Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/428 E. 2023/341 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/428 Esas
KARAR NO : 2023/341
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan olan 4.653,98 TL fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlattığını, davalı borçlu takibe ,itiraz etmiş icra takibinin durduğu, icra takibinden haberdar olan borçlu adına kayıtlı bulunan aktiflerine haciz konulmasını engellemek amacıyla işbu takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi amacıyla işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmaz, araç ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına hak kaybına sebebiyet vermemek amacıyla ihtiyatı tedbir konulması gerektiği, davalı borçlunun borcu ödediğine dair hiçi bir belge ibraz etmediği göz önünde bulundurulduğunda Türk borçlar Kanunu’nun 76. Maddesi uyarınca davalılar tarafından şu aşamada asıl alacak tutarı olan 4,5653,98 TL’lik kısım veya takdir edilecek miktar üzerinden geçici ödeme yapılmasını talep etmek zarureti hasıl olduğunu, takip tarihi itibarıyla 4.653,98 TL üzerinden işleyecek ticari avans faiziyle borcunun kötü niyetli itirazının iptaline, kötü niyetli davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile olan uyuşmazlığın konusunu ev sineması projeksiyon cihazı ve ses sistemin oluşturduğunu, 21/12/2020 tarihinde Ev Sineması Projeksiyon Cihazı, Surround Ses sistemi, Test montaj devreye alma hizmeti sipariş edildiğini, sipariş belgesinin açıklama kısmına 4.248$- 32.724 TL yazılarak anlaşılan miktar belirtildiğini, ödemenin 45 gün vadeli çek ile yapılacağı hususu da sipariş belgesinde belirtildiği, satılan ürünler ve montaj hizmetine karşılık davacı tarafından 05/02/2021 tarihli … nolu 33.193,26 TL’lık e-fatura kesilerek müvekkili şirkete gönderildiğini, faturada görünen miktar 04.03.2021 tarihinde 193,26 TL davacı şirkete havale edilmek ve 10/04/2021 vadeli 33.000,00 TL miktarlı çek teslim edilmek suretiyle ödendiğini, yapılan ödemeden 1,5 ay sonra davacı şirket kur farkı açıklamasıyla 14.04.2021 tarihli … numaralı 4.653,98 TL miktarlı e- faturayı müvekkil şirkete gönderdiğini, söz konusu fatura davacı şirket ile kur farkı ödeneceğine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı için e- fatura sistemi üzerinden reddedildiği, davacı şirket aynı miktarlı 20.04.2021 tarihli … numaralı faturayı gönderdiğini, fatura alacağı kabul edilmemiş müvekkil şirket tarafından … nolu 4.653,98 TL’lik iade faturası düzenleyerek davacı şirkete gönderdiğini, davacının müvekkil şirket tarafından kesilen faturaya itiraz etmediğini, müvekkili şirketin davacı şirket ile olan anlaşması doğrultusunda ödeme yapılmış ve borç sona ermiş ödeme emrine eklenen faturadan veya borç sebebi olarak gösterilen hesap ilişkisinden kaynaklanan hiçbir borcu bulunmadığını savunarak; müvekkil şirket aleyhine ikame edilen davanın usulden reddine, davacının haksız ve mesnetsiz taleplerinin dolayısıyla davanın esastan reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olarak talep ettiği alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, faturalar, tahsilat makbuzu, sipariş belgesi, davalı tarafından davacı lehine keşide edilen … şubesine ait … çek seri numaralı, 10/04/2021 keşide tarihli 33.000,00 TL bedelli çek, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı kur farkı alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak 4.653,98 TL kur farkı alacağının bulunduğunu ve bu alacağa ilişkin başlattıkları icra takibine yönelik borçlu davalı yönünden yapılan haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusunu ev sineması projeksiyon cihazı ve ses sistemi oluşturduğunu, bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, 21/12/2020 tarihinde ev sineması, projeksiyon cihazı, surround ses sistemi, test montaj devreye alma sistemi sipariş edildiğini, sipariş belgesinde 4248$=32.724 TL yazılmak suretiyle anlaşılan miktarın belirtildiğini, sipariş belgesinde ödemenin 45 gün vadeli çekle yapılacağı hususunun belirtildiğini, davacı tarafça 05/02/2021 tarihli 33.193,26 TL fatura kesildiğini, fatura bedelinin 193,26 TL’si havale edilmek, geri kalan tutarın 10/04/2021 tarihli 33.000,00 TL bedelli çekle ödendiğini, davacı tarafça dava sonra kur farı açıklaması ile düzenlenen 14/04/2021 tarihli 4.653,98 TL miktarlı faturanın iade edildiğini, davacının çeki teslim alarak kabul etmesi karşılığında kur farkı alacağını talep etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 4.653,98 TL borcun ödenmesi amacıyla 07/06/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 17/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23/06/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten kur farkı alacağı bulunup bulunmadığı varsa alacak miktarı hususundan kaynaklıdır.
Davalı tarafın görev itirazının; her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi nedeniyle davanın nisbi ticari dava olduğu ve Mahkememiz görevli olduğundan reddine karar verilmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 15/09/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de taraflar arasındaki ticari alım satıma ilişkin fatura tarihlerine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından 09/02/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı ticari defterlerinin lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalının cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu ve davalının borçlu olmadığı, davalı ticari defterlerinin lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının cari hesap bakiyesinin sıfır olması nedeniyle davacının alacaklı olmadığı, davacının çek ile yapılan ödemelerden kur farkı talep edilemeyeceğinden takdiri Mahkemenize ait olmak üzere davacının davalı adına düzenlediği 4.653,98 TL kur farkı faturasının yerinde olmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında yabancı para üzerinden devam eden ticari ilişkinin bulunması gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2008/6163 E-2008/7544 K sayılı kararı) Yabancı para cinsinden olan borcun, TL üzerinden düzenlenen çek ile ödenmesi halinde kur farkının fiyatlandırılarak çekin miktar hanesine yazıldığı kabul edileceğinden alacaklı artık kur farkı isteminde bulunamaz.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı şirket aleyhine taraflar arasındaki ticari alım satım kapsamında düzenlenen faturaya ilişkin olarak kur farkı alacağına yönelik başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki ticari alım satıma ilişkin düzenlenen faturalar, sipariş belgesi, çek, tahsilat makbuzu, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında gerçekleşen ticari alım satıma ilişkin fatura döviz cinsi üzerinden düzenlenmiş ancak taraflar arasında ödemelerin döviz cinsi üzerinden yapılacağı ve ödeme tarihindeki kurun esas alınacağına dair bir sözleşme ve kabul bulunmadığı, fatura konusu borcun çek ile ödendiği, davacının TL cinsinden düzenlenen çeki alırken yabancı para cinsinden oluşacak kur farkı alacağını saklı tutmadığı, sabit olup yabancı para cinsinden olan borcun, TL üzerinden düzenlenen çek ile ödenmesi halinde kur farkının fiyatlandırılarak çekin miktar hanesine yazıldığı kabul edileceğinden alacaklının artık kur farkı isteminde bulunamayacağı, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında da alacaklı olmadığı anlaşılmakla; davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının reddine ve davalı tarafça başlatılan takibin kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 179,90-TL harcın, peşin alınan 80,70-TL’den mahsubu ile eksik 99,20-TL harcın davacıdan alınarak ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.653,98-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/05/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*