Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/532 E. 2023/863 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/532 Esas
KARAR NO : 2023/863
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 04/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı “… Ltd. Şti.” … Hastanesinin ticari unvanı olup anılan hastane … Kuruluşlarına dahil olduğunu, … Kuruluşlarına ait diğer hastaneler ise … Tic. A.Ş. (… Hastanesi) ile … Tic. A.Ş. (… Hastanesi) olduğunu, davacı şirket’in sahibi, plastik ve rekonstrüktif cerrah Dr. …, taraflar arasındaki anlaşma gereği … Sağlık Grubu Kuruluşlarına ait hastanelerde hekimlik hizmeti veriyor olup daha ziyade davalı Levent Hastanesinde bulunmakla; davalının istekleri doğrultusunda diğer hastanelerde de bulunmakta ve oradaki hastalar için de hekimlik hizmeti sunmakta olduğunu, bu sebeple bakılan hastalara göre, davalının yönlendirmesiyle davacı şirket hem davalı hastaneye ve hem de davalının dahil olduğu … Sağlık Grubu Kuruluşlarına ait diğer hastaneler adına fatura düzenlemekte olduğunu, davacı … Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti’nin sahibi Dr. … ile davalı hastane arasında, Hekim- Hastane Hizmet Satın alma Sözleşmesi akdedilmiş olmakla; iş bu sözleşme gereği davalı hastane ile davacı, kapsamı sözleşmede belirtilen hekimlik hizmetlerinin davalı hastanelerde verilmesi konusunda mutabakata varıldığını, Davalı hastanede sözleşmede kararlaştırılan oran karşılığında davacı tarafından düzenlenecek hizmet bedel faturasına istinaden ödeme yapacağını, bu sebeple işbu sözleşmenin akdinin akabinde Dr. … tarafından … Ltd. Şti. Kurulmuş olup sözleşmeye konu hizmetlere ilişkin faturalar bu şirket üzerinden düzenlendiğini, davalı hastane de işbu davaya konu fatura haricinde düzenlenen tüm faturaları davacıya ödediğini, taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 5.maddesinde sözleşme bedeli ve ödeme şekli düzenlenmiş olup davacı tarafından sunulacak hekimlik hizmetlerinin ödemesi işbu maddede düzenlendiği üzere belirleneceğini, buna göre davacıya her ay sabit ödenecek 50.000,00 TL+KDV hak ediş ücretinin yanı sıra 5.1.a bendinde düzenlendiği üzere, plastik cerrahi ameliyatlarında hastadan alınan ücretin %50’si (temsilci primi ve paket fiyatı düşüldükten sonra) ve 5.1 bendinde düzenlendiği üzere, medikal estetik işlemlerinde hastadan alınan ücretin %35’i (ilaç ve malzeme gideri düşüldükten sonra) ayrıca ödeneceğini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca, davacıya ödenecek ücretin belirlenebilmesi için Hastane yani davalı şirket tarafından hastalar adına ne kadar fatura düzenlendiği tahsil edildiği ve buna göre anlaşmadaki yüzdeler uyarınca davacının kazandığı ücret bilgisi davacıya verilmekte, davacı şirket de davalı hastane tarafından verilen işbu bilgiye göre fatura düzenlenmekte olduğunu sözleşmenin fesih tarihine kadar düzenlenen faturalar bu suretle düzenlenmiş ve ödendiğini, davacı tarafından davalı hastane adına düzenlenen faturalar, davalı hastane tarafından verilen bilgiye dayandığından, taraflar arasında bir güven ilişkisinin tesisi gerekmekte olduğunu, Ne var ki davacının defalarca kez tekrarladığı uyarı ve ricalarına rağmen, davalılar tarafından hastalardan alınan ücret ve resmi belgeler faturalar davacıyla paylaşılmadığını bunun yerine davacının düzenleyeceği faturada yer alması gerekli miktar davalılar tarafından belirlenerek tek taraflı olarak, davacının kontrol yetkisi elinden alınmak suretiyle, bildirilmek yoluna gidildiğini, bu sebeple taraflar arasındaki güven ilişkisi zedelendiğini, davacı şirketin sahibi Dr. …, davalı hastaneyle akdettiği sözleşmeye güvenerek masraflar karşılığında şirket açmış, ne var ki davalı taraf, davacı tarafından yapılan uyarı ve ricalara rağmen, davacı tarafından bakılan hastalar adına düzenlenen faturaların paylaşılmadığını, davacı şirket yapmış olduğu onca masraf ve emeğin boşa gitmemesi ve taraflar arası kurulan anlaşmanın süregelmesi adına davalı hastanenin söz konusu tutumunu dostane yollarla değiştirmeye çalışmış ancak iyi niyetli davranışının karşılığını alamadığını, bu sebeplerle davacı şirket sahibi Dr. … tarafından … Noterliğinin 01.04.