Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/367 E. 2023/352 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/367 Esas
KARAR NO : 2023/352
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 08/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı kurumdan 13/11/2009 tarihinden beri hizmet aldığını, müvekkili tarafından kullanılan cihazdaki çarpan faktörünün hatalı olması sebebiyle kendisine haksız bir biçimde tahakkuk ettirilen 27/05/2014 tarih, … seri … seri numaralı fatura yönünden menfi tespit davası açarak borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, dava yargılama esnasında müvekkilinin elektrik kesintilerinin önüne geçmek için ödeme yapmak zorunda kalması ile istirdat davası olarak devam ettiğini, asıl alacak yönünden ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı 23/11/2021 tarihli kararı ile yargılama neticesinde karar verildiğini, akabinde taraflar istinaf kanun yoluna başvurduğunu ve … Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı 03/03/2022 tarihli kararı ile müvekkilinden tahsil edilen bedelin 13.527,85 Tl’lik kısmının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine kesin olarak karar verildiğini, taraflar arasında 13/11/2009 tarihinde sözleşme yapıldığını, müvekkilinin sayacında çarpım faktörü hatasına bağlı olarak faturalarının sözleşme başlangıcından itibaren eksik tüketime göre düzenlendiğini, davalı kurum tarafından 2014/5 dönem faturası dahil 54.111,40 TL’lik tahakkuk yapıldığını, müvekkilinin tüm bedelleri ödediğini, eksik tüketimin müvekkilinden tahsil edilebileceğini ancak davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması, doğru çarpanı uygulaması için gereken dikkat ve özeni göstermediğini, sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı müvekkili ile müterafik kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı şirketin müterafik kusur indiriminin %25 olacağını ve bu oranda fatura bedelinin davalı kurumdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verildiğini, müvekkili faiz talebine esas asıl alacağın iadesine karar verilen fatura ile 12/02/2015 son ödeme tarihli başka bir faturayı bir arada 06/03/2015 tarihinde taksitlendirdiğini ve ödemelerin tamamını taksitler halinde yaptığını, son taksit ödemesi 18/03/2016 tarihinde yaparak tüm borcu sona erdirdiğini, … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı 03/03/2022 tarihli kararı ile müvekkiline ödenmesine karar verilen 13.527,85-Tl’lik asıl alacağa son taksitin ödendiğini 18/03/2016 tarihinden itibaren asıl alacağın tahsili için … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyası ile davalı kurum aleyhine başlatılan icra takibinin açılış tarihi olan 04/04/2022 tarihine kadar işlemiş 12.106,68-TL ticari temerrüt faizinin de davalı kurumdan alınarak müvekkiline ödenmesini dava ve talep ettiklerini, işbu davanın ikame edilmesi öncesinde faiz alacağı talepleri için taraflarınca 2022/… dosya numarası ile zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ve görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkili haklı alacağını elde etmek amacıyla işbu davayı açma zarureti doğduğunu, faiz talepli alacak davalarının kabulü ile 13.527,85 Tl’lik asıl alacağa son taksitin ödendiği 18/03/2016 tarihinden itibaren asıl alacağın tahsili için … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyası ile davalı kurum aleyhine başlatılan icra takibinin açılış tarihi olan 04/04/2022 tarihine kadar işlemiş 12.106,68 TL ticari temerrüt faizinin davalı kurumdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 27/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete yöneltilen, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Esas sayılı istirdat dava dosyasında dava açılışında ve sonrasında davacı tarafça faiz talep edilmediğini, davacı tarafça faiz talep edilmediğinden yalnızca asıl alacak yönünden karar verildiğini ve verilen karar Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığını, verilen karara göre ; ”Davanın kısmen kabulü ile 13.527,85 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verildiğini ve verilen kararın kesin olduğunu, davacı tarafından işbu Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamı … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyasından takibe konulduğunu ve icra dosya borcu müvekkili şirket tarafından ödendiğini, dosya infaz edildiğini, dosyaya ödenen para da davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konmaksızın kabul edilerek tahsil edildiğini, TBK Madde 131- ”Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.” şeklinde olduğunu, kanun maddesi açık olmakla buna göre asıl borcun ödenmesi ile feri haklar da sona erdiğini, faiz de ana paranın fer’idir ve ana para borcu sonlandığından, davacı tarafından işbu dava ile talep edilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacının işbu dava ile faiz alacağı talep etmesi mümkün olmadığını, faiz talep edebileceği düşünülse dahi bu kere: faize faiz talep edilmesi doğru olmadığını, davaya konu 12.106,68-TL tutarlı faiz hesabına nasıl ulaşıldığı belirli olmadığını, bu miktar muhtemel yasal faizi aşar nitelikte olduğunu, öte yandan faiz talebi zamanaşımına uğradığını bu nedenle zamanaşımı itirazları olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun , hukuken dinlenebilir olmayan işbu davanın reddine karar verilmesini, zamanaşımına uğramış, haksız davanın usulden ve esastan reddini,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :….Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. 2021/… K. sayılı dosyası, … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyası, 27/05/2014 tarih, U seri … seri numaralı faturaya ait yapılan taksitlendirme sözleşmesi ve taksitlerin ödenme tarihlerine ilişkin dekontlar ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava faiz alacağına ilişkindir. … BAM …Hukuk Dairesince 2022/… E.- 2022/… K. Sayılı 03.03.2022 tarihli ilamı ile davacı tarafa iadesine karar verilen 13.527,85TL’nin ödeme tarahinden takip tarihine kadar olan faiz alacağı talep edilmektedir. İstirdat davasında davacı tarafça faiz talep edilmemiştir. İstinaf denetiminden geçerek kesinleşen bu davada da talep gibi alacağa faiz işletilmemiştir. Doğal olarak da ödeme alacak miktarı kadar yapılmıştır.
Faiz alacağının ayrı bir dava ile istenmesi mümkündür. Ancak Türk Borçlar Kanununun 131. maddesi gereğince Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. Somut olayda asıl borç ödenerek sona erdiğinden fer’i nitelikteki faiz de sona ermiş olacaktır.
Maddenin ikinci fıkrası gereğince ise, İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.
Somut olayda davacı taraf istirdat davasında faiz istememiş ve faiz talep etme hakkını saklı tuttuğunu da hiçbir aşamada bildirmemiştir. Keza davacının borç aslını tahsil ederken açık bir irade göstererek faiz talep etme hakkını saklı tuttuğuna dair beyanı da bulunmamaktadır. Davacının faiz talep etmediği bir ilamlı alacağının faiz işletilerek ödenmesini istemesi, faiz talep hakkının saklı tutulması açısından sarih bir irade beyanı değildir. Davacının ya tahsilat sırasında açık bir ihtirazi kayıt koyması ya da tahsilat öncesi dava ya da ihtar yoluyla hakkını saklı tutması gerekir. Somut olayda alacağın faiziyle birlikte ödenmesini istenmesi, Türk Borçlar Kanununun 131. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına yeterli bir irade beyanı değildir. Davacının icra takibinde de tahsilat aşamasında açıkça itirazi kayıt koymadığı görülmüştür.Yukarıda izah edilen tüm bu gerekçeler dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 179,90-TL maktu karar harcından peşin yatırılan 206,76-TL harcın mahsubu ile artan 26,86-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.