Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/40 E. 2022/489 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/40 Esas
KARAR NO:2022/489

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/12/2021
KARAR TARİHİ:19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın, davalı …’a 43.000-TL borcu olmadığını, davacının, takibe konu senet miktarında, davalıdan mal veya hizmet almadığını, senet metni incelendiğinde, bedelinin, malen ya da nakden olduğunun belirtilmediğini, takibe konu senette bedelin malen mi nakden mi olduğu yazmaması senedin kambiyo senedi olmadığını, teminat senedi olduğunu gösterdiğini, senette alacaklı ismi yanında çıkıntı yapılarak farklı bir şey yazılması da senedin kambiyo senedi vasfını kaybettiğini gösterdiğini, davacı müvekkili, otopark işletmeciliği yapan davalıdan araç kiraladığını, anlaşmaya göre, 750 TL depozito 300 TL günlük kiralama bedeli olmak üzere, davalıya 1.050 TL peşin para verdiğini, 1.050 TL paranın depozito ve bir günlük kiralama bedeli olarak verildiğini gören ve bu konuşmayı duyan tanıkları olduğunu, tanığın, davacının babası olduğunu ve kendisinin taksici olduğunu, tanığın davacı kızını araç kiralama işi yapan otoparka bizzat götürdüğünü ve araç kiralamasına aracılık ettiğini, davalının, araç kiralama işini kurumsal ve vergiye tabi olarak yapmadığından taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi yapılmadığını, davacı müvekkili, davalının talebi üzerine, sonradan gelecek trafik cezası, köprü ve otoyol geçiş ücreti çıkma ihtimaline binaen takibe konu senedi boş olarak imzaladığını, davacı müvekkile kaza olması durumunda aracın kaskosunun olduğunu bu sebeple kaza halinde müvekkili davacının sorumlu olmadığını bildirdiğini, tanığın, davacının babası olduğunu ve kendisinin taksici olduğunu, tanığın davacı kızını araç kiralama işi yapan otoparka bizzat götürdüğünü ve araç kiralamasına aracılık ettiğini, müvekkili, kiralık aracı, davacıdan 22.05.2021 tarihinde kiraladığını ve 29.05.2021 tarihinde kaza yaptığını, müvekkili kaza tespit tutanağı düzenlendikten sonra, aracı çekici ile davalıya aynı gün teslim ettiğini, 04.06.2021 tarihinde davalıya 2.000 TL araç kiralama bedelini gönderdiğini ve bu sebeple davalıya borcu olmadığını, takibe konu edilen, 14.07.2021 tanzim tarihli senedin boş olarak, 22.05.2021 tarihinde imzalandığını, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasındaki 43.000 TL bedelli kambiyo senedi olduğu iddia edilen senedin kambiyo senedi olmadığının ve davacının borcu olmadığının tespiti için takibi başlatıldığını ve takibin dava sonuna kadar tedbir olarak durdurulmasına, davacının banka hesabına (maaş hesabı) konan haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde taraflar arasında mal alım satımı söz konusu olmadığını belirterek senedin teminat senedi olduğunu ileri sürdüğünü, davacı borçlu tarafın, müvekkile ait firmadan araç kiralamış olduğunu, bu araç ile 29.05.2021 tarihinde tam kusurlu olarak trafik kazası geçirdiğini, buna dair olarak da araç üzerinde 37.500,00-TL maddi hasar ve 7.500,00-TL araç yatar (yani kazanç kaybı) olmak üzere toplam 45.000,00-TL’lik zarar meydana geldiğini, bunun üzerinde de davacı tarafın bu bedeli ödeyeceğini belirttiğini ve 04.06.2021 tarihinde de 2.000,00-TL’lik kısmı ön ödeme olarak ödediğini, davacı tarafça kalan bakiyenin ne zaman ödeneceği konusunda sıkıntı çıkmaması adına taraflar aralarında senet düzenlemiş olduğunu ve kalan bakiyenin ödenmesi üzerine anlaştıklarını, senet üzerindeki imza konusunda ihtilaf da bulunmadığını, davacı tarafın teminat seneti iddiasında bulunduğunu, teminat senedinin gerçek olabilmesi için taraflar da birer örneğinin olması gerektiğini, taraflar arasında belli bir şarta bağlı teminat olarak gösterilmesi ve senet üzerinde teminat senetidir ibaresinin yer alması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, müvekkilinin araç kiralama işini yapmadığını, otopark işletmeciliği yapıldığını, kurumsal ve vergiye tabi olmadığını, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek müvekkili hakkında gerçeğe aykırı ithamlarda bulunduğunu, davacı tarafın diğer iddiasının da taraflar arasında herhangi bir araç kiralama sözleşmesinin bulunmadığı söz konusu olduğunu, davacı taraf ile müvekkili arasında 25.05.2021 tarihinde araç kiralama sözleşmesi imzalandığını ve bizzat söz konusu sözleşmenin davacı tarafından imzalandığını, dolayısıyla davacı tarafın bu iddiaları da tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın 01.11.2021 tarihinde icra dairesinde mal beyanında bulunulduğunu, bu mal beyanında herhangi bir borca itiraz beyanı veya teminat senedi iddiası dahi bulunmadığını, açıklanan tüm sebepler ve daha sonra ortaya çıkacak delil ve beyanlar ile de görüleceği üzere davacı tarafın tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına ait ödeme emri ve takip talebi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı müvekkilin otopark işletmeciliği yapan davalıdan araç kiraladığını ancak davalı taraf kurumsal olarak bu işi yapmadığından kira sözleşmesi imzalanmadığını, davalının talebi üzerine sonradan gelebilecek trafik cezası, köprü ve otoyol geçiş ücreti çıkma ihtimaline biaen takibe konu senedin boş olarak imzalandığını, senedin teminat senedi olarak düzenlendiğini, kiraya konu aracın kaskosunun olduğunu, kaza olması durumunda davacı tarafın bir sorumluluğunun olmadığının davalı tarafından müvekkiline bildirildiğini, kiralık aracın kaza tarihi olan 29.05.2021 tarihinde kazadan hemen sonra aynı gün davalı eslim edildiğini, müvekkilinin araç kiralama bedelini tamamen ödediğini, söz konusu senede konu davalı ile müvekkili arasında herhangi bir ilişki, alışveriş bulunmadığını tüm bu sebeplerle davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkile ait şirketten araç kiralayarak tam kusurlu bir şekilde kaza yaptığını, araçta toplam 45.000,00-TL’lik zarara sebebiyet verdiğini, bu zararın 2.000,00-TL’sini ön ödeme yaptığını, kalan bedelin ödenmesinde sıkıntı çıkmaması adına davaya konu senedin düzenlendiğini, senet üzerindeki imzaya ilişkin ihtilafın bulunmadığını, söz konusu senedin teminat senedi niteliğinde olmadığını, davacı tarafın hastaneye giriş çıkış yapmasının söz konusu senedin imzalanmasına engel olmayacağı ve geçersizliğine neden olmayacağını, söz konusu iddiaların tanıkla ispatının mümkün olmadığını, her ne kadar inkar edilse de taraflar arasında araç kiralama sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmede davacı tarafın imzasının bulunduğunu tüm bu sebeplerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının mahkememize UYAP üzerinden dosya arasına alındığı ve dosyanın incelemesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 14/07/2021 tarihli, 05/08/2021 vade tarihli 43.000,00 TL bedelli bono alacağı, 1.260,44-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 44.260,44-TL alacağın tahsili amacıyla 08/10/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı ve bir kısım bedelin haciz yapılarak karşılandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu bononun incelenmesinde; keşideci … tarafından 14/07/2021 tarihinde İstanbul ilinde düzenlendiği, bono lehtarının … olduğu, bono bedelinin 43.000,00-TL olduğu ve vadesinin 05/08/2021 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davacı tarafından düzenlenen dava konusu 43.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve bononun teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususundan kaynaklıdır.
Dava konusunun yasal dayanağı İİK 72/1,7 maddeleri olup, İİK 72/1 maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.”
İİK 72/7 maddesinde; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen dava konusu 43.000,00-TL bedelli bononun teminat amacıyla düzenlendiği, davalı ile arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunulmuş, dava konusu bonodaki imzaya yönelik itirazda bulunulmamış, ancak bononun davacının iradesine aykırı şekilde açığa imzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, kambiyo senetleri sebepten soyut olmakla, senedi elinde bulunduran kişiden ayrıca alacağın sebebini ispat etmesinin beklenemeyeceği, ispat yükünün, senedin anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu açık olup, davacı tarafça bu hususta yazılı delil sunulmadığı, davalı hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan yapılmış bir şikayet ve açılmış ceza soruşturma dosyası bulunduğuna dair bir delil ibraz edilmediği gibi bu yönde bir beyanda da bulunulmadığı anlaşıldığından, dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra usulüne uygun şekilde ön inceleme aşamasının tamamlanması akabinde davacı tarafın delilleri arasında yemin deliline de DAYANMADIĞI ANLAŞILDIĞINDAN mahkemece başkaca araştırılacak bir husus kalmadığı, ispat yükünün, senedin anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu açık olup, davacı tarafça bu hususta yazılı delil sunulmadığı gibi davalı hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan yapılmış bir şikayet ve açılmış ceza soruşturma dosyası bulunduğuna dair bir delil ibraz edilmediği gibi bu yönde bir beyanda da bulunulmadığı açık olup, senedin imzalı olarak alacaklıya boş olarak da verilebileceği ve sonradan doldurulmasında hukuki bir engelin bulunmadığı, bu sebeple bunun ispatı için bilirkişi incelemesi gerekmediği, somut davaya konu bono incelendiğinde, unsurlarının tam olduğu, davacının dava konusu bonoyla borç altına girdiği, davalının ise senette alacaklı olduğu, davalının savunmasında borç karşılığında senedi aldığını beyan etmesi sebebiyle senedin veriliş sebebini talil etmediği, aksine ispat yükünün, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacıda olduğu, imzası açıkça inkar edilmeyen davaya konu senet yönünden, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının, taraflar arasındaki borç ilişkisi senede bağlandığından ancak senetle ispatlanması gerektiği, tanıkla ispatın mümkün olmadığı, dava konusu bononun tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacıların bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı sabit olduğundan davacıların yemin deliline dayanmaması da dikkate alınarak başkaca araştırılacak bir husus bulunmadığından davacılar tarafından dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadıklarına yönelik davada yukarıdaki açıklamalar kapsamında ispata elverişli delillerle ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 653,79-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 6.390,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 19/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır