Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/379 E. 2023/207 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/379 Esas
KARAR NO : 2023/207

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 15.04.2021 tarihinde müvekkili şirkette … sayılı kasko sigorta poliçesi ile … Tic. A.Ş. adına sigortalı, … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun seyir halinde iken … ait …’nın altından geçtiği sırada viyadüğe ait sinyalizasyon ve iletişim kablolarının koruma demir kapakları ile birlikte aşağıya düşmesi sonucunda müvekkili şirket sigortalısına ait araçta hasar meydana geldiğini, kaza tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı şirket 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu md.13 hükmünü ihlal etmiş olması sebebiyle %100 oranında asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, söz konusu meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı araçta yaptırılan ekspertiz sonucunda 16.008,82-TL hasar bedeli tespit edildiğini, bu tutarın 21/06/2021 tarihinde sigortalıya ödendiğini, söz konusu hasarın meydana geliş şekli göz önüne alındığında davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğunun açık olduğunu, müvekkili şirketçe ödenen tazminat miktarı üzerinden halefiyet ilkesi gereğince sigortalıya yapılan ödemeyi davalı taraftan talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bu hususta … Arabuluculuk Bürosu … Başvuru numaralı dosyası ile ticari dava şartı arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin sigortalısının ödemiş olduğu 16.008,82-TL’nin, davalı şirketin %100 oranında asli kusurlu olduğu sabit olması sebebiyle, hasar bedelinden davalı şirketin sorumlu bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile 16.008,82-TL tutarındaki maddi tazminatın davalı … Şirketi’nden ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin proje alanın açıkça belirtilmiş olduğunu, şirketin 3996 saylı Bazı Yatırım ve Hizmetlerinin Yap İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun 94/5407 sayılı 3996 saylı Bazı Yatırım ve Hizmetlerinin Yap İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Kararı uyarınca … Kesiminin, yap işlet devret modeli ile yapılması ve işletilmesine ve devrine ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalanan … modeliyle Yapılması, İşletilmesi ve Devri İşi’ ni gerçekleştirmek amacıyla kurulduğunu, dava konusu vakıanın ise davacı tarafından dosyaya ibraz edilen tutanaklarda belirtildiği üzere “…” yolunda gerçekleştiğini, bahsi geçen alanın müvekkili şirketin işletiminde bulunan otoyol güzergahında olmadığını, söz konusu kazanın müvekkili şirketin işletmekte olduğu otoyolda gerçekleşmediğini, huzurdaki davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili … A.Ş.’nin huzurdaki dava kapsamında muhatap olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, bahsi geçen alanda çalışma yürüten tüzel kişinin başka bir kuruluş olması sebebiyle husumet itirazlarının bulunduğunu, açıklanan nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davanın esasa girilmeksizin usulden reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Arabuluculuk son tutanağı, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, … sayılı kasko sigorta poliçesi, ödeme dekontu, ekspertiz raporu, hasar dosyası ve fotoğraflar, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’ndan gelen … plakalı araca ait eski ve yeni malik bilgilerini gösterir trafik tescil kayıtlarını içerir müzekkere cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü’nden gelen … plakalı araca ilişkin trafik ve tramer kayıtlarını içerir müzekkere cevabı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden gelen kazanın gerçekleştiği adresin sorumluluğunun kime ait olduğunu gösterir müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; 15.04.2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının sigortalısı adına kayıtlı … plakalı kamyonda meydana gelen hasar nedeniyle dava dışı sigortalıya yapılan 16.008,82-TL’nin davalı zarar veren şirketten rücuen tazmine ilişkin açılan Tazminat davasıdır.
Davacı taraf, 15/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı şirketin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 13’ü ihlal ettiğini, %100 kusurlu olması sebebiyle ödediği hasar bedelinin rücuen tazmini için davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davaya konu kazanın söz konusu sorumluluk alanlarında gerçekleşmediğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, bu hususun Karayolları Genel Müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile sorulmasını, davanın tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 06/06/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Karayolları Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davaya konu kazanın gerçekleştiği adresin … Görevli Şirketi konumunda bulunan … A.Ş’nin sorumluluk alanında bulunduğunu açıklamıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.”
Yine sigortacının halefiyet durumu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında ”Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
TTK m.1481 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer, Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur, (2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefıyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa sigortacıya karşı sorumlu olur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra sigortalının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının (gerek 6102 Sayılı TTK Md.1472, gerekse 6762 sayılı TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi ve Md. 1381 ‘e göre) gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödeme yapmış olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının, sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer.
Halefiyetin tüm şartlarının bir arada gerçekleşmiş olduğu durumlarda, ayrıca temerrüt tarihi keşide edilmemiş olsa bile, sigortacının rücuen tazminat alacağına (Y.L1. HD. 11.10.2004 Tarih, 2004/570 E- 2004/9618 K. Sayılı kararında; “TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu nedenle sigortacının 3. Şahıslara rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek yoktur. Bu durum karşısında mahkemece, davacının ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi talebinin de kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denmek suretiyle tesis edilen hükümde de vurgulandığı gibi) sigortalıya yapılan ödeme tarihinden başlamak suretiyle faiz talep edilebilecektir.
