Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/705 E. 2023/652 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/705 Esas
KARAR NO : 2023/652
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … … … A.Ş. arasında 08/04/2021 – 11/04/2021 tarihleri fuara katılım sözleşmesi imzalandığını, Covid-19 pandemi zamanına rastlayan bu fuarın zamanında yapılamadığını, akabinde fuara katılım tarihinin tek taraflı olarak belirlendiğini, bildirim yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmediğini, katılım tarihi değişikliğinin usulüne uygun bildirildiğinin ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, bu sebeple 18-21 Kasım 2021 tarihleri arası olarak belirlenen yeni fuara müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini bildirir ihtarname göndererek katılım göstermediğini, davalı şirketin haklı feshi dikkate almayarak müvekkili şirket aleyhine …. İcra Dairesi 2022/… Esas numarasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilamsız takibin yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle; müvekkili şirketin …. İcra Dairesi 2022/… Esas numaralı ilamsız icra takibinde borçlu olmadığının tespitine, Mahkemenizce takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, dosyada mevcut olan bütün hacizlerin kaldırılarak yatırılacak olan bedele kaydırılmasına, davalı aleyhine haksız ve hukuka aykırı icra takibi için %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … … … A.Ş. ile davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında müvekkili şirketin 08.04 – 11.04.2021 tarihleri arasında organize etmeyi planladığı … Fuarı’na katılım şartlarını ihtiva eden Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığını, bununla birlikte, yukarıda anılan fuar tarihleri kapsamında, gerek Covid-19 salgını nedeniyle çok sayıda katılımcı firmanın fuara katılmaktan vazgeçmeleri, gerekse dönem boyunca organize edilen fuarlarda insan sağlığını tehdit eden kapalı alan koşullarından kaynaklanan ziyaretçi sayılarındaki azalmalar nedeniyle müvekkili şirketin sözleşmeye konu fuarı 18-21 Kasım 2021 tarihine ertelediğini, söz konusu erteleme kararının fuar katılımcısı firmalara bir çok defa gönderilen e-postalar bildirildiğini, müvekkili şirketin fuarın ertelendiği bilgisini davacı şirket ile paylaşmasına rağmen, davacı şirketin fuara katılmayacağını söz konusu bildirimlerden 8 ay sonra, fuar etkinliğine 10 gün kala karar verdiğini, davacı şirketin Fuar Katılım Sözleşmesi’ni tek taraflı tazminatsız bir şekilde feshetmesinin mümkün olduğu tarihten çok daha sonraki bir tarihte ve hatta fuara10 gün kala sözleşmeyi feshetmeye çalıştığını, bu tür bir feshin sözleşme şartları dahilinde haksız fesih olarak değerlendirilebileceğini, bu durumda davacı şirketin fuar katılım bedelinin tamamını cezai şart bedeli olarak müvekkili şirkete ödemekle yükümlü olduğunu, fuar yer ve tarihinin gerek mücbir sebebe dayalı olarak gerekse herhangi başka bir nedenle müvekkili şirket tarafından tek taraflı olarak değiştirilebilmesinin mümkün olduğunu, fuar yer ve/veya tarihinin değiştirilmesinin katılımcı firmaya fesih hakkı vermediğini, davacı tarafından dava dilekçesinde örnek olarak gösterilen Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın da dava konusu olay ile hiç bir bağlantısı bulunmadığını, Mahkemenizce görülen davada taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunduğunu ve taraflarında bu sözleşmeye uygun hareket etmek ile yükümlü olduğunu, davacı tarafın da, Yargıtay’ın ilgili kararını ek olarak bile koymayarak ve yalnızca kendisinin menfaatine olan kısmını kopyalayarak, bu kararın aslında olaya uygun olmadığını ispat ettiğini, tüm bu sebeplerle; davacı şirketin kötüniyetli menfi tespit davasının reddine, davacı şirketin borcunun sabit olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesi, fuarın ertelenmesine yönelik bildirim e-postası, … Noterliği’nin 08.11.2021 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 08/04/2021 – 11/01/2021 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi’nin fuar tarihinin tek taraflı değiştirilmesinden dolayı haklı nedenle feshedilip feshedilmediğinin, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı davalı yana borçlu olup olmadığından ibaret Menfi Tespit davasıdır.
