ilişkin raporun okunması ve müzakeresine ilişkin olduğu, 4. gündem maddesinin sermaye azaltılmasının onaylanmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, davacılar tarafından şirketin gerçek durumda 2021 yılında zararının bulunmadığı, söz konusu zararın kaynağı olan 2021 yılında oluşan 17.823.062,52 TL tutarında Diğer Olağandışı Zararın yönetim kurulu tarafından şirkete konması gereken tutarlar olduğu, nakit paraya ihtiyaç hasıl olmamasına rağmen, sürekli kasaya çekilen paralar ve miktarı 16 Milyon TL’yi aşan bu parayı, sermaye azaltımı suretiyle hakim ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin kendi uhdelerine geçirmek adına yaptıkları bir peçeleme işlemi olduğu bu nedenle sermaye azaltılmasının kanun, esas sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu iddia edilmiş olup, dava konusu ihtilaf davalı şirketin sermayesinin azaltılıp azaltılamayacağından kaynaklanmakta olup, sermayenin artırılıp azaltılıp azaltılmayacağı ve azaltılacaksa ne ölçüde azaltılacağı hususunda genel kurulun geniş takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak genel kurul bu yetkiyi keyfi kullanamaz, bu yetkilerini kullanırken bazı sınırlamalara tabidir. Emredici kanun hükümlerine riayet etmek gerekir.
Sermaye kaybına ilişkin TTK. m. 376/2 hükmüne göre: “Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer”. Söz konusu hüküm uyarınca genel kurulun “sermayenin üçte biri ile yetinme” yönünde karar alması esas itibariyle bir sermaye azaltılması ve buna bağlı olarak bir esas sözleşme değişikliğidir. Bu nedenle şirketin sermayesinin üçte ikisinin yitirilmiş olması nedeniyle şirketin devamı için “sermayenin tamamlanmasına karar vermediği” takdirde sermaye azaltımı kararı alınması yasal bir zorunluluktur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından davalı şirketin 19/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 numaralı şirketin sermayesinin azaltılmasına ilişkin genel kurul kararlarının iptaline yönelik dava açılmış ise de bilirkişiler tarafından davalı şirketin mali durumunun incelenmesi sonrası “davalı Şirketin TTK 376. maddesi uyarınca sermayesinin borçlara oranı olan 3/2 kaybedip kaybetmediği hususunda 2021-2022 dönemlerinde sermaye, sermaye yedekleri ve kar yedeklerinin toplamının 2/3’ü ((25.600.000,00 * 74.033,844299.287,80)*2/3) olan 17.315.547,76 TL olduğu ancak Öz Kaynaklar toplamının 10.470.811,01 TL olduğu ve yetersiz kaldığı tespit edilmiştir” yönündeki tespit ve davalı şirketin sermaye azaltımı sonucu davacı paydaşların herhangi bir menfaatlerinin etkilendiğine ilişkin davacılar tarafından somut bir delil ortaya konulmaması, yönetim kurulu üyelerinin şirkete zarar vermelerine ilişkin iddia nedeniyle azaltılma koşulları oluşan bir sermayenin azaltılmaması yoluna gidilmesinden imtina edilemeyeceği ayrıca yönetim kurulu üyelerinin şirkete verdiği zarara yönelikte somut bir delil ve ispat bulunmadığı, eldeki davada TTK 376 md. gereği davalı şirketin sermayesinin azaltılmasına ilişkin şartların oluşmuş olması ve sermaye azaltılması kararının alınmasından dolayı şirket ortaklarının bir zararının bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, yapılan sermaye artırım kararının iptali şartlarının oluşmadığı, bu haliyle düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetim elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalı şirketin 19/10/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye azaltılmasına ilişkin kararların toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı ve Genel Kurulun takdirinde bulunduğu, kararlarda TTK 445. maddesi kapsamında kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı bir hal olmadığından dava konusu genel kurul kararlarının iptal şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından davacılar tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacılar tarafından açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 269,85-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 189,15-TL karar harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacılar tarafından yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan maktu 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.