Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/434 E. 2023/896 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/434 Esas
KARAR NO : 2023/896
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2023

Mahkememizde görülen Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 06/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında davalı şirkete ait emtianın İstanbul’dan Almanya-Stuttgart’a gönderilmesi için 05.01.2022 tarihli sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin; davalı şirket ile imzaladığı sözleşmeden doğan tüm edimlerini ifaya uygun şekilde eksiksiz olarak yerine getirerek sözleşmeye konu teslimatı gerçekleştirdiğini, davalı … A.Ş. hizmet bedelini ödemeye ilişkin edimini yerine getirmediğini, 11.01.2022 tarihli 645,00-EUR tutarlı fatura nedeni ile müvekkili şirkete borçlu olduğunu, tüm uyarılara rağmen, davalı tarafın söz konusu borcu ödememe konusunda direndiğini ve bunun sonucunda son çare olarak müvekkili şirket tarafından 11.03.2022 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını; ancak davalı-borçlu tarafından işbu icra takibine konu borca, borcun tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, davalı şirketin ödeme süresinden çok sonra ödeme yapacağını beyan etmiş ve bedelin gönderimi için müvekkili şirketten hesap numarası dahi istediğini, ancak herhangi bir ödeme yapmayarak ifa yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkil şirketin, hizmet bedelini talep etmek amacıyla 21.02.2022 tarihli ihtarnameyi keşide ederek davalının güncel ve gerçek adresine göndermiş olmasına rağmen davalı şirket ihtarnameyi almaktan imtina ettiğini, müvekkili şirketin, sözlü ve yazılı tüm uyarılara rağmen davalı tarafın hizmet karşılığı edimi ifa etmemesi üzerine son çare olarak 11.03.2022 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. nolu dosyası ile icra takibi başlattığını; ancak davalı-borçlu tarafından işbu icra takibine konu borca, borcun tüm fer’ilerine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, bu nedenlerden dolayı; fazlaya dair ve başkaca hakları saklı kalmak kaydıyla, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. sayılı dosyasına vaki borçlu itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak kesin süre içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER :
…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. sayılı Dosyası, Takip Konusu Fatura, Taşıma Sözleşmesi, Cmr, Varış İhbarnamesi, Gümrük Özet Beyannamesi Ve Diğer İlgili Belgeler, ihtarname, whatsapp ve mail yazışmaları, cari hesap ekstresi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davalı borçlu hakkında 14/03/2022 tarihinde 645,00 EURO bedelli faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içinde (02/04/2022) borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, itiraz ile birlikte 04/04/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler tarafından sunulan 24/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında, 05.01.2021 tarihli Taşıma Teklif Sözleşmesi düzenlendiği, Sözleşme kapsamında, davalı şirkete ait emtianın toplam 645,00 € (570 € + YDG 75 €) ödeme karşılığında, İstanbul dan Almanya-Stuttgart a gönderilmesinin kararlaştırıldığı, Söz konusu hizmet sebebiyle, davacı şirketçe 11.01.2022 torihli, 14 no.lu, 645,00 € bedelli fatura düzenlenmiş olduğu, e-arşiv olarak düzenlendiğinden faturanın davalı şirkete tebliğ edildiği sonucuna vanldığı, Usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre, 14.03.2022 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 945,00 EUR karşılığı 14.845,67 TL borç bakiyesinin bulunduğu, söz konusu bakiyenin 645,00 EUR luk kısmının takip ve dava konusu edildiği, 01.07.2022 tarihi itibariyle Şüpheli Alacak hesabına aktarılmış olduğu, Davacı şirket tarafından keşide edilen 21.02.2022 tarihli ihtarname ile davalı şirkete; 3 adet faturaya istinaden toplamda mevcut 945,00 € bakiye borçlarının ihtamamenin tebliğinden itibaren en geç 3 gün içinde müvekkili şirket hesaplarına ödenmesinin ihtar edildiği, Dosyada, ihtarnamenin davalı şirkete tebliğine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi bulunmayıp, davacı vekili tarafından, ihtarnamenin davalı şirketçe teslim alınmaktan imtina edildiği yönünde beyanda bulunulduğu, bu yönü ile ihtarnamenin temerrüdü sağladığının söylenemeyeceği, Davalının iş görmeye, fatura içeriğine veya CMR hükümlerine tabi yürütülen taşımaya yönelik bir itirazı olmamakla, ödeme veya sair bir şekilde fatura konusu borcun sona erdiğini ortaya koymadığı sürece davacının 645 EURO tutarlı faturadan likit ve muaccel iş göreme bedeli alacaklı olduğu, Likit ve muaccel fatura alacağı gözetilerek davacının sair taleplerinin yüce mahkemenin takdir ve değerlendirmesine tabi olduğunun sonuç ve kanaatine varmışlardır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Mahkememiz davanın konusu nedeniyle görevli ve yetkilidir. Tarafların incelenen icra dosyasına göre taraf ve dava ehliyeti vardır.
İtirazın iptali davasının yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 67/1. maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği öngörülmüştür.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Davacı alacaklı taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ve faturadan kaynaklı alacak istemine dayalı olarak icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın haklı olup olmadığı, alacağın tespiti halinde miktarı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalı şirkete ait emtianın İstanbul’dan Almanya-Stuttgart’a gönderilmesi için 05.01.2022 tarihli sözleşmenin imzalandığını, imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında temin ettiği hizmetlerden doğan 11/01/2022 tarih … numara 645,00 euro tutarlı faturadan kaynaklanan alacağı için icra takibi başlattığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği belirtmiş, bu kapsamda toplanan delillerden sonra alınan bilirkişi raporu, sunulan deliller üzerinde yapılan incelemeler sonucu; tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre ticari ilişkilerinin bulunduğu, taraflar arasında 05/01/2022 taşıma hizmet Sözleşmesi”nin imzalandığı, faturaların e-arşiv fatura olarak düzenlendiği görülmüş, davacı ve davalı şirketin e-fatura mükellefiyeti oldukları, davacı tarafın alacak talebine konu faturayı davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ ettiği, faturaya dair bir itiraz bulunmadığından TTK’nun 21/2. Maddesi uyarınca yasal süre içerisinde iade etmediğinden ve fatura içeriğinin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğu, navlun bedelinin 570€ +YDG75€ olarak belirlendiği, sözleşmede ödemenin, ”navlun bedeli, araç çıkışına istinaden peşinen olarak Peşin Euro/havale tahsil edilecektir. Teslimatlarımızda COPY CMR ile ödemeler işleme tabiidir. Orijial CMR kullanılmamaktadır.” şeklinde düzenlendiği, mail yazışmalarda hizmet kapsamı konusunda yazışmalar bulunduğu ve davacının, davalıya ait emtianın taşımasını üstlendiği İstanbul-Stutgart taşımasına dair taşıma sözleşmesi CMR konvansiyonu hükümlerine göre davacı yanca organize edilmiş olup davalının işin görülmediği, zayi, hasar ya da gecikme olduğu gibi somut bir itirazının bulunmadığı anlaşılmakla davalının, davacıya toplamda 645,00 euro tutarında asıl alacak yönünden borçlu olduğu, dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı takibe vaki itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden aynen devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında 645,00-€(Euro) asıl alacağa yönelik borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 645,00-€(Euro) asıl alacak için takip tarihinden itibaren Euro döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden ödenmek üzere kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacağın (645,00-€(Euro)x16,2161TL=10.459,38TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 776,77TL nispi karar harcından peşin yatırılan 194,20-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 582,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.131,30TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 11.371,35TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/12/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.