Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/484 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2023/484
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/…
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili tarafından sunulan 12/09/… tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile Davalı … A.Ş arasında 2021 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket ile davalı … A.Ş sözleşme gereği … … merkezindeki fuara katılacağı konusunda mutabık kaldıklarını, taraflar arasında sözleşme imzaladıktan sonra diğer davalı … Dış Ticaret A.Ş müvekkili şirkete sözleşmenin bedeli için fatura düzenlendiğini, düzenlenen fatura karşılığında müvekkil şirket yetkilisi … davalı şirketin hesabına 30.435,80 Euro ödediğini, davalının (… A.Ş) , ödeme yapıldıktan sonra söz konusu fuarın öncelikler ertelendiğini duyurduğunu, daha sonra … Merkezinde olmayacağını, fuarın belirlenen tarihlerde … … Merkezinde yapılacağını bildirdiğini, davalı (… A.Ş) sözleşmenin içeriğinde esaslı değişikliğe giderek tek taraflı olarak sözleşmenin içeriğini değiştirmek istediğini, müvekkili davalı şirketle imzalamış olduğu sözleşmeden dönmek istediğini ve ayrıca ödemiş olduğu sözleşme bedelinin de iadesini talep ettiğini, davalıdan (… A.Ş) olumlu bir dönüş olmadığını, müvekkilinin, taraflar arasında sözleşme bedeli gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğunu ancak anlaşamadıklarını, bu nedenlerden dolayı; davanın kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, kötü niyetli itiraz sebebi ile %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, sözleşmeden dönülmesine ve sözleşme bedelinin reeskont faiziyle beraber iadesine, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalılar vekili tarafından sunulan 30/10/… tarihli cevap dilekçesinde özetle; … yönünden husumet bulunmadığını, Müvekkili … şirketinin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, Müvekkili şirketin fuar sektörünün en önde gelen şirketi olduğunu, her yıl birçok fuar düzenlediğini, fuar katılım sözleşmeleri, genellikle sektörü bilen katılımcılar tarafından, aynı konu ve alanda düzenlenen bir önceki fuar organizasyonunun başarılı olarak tamamlanması ile gelecek fuar organizasyonu için imzalandığını, davacı şirkette müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen önceki fuarlara katılım sağladığını ve başarılı olarak gerçekleştirilen fuar sonucunda gerçekleştirilecek yeni fuar organizasyonu için müvekkili şirket ile fuar katılım sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle fuara katılım sağlayamayacaklarını bildiren davacı ile …na katılım için yeniden anlaşma sağlanarak … na katılım sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafından da paylaşılan sözleşmelerde sözleşmenin içeriği ve şartlarının aynı olduğunu, davacı tarafın, fuar sektöründe, geçmişte gerek pandemi döneminde ve sonrasında gerekse başkaca nedenlerden dolayı ertelenen ve yer değişikliği yapılan bir çok fuar organizasyonunun olduğu bilindiğini, faizin ödeme tarihinden itibaren istenilmesi mümkün olmadığını, davacının, dava konusu sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyuncaya kadar sözleşme ile bağlı olduğunu, bu nedenlerden dolayı; huzurdaki davanın reddine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: Fuar Katılım Sözleşmesi, Fatura, Mail yazışması, Tercüme evrakları, arabuluculuk anlaşmama tutanağı, arabuluculuk sarf kararı, Banka kayıtları, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının uyap kayıtlarının incelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlular … A.Ş. Ve … A.Ş. aleyhine düzenlenmeyen fuar bedelinin iadesi alacağından kaynaklı toplam 30.455,80-€(Euro) alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı tarafından takibe süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibinin derdest olduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti … tarafından sunulan 18/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Aslolan hususun sözleşmeyle üstlenilen edimin ifa olarak kabulü için yer, zaman, kalite, miktar ve tür bakımından borca uygun olması gerektiği, ancak dosyaya mübrez belgelerden davalının İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan ve taraf iradelerinin İstanbul’da birleştiği fuarın ifa yerini davacının izin ve onayı olmaksızın Antalya olarak değiştirdiği, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. maddesi dikkate alındığında katılımcının (davacının) ağır yükümlülükler altına girdiği ve tüm