Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/629 E. 2023/669 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/629 Esas
KARAR NO : 2023/669
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ilaç satış-pazarlama sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki, 22.12.2016 tarihinde akdedilen Ev Sahipliği Paylaşma İş birliği Sözleşmesine dayandığını, işbu sözleşme, müvekkil şirketin yurtiçinde 13.01.2017 tarihinde yapacağı tek seferlik organizasyon için davalı tarafından düzenlenmesini öngören bir iş birliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye göre davalının, organizasyonu 13.01.2017 tarihinde gerçekleştirmesi gerektiğini, sözleşme ile müvekkili üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü sözleşmede belirtilen davalının … Banka’sı … Şubesi İban no: …’suna 20.650,00 (yirmi bin altı yüz elli) Euro olarak ödediğini, davalı şirket sözleşme ile kendi üzerine düşen yükümlülüğü süresi içerisinde yerine getirmediğini, davalıya, … Noterliğinin 22 Ekim 2021 tarihli ve … yevmiyeli ihtarnamesi gönderilerek sözleşmenin fesih edilerek uğranılan zararlar ve ödenilen miktar talep edildiğini, işbu ihtarnameyle davalı temerrüde düştüğünü, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye davalı tarafından hiçbir şekilde yanıt verilmediğinden … İcra müdürlüğünün 2021/… E. sayılı icra dosyasıyla davalı aleyhine icra takibine başlanıldığını, davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilerek takibin haksız durdurulduğunu iddia ederek; davalı tarafından, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı icra takibi dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine, alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki Sözleşmenin 4. maddesinde organizasyonun ( Dönemin Sağlık Bakanının katılacağı ) 13 Ocak 2017 tarihinde gerçekleşeceğini,bu takvimde sadece uluslararası / ulusal zeminde meydana gelebilecek ani gündem, sosyal afet vd. haklı talep ve nedenlerle değişiklikler yapılabileceği belirlendiğini, sözleşmenin 9. Maddesine göre ise taraflar, ayaklanmalar, halk hareketleri, savaş, hükümet hareketleri, doğal afet, fırtına, yangın, kaza, grev, sabotaj, patlama, deprem vb. olağanüstü durumlar ve mücbir sebepler ile tarafların kontrolleri dışında gerçekleşecek benzeri etkenlerden ötürü, yükümlülüklerini yerine getirememeleri hallerinde , meydana gelebilecek gecikmelerden , kayıplardan ve zararlardan birbirlerine karşı sorumlu olmayacağını, sözleşmenin feshi için haklı bir neden oluşturmayacağını, sözleşmenin 7. Maddesine göre sözleşme “organizasyonun tamamlanmasına dek geçerlidir.” hükmü yer aldığını, sözleşmenin bitiş tarihi boş bırakıldığını, Sağlık Bakanının organizasyona katılamamasınından dolayı organizasyonunun ertelenmiş olması tarafların kontrolleri dışında gerçekleşmiş etkenlerden olduğunu savunarak; davanın reddine, takibinde haksız olan davacının müvekkiline dava değerinin %20’ sinden az olmamak icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
TANIK BEYANLARI
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …beyanında: “Ben davacı … San. A.Ş. İsimli firmada yaklaşık 14 yıldır yönetici asistanı olarak çalışıyorum, 2016 yılında davalı firmasından … Hanım bizi arayarak Sağlık Bakanının katılacağı bir toplantının yapılacağını ve bu toplantıda ev sahibi firma olarak reklamımızın yapılacağı söylendi, bu toplantıda ev sahibi firma olarak en önde katılıp reklamımız yapılacak ve stantd açacaktır bizde bu teklifi kabul ettik aramızda sözleşme imzalanmıştır, sözleşme 23/12/2016 tarihinde imzalanmış olup bize 13/01/2017 tarihinde toplantının yapılacağı söylendi, tek bir toplantı yapılacaktı ve bu toplantıya davacı şirketten yaklaşık 35 kişinin katılacağı söylendi, biz davalı firma ile iletişim halindeydik bize sürekli olarak Sağlık Bakanının programının değişmesi, sağlık bakanlığından haber beklenmesi