Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2023/211 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/361 Esas
KARAR NO:2023/211

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/06/2022
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 06/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinin … A.Ş.’nin paydaşı olduklarını, davalı …’nun … A.Ş.’nin hem paydaşı hem Yönetim Kurulu başkanı ve hem de Genel Müdürü olduğunu, …nun aynı şirketin paydaşı ve Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, diğer davalıların şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 22/06/2020 günü saat 16:00’da şirket merkezinde yapıldığını, anılan genel kurul toplantısında alınan kararlardan finansal tabloların oy çokluğu ile onaylanmasına ilişkin 4 numaralı kararın, yönetim kurulu üyeleri … …, …, … … ve …nun oy çokluğu ile ibrasına ilişkin 5 numaralı kararın ve 2019 yılı kararın oy çokluğu ile dağıtılmamasına ilişkin 7 numaralı kararın iptaline ilişkin olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, bu toplantıda Finansal Raporların müzakeresinde ısrarlı bir şekilde davacı müvekkillerinden … vekili … tarafından sorulan “İlişkili Kişiler Avans Hesaplarında toplam olarak görünen tutarların kimlere ve nasıl ödendiğine” ilişkin soru ile yine “2019 yılı karının dağıtılmayarak öz sermayeye eklenmesi kararı alındığı halde yine KAP’a yüklenen finansal tablolarda toplam olarak görünen 385.000 TL tutarındaki Ek Ödemenin dayanağı kararın ne olduğuna, bu ödemenin kimlere ve ne miktarda yapıldığına” ilişkin soruya hiçbir somut cevap verilmeyerek Genel Kuruldan gizlendiğini, 2019 yılında, esasen Genel Kurul’da kar dağıtılmamasına karar verildiği halde … A.Ş. Yönetim Kurulu kararıyla ve özellikle Yönetim Kurulu Başkanı … tarafından muhtemelen kendisine ve/veya diğer şirket ortağı Yönetim Kurulu Üyelerine Örtülü Kar Transferi anlamına gelecek çıkar sağlandığını ve …’nun diğer yönetim kurulu üyelerinin de kasıt, ihmal ve/veya göz yumma şeklindeki destekleriyle yasal mevzuatı ve esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıkları tahmin edildiğini, dava şartı arabuluculuk başvurusu üzerine yapılan görüşme sonrası sürecin 22.02.2022 tarihli anlaşamama tutanağı ile olumsuz sonlandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile diğer tüm yasal haklar saklı ve mahfuz kalmak kaydıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 553 ve devamı maddeleri uyarınca 2019 faaliyet yılı içinde … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Olan 1 numaralı davalı ile Yönetim Kurulu Üyeleri olan 2, 3, 4 ve 5 numaralı davalıların imzaladıkları Yönetim Kurulu Kararı ile gerçekleştirildiği tahmin edilen örtülü kar transferi niteliğindeki ek ödeme ile şirketin uğratıldığı zararın tespiti ile şimdilik 385.000,00 TL tutarındaki kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilden tahsili ile … A.Ş.’ye ödenmesine, dava süresince 1 numaralı davalı …’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdür görevini sürdürmesi şirket tüzel kişiliği ile çıkar çatışması oluşturacağından, dava süresince 1 numaralı davalı … yerine Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlük görevini yürütmesi için Mahkeme’ce kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalılar …, … …, … … ve … vekili Av. … … tarafından müvekkilleri adına vekaleten kendi adına asaleten sunulan 16/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu iddianın yasal mesnedi bulunmadığından, davanın reddi gerektiğini, Davalı … 1992 yılından beri ve halen … A.