Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/54 E. 2022/723 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/54 Esas
KARAR NO : 2022/723
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 25/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının bir aile şirketi olan ve ticari faaliyeti bulunmayan davalı şirkette, sermayenin % 33,33’üne tekabül eden 1.335,703 adet pay sahibi olduğunu, 2020 yılı genel kurulunun TTK’nın 409. Maddesine aykırı olarak 3 aylık süre içerisinde yapılmadığını, 23.09.2021 tarihinde yapılan ilk toplantıda davacının ve bir başka ortağın talebi üzerine yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço, ve kar zarar hesapları , ibra , kar dağıtımı ve yönetim kuruluna sağlanan mali haklar ile ilgili gündem maddelerinin görüşülmesinin ertelendiğini, davacının 25,10.2021 tarihinde yapılan ikinci toplantıdan önce yönetim kurulu faaliyet raporu ve finansal tablolar hakkındaki sorularını cevaplandırılması talebiyle ihtarname şeklinde davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin 22.10.2021 tarihli cevabi ihtarnamesinde soruların açık ve net olarak cevaplandırılmadığını, genel kurulda da cevap verilmeyerek davacının bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilanço ve kar zarar hesabının kanuna, gerçeğe ve dürüst resim kuralına uymadığını, bu kapsamda şirket’in hiçbir faaliyeti bulunmamasına karşın niçin bu kadar fazla yönetim gideri olduğunu, şirketin zarar etme sebeplerini, şirket’in ortaklara olan borçlanmasını, yönetim kurulu üyelerine ödenen ücretlerini, yönetim kurulunun yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini sormalarına rağmen yasanın istediği açıklıkta, özenli ve dürüst cevaplar verilmediğini hiçbir faaliyeti ve geliri olmayan, muhtemel yatırımları için Ümraniye’deki taşınmazı elde tutulan davalı şirketin Yönetim Kurulu üyeleri ve üst düzey yöneticilerine 186.791,50 TL mali hak tanınmasının, 45.554,67 TL gider yaparak faaliyet giderleri altında genel yönetim gideri olarak 232.346,17 TL harcamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bunların dava dışı üçüncü kişi ve şirketlere örtülü kaynak aktarımı yapıldığı şüphesi doğurduğunu, 2019 yılı genel kurulunda karara bağlanan yönetim kurulu üyelerine verilecek ücretler ile bilançoda yer alan ücret giderinin uyuşmadığını, bunun bir yönetim kurulu üyesinin feragat etmesi ile açıklandığını, şirket kayıtlarının Türkiye Muhasebe Standatlarına mı yoksa Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartlarına mı göre tutulduğunun açıklanmadığını, bilançoda bankada 2.767.176,80 TL bulunduğu gösterilmesine rağmen ihtarnameyle verilen cevapta yönetim giderleri için ortaklardan 232.346 TL borç alındığının söylendiği, bankadaki para blokeli ise bunun bilançoda Türk Muhasebe Standartları gereğince bilançoda Kullanımı Kısıtlı Banka Bakiyeleri adı altında açıklanması gerekirken açıklanmadığını, kayıtların Türk Muhasebe Standartlarına uygun tutulmadığı şüphesinin oluştuğunu, ibra kararının TTK’nın 445. Maddesine, ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27.01.1987 gün ve 1984/101 E, 19847334 K sayılı kararına aykırı alındığı ve mutlak butlanla batıl olduğunu, aksi halde ise iptalinin gerektiğini, genel kurulun 3 aylık süre içinde toplantıya çağırılmamasının pay sahipliği haklarının kullanılmasını kısıtladığını hiçbir faaliyeti bulunmayan şirketin 171.577 TL zarar ettiğini, dava dışı üçüncü kişilere menfaat sağladığı şüphesinin oluştuğunu, sermaye artırım kararının TTK 447 maddeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, gündemin ibraya ilişkin 4. ve sermaye artırımına ilişkin 5. maddelerinde alınan kararların sermayenin korunması ile ilgili TTK 447/1-e aykırı olduğunu, davacının bu kararlara olumsuz oy kullandığını ve yazılı muhalefet şerhi verdiğini ileri sürerek gündemin 3,4.5,6 ve 7.maddesinde alınan kararların davacının bilgi alma ve inceleme hakları ihlal edilerek alınmış olduğundan TTK nın 447/1-a maddesine aykırılık teşkil ettiğinden butlanın tespitini ve TTK’nın 445 maddesi bağlamında dürüstlük kuralına aykırı ve kötü niyetle alınmış olduğundan iptalini, ibraya ilişkin 4 numaralı ve sermaye artırımına ilişkin 5 numaralı kararları sermayenin korunması hükümlerini ihlal ettiğini ve bu sebeple TTK’nın 447/1-c maddesine alykırı olduğundan butlanın tespitine karar verilmesini, yürütülmesinin geriye bırakılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 23.11.1999 tarihinde kurulan ve 6 ortaklı bir aile şirketi olan davalı şirketin ana faaliyet konusunu ikamet amaçlı bina inşaatının oluşturduğunu , davacının 2012 yılından 25.03.2019 tarihli genel kurul toplantısına kadar davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, aynı dönemde yönetim başkanı olduğu … Anonim Şirketinin … Anonim Şirketine olan borçlarının teminatı olarak şirketin Ümraniye’deki taşınmazı üzerine 11.700.000 ABD Doları ve 10.000.000 Euro tutarında iki ipotek koydurduğunu, taşınmazın … tarafından kamulaştırılan 523,43 m2’lik bölümüne ait 3.657.781,18 TL bedelin ipotekler nedeniyle … Anonim Şirketi tarafından bloke tutulduğunu, davacının 23.09.2021 tarihli genel kurulunun ertelenmesinden sonra şirkete 15.10.2021 tarihli ihtarname ile sorular yönelttiğini soruların 22.10.2021 tarihli ihtarname ile cevaplandırılmasına rağmen 25.10.2021 tarihli genel kurulda da tekrarlandırıldığını, genel kurulun 3 ay içinde yapılmamış olması nedeniyle davacının ortaklık haklarının ihlal edilmediğini, yönetim kurulu faaliyet raporunun, bilançonun ve kar zarar hesabının ilgili mevzuata uygun olduğunu, şirketin 2020 yılındaki 232.346,17 TL tutarındaki zararından 186.791,50 TL’sini yönetim kurulu üyelerinin aldıkları aylık net 6.000 TL olan ücretin oluşturduğunu, şirketin sahip olduğu taşınmazın bilançodaki değerinin güncel değer olmadığını, artırılan sermayenin 345.000 TL’lik bölümünün tamamının davacı da dahil olarak ortaklar tarafından taahhüt edildiğini yönetim kurulu üyelerinin başka şirketlerde çalışmasına izin verilmesinin TTK 395 ve 396. Maddelerine uygun olduğunu savunmuş olduğunu, haksız dayanaksız ve tedbir talebinin reddini, davacıdan teminat istenilmişse yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Ticaret Sicil Kayıtları, Davalı şirketin 25/10/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, muhalefet şerhleri, 23/09/2021 tarihli ertelenen genel kurul toplantı tutanağı, Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, davalı şirket yönetim kurulu beyanları, … Noterliği’nin 15/10/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 22/10/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi, Bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
Mali müşavir bilirkişi … , Şirket Denetim ve Yönetim Uzmanı bilirkişi … ve Şirketler Hukuku Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davanın, şirketin toplam 3.679.375 TL’lik sermayesini temsil eden 147.175 adet hisse sahibi altı ortağının vekaleten katılımıyla ve ilgili Bakanlık temsilcinin gözetiminde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında, gündemin, 4,5,6,7.maddelerinde alınan kararların iptali ve butlanının tespiti talebiyle 25.01.2022 tarihinde açıldığını, toplantıya vekili aracılığıyla katılan davacının, mezkur kararlara olumsuz oy vermek, muhalefetini tutanağa geçirtmek 3,4,5,7 sayılı kararla yazılı olarak verdiği muhalefet şerhlerini tutanağa ekletmek ve davayı süresi içinde açmak suretiyle dava açma şartlarını yerine getirdiğinin, Genel Kurul Tutanağının başlangıç bölümünde yapılan tespitlere, toplantının çağrına, gündeminin ilan edilmesine , toplantıya katılanlara, söz ve oy hakkına engel olunduğuna yönelik herhangi bir itiraz ve iddiasının olmadığının, genel kurulun toplantı ve karar nisabında aykırılık bulunmadığı, Davacının, bilgi alma hakkını sağlayan yönetim kurulu faaliyet raporunun, bilançonun ve kâr zarar cetvelinin incelemesine sunulmadığına dair iddiasının olmadığının, azlık hakkı kapsamında 23.09.2021 tarihinde toplanan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısını bir ay sonraya ertelettiğinin, erteleme süresi içerisinde mezkur belgelerle ilgili konularda şirkete ihtarname göndererek sorular sorduğu, sorularına ve yönetim kurulu tarafından ihtarnameyle verilen cevapları yetersiz ve zamansız bulduğu ve sorularını dava konusu genel kurul toplantısının 2. gündem maddesinde tekrarladığının, toplantı sırasında yapılan açıklamaları hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun bulmadığını, bu nedenle kararların “bilgi alma ve inceleme hakkı”nin ihlal edilmesi suretiyle dürüstlük kuralına ve Türk Ticaret Kanunun 447//1-b ve c maddesi hükümlerine aykırı olarak alındığını iddia ettiğinin, Davacının 07.05.2012 tarihli genel kurul toplantısından 25.03.2019 tarihli genel kurul toplantısına kadar davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığının, gündeminde sermaye artırım maddesi olan 25.03.2019 tarihli genel kurul toplantısında şirketin taşınmazı üzerinde şirketin borcu olmayan kredinin teminatı olarak 2012 yılında … lehine verilen bir ipotek bulunduğunu ve şirketin bağlılık raporunun olmadığını açıkladığını, yeni seçilen yönetim kurulu üyelerine aylık net 6.000′ er TL ödeme yapılması kararına, şirketin hiçbir gelirinin olmaması, imar durumunun takibi ve çok basit kamulaştırma işlemi dışında işinin bulunmaması, daha önce ödeme yapılmaması gerekçesiyle, yönetim kuruluna Türk Ticaret Kanununun 395 ve 396 maddelerine göre izin verilmesi kararına da seçilen kişilerin başka şirketlerde de yönetim kurulu üyesi olmasının “onların kötü niyetli ve özensizliğine yol “ açabileceği gerekçesiyle muhalif kaldığını, Davalı kooperatifi gerçek altı (6) ortağının olduğunu, Türk Ticaret Kanununu denetim ile ilgili hükümlerinin kapsamı dışında kaldığını, genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisi bulundurma zorunluluğunun olmadığını, Şirketin Ümraniye’de bulunan 7.559,57 m2 lik taşınmazından 523,43 m2’sinin … tarafından kamulaştırıldığını, idari takdir komisyonu tarafından teklif edilen 2.612.700,85 TL bedelin Mahkeme tarafından 3.657.781,18 TL olarak tespit edildiğini, artırılan 1.045.080,13 TL’nin … Anonim Şirketi tarafından vadeli hesaba aktarılmasına ve her ay vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinin anlaşıldığının, Dava konusu genel kurulda görüşülen Yönetim kurulu faaliyet raporunun ilgili Bakanlık tarafından tespit edilen formatta hazırlandığını, bilanço ve kar zarar cetvelinin 2020 yılı yevmiye defteri kapanış kayıtlarına, faaliyet raporunun 21 maddesinde belirtilen 171.576,77 TL dönem zararının bilanço ve kâr zarar cetveline, aktif toplamı 3.387.843,30 TL nin, öz kaynak toplamı 3.089,510, 53 TL’nin , maddi duran varlık tutarı 570.507, 77 TL’nin bilançoya uygun olduğunun görüldüğünü, Davacının temel itirazının, çok sınırlı bir işi olan yönettim kuruluna ücret ödenmesinden, şirketin geliri olmadığı için ödenen ücretin zarara yol açmasından ve zararın sermaye artırımıyla karşılanmasından kaynaklandığının anlaşıldığını, Yönetim kurulu faaliyet raporu ve mali tablolar davacının tespitini doğrulamakla beraber ortaklar dışından ücret almadan çalışacak yönetim kurulu üyesi bulmanın ya da ortaklar içinden ibrası sorun olmayacak yönetim kurulu üyesi seçmenin veya gelir getirici konulara yönelmenin ve buna uygun kaynak oluşturmanın genel kurulun yetkisinde kaldığının açık olduğunu, ortaklar dışından seçilen mevcut yönetim kurulunun özensiz davranışları ve şirketin menfaatini gözetmemesi sebebiyle şirketi zarar uğrattıklarına, eşit işlem ilkesine aykırı hareket ederek kendilerini seçen kişilere avantaj sağladıklarına dair somut iddia ve belge bulunmadığının, raporda önceki ve yukarıdaki bölümünde yer alan tespit ve açıklamalar çerçevesinde, davalı şirketin 25.10 2021 günü yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini ve butlanını gerektirecek bir aykırılın olmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı hissedar tarafından davalı şirket aleyhine açılan davalı şirketin 25/10/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,6,7 numaralı kararların bilgi alma ve inceleme hakkını ve sermayenin korunması hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle butlanının tespiti ve kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ilkesine aykırılığı nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf Davalı Şirket … Ticaret Merkezi İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 25 Ekim 2021 tarihli ertelenen Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda; Müvekkillerinin muhalefetine