sebepleriyle programın yapılamayacağını başka bir zamana bırakıldığını bize söylediler, Sağlık Bakanı ile konuşup programına göre yeni bir tarih belirleyeceklerini bize söylüyorlardı ancak son zamanlarda tarihte vermemeye başladılar, 2016 yılından 2021 yılına kadar iletişim halindeydik, ancak toplantı hiç bir zaman olmamıştır, bu toplantı yapılmamıştır, biz toplantının yapılmasını bekledik ancak aradan zaman uzun zamana rağmen toplantı yapılmayınca ödemiş olduğumuz bedelin iadesini talep ettik, sözleşme kapsamında belirlenen ücret sözleşmeden sonra davalı babı-ali firmasına ödenmiştir, babı-ali firması ilaç firması olduğumuz için sağlık bakanı katılacağı bu toplantıya bizi de davet etmiştir, 2021 tarihinde babı-ali firmasının yöneticisi … benime iletişime geçmiş olup, toplantının yapılmaması sebebiyle bize ayıp ettiklerini ancak para iadesini yapamayacaklarını söylemiştlerdir, bildiklerim bundan ibarettir. Davalı vekilinin sorusu üzerine tanıktan soruldu: … firması daha önceden iletişimde olmadığımız bir firma değildir, sözleşme tarihinden yaklaşık bir kaç yıl kadar önce genel müdürümüz … beyin … Toplantılarına üye olduğunu ve katıldığını hatırlıyorum, zaten … firmasında sözleşme konusu toplantı için teklif geldiğinde ve bu teklifi şirkete ilettiğimde daha önceden tanıdığımız bir firma olduğu için itiraz edilmeden teklif kabul edilmiştir, 2016 yılından fesih tarihine kadar sağlık bakanının değiştiğini biliyorum, zaten bizi aradıklarında sağlık bakanının değişmesi, programının müsait olamaması gibi sebeplerle programı gerçekleşmeyeceğini, erteleneceğini bize söylediler bu süre zarfında başka toplantıların yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ancak en son 2021 yılında babı-ali firmasının yöneticisi … bey ile yapmış olduğum görüşmede bana 1 yıldır başka toplantılarında yapılmadığını söyledi.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı … beyanında: “Ben davalı … A.Ş.’nde 15 yıldır yönetim kurulu başkanı olarak çalışıyorum yaklaşık 33 yıldır babı-ali organizasyonları yapılmaktadır, bizzat organizasyonları ekibimle birlikte yürütüyorum, babı-ali toplantıları 1990 yılında kurulmuş olup bir düşünce kuruluşudur, onur konuşmacıları Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Meclis Başkanı, gibi önemli kişiler oluşturmaktadır, sözleşmeyle ilgili olarak recordati ilaç san.. isimli şirketin ceosu … toplantılarının üyesi olup kendisi bizzat sağlık bakanının katılacağı bir toplantıda katılmak istediklerini bize söylediler, bizde böyle bir toplantı yapacağımız için kendilerine ilettik, kendileri de kabul ettiler aramızda sözleşme yapılmıştır, … Sağlık Bakanı olduğunda bu teklif kendilerine iletilmiştir ancak ilk toplantı sağlık bakanının programı sebebiyle ertelenmiştir, ikinci toplantı ise davacı şirketin genel müdürünün programına uymaması sebebiyle ertelenmiştir, üçüncü toplantıda ise bakanın değişmesi sebebiyle toplantı gerçekleşmemiştir, yeni bakan ile toplantı ayarlamaya çalıştığımızda ise programın uymaması sebebiyle gerçekleştiremedik, daha sonra toplantıyı … ile planladığımızda araya pandeminin girmesi sebebiyle yasaklar nedeniyle toplantıyı gerçekleştiremedik bu arada da sözleşme fesih olmuştu, sözleşme gereği toplantı yapılana kadar sözleşme geçerlidir bu nedenle yapılan feshin haksız olduğunu düşünüyoruz, toplantılar için otel ayarlanmış olup yapılan ödemeler de bu otelin organizasyonu , video kayıt harcamaları, araçlar, güvenlik, medya diğer giderleri için harcanmıştır, daha sonra sözleşmenin davacı tarafça fesih edilmesi sebebiyle kendilerine başka bir toplantıya da dahil etmedik, bildiklerim bundan ibarettir. Davacı vekilinin sorusu üzerine tanıktan soruldu: Benim … san. İsimli şirketin yönetici asistanı … hanım ile ertelenen toplantı sebebiyle ayıp ettiğimize yönelik herhangi bir söylemim olmamıştır, toplantılar şirket dışı sebeplerle gerçekleşmemiş