Ş.’nin bordrolu maaş ile aktif olarak genel müdürlük görevini yürüten ‘çalışan” personeli olduğunu, Davalı … aktif genel müdürlük görevinin yanı sıra şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, Davacılardan … da aynı şirkette hem ortak hem de 12.10.1993-29.05.2018 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi (başkanı), davacılardan … da hem ortak hem 23.02.2001-29.05.2018 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi, hem de aktif maaşlı çalışan personel olarak uzun yıllar boyunca görev yaptığını, Davacıların yönetim kurulu başkan ve üyesi olarak görev yaptıkları ve altında imzaları olan Şirketin 12.08.2010 tarih ve 323 sayılı şirket Yönetim Kurulu Kararında görüleceği üzere; Şirket genel müdürü …’na “şirketin sağladığı başarı göz önünde bulundurularak başarılı çalışmalarından dolayı 65.000,00 TL prim ödenmesine” karar verildiğini, şirketin 24.12.2019 tarih ve 23 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile; şirketin aktif çalışanı …’na davaya konu ücret niteliğinde 250.000,00 TL net prim ödemesi şirketin 24.12.2019 tarih ve 2019/22 sayılı yönetim kurulu toplantısında genel müdür … tarafından yıl içerisinde geliştirilen algoritmik yazılım uygulamaları, … … merkezindeki hardware güncellemeleri neticesinde erişilen teknolojik performans konusunda bilgi verilerek yıl içerisinde geliştirilen algoritmik yazılım uygulamalarının şirket gelirlerine katkısının önemli düzeyde olduğu bu durumun şirkete yeni müşteri kazandırmaya ve şirket karlılığını arttırmaya devam ettireceği yönünde tespit yapıldığını, Genel Müdür …’nun kişisel çabaları ile gerçekleştirdiği ve şirket adına elde ettiği başarısı ile son aylarda şirketin müşteri portföyüne kazandırılan kurumsal ve nitelikli müşterileri ile yakın gelecekte müşteri portföylerine kazandırılmaya çalışılan kurumsal müşteriler ve kendilerine sunulacak algoritmik yazılımlar dikkate alınarak, Şirketin 30.09.2019 tarihi itibarıyla KAP da yayınlanan Mali Tabloları ile 15.12.2019 tarihli gerçekleşmiş Gelir-Gider hesapları görüşüldüğünü, 20.09.2019 tarihi itibarıyla …’ye göre oluşan 13.986.952 -TL kar tutarının şirket için tarihi kar tutarı olması, Gerek algoritmik yazılımların geliştirilip, bu yazılımları portföy hesabında kullanılarak yaratılan kar tutarının oluşmasında, gerekse eriştiği teknolojik seviye sayesinde şirkette işlem yapmaya başlayan kurumsal ve nitelikli müşterilerin kazandırılmasında Genel Müdür …”nun ekstra başarılı performans göstermesi nedeniyle, Bu durumun teşvik edici ve ödüllendirici bir başarı primi ile desteklenmesine karar verildiğini, Genel Müdür ‘ün aylık maaşının emsallerinin oldukça altında olması da göz önüne alınarak, 12.08.2010 tarihli 3223 No’lu Yönetim Kurulu Kararı emsal alınarak 2019 Yılı için net 250.000,00 TL (ikiyüzellibin) başarı primi ödenmesine karar verildi” kararına uygun olarak gerçekleştirildiğini, Yönetim Kurulu Kararına konu çalışan personele ücret niteliğinde yapılan prim ödemesi, davalı …’nun şirkete gerek algoritmik yazılımların geliştirilip, bu yazılımları portföy hesabında kullanılarak yaratılan kar tutarının oluşmasında, gerekse eriştiği teknolojik seviye sayesinde şirkette işlem yapmaya başlayan kurumsal ve nitelikli müşterilerin kazandırılmasında ekstra başarılı performans göstermesi nedeniyle oluşan tarihi şirket karlılığı sonucu verilen, davacıların Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyesi olduğu ve kararın altında imzalarının bulunduğu 12.08.2010 tarihli 323 No’lu Yönetim Kurulu Kararı emsal alınarak verilen başarı primi niteliğinde olduğunu, davalılardan … ile ortak oldukları dava dışı … … Ltd. Şti.’den davacı …’ın müdürlük görevini kötüye kullanarak şirketin 730.036,00 Euro gelirini davacı babası … ve diğer aile bireylerinin iştiraki ile zimmetine geçirdiğinin 2018 yılında tespitinden sonra aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada Mahkemenin bu bedelin şirkete ödenmesine karar vermesi, aynı fiil ile ilgili