Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/415 E. 2023/732 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/415 Esas
KARAR NO : 2023/732

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın 28.10.2020 tarihinde davacı … Mamulleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’deki 8000 pay hisseyi 200.000TL bedelle davalı …’dan satın aldığını,…Belediyesi Zabıta Dair Başkanlığı Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü tarafından Emlak Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14.09.2020 tarihli, 130029 sayılı, 105.216,00-TL bedelli ercimisil düzeltme ihbarnamesinin 18.03.2022 tarihli yazıya ekli olarak 23.03.2022 tarihinde müvekkillerine tebliğ edildiğini, müvekkilinin ihbarnamenin muhteviyatını öğrenmek için gittiğinde, işyeri önünde bulunan masa, sandalye işgalleri için geriye dönük 01.01.2020 ile 31.08.2020 dönemi için 8 aylık işgal bedeli cezası olduğunu öğrendiğini, bu bedelin peşin ödenmesi halinde %35 indirim olacağı aksi takdirde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri icra yoluyla tahsil edileceğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin şirketi devralırken böyle bir işgal bedelinden haberdar olmadığı gibi işgal edilen alandan müvekkilinin işletmeyi devraldığı tarih itibariyle herhangi bir kazanç ve menfaatinin olmadığını, işgalin menfaatlerinden tamamen davalıların yararlandığını,…Belediyesi Emlak Şube Müdürlüğü tarafından indirim yapılması üzerine taraflarınca 68.390,40-TL ecrimisil bedelinin ödendiğini, ayrıca…Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından 09.03.2019 tarihinde yapılan denetimler sonucu müvekkil firmanın kapalı alanında o dönem davalı şirket yetkilileri tarafından müşterilerin sigara içmesine izin verildiğinin tespit edilmesi üzerine firmaya 3.500-TL idari para cezası düzenlendiğini, idari para cezasına indirim yapılması üzerine müvekkili tarafından 2.625-TL idari para cezasının banka kanalıyla ödendiğini, idari para cezasının da davalıların işletmenin yetkilisi olduğu dönemde kesildiğini beyanla, davalıların işletmenin yetkilisi olduğu dönemden kalma toplam 71.015,40-TL tutarındaki geçmiş döneme ait davalı şirket borcunun müvekkili tarafından ödenmiş olması nedeniyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesi adı altında 24/10/2022 tarihli dilekçesini ibraz etmişse de dava dilekçesinin davalılara 08/07/2022 ve 07/07/2022 tarihlerinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından Mahkememizce cevap dilekçesi olarak değerlendirilmemiş, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiştir, davalı taraf beyan dilekçesinde özetle; davanın davacı şirket tarafından açılması gerekirken hissedarın da davacı olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davacı … yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının …’ın davacı şirketin pay hissesini müvekkili …’dan satın aldığını, bu nedenle diğer davalı müvekkil … yönünden davanın pasif husumetten reddi gerektiğini, … Belediyesinden gelen ecrimisil yazısının tarihinin 14.09.2020, Kaymakamlıktan gelen sigara içme cezasının tarihinin ise 20.03.2019 olduğunu, eğer iddia edildiği gibi ortada bir ayıp var ise bu ayıbın bildirilme süresinin geçtiğini, davacı …’ın davacı şirketteki müvekkilinin hisselerini almak istediğinde şirketin iş yerinin önündeki masa ve sandalyeleri gördüğünü, belediyeye ecrimisil ödemesi yapılacağının kendisine bildirildiğini ve davacının ecirmisil ödeneceğini bilerek satın aldığını, bu nedenle şirketi devir alırken ecrimisil bedelinden haberdar olmadığı yönündeki iddianın doğru olmadığını, davacı şirketin…1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin de içinde bulunduğu …’ın da 3. Borçlu olarak gösterildiği 120.000-TL talepli ilamsız takip başlattığını, bu ödeme emrinin itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davacı şirketin itirazı iptali davası açacağına davacı şirket ile diğer davacının birlikte huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacıların mükerrer olmamak üzere kaydını koymadan huzurdaki tazminat davasını açarak mükerrer talepte bulunduğunu beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:.. 1. İcra Müdürlüğünün …
esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı,.. Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğünün 18/07/2023 tarihli müzekkere cevabı, davacı … Mamülleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin eski yeni yetkililerini gösterir ticaret sicil kayıtları,… Zabıta Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü tarafından… Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14.09.2020 tarikli … sayılı 105.216,00 TL bedelli Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi, davacı … Mamülleri San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacıların … vergi numaralı … Ltd Şti isimli şirketin hisselerini devraldıktan sonra geçmiş döneme ait borçların ödenmesi sonucunda söz konusu ödemelerin eski ortaklar olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın 28/10/2020 tarihinde …Ltd Şti isimli işletmedeki hisseleri 200.000,00 TL bedelli davalı … isimli kişiden devraldığını, devraldıktan sonra …Zabıta Daire Başkanlığı tarafından 01/01/2020-31/08/2020 dönemi için 8 aylık işgal bedeli cezasının 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, peşin ödeme nedeniyle indirim yapılacağının belirtilmesi üzerine 68.390,40 TL’ni ödendiğini, …Kaymakamlığı… Müdürlüğü tarafından 09/03/2019 tarihinde yapılan denetimler sonucu işyerinde sigara içilmesi üzerine 3.500,00 TL idari para cezası kesildiğini, cezada indirim yapılması üzerine 2.625,00 TL idari para cezasının ödendiğini, söz konusu cezaların tahakkuk tarihinin davalıların şirket ortağı olduğu döneme denk geldiğinden ve TBK 202/2 maddesi gereğince davalıların 2 yıl boyunca sorumluluğu devam ettiğinden ödenmek zorunda kalınan 71.015,40 TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili beyan dilekçesinde özetle; davanın tek… Ltd Şti tarafından açılması gerekirken şirketin hissedarının da davacı olmasının hukuka aykırı olduğunu, ödemeler davacı … tarafından yapılmadığından aktif husumet itirazında bulunduklarını, davacının hisseleri davalı …’dan devraldığından davalı …’ya husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının ecrimisil ödemesinden haberdar olduğunu, davacının…1. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasıyla takip başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, dava açarak mükerrer talepte bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 24/06/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili tanık dinletme talebinde bulunmuşlarsa da süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı ve delillerini sunmadığı ve davacı tarafın davalıların tanık dinletme taleplerine muvafakatlerinin bulunmadığı anlaşılmakla tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin tanık deliline dayandıkları ve Mahkememizin 25/10/2022 tarihli öninceleme duruşma ara kararı ile tanık isim ve adreslerini bildirmek ve gerekli avansı yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ancak verilen kesin süre içerisinde tanık isim ve adresleri bildirilmediğinden ve usulüne uygun ihtarat yapıldığından davacıların tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davalılar tarafça davacılar tarafından daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğu ve dava açarak mükerrer talepte bulunduğu belirtilmişse de söz konusu icra dosyasının incelemesinde alacaklı …Ltd Şti tarafından borçlular …, … ve …’a yönelik olarak 29/03/2022 tarihinde 120.000,00 TL alacağın ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların süresi içerisinde icra takibine itiraz ettikleri ve takibin durdurulmasına karar verildiği, takip talebinde borcun sebebi olarak “120.000 TL alacak” olarak gösterildiği, dava konusu alacaktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı belli olmadığı, aksi durumda dahi itirazın iptali davası açmak yerine alacak davası açılması konusunda davacının seçimlik yetkisinin bulunduğu, mükerrer talep olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla davalıların bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi tarafından 27/09/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı … Mamulleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasına,…Belediyesi, Zabıta Daire Başkanlığı, Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü tarafından 23.03.2022 tarihli Tebellüğ İlmühaberine konu olarak, Cumhuriyet Mah. … Cad. No…Şişli İstanbul adresinde: 01.01.2020 – 31.08.2020 arası döneme ilişkin Ecrimisil uygulaması yapıldığı, … tarafından kesilen 2.625,00 TL İdari Para Cezasına ilişkin olarak, bu cezanın 09.03.2019 tarihinde yapılan denetimde kesilmiş olduğu ve 29.11.2020 tarihli Kaymakamlık kararı ile para cezasına “olur” verildiği, hisse Devri işlemi 28.10.2020 tarihinde noterden gerçekleştirildiği, bu karar ise 09.11.2020 tarihinde tescil ve ilan olduğu, 6183 sayılı kanun ve 6102 sayılı kanun hükümlerine göre şirketin amme borçlarından eski ortağın da yeni ortak ile birlikte müteselsil sorumluluğu düzenlenmiş olup hisse devri sözleşmesine göre davacı …, şirket hisselerini, tüm hak ve borçları ile birlikte, hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte devralmıştır. Sayın mahkemenizce davacıların davalılara rücu edebileceğinin kabul edilecek olması halinde davacı şirket tarafından 68.390,40-TL ecrimisil ödemesi ve 2.625,00-TL para cezası ödemesi olmak üzere toplam 71.015,40-TL ödeme yapıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun “ortakların sorumluluğu” başlıklı 602. maddesinde, Şirketin, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla limited şirket ortaklarının şirketin borç ve yükümlülükleri nedeniyle şahsi sorumlulukları bulunmamaktadır. Buna karşılık 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun(AATUHK)’un 35/1. Maddesinde, Limited şirket ortaklarını, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra aynı Kanunun Mükerrer 35. maddesinde de, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından tahsil edileceği ve bunlarında ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilecekleri düzenlenmiştir.
Anılan kanuni düzenlemelere göre, limited şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının şirket yöneticisi/ortağı tarafından ödenmesi halinde, ödenen tutar ortaklara sermaye hisseleri oranında rücu edilebilecektir.
Tüzel kişi mükelleflerin kamu alacaklarından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden, kanuni temsilcileri sorumlu tutulmuştur. Ancak vergi borcunun temsilciden istenebilmesi için öncelikle temsil edilen tüzel kişiden talep edilmesi ve bu tüzel kişinin ödeme kabiliyetinin olmadığını gösteren “aciz vesikasının” düzenlenmiş olması gereklidir (6183 SK. m.75). Kanuni temsilcilerin kim olduğu konusu ise tüzel kişinin türüne göre değişmektedir. Anonim şirketler ve kooperatiflerde kanuni temsilciler yönetim kurulu başkan ve üyeleri iken limited şirketlerde şirketin müdürü, kolektif şirketlerde ise ortakların her birisidir.
Limited şirketlerde kanuni temsilciler şirket müdürleri ise de getirilen bir düzenleme ile kanuni temsilciye ilaveten ortaklar da kamu borcundan sorumlu tutulmuştur. Buna göre limited şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen kamu alacakları ortaklardan, ortaklık payı oranında istenebilecektir. (6183 SK. m.35).
Bu halde temsilcilerin, sadece ortak oldukları veya görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden kamu alacaklarından sorumlu olacakları, diğer bir deyişle limited ve kolektif şirketlerde ortaklıktan, anonim şirketlerde ve kooperatiflerde ise yöneticilikten usulünce ayrıldıkları tarihten sonraki kamu alacağından sorumlu olmayacakları tabiidir.
Temsilcinin bu şekilde ödediği vergi için asıl mükellefe rücu etme hakkı bulunmaktadır (213 sayılı VUK. M.10). Dolayısıyla yukarıda belirtilen tüzel kişi temsilcileri, ödedikleri kamu alacağının “tamamını” öncelikle asıl mükelleften rücuen talep edebilirler.
Kanuni temsilcilerin asıl mükellef dışındaki diğer sorumlulardan talepte bulunabilmesi için öncelikle bu kamu alacağının asıl yükümlüden tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Zira asıl yükümlüsünden tahsili mümkün olduğu halde bu alacağı kamu idaresine ödeyen kanuni temsilcilerin, asıl yükümlü dışındaki diğer sorumlulardan rücuen talepte bulunmaları mümkün değildir.
Dava davacılar … ve … Ltd Şti tarafından açılmış olup ödenen ecrimisil ve idari para cezasının davalılardan rücuen tahsili talep edilmiş olmakla dosyaya davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde ödemelerin … Ltd Şti hesabından yapıldığı bu nedenle davacı …’ın ödemelerin rücuen tahsilini talep hakkı bulunmadığından davacı … yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 167/1. Maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Ancak … 24. Noterliğinin 28.10.2020 tarih … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi ile devir edenin …, devir alanın … olduğu, devir alanın 8000 payını bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte 200.000 TL bedel karşılığında devir aldığı ve devre ilişkin tescil ve ilanın 09/11/2020 tarihinde TTSG’de yapıldığı anlaşılmıştır. Hisse devir sözleşmesi uyarınca şirketin borçlarından davalı …’nın iç ilişkide davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmadığı ve ecrimisil ve idari para cezasının tahakkuk ettiği tarihte davalı …’nin şirket ortağı olmadığı bu nedenle kamu borçlarından dolayı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı … yönünden ise; davaya konu edilen ecrimisil alacağının dönemi 01.01.2020- 31.08.2020 tarihleri; idari para cezasına konu işlemin tarihinin ise 09.03.2019 tarihi olduğu, işbu ecrimisil ve idari para cezasına konu işlemlerin tarihi itibariyle şirketin ortağı ve yetkilisinin ticaret sicil kayıtlarına göre … olduğu ve davalı …’nın pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla somut uyuşmazlıkta davacı, ödediğini iddia ettiği şirket kamu borcunu davalıdan rücuen tahsilini talep etmekte olup ancak, söz konusu alacağın davalıdan önce asıl mükellef olan şirketten talep edildiği iddia ve ispat olunmadığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. Maddesi gereğince limited şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen kamu alacakları ortaklardan, ortaklık payı oranında istenebilecek olup söz konusu ödemelerin şirket hesabından yapıldığı ve limited şirketin ödeme gücünden yoksun olduğu iddia ve ispat olunamadığından bu nedenle cezaların tahakkuk edildiği eski şirket ortağının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davacı tarafça açılan davanın her iki davalı yönünden de reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından davalılara yönelik olarak açılan davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı … Mam. San. Ve Tic. Ltd Şti tarafından davalılara yönelik olarak açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 269,85-TL harcın peşin alınan 1.212,77-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 942,92-TL’nin davacılara iadesine,
4-Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00- TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
5- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davacılar tarafça yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının davacı tarafa re’sen iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.600,00-TL’nin davacılardan müştereken müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*