olup zaten bizim kusurumuzda söz konusu değildir, sadece ocak 2017 tarihinde toplantının ertelenmesinden sonra şirket ceosu İsmail beyi ziyaret edip bakanın programı sebebiyle toplantının ertelendiğini ilettim kendisi de bu durumu anlayışla karşıladı. Davalı vekilinin sorusu üzerine tanıktan soruldu: 2017 yılından pandemi tarihine kadar başka toplantılar yapılmıştır bu toplantılarda bakanlar … ve diğer bakanlar ile toplantılar yapılmıştır, sağlık bakanının değişmesi ve programın uymaması sebebiyle toplantılar sağlık bakanı toplantısı yapılamamıştır, bu zamana kadar 150 resmi, 450 gayri resmi toplantılar yapılmış olup daha önce de 7 kez sağlık bakanı ile de toplantılar yapılmıştır.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı … beyanında: “Ben …isimli firmada 2000-2020 yılları arasında icra kurulunda organizasyon bölümünde çalıştım, babı-ali toplantıları bakanları ve iş adamları bir araya getiren bir fikir klubüdür, konuşmacı olarak Başbakan, bakan, bakan yardımcıları gibi kişiler bulunmaktadır, davacı şirketin ceosu … bey daha önceki yapılan toplantıda sağlık bakanlıyla toplantı olursa katılabileceklerini bize ilettiler, sadece sağlık bakanının katılacağı toplantıyı istemiştir, firmalar bakanın yanında oturmak istiyorlarsa sponsor olmak zorundadırlar bu nedenle yapılacak harcamaların bir kısmı için bedel alınmaktadır, yapılan harcamalar otel,yemek ve diğer harcamalar olup ödenenen ücret bir kısmını karşılamaktadır, davacı şirket ile de bu tarz bir sözleşme yapılmıştır, sözleşme gereği yapılacak toplantı ilk olarak sağlık bakanı …’ın toplantıyı ertelemesi sebebiyle gerçekleşmemiştir, daha sonra toplantı kararlaştırılmak istendiğinde … beyin yurt dışında gezisi olduğu için katılamayacağını beyan etmiştir bu nedenle toplantı gerçekleşmemiştir, daha sonra bakanın görevden alınması ve bakan değişikliği sebebiyle toplantı gerçekleşmemiştir daha sonra araya pandeminin girmesi sebebiyle yasaklar nedeniyle toplantı gerçekleşmemiştir, toplantının yapılamaması sebebi sağlık bakanlığından kaynaklanmaktadır, davacı şirketten alınan ücret otele ve diğer harcamalara ödenmiştir bu nedenle iadesi yapılmamıştır, daha önce yapılan toplantılara sağlık bakanı … katılmıştır, sözleşme konusu toplantı sağlık bakanlığından kaynaklanan sebeplerle yapılamamıştır, bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, tanık beyanları, taraflar arasında akdedilen 22.12.2016 tarihinde akdedilen Ev Sahipliği Paylaşma İş birliği Sözleşmesi, … Noterliğinin 22 Ekim 2021 tarihli ve … yevmiyeli ihtarnamesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasındaki ev sahipliği paylaşma işbirliği sözleşmesinden kaynaklı organizasyonun davalı tarafça gerçekleştirilmemesi nedeniyle davacı tarafça sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ev sahipliği paylaşma işbirliği sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye göre davalının organizasyonu 13/01/2017 tarihinde gerçekleştirmesi gerektiğini, davacı tarafça sözleşmede kararlaştırılan 20.650,00 euro bedelin davalının hesabına ödendiğini ancak davacı tarafın sözleşmeyle kararlaştırılan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının … Noterliğinin 22/10/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile temerrüde düştüğünü, bu nedenle ödenen bedelin iadesine yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünün yaklaşık 3 yıl süren pandemi koşulları, sözleşmenin onur konuşmacısı olan Sağlık Bakanınından kaynaklı ve olağanüstü ve elde olmayan sebeplerle gerçekleştirilemediğini, sözleşmenin 9. Maddesine göre olağanüstü haller ve tarafların kontrolleri dışındaki sebeplerde organizasyonun gerçekleştirilememesi durumunun sözleşmenin haklı feshi için bir neden sayılamayacağının belirtildiği ve sözleşmenin 7. Maddesine göre; sözleşmenin organizasyonun tamamlanmasına kadar geçerli sayılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafça ödenen bedelin ertelenen ilk toplantı öncesi organizasyon gideri olarak kullanıldığını, davacının sözleşme bedelinin iadesini isteyemeyeceğinden davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 22/07/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 20.650,00 Euro asıl alacak ve 2.182,00 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.832,00 euro borcun ödenmesi amacıyla 24/11/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 05/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/02/2022 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki ev sahipliği paylaşma işbirliği sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin organizasyonu gerçekleştirmemesi nedeniyle davacının sözleşmeden feshinin haklı olup olmadığı, mücbir sebep hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve sözleşmenin feshi kapsamında davalı tarafa ödediği sözleşme bedelinin iadesini isteyip isteyemeceği bu nedenle davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklıdır.
Mahkememizce davacı ve davalı tanıklarının dinlenmesine karar verilmiş, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanları ile sözleşmeye konu organizasyonun gerçekleşmemesi nedeni olarak onur konuşmacısı olan Sağlık Bakanının programının değişmesi/uymaması, Sağlık Bakanının değişmesi ve 2019 yılı sonu itibariyle pandemi sürecinin başlamasıyla Sağlık Bakanının yoğun gündemi nedeniyle toplantının gerçekleştirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından 19/06/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Ev Sahipliği Paylaşma İş Birliği Sözleşmesi kapsamında davacı yan tarafından 26.12.2016 tarihinde davalı şirkete ödenen 20.650,00 Euro bedelin, davalı yanın sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği iddiası ile yapılan ödemenin iadesi için davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davalının 2019 ve 2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı yan tarafından sadece ticari defterlerin tasdik kapakları sunulmuş olup ticari defterlerin içeriği ve davacı ile olan cari hesap ekstresi sunulmadığından ticari defterler üzerinden bir tespit yapılamadığı, taraflar arasında 22.12.2016 tarihinde ev sahipliği paylaşma işbirliği sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme dahilinde davacı yan tarafından davalı şirketin hesabına 20.650,00 Euro ödeme yapıldığı konusunda ihtilafın bulunmadığı anlaşıldığı, neticeten; davacı yanın davalıya akdedilen sözleşmeye uygun olarak 20.650,00 Euro tutarında ödeme yaptığı hususunda mali yönden ihtilafın bulunmadığı anlaşılmakla taraflar arasında uyuşmazlığın ana sebebinin, sözleşme ile kararlaştırılan organizasyonun yapılamamasındaki nedenlerin mücbir sebep sayılıp sayılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmakla, Mahkemece davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde/olasılığında, davacı yan tarafından sözleşme kapsamında yapılan ödemeden kaynaklı takip tarihi (24.11.2021) itibariyle davalı yandan 20.650,00 Euro ve 2.182,00 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplamda 22.832,00 Euro alacaklı olabileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Taraflar arasında 13 Ocak 2017 tarihinde düzenlenecek toplantı için 22 Aralık 2016 tarihinde ev sahipliği paylaşma işbirliği sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme gereğince davacı tarafça davalı tarafa 20.650,00 euro ödendiği, davacı tarafça ödenen bedel ve miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafça toplantının gerçekleştirilmemesi nedeniyle davacı tarafça … Noterliğinin 22/10/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanları ile sözleşmeye konu organizasyonun gerçekleşmemesi nedeni olarak onur konuşmacısı olan Sağlık Bakanının programının değişmesi/uymaması, Sağlık Bakanının değişmesi ve 2019 yılı sonu itibariyle pandemi sürecinin başlamasıyla Sağlık Bakanının yoğun gündemi nedeniyle toplantının gerçekleştirilmediği, davalı tarafça sözleşmenin 9. maddesine göre” taraflar, ayaklanmalar, halk hareketleri, savaş, hükümet hareketleri, doğal afet, fırtına, yangın, kaza, grev, sabotaj, patlama, deprem vb. olağanüstü durumlar ve mücbir sebepler ile Tarafların kontrolleri dışında gerçekleşecek benzeri etkenlerden ötürü, yükümlülüklerini yerine getirememeleri hallerinde , meydana gelebilecek gecikmelerden , kayıplardan ve zararlardan birbirlerine karşı sorumlu olmayacaktır. Bu tür durumlar, ESP açısından, işbu sözleşmenin feshi için haklı bir neden oluşturmayacaktır.” düzenlemesi gereğince davacı tarafça sözleşmenin feshi için haklı neden oluşturmayacağı savunmasında bulunmuşsa da sözleşmenin genel olarak incelemesinde onur konuşmacısı olan Sağlık Bakanının toplantıya katılmaması durumunda toplantının gerçekleştirilmeyeceği hususunun kararlaştırılmadığı anlaşılmakla; davalı tarafın basiretli tacir olduğu ve uzun yıllardır bu toplantıları gerçekleştirmesi nedeniyle Sağlık Bakanının toplantıya katılamama durumunu gözeterek sözleşme yapması gerektiği, davalı tarafça 2019 yılı sonunda pandemi koşulları nedeniyle Sağlık Bakanının toplantıya katılmadığı bu nedenle mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi savunmasında bulunmuşsa da ilk toplantı tarihi olan 13/01/2017 tarihinden davalının sözleşmeyi feshettiği tarihe kadar pandemi koşullarının bitmesine rağmen bu toplantının gerçekleştirilmediği ve yeni yapılacak toplantı tarihinin dahi davalı tarafça belirlenmediği ve davacı tarafa iletilmediği, yargılama sırasında tanık beyanları ile dava açıldıktan sonra da toplantının gerçekleştirilmediği anlaşıldığı, her ne kadar sözleşmenin 7. maddesine göre “sözleşme “organizasyonun tamamlanmasına dek geçerlidir.” düzenlemesi yer alsa da organizasyonun gerçekleşmesi hususu davalı tarafın yükümlülüğünde olduğu ve davacı tarafça beklenen süre zarfında toplantının gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşmenin devam etmesi hususunun beklenemeyeceği, bu nedenle bir tarafın durumunu ağırlaştıran sözleşme koşulunun geçerli olamayacağı, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca taraflardan herhangi birinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün kısmen de olsa yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin haklı nedenle feshi hakkı doğayacağı ve fesheden tarafın tüm zararlarını karşılayacağı hususu kararlaştırılmış olmakla; davalı tarafça sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği Mahkememizce kabul edilmiş olup davacının sözleşmeden fesih hakkını kullanarak ödediği bedelin iadesini istemesinin haklı nedene dayandığı sabit olduğundan davacı tarafın sözleşme kapsamında ödediği bedelin iadesine yönelik başlattığı icra takibinde 20.650,00 euro alacaklı olduğu ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz isteyebileceği anlaşıldığından bilirkişi raporunda tespit edilen tutar kadar alacaklı olduğu anlaşılmakla davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, asıl alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen miktarın %20 oranında hesaplanan 56.680,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen miktarın %20 oranında hesaplanan 56.680,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 28.192,92-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 5.481,49-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 22.711,43-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 63.780,85-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL başvuru harcı ve 5.481,49-TL peşin olmak üzere toplam 5.562,19-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 1.750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 230,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.980,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*