riskleri üstlendiği; öte yandan dosyaya mübrez sözleşme suretinin de önceden hazırlanıp; içeriği hakkında karşı tarafa karşılıklı görüşme ve pazarlık imkânı sunulmadan kabul ettirilen sözleşme niteliğini haiz olduğu, bu durumda ilgili hükmün yazılmamış sayılabileceği ve böylelikle taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı, Fuar Katılım Sözleşmesi uyarınca sözleşme bedelinin 30.435,80-Euro olarak belirlendiği ve bu bedelin mali incelemelerde açıkça belirtildiği üzere dosya kapsamında yer alan proforma fatura ile eşleştirilen bir ödemenin olmadığı ancak dosyada yer alan proforma faturada planlanan ödeme tarihlerine göre yapılan ödemelerin 21.332 Euro ve 30.000 TL olduğu, TL yapılan ödemenin ödeme tarihindeki TCMB döviz kuru ile Euro’ya çevrilmesi durumunda 4.562,46 Euro olduğu dikkate alındığında Davacının Davalıya 25.894,46 Euro ödeme gerçekleştirdiği, ancak karşı edimin gereği gibi ifa edilmediği; dolayısıyla davalının bu bedelin takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan (25.894,46 Euro x- 18,1953 ) 47L.157,47 TL’yi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya iade etmesi gerektiği, Davacının icra takibinde işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, Ancak Mühterem Mahkemece anılan hükmün genel işlem koşulu niteliğini haiz olmadığı ve dolayısıyla taraflar arasında bağlayıcı olduğu kanaatinde olunması halinde davalının, fuarda yer değiştirme hakkı söz konusu olacağından davacının da ücret ödeme yükümlüğünün devam edeceğinin ifade edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraf beyanları, toplanan delilller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasındaki fuar katalım sözleşmesinden kaynaklı fuarın yerinin ve tarihinin değiştirilmesinden dolayı sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen fuar bedelinin iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinde yaptığı esaslı değişiklik nedeniyle haklı sebeple sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesinden doğan alacaklarına ilişkin başlattıkları icra takibine yönelik borçlu davalı yönünden yapılan haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise müvekkili … Dış Ticaret şirketi yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, sözleşme gereği fuar tarihinin müvekkil tarafından değiştirilmesi mümkün olup fuarın gerçekleştirildiğini, bu durumun davacıya ihtar edildiğini, müvekkil şirketin davacı tarafa borcu olmadığını, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlular … A.Ş. Ve … A.Ş. aleyhine düzenlenmeyen fuar bedelinin iadesi alacağından kaynaklı toplam 30.455,80-€(Euro) alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı tarafından takibe süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibinin derdest olduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin fuarın yerini ve tarihini değiştirmesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkı kapsamında davalılardan ödediği sözleşme bedelinin iadesini isteyip isteyemeceği bu nedenle davacının davalı şirketlerden alacaklı olup olmadığı, davalılar tarafından icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususundan kaynaklıdır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 20/05/… tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili davalı …A.Ş yönünden husumet itirazında bulunmuşsa da davalı … A.Ş tarafından düzenlenen proforma faturada alıcı ödeme kısmında davalı … Dış Ticaret A.Ş’nin IBAN bilgilerinin bulunduğu ve bir kısım ödemelerin de davalı … A.Ş’ye yapıldığı ve sözleşme bedelini tahsil ettiği ve husumetin bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamında bulunan deliller üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Bilirkişi heyeti … , …… ve … tarafından sunulan 18/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Aslolan hususun sözleşmeyle üstlenilen edimin ifa olarak kabulü için yer, zaman, kalite, miktar ve tür bakımından borca uygun olması gerektiği, ancak dosyaya mübrez belgelerden davalının İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan ve taraf iradelerinin İstanbul’da birleştiği fuarın ifa yerini davacının izin ve onayı olmaksızın Antalya olarak değiştirdiği, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. maddesi dikkate alındığında katılımcının (davacının) ağır yükümlülükler altına girdiği ve tüm riskleri üstlendiği; öte yandan dosyaya mübrez sözleşme suretinin de önceden hazırlanıp; içeriği hakkında karşı tarafa karşılıklı görüşme ve pazarlık imkânı sunulmadan kabul ettirilen sözleşme niteliğini haiz olduğu, bu durumda ilgili hükmün yazılmamış sayılabileceği ve böylelikle taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı, Fuar Katılım Sözleşmesi uyarınca sözleşme bedelinin 30.435,80-Euro olarak belirlendiği ve bu bedelin mali incelemelerde açıkça belirtildiği üzere dosya kapsamında yer alan proforma fatura ile eşleştirilen bir ödemenin olmadığı ancak dosyada yer alan proforma faturada planlanan ödeme tarihlerine göre yapılan ödemelerin 21.332 Euro ve 30.000 TL olduğu, TL yapılan ödemenin ödeme tarihindeki TCMB döviz kuru ile Euro’ya çevrilmesi durumunda 4.562,46 Euro olduğu dikkate alındığında Davacının Davalıya 25.894,46 Euro ödeme gerçekleştirdiği, ancak karşı edimin gereği gibi ifa edilmediği; dolayısıyla davalının bu bedelin takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan (25.894,46 Euro x- 18,1953 ) 471.157,47 TL’yi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya iade etmesi gerektiği, Davacının icra takibinde işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, Ancak Mühterem Mahkemece anılan hükmün genel işlem koşulu niteliğini haiz olmadığı ve dolayısıyla taraflar arasında bağlayıcı olduğu kanaatinde olunması halinde davalının, fuarda yer değiştirme hakkı söz konusu olacağından davacının da ücret ödeme yükümlüğünün devam edeceğinin ifade edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 2. Maddesinde; “KATILIMCI, bu formda belirtilen “Organizatör” tarafından düzenlenen fuara (“FUAR” olarak anılacaktır.) “Fuar Katılım Formunu” imzalayarak katılmayı kabul eder. Katılımcı, katılmaktan vazgeçse bile, ödeme de dahil olmak üzere katılım formundaki yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Katılımcı, sektörel talebe uygun olarak KATILIMCI’nın fuar alanındaki konumu, organizasyon tarihleri, unvanı vb. Konularda ORGANİZATÖR’ün düzenlemelerini, ekonomik durumunu, organizasyonun gerekliliklerini veya kendi takdirine bağlı olarak yaptığı değişiklikleri önceden kabul eder. Bu değişiklikler sözleşmenin feshi için bir neden olamaz ve ücretleri ödeme yükümlülüğü devam etmektedir. KATILIMCI, fuardan ancak ORGANİZATÖR’ÜN yazılı onayı ile cayma hakkını saklı tutar.” kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, sözleşme içeriği, olayların gelişimi, davacı tarafça davalıya yapılan ödeme miktarı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesine konu fuarın, kararlaştırılan tarihte ve yerde düzenlenmediği iddiası ile davalı tarafça tek taraflı yapılan değişiklik nedeniyle ödenen bedelin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır.
Sözleşme, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın birinci kısmında borç ilişkilerinin kaynakları üst başlığı ile 1. vd maddelerinde düzenlenmiştir. 26. maddede, tarafların sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirleyebileceği düzenlemesi ile sözleşme serbestliğine yer verilmiştir. Somut olayda, tacir olan her iki taraf özgür iradeleri ile yukarıda belirtilen sözleşme hükümleri konusunda anlaşmaya vararak imzalamışlardır. Davalı organizatör sözleşmede kendisine tanınan yetki ile fuarı iptal etmemiş ancak yerini ve tarihini ertelemiştir. Sözleşmenin 2. maddesinde davalı şirkete bu konuda yetki tanınmış olup davacı ise sözleşmeyi bilerek imzalamıştır. Bu durumda TBK 136. madde anlamında ifa imkansızlığının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekecektir. İmkansızlığı, sözleşmenin konusu olan edimin maddi veya hukuki bir nedenden dolayı yerine getirilmesinin mümkün olmaması olarak tanımlamak mümkündür. İmkansızlık nedenleri maddi veya hukuki olabilir. İmkansızlığın objektif olması, sadece borçlu bakımından değil, herkes bakımından söz konusu olan imkansızlık, sübjektif imkansızlık ise, sadece borçlu bakımından söz konusu olan imkansızlığı ifade eder. Kusursuz imkansızlık TBK’nın 136. düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa da, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa borcun sona ereceği belirtilmiştir. İmkansızlık geçici nitelikte ise, kural olarak borcun sona ermesine neden olmaz. Bu hususta tarafların farazi iradeleri esas alınmalıdır. Ancak ifa muayyen bir zamanda yapılacak veya ifa zamanı alacaklı için önem taşıyorsa bu hallerde borcun sona ermesi sonucunu doğurur. Somut olayda, davacı fuar tarihinin ve yerini ertelenmesi ve yeni tarih ve yer belirlenmesinde, iptal edilen tarihin ve yerin kendisi için taşıdığı öneme dair bir iddiada bulunmamıştır. Karşılıklı akitlerde, alacaklı taraf imkansızlaşmayan edayı kabul etmek zorunda değildir. Ancak somut olayda ifa imkansızlığına dair hükümlerin uygulanarak tarafların verdiklerini geri isteyebilme haklarının doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü, yukarıda ayrıntılı şekilde yazılan sözleşme hükümleri ile bu maddenin uygulanması tarafların karşılıklı iradeleri ile adeta ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümleri gözetilecektir. Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 2. Maddesi hükmünün genel işlem koşulu kapsamında TBK 20. ve 21. maddeleri kapsamında geçersiz olmasının mümkün olmadığı, tarafların tacir olduğu, TTK 18/2 maddesi gereğince basiretli tacir gibi hareket etmelerinin beklendiği, tacirlerin sözleşmede kararlaştırılan düzenlemelerin hüküm ve sonuçlarını öngörebilecek konumda olması gerektiği Mahkememizce kabul edilmiş olup davalı organizatör sözleşme hükümlerine göre tüm edimlerini gerçekleştirmiş olup, davacı katılımcının sözleşmeyi fesh etme veya ödediği ücreti talep hakkı olmadığından davacı tarafça ödenen bedelin iadesi koşulları oluşmadığından davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davanın reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2018/554 E. 2020/2075 K. Sayılı ilamı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin …/1105 E. …/969 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/12/… tarih, 2021/4958 E. …/5861 K. Sayılı ilamı)
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harçtan alınması gereken 179,90-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 6.705,32-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.600,00-TL’nin haksız çıkan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraflar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 80.196,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit şekilde verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2023

Başkan …
(Karşı Oy)
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

MUHALEFET ŞERHİ: Gerekçesi aşağıda belirtildiği üzere;
Taraflar arasında 25-30 Ocak … tarihinde İstanbul’da düzenlenecek … …’na davacı şirketin katılımı için fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile fuarın İstanbul’da yapılacağının belirlendiği, ancak davalı tarafça fuarın yeri ve tarihi hususunda değişikliğe gidilerek fuarın 04-08 Kasım … tarihinde Antalya ilinde yapılmasının belirlendiği, davacı tarafın bilirkişilerce tespit edilen 25.894,46-€(Euro) miktarında fuar katılım bedeli ödediği, bu miktarın bir kısmının davalı … bir kısmının ise bir kısmının ise fatura düzenleyen diğer davalı … şirket hesabına ödendiği açık olup, her iki davalının pasif husumetinin bulunduğu, davalı tarafça sözleşmenin 2. maddesi kapsamında fuar tarihi ve yeri hususunda değişiklik yapma hakları olduğu, davacının bunu bilerek sözleşmeyi akdettiği hususunda savunmada bulunulmuş ise de davalıların İstanbul’da yapılması planlanan fuarın yerini değiştirerek Antalya ili olarak belirlediği, her iki ilin konumu ve sosyo ekonomik koşulları yönünden düzenlenecek fuar yönünden farklı etkiler doğuracağı, bu nedenle fuarın yapılacağı yerin sözleşmenin esaslı unsuru olduğu, davacının fuarın İstanbul’da düzenlenecek olması nedeniyle fuara katılmayı kabul ederek sözleşmeyi imzaladığı, düzenlenecek fuarın isminin de … Uluslararası … olarak belirlendiği, bu nedenle davalıların davacıya bildirim yapmadan ve onayını almadan fuar yerini değiştirmesinin sözleşmede esaslı değişiklik niteliğinde olduğu tartışmasız olup, davalıların sözleşmede esaslı değişiklik yaparak İstanbul’da düzenlemeyi taahhüt ettiği fuarı başka ile kaydırmasının haklı ve geçerli nedene dayandığını ortaya koyamayarak sözleşmeden doğan ifa yükümlülüğüne aykırı davrandığı açık olup, sözleşmenin ikinci maddesi davalılara fuarın tarihinde değişiklik yapma hakkı verse de yer yönünden değişiklik yapma hakkı vermeyeceğinden dolayı davalıların bu yöndeki savunmasına itibar edilmesi mümkün olmayıp davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin iadesini istemesinin haklı nedene dayandığı sabit olduğundan davacı tarafın sözleşme kapsamında ödediği bedelin iadesine yönelik başlattığı icra takibinde bilirkişi raporunda tespit edilen miktar kadar alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ödenen 25.894,46-€(Euro) miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken davanın reddine yönelik çoğunluğun kararına katılmıyorum. 16/06/2023
Başkan –
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.