olarak davacı …’ın …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında müdürlük görevini kötüye kullanarak … şirket gelirlerini zimmetine geçirmesinden dolayı sanık olarak yargılanmaya devam etmesi olduğunu, Davacılar huzurdaki dava gibi yönetim kuruluna seçilmedikleri 29.08.2018 tarihinden sonra benzer davalarla hem şirkete, hem yönetim kurulu üyelerine, hem çalışanlarına, hatta müşterilerine karşı çeşitli taciz davaları açarak ortaklık haklarını ziyadesiyle kötüye kullandıkları gibi, şirket yönetimi ve kişiliğine saldırı teşkil eden akıl dışı zararlar vermeyi hedeflediklerini, bu nedenlerden dolayı; Huzurdaki dava bu niteliği itibarıyla haksız olduğu kadar davacıların yargılama hakkını kötüye kullandıkları örnek bir dava türü de oluşturduğundan, haksız ve kötü niyetle açılmış ve yasal mesnedi bulunmayan davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER: … A.Ş.’ye ait ticaret sicil dosyası, 22.06.2020 tarihinde yapılan 2019 yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı ve tüm dosya kapsamı.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat ve yöneticinin azli davası sonucunda 730.036 Euro’nun davalıdan alınarak … … ve Ticaret Sanayi Ltd. Şti. verilmesine ve davalının şirket yönetiliğinden azline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … ve … tarafından davalı … A.Ş. aleyhine açılan davalı şirketin 22/06/2020 tarihli 2019 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan 4,5 ve 7 numaralı kararların iptaline yönelik davanın kısmen kabulüyle davalı şirketin 22.06.2020 tarihinde gerçekleştirilen 2019 yılı olağan genel kurulundaki; 4 nolu finansal tablolara ilişkin kararın ve 5 nolu …, Mine, … ve …’in ibra edilmesi kararının iptaline, 7 nolu kar dağıtılmamasına ilişkin kararın iptali talebinin reddine karar verildiği ve kararın istinaf edilmesi nedeniyle kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Heyeti … tarafından hazırlanan 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava Dışı … Anonim Şirketi’nin yıllar itibari ile faaliyetinin ve karlılığının incelenmesi sonucunda 2019 yılında Dava Dışı şirketin Genel Müdürü ve Yönetim Kurlu Başkanı olarak görev yapmakta olan Davalı …’na yapılan 385.450,47 TL (Brüt) 250.000 TL (net) yapılan prim ödemesinin örtülü kar transferi olarak değerlendirilemeyeceği, davalıların yöneticisi olduğu şirketi yönetirken şirketi zarara uğratmadıkları, dava konusu şirketin zarara uğramadığını, davalıların sorumluluklarından bahsedilebilmesi için şirketin malvarlığında azalmaya yol açan prim ödemesinin kanuna ve sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği gibi, davalıların kusurlu bir davranışını da içermediği, dolayısıyla sorumluluk şartlarından sadece zararın varlığının yönetim kurulu üyelerini sorumlu tutmaya yetmediği, 1. Nolu davalıya ödeme yapılmasına ilişkin karar dolayısıyla davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacılar tarafından dava konusu … A.Ş.’nin yöneticileri olan davalılar aleyhine açılan TTK 553 maddesi gereğince şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkillerin ortağı olduğu şirketin 2019 faaliyet yılı içinde … A.Ş. yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olan davalı … ile yönetim kurulu üyeleri olan diğer davalıların imzaladıkları yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirildiği tahmin edilen örtülü kar transferi niteliğindeki ek ödeme ile şirketin uğratıldığı zararın tespiti ile şimdilik 385.000,00 TL tutarındaki kısmının Türk Ticaret Kanunu 553 ve devamı maddeleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile … A.