rağmen, TTK’nın amir hükümlerine ve Davalı Şirket Esas Sözleşmesine aykırı bir şekilde, genel kurulda “bilgi alma ve inceleme hakkı” ihlal edilerek ve yasaya ve usule aykırı müzakere ve oylama ile alınan 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralı Genel Kurul kararlarının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmaları ve mutlak butlanla batıl olmalarından dolayı evvelemirde söz konusu kararların “hükümsüz” olduklarının tespitine, aksi halde aşağıda arz ve izah edilen sebeplerle iptallerine, dava konusu edilen 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralı Genel Kurul kararlarının icrasının ve bilhassa bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacının ortaklık haklarının ihlal edilmediğini, genel kurulda alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu, butlanını veya iptali gerektiren bir neden bulunmadığını bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından dava konusu genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması talebine ilişkin yönetim kurulu üyelerinin beyanları alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafça talebin reddi kararına karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine … Hukuk Dairesi’nin 23/06/2022 tarih, 2022/1019 Esas, 2022/970 Karar sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talep edenin tedbir talebinin reddine yönelik karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 25/10/2021 tarihli 2020 mali yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısında alınan kararlarının mutlak butlanla batıl olup olmadığı, iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklıdır.
Davalı şirketin ortaklık durumuna bakıldığında toplam pay adedinin 147.175, toplam pay değerinin 3.679.375-TL olduğu, hissedarlardan … …’ın 920.475-TL hisse değeri karşılığı 36819 adet paya, … …’ın 690.500-TL hisse değeri karşılığı 27.620 adet paya, … ‘nin 862.850-TL hisse değeri karşılığı 34.514 adet paya, … ‘in 862.850-TL hisse değeri karşılığı 34.514 adet paya, …’nin 171.350-TL hisse değeri karşılığı 6854 adet paya, …’in 171.350-TL hisse değeri karşılığı 6854 adet paya sahip oldukları anlaşılmıştır.
Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu genel kurulda görüşülen Yönetim kurulu faaliyet raporunun ilgili Bakanlık tarafından tespit edilen formatta hazırlandığını, bilanço ve kar zarar cetvelinin 2020 yılı yevmiye defteri kapanış kayıtlarına, faaliyet raporunun 21 maddesinde belirtilen 171.576,77 TL dönem zararının bilanço ve kâr zarar cetveline, aktif toplamı 3.387.843,30 TL nin, öz kaynak toplamı 3.089,510, 53 TL’nin , maddi duran varlık tutarı 570.507, 77 TL’nin bilançoya uygun olduğunun görüldüğünü, Davacının temel itirazının, çok sınırlı bir işi olan yönettim kuruluna ücret ödenmesinden, şirketin geliri olmadığı için ödenen ücretin zarara yol açmasından ve zararın sermaye artırımıyla karşılanmasından kaynaklandığının anlaşıldığını, Yönetim kurulu faaliyet raporu ve mali tablolar davacının tespitini doğrulamakla beraber ortaklar dışından ücret almadan çalışacak yönetim kurulu üyesi bulmanın ya da ortaklar içinden ibrası sorun olmayacak yönetim kurulu üyesi seçmenin veya gelir getirici konulara yönelmenin ve buna uygun kaynak oluşturmanın genel kurulun yetkisinde kaldığının açık olduğunu, ortaklar dışından seçilen mevcut yönetim kurulunun özensiz davranışları ve şirketin menfaatini gözetmemesi sebebiyle şirketi zarar uğrattıklarına, eşit işlem ilkesine aykırı hareket ederek kendilerini seçen kişilere avantaj sağladıklarına dair somut iddia ve belge bulunmadığının, raporda önceki ve yukarıdaki bölümünde yer alan tespit ve açıklamalar çerçevesinde, davalı şirketin 25.10 2021 günü yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini ve butlanını gerektirecek bir aykırılın olmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu ihtilafa ilişkin TTK’da genel kurul kararlarının iptali ve butlan hallerine ilişkin başlığı altında belirtilen düzenlemelere bakılacak olursa;
TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK 446. maddesinde ise İptal davası açabilecek kişiler ; ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” şeklinde belirtilmiştir.
