Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2022/593 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/372 Esas
KARAR NO : 2022/593
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında farklı zamanlarda mal ve hizmet temin edildiğini, davalının aldığı mal ve hizmet teminine istinaden müvekkili şirket tarafından fatura düzenlendiğini, mal ve hizmetlerden kaynaklanan borçlarını süresi içerisinde ödemediğini bir sonraki siparişlerinde ise borcunun bir kısmının ödediğini, müvekkili şirketin önceden kalan bakiyeler ve cari hesap borcunun 3.679,70-TL olduğunu, bakiye alacağının müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin alacağına istinaden …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek; …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, asıl alacağın %20”sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacının davalıdan fatura alacağına dayalı … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce resen dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık faturadan kaynaklanmakta olup uyuşmazlığa konu sözleşmenin TTK’nda düzenlenmediğinden, ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde, davanın nispi ticari dava olduğu kabul edilecek Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olacaktır. Bu nedenle davalının, tacir sıfatını haiz olup olmadığının tespiti gerekmektedir. … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında davalının Vergi Usul Kanunun 177/1 maddesindeki limitleri aşmaması gerekçesiyle işletme hesabına göre defter tuttuğu, esnaf işletmesinde aşan düzeyde gelir sağlamadığının bildirildiğinin anlaşıldığı, davalı asilin duruşmada alınan beyanında esnaf olduğunu beyan ettiği, böylece davalının esnaf olduğu ve gelirinin Vergi Usul Kanunun 177/1 maddesindeki sınırları aşmadığı ve esnaf işletmesi kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda dava konusu ihtilaf fatura alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı taraf tacir olsa da davalı tarafın esnaf olduğu anlaşılmakla; TTK’da yer alan ticari davalardan olması için her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gerektiğinden somut olayda davalı tarafın tacir olmadığı anlaşılmakla bu itibarla davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı asilini yüzüne karşı dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*