Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2023/198 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2023/198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 01/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili… A.Ş., Borsa İstanbul nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) faaliyet gösteren, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatın tüm gereklerini yerine getirerek lisans belgesini almış bir yatırım kuruluşu olduğunu, T.C. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’nca … A.Ş.’nin 16.04.2012 tarihinden itibaren İşlem Aracılığı Faaliyeti, Portföy Aracılığı Faaliyeti, Yatırım Danışmanlığı Faaliyeti ve Sınırlı Saklama Hizmetinde bulunmak üzere “Geniş Yetkili Aracı Kurum” olarak yetkilendirilmesinin uygun görüldüğünü, müvekkili şirket ile davalı arasında 28.11.2017 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede müvekkili aracı kurumun “Yatırım Kuruluşu”, davalı tarafın ise “Müşteri” sıfatıyla yer aldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca…A.Ş. (“… İstanbul”) nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (“VİOP”) alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde taraflar Borsa İstanbul’a sözleşme bedelinin tamamını değil, belirli bir kısmını teminat adı altında ödeyip, sözleşmeye konu varlığın fiyatındaki değişimlere göre teminat’larının değeri arttığında çekme hakkı veya teminat eksildiğinde eksik teminatı tamamlama yükümlülüğü altında olduklarını, müvekkili şirketin ve diğer aracı kurumlar, yatırımcıların Borsa İstanbul’un ilgili piyasasına teminatların yatırılmasına veya çekilmesine sadece aracılık ettiğini, davalı tarafa Sermaye Piyasası mevzuatının bir gereği olarak hesap açılışında kendisine gerekli bütün risk bildirimlerinin yapıldığını, Risk Bildirim Formunun kendisine sunulduğunu, okuması ve her bir sayfayı imzalamasının sağlandığını, davalı tarafın VİOP nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamı kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarının 11.458,03-TL olduğunu, davalıya teminat eksiğini tamamlaması çağrısı yapıldığını, ancak davalının bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini ve borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, icra dosyasına yapılan asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 01/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte, itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılması mümkün olmadığını, borcu kabul etmemekle birlikte, iddia edilen meydana geldiği söylenen zararın 11.453,03 TL olarak belirtildiğini, ancak takip çıkışının 17.725,10 TL olduğunu, icra takibinde ticari temerrüt faizi işletilmiş ve borç miktarının hukuka aykırı olarak arttığını, müvekkili tacir olmadığından ve yapılan işlemin ticari bir işlem olmamasından dolayı ticari temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle faize de itiraz ettiklerini, . Bu sebeple faize de açıkça itiraz ediyoruz. Bu yönden de takibin iptali gerekmektedir. Esas yönden ise müvekkilinin genel müşteri statüsündedir. ayrıca teminatın üzerindeki zarardan sorumlu tutulamayacağını, sözleşme içeriğinin müvekkiline aydınlatılarak açıklanmadığını, basit tüketici işlemi olarak gerçekleştirilen işlemler de basiretli davranması meydana gelecek zarar ve riskten sorumlu tutulmasının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı kurum tarafından bağlayıcı olduğu iddia edilen sözleşmenin müvekkili ile bağlı olmaması, sözleşmenin müvekkilinin deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği ve teminat miktarını aşan zararların müvekkilinden talep edilemeyeceği sebebiyle davanın esastan reddini, borcu kabul etmemekle birlikte, mahkeme aksi kanaatte ise icra takibinde işlemiş ve işleyecek olan faizin, müvekkilin tacirlik sıfatına haiz olmaması sebebiyle, ticari temerrüt faizi olarak istenmesi talebinin reddedilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan İtirazın İptali davasında, taraflar arasında ”Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi”’ gereği teminatın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça ödendiği ileri sürülen miktar için yapılan takibe vaki itirazın iptali talep edilmiştir.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek; 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) Kayseri’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 2 numaralı,
b) Konya’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 4 numaralı,
c) İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı,
d) İstanbul Anadolu’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 ve 7 numaralı,
e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı,
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildiği, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile bankacılık işlemlerinden kaynaklı tüm davalarda yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olup derdest davaların bu mahkemelere gönderilemeyeceği, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin bu tarihten sonra açılan davaların anılan mahkemelere tevziine karar verileceği düzenlenmiştir.
Bu haliyle eldeki davanın 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, kaynaklı olarak açılan hukuk davalarından olması, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine karar verildiği, davanın 01/07/2022 tarihinde açıldığı gözetilerek dosyanın Mahkememize sehven tevzi edildiği anlaşılmakla İstanbul 6,7,8 ve 9 nolu Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere dosyanın İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın Mahkememize sehven tevzi olduğu anlaşılmakla, İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Ara kararın taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, KESİN olmak üzere karar verildi. 13/03/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.