Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/470 E. 2023/816 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Kısmen Kabul – Kısmen Red”
ESAS NO : 2022/470 Esas
KARAR NO : 2023/816
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında oluşan ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirket davalı şirkete teklif vermiş ve kabul sonrası davalı şirkete elektrik ve taahhüt işlerinin yapıldığını, otomasyon ve teknik destek hizmeti verildiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu iş kapsamında faturalar, davalı şirkete kesildiğini, davalı şirket tarafından hak edişlerin kabul edildiğini, davalı şirket tarafından hak edişler kabul edilmiş olmasına rağmen, yapılan iş kapsamına ilişkin ödemeler haksız olarak tamamlanmadığını ve eksik ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin eksik alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini iddia ederek; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kesilen faturaların karşılığında müvekkili ile 28.05.2021 tarihinde anlaşarak müvekkilinin 78.953,65 TL ödeme yapması halinde herhangi bir alacaklarının kalmayacağını beyan ettiğini ve kaşe-imza atarak bu anlaşmayı kabul ettiğini, anlaşma bunun üzerine müvekkili anlaşmaya uyarak 28.05.2021 tarihinde 78.953,65 TL’yi, davacı şirketin IBAN’ına gönderdiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından haksız olarak icra takibi başlatıldığını savunarak; davanın reddine, davacının kötü niyetli olması sebebiyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, …. Noterliğinin 28/05/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, faturalar ve banka dekontu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı tarafa elektrik ve taahhüt işleri ve otomasyon ve teknik destek hizmeti verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu iş kapsamında faturaların kesildiğini, davalı tarafça eksik ödeme yapıldığını belirterek bu nedenle cari hesaptan kaynaklı başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari alım-satım ilişkisi kurulduğunu ve davacı tarafça yapılan işler karşılığında faturalar kesildiğini, kesilen faturalar karşılığında müvekkili ile davacı şirketin 28/05/2021 tarihinde anlaşarak müvekkilinin 78.953,65 TL ödeme yapması halinde davacı şirketin herhangi bir alacaklarının kalmayacağını beyan edip kaşe ve imza atarak anlaşmayı kabul ettiklerini, müvekkilinin anlaşmaya uyarak 28/05/2021 tarihinde 78.953,65 TL’yi davacının hesabına gönderdiğini, davacıya herhangi bir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 11/10/2021 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 41.879,79 TL asıl alacak ve 942,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.821,79 TL borcun ödenmesi amacıyla 13/07/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 28/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 29/07/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu belge ile davacı … A.Ş isimli şirketin kaşe ve üzerinde imza ile “… İnşaat San. Ve Tic Ltd Şti şirketinden alacağımız 78.953,65 TL bakiyemizin 28/05/2021 tarihinde ödenmesi durumunda herhangi bir bakiyemiz kalmayacaktır.” şeklindeki yazının bulunduğu, davalı vekili tarafından sunulan 28/05/2021 tarihli yazılı belgeye davacı tarafça itiraz edildiği anlaşılmakla; 28/05/2021 tarihli belge aslını sunmak üzere davalı vekiline ihtaratlı kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde belge aslının sunulmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin belirtilen delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için öninceleme duruşmasında ihtaratın yapıldığı ancak belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından ticari defter ve kayıtlarına dayanmaktan vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … ve Elektrik Mühendisi Bilirkişi … tarafından tarihinde düzenlenen 06/10/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2021 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davaya konu faturalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davalı yanın icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığı yönde itirazlarının olduğu, Faturalar üzerinde yapılan incelemelerde ise fatura muhteviyatının 016 izoleli çelik spiral (eko), Gdr-387, …., BEDELİ olduğu, Davacı yanın incelenen muavin defterlerine göre davalı yandan takibin başlatıldığı 13.07.2021 tarihi itibariyle 32.879,78 TL bakiye cari hesap alacaklı olduğu, ancak faturaların (e-fatura) (entegretör yazısı, görüntüsü vb.) ve malların hangi tarihte kime teslim edildiği ile ilgili dosyada veri görülmediğinden ispata muhtaç olduğu, davalı yan 28.05.2021 tarihinde 78.953,65 TL’yi, davacı şirkete ödediği davacı yanın muavin dökümünde görüldüğü, davacı şirket, kesilen faturaların karşılığında davalı ile 28.05.2021 tarihinde A4 kağıt üzerine “… Ltd. Şti. şirketinden alacağımız 78.953,65TL olan bakiyemizin 28.05.2021 tarihinde ödenmesi durumunda herhangi bir bakiyemiz kalmayacaktır.” şeklindeki yazı altında davacı yanın kaşe ve imza bulunmaktadır şeklindeki tutanak ve dosyaya sunulan 28.05.2021 tarihli ödeme dekontu görülmüş, takdiri yüce mahkemenize aittir. ” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının hakedişlerden ve yapılan işlerden kaynaklı olarak cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, bilirkişi raporunda davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan hakedişler ve teklif içerisinde belirtilen malzemelere ilişkin bedellerin teklif tarihinde kadri marufunda olduğunun tespit edildiği ve davalı tarafın imzasının bulunduğu, davalı tarafın hakedişe ve yapılan işlere ilişkin bir itirazının bulunmadığı, söz konusu faturalarda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verilen ürün bedeli muhteviyatında düzenlendiği ve davacı ticari defter ve kayıtlarında davacının 32.879,78 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu anlaşılmakla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği gibi davalının borcun bulunmadığı ve borcun ödendiği hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Her ne kadar borcun sona erdiği konusunda 28/05/2021 tarihli yazılı belgeyi dosyaya sunmuşsa da davacı vekilinin belgedeki imzaya itiraz etmesi üzerine belge aslını dosyaya sunamadığından belirtilen delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarıyla 32.879,78 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan 78.953,65 TL lik ödemenin davacı ticari defter ve kayıtlarında mahsup işlemi olarak yer aldığı anlaşılmakla; bu haliyle davacı taraf takip konusu cari hesap alacağından kaynaklı olarak davalı taraftan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hesaplama yönünden hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak 32.879,78 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmamış olup takip talebinde TTK 1530. Maddesine göre işlemiş faiz talebinde bulunduğu belirtilmişse de Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas – 2018/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 6102 Sayılı TTK’nun 1530/4 maddesi mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağından ve somut olayda taraflar arasında mal tedarik sözleşmesi bulunmadığından davacı tarafın takipten önce işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (6.575,95 TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Davalının kötüniyet tazminat talebi yönünden; Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır.Bu nedenle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 32.879,78 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 32.879,78 TL alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına, faize ve fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(6.575,95-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.246,02-TL harçtan daha önceden ödenen 518,72-TL peşin harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.727,30-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.942,01-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL başvuru harcı ve 518,72-TL peşin harç olmak üzere toplam 599,42-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 141,75-TL posta giderinden ibaret toplam 3.141,75-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre ‭2.412,24-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.013,50-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 306,50-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*