Davacı taraf, davalının taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinde yaptığı esaslı değişiklik nedeniyle haklı sebeple sözleşmeden dönme nedeniyle davalının sözleşmeden doğan alacaklarına ilişkin başlattıkları icra takibine yönelik borçlu davalı yönünden yapılan haksız takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise sözleşme gereği fuar tarihinin müvekkil tarafından değiştirilmesi mümkün olup pandemi sebebiyle fuar tarihinin değiştirildiğini, bu hususun fuara katılacak tüm şirketlere e posta yoluyla bildirildiğini, değiştirilen tarihlerde fuarın gerçekleştirildiğini, bu durumun davacıya ihtar edildiğini, müvekkil şirketin davacı taraftan söz konusu fuar sözleşmesinden dolayı alacaklı olduğunu, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … … … A.Ş tarafından borçlu … Ticaret Limited Şirketi aleyhine fuar katılım bedelinden doğan alacaktan kaynaklı toplam 36.375,23-TL alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı tarafından takibe süresinde herhangi bir itirazın yapılmadığı, takibin kesinleştiği, bunun üzerine mahkememiz dosyasının açılması ile davacı yanın tedbir talebinde bulunulduğu, talebin kabul edilmesi üzerine borç miktarı kadar teminatın icra dosyasına davacı borçlu tarafından yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin fuar tarihini değiştirmesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkı kapsamında davalıya borçlu olup olmadığı bu nedenle davalının davacı şirketten alacaklı olup olmadığı hususundan kaynaklıdır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamında bulunan deliller üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Bilirkişi heyeti … ve … tarafından sunulan 26/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, Dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilen 08.04.2021-11.04.2021 tarihlerini içeren Fuar Katılım sözleşmesinin davacı tarafça haklı olarak feshedildiği iddiası ile davalı yan tarafından davacı aleyhine fuar katılım bedeli adı altında başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı takip dosyasına davacı yanın borçlu olmadığının tespiti talebi üzerine çıkmış bulunduğu, davacının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının incelenen 2021-2022 yılları ait ticari defterlerinde davalı yan ile olan herhangi bir cari hesap ekstresi ve muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davalının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre; Davacı ile olan hesap hareketlerini iki ayrı hesapta takip ettiği, 340. Kodlu alınan sipariş avansları hesabında davacı yana 30.12.2021 tarihi itibariyle 2.304,47 TL borçlu olduğu, … hesabında ise 01.11.2021 tarihli … numaralı ve 29.482,26 TL tutarlı stant kira bedeli faturası düzenleyerek 29.482,26 TL alacaklı hale geldiği, davalı yanın takip tarihi (28.06.2022) itibariyle ise davacı yandan (29.482,26 TL – 2.304,47 TL=) 27.177,79 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, taraflar arasında 08-11 Nisan 2021 dönemini kapsayan …Katılım Sözleşmesi akdedildiği, Taraflar arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesinde fuarın 08-11 Nisan 2021 tarihleri arasında yapılacağı kararlaştırıldığı, akabinde davalı yan tarafından davacı yana gönderilen 09.09.2021 tarihli mail ile fuarın covid-19 salgını sebebiyle 18-21 Kasım 2021 tarihine ertelendiği bildirildiği, buna karşın davacı tarafça … Noterliği 08.11.2021 tarihli sayılı ihtarnamesi ile tek taraflı değişiklik yapma yetkisinin ağır boyutlarda kullanılması, fuardan beklenen yararın kalmaması gibi sair hususlar belirtilerek sözleşmenin feshedildiği davalı yana bildirildiği anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aslen, sözleşmenin davacı tarafça haklı yere feshedilip/feshedilmediği noktasında toplandığı anlaşılmakla davacı yanın menfi tespit taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasında sektörel yönden yapılan incelemede, davalı yan açısından yükümlüklerinin, sözleşme kapsamında ve fuar sektörü teamüllerine yerine getirilmediği yönünde bir tespit olmadığı ile davacı yanın sözleşme feshinin uygunluğunun açıkığa kavuşturulamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 33. Maddesinde sözleşmenin Organizasyon tarafı olan fuar düzenleyicisi davalı … … … A.Ş.’nin fuar tarihini değiştirmesi yetkisini, Katılımcı taraf olan davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin kabul ettiği ve bu fuar tarihinde ki değişikliği fesih sebebi olarak kullanamayacağının kararlaştırıldığı ve yine Taraflar arasında akdedilen fuar katılım sözleşmesi 24.maddesinde, sözleşmenin Organizasyon tarafı olan fuar düzenleyicisi davalı … … … A.Ş.’nin sözleşme feshi hakkını hiçbir katılımcıya vermediği, Katılımcı taraf olan davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin fesih hakkı olmadığını kabul ettiği, fesih halinde yapılan ödemenin iadesinin mümkün olmadığı ile ayrıca cezai şart uygulanacağının kararlaştırıldığı, bildirimlere yönelik ise yine taraflar arasında akdedilen fuar katılım sözleşmesinin 40. Maddesinde sözleşmede yazılan belirtilen adres, telefon, faks ve mail adreslerine yapılan her türlü bildirim Katılımcıya Yapılmış Bir Bildirim Yerine Geçer şeklinde düzenlemenin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, sözleşme içeriği, olayların gelişimi, herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesine konu fuarın, kararlaştırılan tarihte düzenlenmediği iddiası ile davalı tarafça tek taraflı yapılan değişiklik nedeniyle talep edilen bedelin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı bu bedelden davacının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Sözleşme, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın birinci kısmında borç ilişkilerinin kaynakları üst başlığı ile 1. vd maddelerinde düzenlenmiştir. 26. maddede, tarafların sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirleyebileceği düzenlemesi ile sözleşme serbestliğine yer verilmiştir. Somut olayda, tacir olan her iki taraf özgür iradeleri ile yukarıda belirtilen sözleşme hükümleri konusunda anlaşmaya vararak imzalamışlardır. Davalı organizatör sözleşmede kendisine tanınan yetki ile fuarı iptal etmemiş ancak tarihini ertelemiştir. Sözleşmenin 33. maddesinde davalı şirkete bu konuda yetki tanınmış olup davacı ise sözleşmeyi bilerek imzalamıştır. Bu durumda TBK 136. madde anlamında ifa imkansızlığının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekecektir. İmkansızlığı, sözleşmenin konusu olan edimin maddi veya hukuki bir nedenden dolayı yerine getirilmesinin mümkün olmaması olarak tanımlamak mümkündür. İmkansızlık nedenleri maddi veya hukuki olabilir. İmkansızlığın objektif olması, sadece borçlu bakımından değil, herkes bakımından söz konusu olan imkansızlık, sübjektif imkansızlık ise, sadece borçlu bakımından söz konusu olan imkansızlığı ifade eder. Kusursuz imkansızlık TBK’nın 136. düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa da, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa borcun sona ereceği belirtilmiştir. İmkansızlık geçici nitelikte ise, kural olarak borcun sona ermesine neden olmaz. Bu hususta tarafların farazi iradeleri esas alınmalıdır. Ancak ifa muayyen bir zamanda yapılacak veya ifa zamanı alacaklı için önem taşıyorsa bu hallerde borcun sona ermesi sonucunu doğurur. Somut olayda, davacı fuar tarihinin ertelenmesi ve yeni tarih belirlenmesinde, iptal edilen tarihin kendisi için taşıdığı öneme dair bir iddiada bulunmamıştır. Karşılıklı akitlerde, alacaklı taraf imkansızlaşmayan edayı kabul etmek zorunda değildir. Ancak somut olayda ifa imkansızlığına dair hükümlerin uygulanarak tarafların verdiklerini geri isteyebilme haklarının doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü, yukarıda ayrıntılı şekilde yazılan sözleşme hükümleri ile bu maddenin uygulanması tarafların karşılıklı iradeleri ile adeta ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümleri gözetilecektir. Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 33. Maddesi hükmünün genel işlem koşulu kapsamında TBK 20. ve 21. maddeleri kapsamında geçersiz olmasının mümkün olmadığı, tarafların tacir olduğu, TTK 18/2 maddesi gereğince basiretli tacir gibi hareket etmelerinin beklendiği, tacirlerin sözleşmede kararlaştırılan düzenlemelerin hüküm ve sonuçlarını öngörebilecek konumda olması gerektiği Mahkememizce kabul edilmiş olup davalı organizatör sözleşme hükümlerine göre tüm edimlerini usulüne uygun şekilde gerçekleştirmiş olup, davacı katılımcının sözleşmeyi fesh etme hakkı olmadığından davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2018/554 E. 2020/2075 K. Sayılı ilamı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2022/1105 E. 2022/969 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/12/2022 tarih, 2021/4958 E. 2022/5861 K. Sayılı ilamı)
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın peşin yatırılan 621,20-TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 351,35-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan artan gider avansının ve davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 04/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.