Sigortacının, sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerektiğinden, davacının dava dışı sigortalıya 21/06/2021 tarihinde 16.008,82-TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler Makine Mühendisi, Sigorta Uzmanı ve Adli Trafik Bilirkişi tarafından düzenlenen 12/01/2023 tarihli heyet raporunda özetle;” Dosya muhteviyatının incelenmesinden; 15/04/2021 günü saat 13:30 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici cinsi aracı ile … ili … ilçesi … Mah. … sayılı yerin altındaki yol üzerinde seyir halinde iken, …’ya ait sinyalizasyon ve iletişim kablolarının koruma demir kapakları ile birlikte aşağıya düşerek seyir halinde olan … plakalı aracına çarpması sonucu tek araçlı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı çekici cinsi araç sürücüsü …’ın; sevk ve idaresindeki aracı ile … yönünde karayolu üzerinde seyir halinde iken, … sayılı yerin altından geçmekte iken, …’ya ait sinyalizasyon ve iletişim kablolarının koruma demir kapakları ile birlikte aşağıya düşerek aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada, sürücünün söz konusu viyadüğe ait kablo, demir vs parçalarının aşağıya düşeceğini ön göremeyeceği, dolayısıyla meydana gelen kazada aftı kabil kusur ve etkisinin olmadığı, Karayolunu kullanan araçların ve sürücülerinin can ve mal güvenliklerini tehlikeye sokmamak için yeterli ve zamanında tedbirlerin alınması suretiyle karayolunun bakımı açısından gerekli önlemleri alarak, konrol ve devamlılığını sağlayarak, arıza, engel ve benzerlerini en kısa zamanda ortadan kaldırarak, karayolunu kullananlara ve araçlara zarar vermeyecek duruma getirmesi gerektiği halde bu kurala riayet edilmediği, … üzerinden kazanın meydana geldiği yol üzerine düşen kablo, demir vs parçaları sebebiyle meydana gelen kazanın oluş şekli itibariyle davalı işletenin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 13.maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında tam derecede etkili olduğu, dosya muhteviyatı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tutanağı incelendiğinde, Ekspertiz raporunda ifade edilen aracın onarımı için zorunlu olarak değişmesi gereken parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu olduğu, dava konusu … plaka aracın marka ve modeli dikkate alınarak yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre, Ekspertiz Raporunda ifade edilen, toplam hasar miktarı olarak KDV hariç 16.008,82 TL’nin piyasa koşullarına uygun olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç üzerinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığı, 18.05.2021 tarihli ekspertiz raporu neticesinde dava dışı sigortalıya 21.06.2021 tarihinde 16.008,82 TL ödeme yapıldığı, ödeme dekontunun dosyada mübrez olduğu, davacı sigorta şirketi TTK 1472 madde kapsamında ödediği tazminat uyarınca sigortalının haklarına halef olduğu, ” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 15/04/2021 günü saat 13:30 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici cinsi aracı ile … ili … ilçesi … Mah. … yönü …sayılı yerin altındaki yol üzerinde seyir halinde iken, …’ya ait sinyalizasyon ve iletişim kablolarının koruma demir kapakları ile birlikte aşağıya düşerek seyir halinde olan … plakalı aracına çarpması sonucu tek araçlı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı çekici cinsi araç sürücüsü …’ın; sevk ve idaresindeki aracı ile …yönünde karayolu üzerinde seyir halinde iken, … sayılı yerin altından geçmekte iken, …’ya ait sinyalizasyon ve iletişim kablolarının koruma demir kapakları ile birlikte aşağıya düşerek aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada, sürücünün söz konusu viyadüğe ait kablo, demir vs parçalarının aşağıya düşeceğini ön göremeyeceği, dolayısıyla meydana gelen kazada aftı kabil kusur ve etkisinin olmadığı, Karayolunu kullanan araçların ve sürücülerinin can ve mal güvenliklerini tehlikeye sokmamak için yeterli ve zamanında tedbirlerin alınması suretiyle karayolunun bakımı açısından gerekli önlemleri alarak, konrol ve devamlılığını sağlayarak, arıza, engel ve benzerlerini en kısa zamanda ortadan kaldırarak, karayolunu kullananlara ve araçlara zarar vermeyecek duruma getirmesi gerektiği halde bu kurala riayet edilmediği, … üzerinden kazanın meydana geldiği yol üzerine düşen kablo, demir vs parçaları sebebiyle meydana gelen kazanın oluş şekli itibariyle davalı şirketin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 13.maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında tam derecede sorumlu olduğu, sorumluluk alanının davalıya ait olduğunun Karayolları Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ile de sabit olduğu, bilirkişi raporundaki kusur dağılımının dosyadaki kaza tespit tutanağı, olay yeri krokisi ve kazanın oluşumu ile uyumlu olduğu ve hükme esas alındığı, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, araçta 15/04/2021 tarihli trafik kaza neticesinde meydana gelen hasar zararının, eksper raporunda belirlenen bedel ile uyumlu olduğu ve davacının, kusur oranında davalıya rücu edebileceği ve koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Davacının ödeme tarihi olan 21/06/2021 tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği anlaşılmakla; düzenlenen bilirkişi raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu kabul edilerek meydana gelen hasara davalı şirketin %100 kusuru ile neden olduğu, hasar gören dava konusu sigortalı aracın onarımı için yapılan hasar ödemesinin piyasa rayiç bedeline uygun olduğu, hasar bedelini sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesi kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğu, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminat bakımından zararın meydana gelmesinde davalı şirketin sorumlu olduğu ve hasar bedelini ödemesi gerektiği anlaşılmış olup davanın kabulü ile davacı tarafça hasar bedeli olarak sigortalısına ödediği miktar üzerinden davacı tarafın borçlu davalı aleyhine 16.008,82-TL tazminatın ödeme tarihi olan 21/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı yandan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜNE, 16.008,82-TL tazminatın ödeme tarihi olan 21/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.093,56-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 273,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 820,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 273,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 571,90-TL Keşif Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 902,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.828,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır