Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/483 E. 2023/183 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/483 Esas
KARAR NO : 2023/183
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta Şirketi tarafından … numaralı 22/12/2018 başlangıç ve 22/12/2019 bitiş tarihli elektronik cihaz sigorta poliçesiyle sigortalanan … San ve Tic. A.Ş. işyerinde, … Sigorta A.Ş.’nin de sigortası bulunan ve maliki … ve Tic.Ltd. Şti.’nin olduğu üst kattaki işyerinden sızan sular sebebi ile elektronik ekipmanlarında hasar meydana geldiğini, hasarın, 21/06/2019 günü mesai saatleri dışında, … Mah. … Sokak No:… /İSTANBUL adresinde bunun … Merkezi’nde mukim olan dava dışı sigortalı şirketin iş yerinde, üst katında bulunan maliki … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti.’nin olduğu ve kiracısı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği iş yerinde mutfak tezgahının altındaki sıva üstü tesisata ait spiral borunun patlaması nedeniyle su baskını olduğunu, üst kat zeminine yayılan suların sigortalı işyerine network sistem dolabının üzerinden şiddetli şekilde akmaya başladığını ve işyerinin zeminine yayıldığını, sistem dolabı içerisinde bulunan tüm elektronik ekipmanların ıslandığı ve zemine yapılan suların plaza ortak alanına taşması üzerine güvenlik tarafından durumun fark edilerek kendilerine bildirilmesi ile hasardan haberdar olduklarını, sigortalısı … San ve Tic. A.Ş. tarafından çekilen fotoğraflar ve ekspertiz raporlarındaki hasar fotoğraflarından da görüleceğini ve sigortalının iş yerinde zeminine suların yayılmış olduğunu, sistem dolabı içerisindeki tüm elektronik ekipmanların ıslandığını, içlerine de su girmiş olduğunun görüldüğünü, ekspertiz raporundan da görüleceği üzere, sigortalı firmanın üst katının mülkiyetinin … ve Ticaret Ltd. Şti.’ye ait olduğunu, … A.Ş.’nin de sigortasının bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket sigortalısı … San Ve Tic.A.Ş.’nin de meydana gelen hasara ilişkin olarak yapılan incelemede, sistem dolabında elektronik ekipmanların kuruduğunu ve çalışmaya devam ettiğinin görüldüğünü, ıslanmak suretiyle hasar gören ve çalışamaz duruma gelen ve sigortalı için önem arzeden server, telefon santrali ve kesintisiz güç kaynağının hasar tespiti için teknik servislerine gönderildiğini ve Server’ın, kesintisiz güç kaynağının ve telefon santralinin onarım imkanının bulunmamakla birlikte sistem dolabında bulunan cihazların da ıslandığını ancak çalışır durumda olmaları sebebi ile sigortalının talepte bulunmadığını, ekspertiz raporunda hesaplandığı üzere söz konusu hasara ilişkin tazmini gereken toplamın Server – Hasar Tazminatı: 12.049,30 TL- 1.204,93 TL (12.049,30 TL x 0,10) = 10.844,37 TL (Teminat harici), … – Hasar Tazminatı: 2.277,29 TL – 655,88 TL = 1.621,40 TL, Telefon Santrali – Hasar Tazminatı: 6.325,00 TL – 632,50 TL (6.325,00 TL x 0,10) =5.692,50 TL olmak üzere genel toplam= 7.313,91-TL hesaplandığını, hasarın tazmini için de müvekkili şirket tarafından müvekkili şirket nezdinde elektronik cihaz sigortası bulunan cihazlardaki hasar için sigortalıya 7.313,91-TL tutarında hasar tazminatı ödemesinde bulunulduğunu, müvekkili şirketin, yapmış olduğu 7.313,91-TL tutarındaki ödemelere ilişkin olarak davalı şirkete, davalı şirketin sigorta şirketine ve kiracıya rücu talebinde bulunulduğunu, davalılar tarafından bu talebe karşı herhangi bir ödemenin gerçekleştirilmediğini, davalıya karşı …. İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında tazminat ödemesine ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itirazları neticesinde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlanmak amacıyla ticari dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve … ile görüşmelere 06/06/2022 tarihinde başlandığını ve 17/06/2022 tarihinde görüşmeler sonucunda anlaşılamadığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile davalı tarafların asıl alacağa ve faize ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, …. İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı takibin devamına, davalı tarafların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, iddia ettiği vakıanın 21 Haziran 2019 tarihinde gerçekleştiğini beyan ettiğini, ifadeyle Borçlar Kanunu Madde 72’de yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan öncelikle zamanaşımı defiini ileri sürdüklerini, davacı tarafın hukuki gerekçelerinden birinin ise 6102 sayılı Ticaret Kanunu Madde 1472 çerçevesince halefiyet ilkesi olduğunu, davacı tarafın halefiyet ilkesi doğrultusunda usuli hatasının, “Halefiyet ilkesinde, sigorta şirketi sigortalısının haklarına halef olup bir nevi sigortalısının yerine geçmektedir. İşbu nedenle sigortalısının yerine geçen şirket, sigortacı sıfatından sıyrılarak sigortalı gibi hareket etmektedir.” olduğunu, bu durumda davanın ticari bir dava niteliğinde olmadığından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili şirketin mülkiyetinde olan ve kiracısının olduğu iş yerinden akan suyun, sigortalısı olduğu iş yerindeki ekipmanlara zarar verdiğini, ancak burada temelinde dürüstlük kuralı olan zararı azaltma külfetine riayet edilmediğini, davacının sigortalısı olduğu iş yerinin, zararı azaltmak için makul tedbirleri almadığını ve müvekkili şirketin kiracısına ivedi şekilde haber vermeyerek kusurlu davrandığını, tazmin talebine dayanan zarar görenin, zararı azaltacak makul tedbirleri almaması ve kendi kusurlu davranışıyla ekipmanların hasar görmesine sebep olması medeni hukukun en temel ilkesi olan dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, müvekkilinin faaliyet göstermediği, sadece maliki olduğu bir iş yerinde gerçekleşen su baskınından ötürü kusur sorumluluğuna dayanılarak tazmin talebinin ise hukuk dünyasında bir karşılığının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; haksız fiilin gerçekleştiği 21 Haziran 2019 tarihi göz önüne alınarak 6098 sayılı Borçlar Kanunu Madde 72 uyarınca zamanaşımı defii ile, Halefiyet ilkesine dayanan dava ticari dava niteliğinde olmadığından mahkemenin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, somut olayda zarar gören dava konusu olaya tam kusuru ile sebep olduğundan davanın esastan reddine, Mahkeme tarafından davacı tarafın tam kusurun kabul edilmemesi halinde, zararı azaltma külfeti yerine getirilmediğinden hakkaniyet ilkesi çerçevesince tazminat miktarının belirlenmesine ve indirilmesine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydı ile 2004 sayılı İİK Madde 67 uyarınca tazminata hükmedilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, 17/06/2022 tarihli arabuluculuk son tutanağı, ekspertiz raporu, … numaralı 22/12/2018 başlangıç ve 22/12/2019 bitiş tarihli elektronik cihaz sigorta poliçesi, 16/09/2019 tarihli ödeme dekontu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; 21/06/2019 tarihinde … Mah. … Sk. No: …/İSTANBUL adresinde bulunan … Merkezi’nde mukim olan dava dışı sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş’nin iş yerinde, üst katında bulunan maliki … Tic. Ltd. Şti.’nin olduğu ve kiracısı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği iş yerinde mutfak tezgahının altındaki sıva üstü tesisata ait spiral borunun patlaması nedeniyle su baskınının yaşanması sebebiyle oluşan zarar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tazminatı kapsamında alacağın tahsili için davacı tarafından davalı adına başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret İtirazın İptali davasıdır.
Davacı, dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş’nin işyerinde bulunan elektronik cihazlarının sigortalandığı, sigortalıya ait elektronik cihazların üst kat komşu daireden sızan sular nedeniyle hasara uğradığını, sorumluların davalı olduğunu, düzenlenen ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedelinin dava dışı sigortalı şirkete ödendiğini, bu bedel üzerinden başlatılan icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, meydana gelen zararda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, müvekkile izafe edilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, illiyet bağının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. sayılı takip dosyasında haksız fiilden kaynaklanan toplam 7.313,91-TL asıl alacak, 618,58-TL faiz olmak üzere toplam 7.932,49-TL üzerinden davalıya yönelik icra takibinin yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibine 23/05/2022 tarihinde itiraz ettikleri, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 17/06/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.”
Yine sigortacının halefiyet durumu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih … sayılı kararında ”Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
TTK m.1481 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer, Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur, (2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefıyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa sigortacıya karşı sorumlu olur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra sigortalının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının (gerek 6102 Sayılı TTK Md.1472, gerekse 6762 sayılı TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi ve Md. 1381 ‘e göre) gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödeme yapmış olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının, sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. (818 s. BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK’nun 69/1. maddesinde “Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur” denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması yine de bir bakım eksikliği sayılır. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğunu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (bu yönde, HGK’nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı).
6098 sayılı TBK. madde 49 (818 sayılı BK.’nun 41.) maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 sayılı TBK. madde 316 (818 sayılı BK’nun 256. maddesi) göre; kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla, 365. maddesine göre de, kiracı, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlüdür. Kiracı da kusurundan sorumludur.
Yine, Türk Borçlar Kanunu’nun 301. maddesine göre kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Bu hüküm kiracı aleyhine değiştirilemez.
Halefiyetin tüm şartlarının bir arada gerçekleşmiş olduğu durumlarda, ayrıca temerrüt tarihi keşide edilmemiş olsa bile, sigortacının rücuen tazminat alacağına (Y.L1. HD. 11.10.2004 Tarih, 2004/570 E- 2004/9618 K. Sayılı kararında; “TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu nedenle sigortacının 3. Şahıslara rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek yoktur. Bu durum karşısında mahkemece, davacının ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi talebinin de kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denmek suretiyle tesis edilen hükümde de vurgulandığı gibi) sigortalıya yapılan ödeme tarihinden başlamak suretiyle faiz talep edilebilecektir.
Sigortacının, sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerektiğinden, davacının dava dışı sigortalıya 16/09/2019 tarihinde 7.313,91-TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve hasar dosyası, düzenlenen eksper raporu, ödeme belgeleri, faturalar, tarafların beyanları dikkate alınarak Sigorta Uzmanı ve Elektrik Mühendisi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Elektrik Mühendisi ve Sigorta Uzmanı tarafından düzenlenen 09/02/2023 tarihli heyet raporunda özetle; ” Davacı … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen Elekreonik Cihaz Sigorta Poliçesi incelendiğinde; Poliçe No :…/3, Poliçe Vadesi 22.12.2018/2019, Tanzim Tarihi 22.12.2018, Sigorta Ettiren ve Sigortalı : … San. ve Tic. A.Ş. Riziko Adresi : …- … sok. No: …/İstanbul Yıllık Enflasyon Koruma %10 Sigota Bedeli 197.120,00’TL … -40.000,00 TL, Telefon Santrali 15.500,00 TL üzerinden sigortalı olduğu, sorver’ ın poliçe üzerinde ayrılı olarak verilen elektronik cihaz sigortası listesinde olmadığı, teminata dahil edilmediği, 12/09/2019 tarih … numaralı Eksper Raporunda; … ‘hasarı için; 4.554,57 TL- 2.277,29 teknoloji farkı- (%10) 655,88 TL muafiyet- 1.621,40 TL ödenebilir tazminat tutarı – Telefon Santrali için; 6.325,00 TL (%10) 632,50 TL muafiyet = 5.692,50 TL ödenebilir tazminat tutarı olmak üzere; toplam 7.313,91 TL olarak tespit edildiği, Ödeme Belgesinin incelenmesinde; 16/09/2019 tarihine davacı sigota şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 7.313,91 TL ödeme yapıldığını gösterir banka dekontunun dosyada bulunduğu, yapılan piyasa araştırmasında, ödenen tutarların hasarın meydana geldiği tarihteki piyasa şartlarında kadri maruf olduğu, verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda açıklanan nedenlerle; dava konusu hasara sebebiyet veren su baskının sıva üstü spiral borudan kaynaklanmış olduğu dikkate alındığında, mülk sahibinin sorumluluğu hususunda nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere; yapılan piyasa araştırmasında, ödenen tutarların hasarın meydana geldiği tarihteki piyasa şartlarında kadri maruf olduğu, 16/09/2019 tarihine davacı sigota şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 7.313,91 TL ödeme yapıldığını gösterir banka dekontunun dosyada bulunduğu gözetildiğinde, mülk sahibinin sorumlu olduğuna mahkeme tarafından karar verilmesi durumunda; ödenen 7.313,91 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücu hakkının bulunduğundan söz edilebileceği, .” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; İncelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; Davacı … Sigortanın sigortalısı Dava dışı … Ltd.Şti ne ait … Sandalyesi ve Kaydırmaz Ped emtiasının İstanbul’dan Fransa’ya Davalı … sorumluluğunda 29.04.2020 tarihinde … Konşimento numarası ile Fransa’ya taşındığı, gönderi evrakında davalı taşıyıcının kendisi tarafından sunulan beyan formunda yükün değeri, fatura tutarı olarak açıkça belirtilmiş olduğu, taşımacının eşyanın mahiyeti ve değeri hakkında bilgisinin bulunduğunun anlaşıldığı, emtianın alıcısına teslimi sırasında hasarlı olduğunun tespit edildiği, yapılan Ekspertiz incelemesinde, taşıma sırasında kolinin düşürülmesi veya benzeri bir sebeple emtiada hasar meydana geldiğinin tespit edildiği, taşınan emtiada oluşan hasar nedeniyle oluşan zararın davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına poliçe kapsamında 19/02/2021 tarihinde 11.153,81-TL ödeme yapıldığı, TTK 1472 maddesindeki halefiyet ilkesi gereği sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçerek sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceğinden, davalı şirketin emtianın taşınması sırasında oluşan hasardan dolayı kusurlu olduğu, dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının rücuen talep edebileceği tazminat miktarının 9.602,23 TL olarak belirlendiği, bu yönde düzenlenen bilirkişi heyet raporunun denetime ve kanaat edinmeye elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınarak oluşan vicdani kanıya göre davanın kısmen kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 11.153,81-TL alacağa yönelik yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 9.602,23-TL asıl alacak üzerinden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamında sigorta ve bağımsız denetçi uzman bilirkişi heyetinden alınan rapora göre dava dışı sigortalısına meydan gelen hasar dolayısıyla yaptığı ödeme bakımından TTK m.1472 uyarınca hasara neden olandan talepte bulunabileceği ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin piyasa şartlarında doğru hesaplanmış olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; 21/06/2019 tarihinde sigortalı iş yerinde meydana gelen su baskını dolayısıyla oluşan zarar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına poliçe kapsamında 16/09/2019 tarihinde 7.313,91-TL ödeme yapıldığı, TTK 1472 maddesindeki halefiyet ilkesi gereği sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçerek sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceğinden, davalıdan dava konusu taşınmazın maliki olan … Ltd. Şti’nin kusursuz sorumluluğunun olduğu, her ne kadar tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye ada parsel numarası bildirilmediği için olumsuz cevap verilmiş ise de davalı yan tarafından davaya konu su baskınına sebep olan dairenin sahipliğine ilişkin herhangi bir itirazının olmadığı, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere TBK’ya göre kusursuz sorumlu olan malikin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıran, illiyet bağını kesen mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusuru gibi somut durumların mevcut olmadığı, kusursuz sorumluluğu kesen durumların yorumlamaya ve tereddüte yer vermeyecek şekilde net olarak tespit edilmesi gerektiği ancak dosya kapsamında yapı malikinin sorumluluğunun bulunmadığına ilişkin somut delilin bulunmadığı anlaşıldığından meydana gelen zarardan yapı malikinin sorumlu olduğunun kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından 7.313,91-TL asıl alacak, 504,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.818,57-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin anılan borçlu yönünden aynı koşullarla devamına, alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 7.313,91-TL asıl alacak ve 504,66-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 7.818,57-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 7.313,91-TL asıl alacak ve 504,66-TL işlemiş faiz üzerinden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
b)Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 534,09-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 135,47-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 398,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 7.818,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 113,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 135,47-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 216,17-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 48,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.048,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.018,59-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.537,60-TL’sinin davalıdan, geri kalan 22,40-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kabul edilen ve reddedilen miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır