Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/553 E. 2022/536 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/553 Esas
KARAR NO : 2022/536
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı şirket arasında 03.06.2011 tarihli 3061 USD’lik ve yine aynı tarihli 5696 USD’lik alacağın temliki, sulh,ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşme kapsamında 28.07.2011 tarihinden itibaren her ay 100 USD’lik ödeme planlaması yapıldığı ve müvekkilleri ödeneceği kararlaştırıldığı, çok az bir ödeme yapıldıktan sonra sözleşmede yer alan ödeme tablosuna uyulmadığı ve ödemeler müvekkillerine yapılmadığı, müvekkili sözleşme kapsamında … A.Ş.’de ki 138613 ve … numaralı katılım sözleşmesinden doğan bütün haklarını temlik etmiş, sorumluluklarını yerine getirdiği, temlik alan bu temlik kapsamında müvekkillerine yapması gereken ödemeleri ise yapmadığı, söz konusu ödemelerin yapılmaması üzerine icra takibine başvurulduğu, …. İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine, borca faize ve ferilerine itiraz edilerek icra takibi durduğu, yapılan bu itirazın iptali ile icra takibin devamını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkide davacı taraf tüketici konumunda olmadığı gibi müvekkili şirkete satıcı yada sağlayıcı konumunda olmadığı, herhangi ürün yada hizmet verilmediğinden dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiği, dava konusu iddia edilen alacak, zaman aşımına uğradığı, dava konusu alacak hukuken henüz talep edilebilir olmadığı, borcu nakleden … A.Ş tasfiye sürecinde olduğu, işlemiş faizin yasal dayanağının olmadığı, öncelikle davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine mahkeme aksi kanatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalı şirket arasında 03/06/2011 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede kararlaştırılan vadelerde müvekkilinin alacağının ödenmediğini bu nedenle davalı hakkında …. İcra Dairesinin 2021/… sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin borcunu ödemediği gibi kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıların tüketici olmadığını, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, iddia edilen alacağın hukuken talep edilebilir nitelikte bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
… Tüketici Mahkemesinin 2022/… E. 2022/… K. Sayılı ilamı ile dava konusu işin niteliği itibariyle ticari iş sayılması gerektiğinden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler karşısında somut olay incelendiğinde; davacılar ile davalı şirket arasında 03/06/2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacılara her ay ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacılar tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacılar anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … Tic. A.Ş aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadığı da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili olmayıp uyuşmazlığın çözümünde 6098 Sayılı TBK’nun 183 v.d maddeleri hükümleri uygulanacağından davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2630 E. 2019/328 K. Sayılı ilamı ile aynı mahiyette … Hukuk Dairesi Başkanlığının 2018/… E. 2020/… K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/1722 E. 2020/1565 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/5547 E. 2020/1646 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/6638 E. 2020/2029 K.,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/2112 E. 2020/496 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2021/1281 E. 2022/177 K. Sayılı ilamları da aynı yönde olduğu bu haliyle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır.)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmadığından HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*