Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/627 E. 2023/617 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/627 Esas
KARAR NO : 2023/617
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 12/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … … … Ltd. Şti. (Eski Ticaret Unvanı: … … Tic. Ltd. Şti.), yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarından olduğunu, davalı … San Ve Tic A.ş’nin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin, davalı borçludan 654,09-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket, davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, söz konusu faturalara karşı davalı tarafın herhangi bir itirazı olmadığını, fatura bedelleri de bugüne kadar davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiğini, herhangi bir olumlu netice elde edilmediğini ve bunun üzerine davalı tarafa karşı …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, ancak davalının itirazı üzerine söz konusu takip durduğunu. davalının haksız itirazları neticesinde durdurulan icra takibinin devamı amacıyla müvekkili şirket tarafından arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak Arabulucu tarafından gönderlen davet mektubuna her iki tarafta icabet etmiş ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirket tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas Sayılı icra takibinin devamı amacıyla işbu itirazın iptali davasını ikame etme zarureti hasıl olduğunu, davalı kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödemediğini, müvekkili şirketin alacağı likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 19/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça sunulan fatura bedelleri müvekkili şirketçe ödendiğini, borcun ödendiği ilgili faturalara ilişkin olarak düzenlendiğini, ödeme belgeleriyle ve cari hesap ekstresiyle davacı şirkete açıklanmış olmasına rağmen davacı şirketçe aynı ödeme yeniden talep edildiğini, dilekçe ekinde davacı tarafça sunulan her bir faturaya ilişkin yaptıkları ödemeyi gösterir ödeme dekontlarını ( … numaralı faturaya ilişkin 11.07.2019 tarih ve 77,36 TL bedelli ödeme dekontu, … numaralı faturaya ilişkin 18.04.2019 tarih ve 112,53 TL bedelli ödeme dekontu, … numaralı faturaya ilişkin 21.02.2019 tarih ve 295,34 TL bedelli ödeme dekontu, … numaralı faturaya ilişkin 16.03.2017 tarih ve toplamda 484, 84 TL bedelli ödeme dekontu, (3 farklı faturaya ilişkin ödeme gerçekleştirildiğini, faturalardan biri de 168.86 TL lik faturadır) ve cari hesap ekstresini sunduklarını, sunulan ödeme dekontları ve cari hesap ekstresi incelendiğinde müvekkili şirketin takip konusu fatura bedellerini ödemiş olduğu ve davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı anlaşılacağını, bu itibarla davacının itirazın iptaline yönelik talebinin reddi gerektiğini, mail yazışmalarında müvekkili şirketin muhasebe birimi tüm e-maillere dönüş yaparak talep ettikleri ödemelerin yapıldığını ödeme belgeleriyle bildirdiğini, davacı şirket de sistemlerinde bir sıkıntı olduğunu açıkça kabul ettiğini, ayrıca yine mail yazışmalarında davacı şirket bizzat kendisi yıllardır müvekkili şirketle çalıştığını, ödemelerde her daim hassas davranıldığını ifade ettiğini ve sorunun çözülmesini kendi birimlerinden talep ettiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, müvekkilİ şirketin borçlu olmadığını, ödediği bir para borcunun ödenmesi talepli olarak başlatılan icra takibinde borca ve ferilerine itiraz etmesi haksız ve kötüniyetli görülemeyeceğini, ayrıca müvekkili şirket maden sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren uluslararası bir şirket olduğunu, açılan huzurdaki itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
… İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra dosyası, dekontlar, Cari Hesap Ekstresi, Taraflar arasındaki yazışmalar, fatura, 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davalı borçlu hakkında 24/05/2021 tarihinde 654,09TL açık hesaptan kaynaklı asıl alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içinde (02/06/2021) borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, itiraz ile birlikte 02/06/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır
SMMM Bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davali … San, Ve Tic. A.Ş. nin yasal ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK 222. ve 6102 sayılı TTK’nun 64,82,83., VU.K. 182. Madde hükümleri gereğince mecburi olan yukarıdaki tabloda belirtilen ticari defterlerinin tutulduğu, İş bu defterlerin yevmiye ve kebir defterinin Gelir İdaresi Başkanlığının 1 Sıra nolu elektronik defter tebliği gereğince elektronik ortamda e-defter olarak tutulduğu, 1 sıra nolu e-defter tebliği gereğince Ocak ayı beratlarının açılış tasdiki, Aralık ayı beratlarının kapanış tasdiki yerine geçtiği, Ocak ayı açılış beratlarının ve Aralık ayı kapanış beratlarının yasal süresi içinde alındığı, Yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde ve kanunlara uygun tutulduğu, davacı tarafın 2017-2018-2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu anlaşılmaktadır. “Davacının, Davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu” hususu ile ilgili; Davacı ve Davalı Taraf arasında sözleşme bulunmadığı Davalı … San. Ve Tic, A.Ş.’ nin tarafıma ibraz etmiş olduğu ticari defterde Davacı … … Tic. Ltd. Şti. ile cari hesap ilişkisinin yukarıdaki yıllara sari şekilde 2017 takvim Yılından itibaren süre gelen fatura ve ödemelere ait işlemlerden ibaret olduğu, Davalı … San. Ve Tic, A.Ş.’ nin tarafıma ibraz etmiş olduğu ticari defterde Davacı … … Tic. Ltd. Şti.” nin Cari Hesabının (0) bakiye verdiği, Bu nedenle Davacı … … Tic, Ltd. Şti.”nin Davalı … San. Ve Tic, A.Ş.” de bir alacağının bulunmadığı, anlaşılmaktadır. Ayrıca Davacı … … Ve Tic. Ltd. Şti.” nin iş bu davaya konu ….İcra Dairesi’ nde 2021/… esas sayılı dava dosyası ile başlatmış olduğu icra işlemleri dayanak olarak sunulan alacağının mesnedini oluşturduğu iddia edilen faturalar ve bu faturalara ait ödemelere ilişkin tablo aşağıda sunulmaktadır.
¸Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere Davacı … … … Ve Tic, Ltd, Şti.’ nin ….İcra Dairesi’ nde 2021/16134 esas sayılı dava dosyası ile başlatmış olduğu icra işlemlerine, alacağına dayank olarak sunulan faturaların Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından … Bankası”ndan banka kanalı ile ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Davacı … … … Tic. Ltd. Şti.nin Davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’ de bir alacağının bulunmadığı…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Mahkememiz davanın konusu nedeniyle görevli ve yetkilidir. Tarafların incelenen icra dosyasına göre taraf ve dava ehliyeti vardır.
İtirazın iptali davasının yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 67/1. maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği öngörülmüştür.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında taraflar arasındaki ticari ilişki ve faturadan kaynaklı alacak istemine dayalı olarak icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususundadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre ticari ilişkilerinin bulunduğu, takibe dayanak olarak gösterilen faturaların davalı tarafından … Bankası ile banka kanalı ile ödenmiş olduğu, davacının alacağının bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı takibe dayanak faturaların ödendiği, bakiye alacağın bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 189,15-TL eksik harcın davacıdan alınarak tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 654,09-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Artan gider avansının kararın kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.