TTK 447. maddesinde Butlan halleri; ” a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı tarafça davalı 25/10/2021 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların butlanı ve iptaline yönelik dava açılmış olup, dava konusu genel kurul toplantısına çağrının usul ve yasaya uygun yapıldığı, toplantı ve karar nisaplarına uygun hareket edildiği, davacının muhalefet şerhini tutanağa geçirttiği, genel kurul kararlarının iptal talebi yönünden davanın 3 aylık süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça butlanı ve iptali talep edilen 25/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3 numaralı gündem maddesinin 2020 mali yılına ilişkin bilanço ve finansal tabloların okunması ve onaylanmasına ilişkin olduğu, 4 numaralı gündem maddesinin 2020 mali yılına ilişkin faaliyetlerinden dolayı yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğu, 5 numaralı gündem maddesinin şirket sermayesinin artırılması ve şirket ana sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesinin değiştirilmesine ilişkin olduğu, 6 numaralı gündem maddesinin 2020 mali yılına ilişkin karın dağıtılıp dağıtılmayacağı hususuna ilişkin olduğu, 7 numaralı gündem maddesinin yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddeleri gereğince izin verilmesi hususuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davacı tarafça davalı şirketin 25/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,6,7 numaralı kararların bilgi alma ve inceleme hakları ihlal edilerek alınmış olduğundan, ayrıca 4 ve 5 numaralı kararların sermayenin korunması hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle butlanla batıl olduğunun tespitine ve alınan kararların aynı zamanda kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduklarından iptallerine karar verilmesi talep edilmiş ise de; düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler kapsamında davalı şirket tarafından genel kurul öncesinde yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço, kar/zarar cetvelinin hissedarların incelemesine sunulduğu, kaldı ki davacının aksi yönde bir iddiasının bulunmadığı, davacının iddiası faaliyet raporunun, bilanço. Kar/zarar tablosunun kanuna, gerçeğe ve dürüst resim kuralına uymadığından ibaret olsa da, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve kar/zarar cetvelinin gerçeğe uygun şekilde düzenlendiği ve şirket kayıtlarına yansıtıldığı anlaşılmış, davalı şirketin gelir elde edemediği, yapacak işinin bulunmadığı şirket yönetim kurulunun hissedarlar dışından olması sebebiyle yönetim kuruluna ödenen sabit ücretler nedeniyle şirketin zarar ettiği bu nedenle genel yönetim giderlerinin karşılanması için sermaye artırımına gidildiği anlaşılmakla, bu hususta davacı tarafça ileri sürülen 4 ve 5 numaralı gündem maddesinin sermayenin korunması ilkesine aykırı olduğu iddiası bakımından ise yönetim kurulunun gerek hissedarlar arasından gerekse dışarıdan seçimi ve yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücretin belirlenmesi hususu genel kurulun takdirinde olduğu, yönetim kurulu üyelerinin şirketi zarara uğrattığı, eşit işlem ilkesine aykırı davrandıkları, davacı dışındaki ortaklara avantaj sağladıklarına ilişkin iddia ve somut delil bulunmadığı sabit olup, davacı hissedar tarafından davalı şirkete yönelik bilgi alma ve inceleme hakkına yönelik çekilen ihtara davalı şirket tarafından cevap verildiği ve genel kurul öncesi faaliyet raporu, bilanço ve kar/zarar tablosunun hissedarların incelemesine sunulduğu açık olduğundan bu yönüyle de alınan genel kurul kararlarının davacının bilgi alma ve inceleme hakkını sınırlandıran nitelikte olmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin 25/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan ve butlanla malul olduğu ileri sürülen ve iptali talep edilen 3,4,5,6,7 numaralı kararlar yönünden yasada belirtilen butlan hallerinden herhangi birinin geçerli olmadığı, şirket sermaye ve hisse durumunun belirtildiği şekilde usulüne uygun temsil edildiği anlaşılmakla, dava konusu davalı şirketin 25/10/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı ve Genel Kurulun takdirinde bulunduğu açık olup ayrıca alınan genel kurul kararlarında kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı bir hal olmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının sınırlandırıldığına ve sermayenin korunması ilkesine aykırı davranıldığına dair ispata elverişli somut bir delil bulunmadığı bu haliyle dava konusu genel kurul kararlarının butlan ve yokluk şartlarının oluşmadığı gibi iptalini gerektiren bir neden de bulunmadığı ve dava konusu genel kurul kararlarının yasaya, esas sözlemeye ve dürüstlük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.