Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/569 E. 2023/8 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/569 Esas
KARAR NO : 2023/8
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 20/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 06.03.2014 tarihinde sebebiyet verdiği kaza nedeniyle bisiklet kullanmakta olan müvekkiline çarptığını ve çarpma nedeniyle müvekkilinin maluliyete uğradığını, kazanın oluşumunda sigortasız … plakalı araç sürücüsü … ‘un kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle sürekli geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığını, ayrıca bakıcı gideri de ödenmesi gerektiğini, … Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 31.10.2019 tarihli sağlık kurulu raporuna göre müvekkil % 39 sürekli, 10 ay süre ile %100 geçici iş göremezlik halinde olduğunu, %100 geçici iş göremezlik halinde olduğu 10 aylık dönemde de bakıcıya muhtaç olduğunu, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilimdalı Raporuna göre ise % 18 oranında maluliyet belirlenmiş ise de müvekilin maluliyetinin daha fazla olduğunu, araç sürücüsü veya sahibi / işveren tarafından müvekkiline yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığını, fazlaya ait alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00-TL maddi (59.900 TL daimi işgöremezlik ve 100 TL bakıcı gideri) tazminatın davalıya başvuru yazısının tebliğ tarihinin 8 iş günü sonrasından, davalının yazısından da anlaşılacağı üzere 06.07.2019 tarihinden itibaren ticari araç olduğundan ticari- avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 06/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kaza tarihi 06/03/2014 olduğundan KTK’nun 109.maddesi uyarınca davacının talebi zamanaşımına uğradığından davanın reddinin gerektiğini, Davacı tarafından müvekkili Kurum’a sunulan evraklar arasında Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş bir sağlık kurulu raporu bulunmadığını, bu nedenle, davacı vekiline yazı gönderilerek usule uygun bir sağlık kurulu raporu sunulması gerektiğinin bildirildiğini, müvekkili kurumun başvuruyu reddinin söz konusu olmadığını, eksikliğin davacı tarafa bildirildiğini, ancak davacı tarafın eksikliği gidermeksizin dava yoluna gittiğini, başvuru şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalılar sigorta şirketleri, işletenler ve sürücüler aleyhine açılan trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Bu kapsamda Mahkememiz dosyasının 16/12/2022 tarihli duruşması 3 nolu ara kararı ile; davacı vekiline 6325 sayılı kanunun 18/A-2.maddesi gereğince arabuluculuk son tutanak aslını ya da e-imzalı örneğini mahkememize sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın usulden reddileceğinin ihtarına karar verilmiş olup; duruşmada hazır olan davacı vekiline ihtarat yapılmış, ancak verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanak aslı mahkememiz dosyasına sunulmamıştır.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin arabuluculuk esas numarasının 2022/… olarak bildirildiği, dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, yine Uyap üzerinden ilgili dosya bağlantısı yapılmak üzere davacı vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği arabuluculuk esas numarası yapılan sorgulamada mahkememiz dosyası ile arabuluculuk dosyasının taraflarınn farklı olduğu, numaranın yanlış bildirildiği, mahkememiz dosyasının 16/12/2022 tarihli duruşması 3 nolu ara kararı ile davacı vekiline arabucululuk son tutanağının aslının ya da e-imzalı örneğinin sunulması yönünden kesin süre verilmiş ise de kesin süre içerisinde sunulmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın trafik kazasından kaynaklı ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat davasına ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 179,90-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 204,93-TL harcın mahsubu ile artan 25,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi gereğince 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/01/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.