Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/531 E. 2023/306 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/363 Esas
KARAR NO : 2023/334
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 05/02/2021 tarihinde müvekkili … … ikametinin önünde oyun oynarken meçhul sürücü sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen aracın müvekkilinin ayağının üzerinden geçtiğini ve müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin … Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, trafik kazası ile ilgili … C. Başsavcılığınca 2021/… soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını, kazaya sebebiyet veren meçhul sürücü sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen araç olduğundan husumetin …’na yöneltildiğini, müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararın davalıdan tazminini talep ettiğini, 14/04/2016 tarihinde kabul edilen 6704 sayılı yasanın MADDE 5- 2918 sayılı Kanunun 97 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirildiğini.“MADDE 97- Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” gereğince davalı …na yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından başvuruya olumlu bir cevap verilmediğini, bu nedenle hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu ve davalı … ile görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkiline ait tazminat miktarının açıkça belirlenebilir nitelikte olmadığını ve alacağın tespitinin bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden uyuşmazlık konusu bütün alacak için zaman aşımını kesmek ve ileride tespit edilecek bütün alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini temin etmek amacıyla belirsiz alacak davası niteliğinde yukarıda anılan kanun maddesinden yararlanarak iş bu davanın açıldığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili için 100-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, dava şartı olan arabuluculuk aşamasında davacı müvekkili temsil ettiğinden ötürü arabuluculuk vekalet ücretinin de hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Meydana geldiği iddia edilen olayla ilgili davacı tarafın çelişkili ifade ve beyanları dışında kazanın oluştuğuna dair somut deliller bulunmadığını, davacının olaya ilişkin beyanlarının dava dosyasına ya da …’na sunulmadığını, iddia edilen kazanın gerçekliği konusunda ciddi şüphelerin mevcut olduğunu, kazaya ilişkin olarak yalnızca davacı küçüğün babası … …’nun, kazadan 3 gün sonra 08.02.2022 tarihinde ifade verdiğini, bu ifade haricinde kazanın gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir bilgi yahut veri bulunmadığını, bu nedenle de müvekkili …, tarafına ulaşan talebi incelemeleri neticesinde 24.02.2022 tarihli yazısı ile mevzuatından kaynaklı, “(…) kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunulmadığı görülmüştür. Kazadan üç gün … …’nun babası … verdiği ifadede kızının evin önünde oyun oynadığı sırada …marka, plakasını ve rengini alamadıkları bir aracın çarpması sonucu yaralandığını belirtmiştir. Yaralanmaya sebebiyet veren şahıstan davacı ve şikayetçi olunmadığı görülmüştür. Somut olayda ifade dışında, kamera kaydı, tanık beyanı vs. gibi deliller bulunmadığından, kazanın oluş şekli hakkında kanaat edinilemediği ve kaza hakkında bir değerlendirme yapılamadığından talebinizin karşılanması mümkün olamamaktadır.” reddettiğini, müvekkili … tarafından maluliyet tazminatının ödenebilmesi için, kişinin maluliyete sebep olan arazlarının trafik kazasından kaynaklanması gerektiğini, söz konusu arazların sebep olduğu maluliyetin sürekli ve kalıcı olduğunun kanun ve ilgili yönetmeliklere uygun şekilde tespiti gerektiğini, müvekkili … tarafından maluliyet tazminatı ödenebilmesi için, kişinin maluliyete sebep olan arazlarının trafik kazasından kaynaklanması gerektiğini, davacının babası … …,’nun kazadan 3 gün sonra 08.02.2022 tarihinde ifade verdiğini, bu ifadesinde, kızının sağlık durumunun iyi olduğunu, kimseden şikayetçi olmadıklarını ve sokaklarında herhangi bir kamera ya da kaza esnasında sokakta kimse olmadığını belirttiğini, kazadan kaynaklanmayan maluliyete dayalı taleplerin …’na yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının soruşturma aşamasında, zarara sebep olan sürücüden “davacı ve şikayetçi olmadığını” açıkça belirttiğini, davacı küçüğün yasal temsilcileri, soruşturma esnasında, kazadan 3 gün sonra 08.02.2022 tarihinde ifade verdiğini, bu ifadesinde, kimseden şikayetçi olmadıklarını belirttiğini, bu nedenle … Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/… S. Ve 2021/… K. Sayılı karar ile “KYOK (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar)” verdiğini, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç olarak müvekkili Kurum’un sorumluluğuna izafe edilmeye çalışılan aracın sürücüsü hakkında davacı taraf herhangi bir şikayette bulunmadığını, kaza tarihinde 11 yaşında olan davacı çocuk … …’nun anne ve babasının bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde ebeveynlerin çocukları üzerinde bakım ve gözetim yükümlülüğüne aykırı, kusurlu davranışları söz konusu olduğunu, davacının anne ve babasının bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle kusurlarının bulunduğu dikkate alınması gerektiğini, iddia edilen zararlardan … sorumlu olmadığından …’nın temerrüdü bulunmadığını, davacının …’na başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine yönelik talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, …’nın sorumluluğunun, 05.02.2021 tarihinde geçerli olan teminat limiti ve kazaya sebep olan aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, tespiti halinde davanın iddia konusu araç sürücüsüne ve sigorta şirketine ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; 05/02/2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı … …’nun sürekli iş göremezlik zararına uğrayıp uğramadığı, bu kazadan kaynaklı davalının sorumlu olup olmadığından ibaret Tazminat davasıdır.
Davacıya duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacı 25/01/2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz bir şekilde gelmemiş, bunun üzerine dosyanın HMK m.150 gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının davasının işlemden kaldırıldığı tarih olan 25/01/2023 tarihinden itibaren yasal 3 aylık süre içinde dosyanın yeniden işleme konulması dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla HMK.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasını işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilemediği anlaşıldığından DAVANIN 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın peşin yatırılan 80,70-TL harçtan mahsubu ile 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, … Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, tarafların yokluğunda alenen ve usulen tefhim olundu. 02/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır