Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/453 E. 2022/684 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/453 Esas
KARAR NO : 2022/684
DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçluya karşı davacının alacağı sebebiyle, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası kapsamında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya ödeme emrinin 23.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, dolayısıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, aynı zamanda haksız olarak itiraz edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı icra dosyasında talep ettiği dekontlara ait bedel ve faizi için istenen alacak kalemleri gerçeği yansıtmadığını, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, hiçbir surette kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının davacıya borcu olduğundan bahsedildiğini, fakat davalının davacıdan alacaklı olduğundan bahsedilmediğini, davacının açtığı haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli iddialarına karşı takas-mahsup talebinde bulunduğunu bildirmekle davanın reddine, davalının aleyhine başlatılan takibin haksız olduğu gözetilerek takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tâhmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; ilamsız icra yoluyla davacı tarafından davalı aleyhine 80.000 TL borcun iadesine yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasında bulunan …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 80.000,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 18/11/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 23/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 29/12/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2.maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5.maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin 1.bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmelidir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kambiyo senedinden kaynaklı olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmişse de; davanın davacı tarafından davalı aleyhine yapılan farklı tarihlerde gönderilen toplam 80.000 TL borcun iadesi olarak dayanak gösterilen icra takibine dayalı olarak itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın konusunun münhasıran kambiyo senedine dayalı olmadığı, davanın havale sözleşmesinden kaynaklı olduğu, cevap dilekçesinde davalının çekten kaynaklı alacakları yönünden takas mahsup talebinde bulunması davanın niteliğini değiştirmeyeceği, bu nedenle dava itirazın iptali davası olup takip talebine sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereğince takip talebi doğrultusunda davanın değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, dava mutlak ticari dava olmadığından, somut olayda 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 15/09/2022 tarihli 2021/2732 E. 2022/2111 K. Sayılı ilamı) Yasal düzenlemeler, içtihatlar ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 22/11/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*