Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/668 Esas
KARAR NO : 2023/37
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kaza yapan aracının araç kasko sigorta poliçesinden doğan fazlaya dair dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 39.200,00 TL kasko sigorta poliçesi kapsamında tazmin edilmesi gereken, uğramış olduğu maddi hasarın rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yana ait … plakalı aracın 08.07.2022 tarihinde tek taraflı trafik kazası nedeniyle hasara uğradığı yönünde yapılan hasar ihbarı üzerine, müvekkili şirket nezdinde … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, hasar bedelinin tespiti amacıyla müvekkili şirket tarafından görevlendirilen sigorta eksprertizi tarafından yapılan incelemede araç üzerinde 39.200,00-TL Hasar icmaili olduğu , davacı yana ait … plakalı aracın dava konusu olayda meydana gelen tek taraflı trafik kazasında , sürücü ehliyetsiz afganistan uyruklu … isimli bir kişinin sürdüğünün tespit edilmesi nedeniyle şartname gereği Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların poliçe teminatı dışında olması ve doğru beyanda bulunma yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle davacı yanın hasar tazmin talebinin reddedildiğini, Müvekkili sigorta şirketi tarafından, … poliçe nosu ile kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davacı yana ait … plakalı araç üzerinde Çanakkale ‘de bulunan T.C. … Bankası … şubesinin dain- i mürtehin hakkı bulunduğunu, beyan ederek; davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın trafik kazası nedeniyle hasarlanması nedeniyle sigortalı tarafından sigorta şirketine karşı açılan maddi zarar talepli tazminat davasıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.
TTK’ nın 11/1. maddesine göre, Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.
TTK’ nın 12/1. maddesinde tacir tanımına yer verilerek ” Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişi ” tacir olarak tanımlanmıştır. TTK’nın 15/1.maddesinde de esnaf tanımı yapılmıştır. Buna göre ” İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. “. 21/06/2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 3.maddesinde ise esnaf ve sanatkâr, ” ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler” olarak açıklanmıştır.
Öte yandan davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca davalının tüketici sayıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, aynı yasanın 73/1 maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, yasanın 83/2 maddesinde de diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 sayılı Yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
… Tüketici Mahkemesinin 07/09/2022 tarihli 2022/… E. 2022/… K. Sayılı ilamı ile davaya konu sigortalı vasıtanın tarım işlerinde mesleki amaçla kullanılan zirai traktör olması, tüketici sıfatının bulunmaması ve davanın genel mahkemelerde bakılıp sonuçlandırılması gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; talebin, genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında davalının sigortalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen hasarın sigortalı olan davacı tarafından davalı sigorta şirketine karşı tüketici işlemi olan sigorta sözleşmesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır. Sigortalı araç traktördür. Ruhsat kayıtlarına göre kullanım amacı “zirai araç- hususi” olarak gözükmektedir. Davacının celp edilen vergi kayıtlarına göre işletme hesabına göre defter tuttuğu, VUK 177/1 deki sınırları aşmadığı, tacir olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve davacı taraf tacir ve sigortalı araç ticari olmadığından 6502 sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 madde hükümleri uyarınca uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesinin görevli kılındığı, görevin HMK.nun 114/c maddesi gereğince dava şartı olduğu, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine,… Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, … TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli … MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme … Tüketici Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar verildi 17/01/2023
Katip …
e-imzalı*
Hakim …
e-imzalı*