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşme feshedildiğini, davacı şirket, Mart ayında baktığı ve operasyon yaptığı hastalar için davalı hastane adına 05.04.2022 tarihli faturayı düzenleyip gönderdiğini, ancak davalı hastane, itiraz etmediği anılan fatura bedelini ödemediğini, davacı şirket alacağının muaccel hale gelmesine rağmen, davalının borcunu ifa etmemesi sebebiyle tarafımızca …. İcra Müdü 2022/… Esas Sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi ikame edilmiş ve bu dosya üzerinden davalı şirkete ödeme emri gönderildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından alacaklı davacı şirkete hiçbir borcu olmadığından bahisle takibe, asıl alacağa, faize ve diğer tüm ferilere itiraz edildiğini, davacı şirketin tüm talep ve uyarılarına, iyi niyetli davranarak borcun ödenmesini beklemesine rağmen, davalı hastane tamamen kötü niyetle hem borcu ödememiş hem de yasal olarak borçlusu olduğu bir dosyayla ilgili olarak borcu reddetmeye çalıştığını, davacı Şirkete ait defter ve kayıtlar incelendiği vakit icra takibine konu alacağın sabit olacağı izahtan veraseti olduğunu, davalı tarafın bu itirazının kötü niyetli olduğunu ve davacı şirketin alacağını savsaklamak Amacıyla İkame Edilmiş Bir itiraz olduğunu, anılan bu sebeple de %20’dan az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 12/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın yetki itirazlarının bulunduğunu, imza atılmamış fatura tek başına alacağın varlığına delil olamayacağını, dava konusu 05/04/2022 tarihli tarihli fatura konusunun ifasını ispat yükümlülüğü davacı üzerinde olup ispata yarar yazılı delil sunulmadığı sabit olmamakla davanın reddinin gerektiği, ödeme emrinin ekine eklenmeyen fatura dayanılarak itirazın iptalinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Davacı, davalı kuruma gereği gibi hizmet verdiği müddetçe, ödemelerini düzenli olarak aldığını dava dilekçesinde ifade edildiği şekilde, kendisi ile hastalardan alınan ücret ve resmi belge faturaların paylaşılmadığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacının konumu, mesleği, bilgi birikimi dikkate alındığında çalıştığı süre boyunca bilgi ve belge edinmeden, hizmet bedelini tam almadan çalışmayacağı açık bir gerçek olduğunu, davacının görevinden süresinden önce ayrılması ile özel bir sağlık kurumu olan davalı kurumda hasta randevularında değişiklikler yapılmak zorunda kalındığını bu durum hastalar nezdinde davalı açısından arzu edilmeyecek ve telafi edilemeyecek bir mahcubiyet yaratıldığını, davalı şirket hasta memnuniyetini ön planda tutan ve kesintisiz hizmet veren bir sağlık kuruluşu olup, davacının davranışları hasta ve yakınlarında memnuniyetsizlik ve olumsuz kanılara sebebiyet verdiğini, davalı zor durumda bırakılmış ve davalının maddi manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davacı, davalının imaj ve prestijine zarar verdiğini hastaların ve davalının mağduriyetine yol açtığını, Davacı ile davalı arasındaki ticari işbirliği, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak sona erdirildiğini, davacıya eksik ödeme yapılmadığını, davacı, hiçbir bilgiye erişimden engellenmediğini, bu doğrultuda davacının alacak taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmek sureti ile davalıya ödemekle yükümlü olduğu cezai şart tutarı olan 200.000-TL karşısında, takas mahsup hakkımızın mevcudiyetini ve yargılamada bu hususun da dikkate alınması gereğini, davalının davacıdan sözleşmesel cezai şart nedeniyle alacaklı olduğunu, zira davacının sözleşme hükümlerine aykırı şekilde sözleşmeyi feshi ile davalının sözleşmeden doğan haklarını talep etme zaruretinin doğduğunu, kötü niyet tazminatını talebinde bulunduklarını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
…. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas Sayılı dosyası, Arabuluculuk anlaşamama tutanağı, Sözleşmelere, İhtarnameler, Ticari defter kayıtları, Banka kayıtları, SGK kayıtları, Tanıklar, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü 2022/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davalı borçlu hakkında 20/05/2022 tarihinde 72.000,00TL faturadan kaynaklı asıl alacak ve 1.304,88TL işlemiş faiz alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ (28/05/2022 ) edildiği, davalı borçlunun süresi içinde (03/06/2022) borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, itiraz ile birlikte 06/06/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı … Tic, Ltd. Şti’nin … kayıtlarında … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, şirketin 15.10.2021 tarihinde kurulduğu, %100 sermaye sahibinin … olduğu anlaşılmıştır.
Serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi … ve Nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı şirketin – 2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının yetki itirazı konusunda nihai takdirin Sayın Mahkemenin olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davalı … Şirketinden 133.119,22 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için Sayın Mahkemece Yerinde inceleme yetkisi verildiği, 08.05.2023 tarihinde Davalı şirketten incelemeye konu belgeler öncelikle mail ortamında paylaşılması ve yerinde inceleme için hazır edilmesi talep edildiği, Davalı şirketin e-defter mükellefiyetinin olduğu ve Davalıdan talep edilen ticari defter ve belgeler incelemeye sunulmadığı, Davalı şirketin HMK 222 md. gereği defter ibrazından kaçınmış olduğu hususunun Takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davalı … şirketinin dosya kapsamına celp ettiği cari hesap ekstrelerinde Davacı şirketten 3.521,00TL alacaklı olduğu, davacının alacak talebine konu 05.04.2022 Tarih … numara 72.000,00 TL tutarlı faturanın Davalı … şirketi ticari sunulan cari hesap kayıtlarında yer almadığı, dosya kapsamında görülen fatura suretinde faturanın e-arşiv fatura olarak düzenlendiği ancak alıcı e-posta adresinin yer almadığı, Davacı şirketin bu faturanın Davalıya tebliğine dayanak evrak incelememiz kapsamına ibraz etmediği, davacının alacak talebine konu hizmetin verilip verilmediği yönünde yapılan incelemede Davacının Mart 2022 döneminde Davalı şirkette 18 günlük hizmet verdiği tespit edilmiş olup, davacının Mart ayı fix ücret alacağının 30.000,00 TL + KDV olduğu, %35 hakkediş tutarının ise 56.863,20 TL +KDV olduğu hesaplanmış olup toplam alacak bakiyesinin 86.863,20 TL olabileceği, davacının alacak talebine konu tutarın ise KDV Dahil 72.000,00 TL olduğu görülmüş olup icra takip tarihine kadar talebe bağlı kalmak kaydı ile 1.304,88 TL faiz talep edebileceği hesaplanmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Mahkememiz görevli ve yetkilidir. Tarafların incelenen icra dosyasına göre taraf ve dava ehliyeti vardır.
İtirazın iptali davasının yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 67/1. maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği öngörülmüştür.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki hekim-hastane hizmet satın alma sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 03/06/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında taraflar arasındaki sözleşme ve faturadan kaynaklı alacak istemine dayalı olarak icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği alacağın tespiti halinde miktarı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı ve davalı şirketin taraf olduğu bir sözleşme yok ise de, tarafların beyanlarından 18.10.2021 tarihli sözleşme hükümlerinin benimsendiğinin anlaşıldığı ve davacının 18.10.2021 tarihinde taraflarca imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında temin ettiği hizmetlerden doğan 05.04.2022 Tarih … numara 72.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklanan alacağı için icra takibi başlattığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği belirtmiş, bu kapsamda toplanan delillerden sonra alınan bilirkişi raporu, sunulan deliller üzerinde yapılan incelemeler sonucu; tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre ticari ilişkilerinin bulunduğu, taraflarca benimsenen 18.10.2021 tarihli 1 yıl süreli hekim-hastane hizmet satın alma sözleşmesi yapıldığı, alacak talebine dayanak dosya kapsamına ibraz edilen fatura suretlerinde davalıya tebliğine ilişkin e-posta bilgisinin olmadığı, fatura suretinde alıcısı (Davalı) imzasının olmadığı, bu faturanın davalının dosya kapsamına sunduğu cari hesap ekstresinde de kayıtlı olmadığı anlaşılmış olup davalı tarafından Dr. …’ın 2022 yılı Mart ayında müvekkil nezdinde yapmış olduğu operasyonlara dair liste ve bedellerinin 07/04/2023 tarihinde dosyaya sunulduğu ve hizmet verildiğinin bu kayıtlardan anlaşıldığı, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedildiği savunulmuş ise de, davacı şirket sahibinin … Noterliği 01.04.2022 tarih … yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile hastalardan alınan ücret ve davacı hakkediş tutarı hakkında bilgi verilmediği ve ödenen ücretlerin eksik ödendiği iddiası ile feshedildiğinin 04.04.2022 tarihinde davalı şirkete bildirildiği, sözleşmeye göre ücretin tespiti noktasında ihtarnameye konu hususların bilinmesi gerektiği, davalı tarafından bu bilgilerin paylaşıldığına dair bir delil sunulmadığı gibi dava aşamasında mahkemeye de sunulmamış olup sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde “KDV Hariç cirodan, ilaç ve malzeme gideri düşülecek kalan ücretin %35’i doktora hakkediş olarak takip eden ayın 15 ‘inde ödenecektir. Doktorun uyguladığı plastik cerrahi işlemlerinden 12 ay için aylık 50.000,00 TL Fix +KDV Hakkediş ödenecektir. Ödenen ücret takip eden ayın 15’inde ödenecektir. 50.000,00 TL Fix Hakkedişi geçmesi durumunda hesaplanan Hakkediş tutarı fatura karşılığında ödeme yapılacaktır.” Şeklinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacının mart ayı için 86.863,20TL ücret talep edebileceği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişki gereği oluşan ticari kayıtlarda yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler sonucunda davacı şirket tarafından hekim-hastane hizmetinin sağlandığı, davacı tarafından sağlanan hizmetin sözleşmenin esaslı ihlali niteliğinde olduğuna dair veya sözleşmede kararlaştırılan hizmetlerin sağlanmadığına dair ispata yarar bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla davacının 72.000,00TL asıl alacak ve 1.304,88 TL faiz talep edebileceği, davalının bu miktarlardan sorumlu olduğu anlaşılmakla dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı takibe vaki itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden aynen devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Kabulü ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
2- Hükmolunan asıl alacağın %20’si olan 14.400,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken toplam 5.007,45-TL harçtan peşin olarak alınan 885,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.122,10-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, peşin harç, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 5.395,05TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T gereği hesaplanan 17.900,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/12/2023

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.