Ş.’ye ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf ise şirket yönetim kurulunun şirketin (davacıların yönetimde olduğu dönemde yönetim kurulu başkanı ve üyesi sıfatıyla imzalarının bulunduğu) 12.08.2010 tarih ve 323 sayılı kararını emsal alarak davalı genel müdürü olarak görev yapan …’na şirketin 23.12.2019 tarih ve 2019/23 nolu yönetim kurulu kararı kapsamında çalışan personele ücret niteliğinde ödediği başarı priminin yasaya uygun olduğu, davacının dava dilekçesine konu iddialarının tamamı yasal mesnede aykırı olduğu ve huzurdaki dava kişisel husumetlerini gerçekleştirme aracı olarak kullanıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde davalıların yöneticisi olduğu … A.Ş.’ye tedbiren kayyum atanması talebi hakkında Mahkememizin 08/06/2022 tarihli ara kararı ile davacı tarafın şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 22/02/2022 tarih ve … numaralı arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; şirket ortağı ve yönetim kurulu başkan ve üyesi olan davalıların dava konusu … A.Ş.’yi yönetirken kusur ve ihmalleri nedeni ile şirketi zarara uğratıp uğratmadıklarından kaynaklıdır.
Mahkememizce yargılama sırasında toplanan deliller kapsamında dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dava konusu şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamında bulunan deliller kapsamında yapılan inceleme sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava Dışı … Anonim Şirketi’nin yıllar itibari ile faaliyetinin ve karlılığının incelenmesi sonucunda 2019 yılında Dava Dışı şirketin Genel Müdürü ve Yönetim Kurlu Başkanı olarak görev yapmakta olan Davalı …’na yapılan 385.450,47 TL (Brüt) 250.000 TL (net) yapılan prim ödemesinin örtülü kar transferi olarak değerlendirilemeyeceği, davalıların yöneticisi olduğu şirketi yönetirken şirketi zarara uğratmadıkları, dava konusu şirketin zarara uğramadığını, davalıların sorumluluklarından bahsedilebilmesi için şirketin malvarlığında azalmaya yol açan prim ödemesinin kanuna ve sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği gibi, davalıların kusurlu bir davranışını da içermediği, dolayısıyla sorumluluk şartlarından sadece zararın varlığının yönetim kurulu üyelerini sorumlu tutmaya yetmediği, davalı …’na ödeme yapılmasına ilişkin karar dolayısıyla davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin sorumluluğu davalarında TTK.m.553/1 gereğince davalıların sorumlu tutulabilmesi için şirket yöneticilerinin kanundan veya esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmiş olması, yöneticilerin kusurlu olmaları, zararın doğmuş olması ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller itibariyle davacılar tarafından davalı şirket yöneticileri aleyhine şirketi yönetirken gerçekleştirdikleri kusur ve ihmali eylemlerden dolayı şirketin ve kendisinin uğradığı zararlara yönelik şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası açılmış olup, davacı tarafça dava dışı şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan davalı …’na yönetim kurulu üyeleri olan diğer davalıların imzaladıkları yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirildiği tahmin edilen örtülü kar transferi niteliğindeki ek ödeme ile şirketin zarara uğratıldığı iddiası ileri sürülmüştür. Davalı taraf ise davacıların yönetim kurulu başkan ve üyesi olduğu dönemde de aynı şekilde davalı …’na başarı primi ödemesi yapıldığını, davacıların iddialarının yersiz ve haksız olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça davalıların kusurlu ve ihmali eylemleri nedeniyle şirketi zarara uğrattıkları iddia edilmiş ise de, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporlarındaki tespitler karşısında; Anonim Şirketlerde kural olarak yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücretin ve huzur hakkının bir genel kurul kararına dayanması gerekmekte olup, TTK md. 394 yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebileceğini hükme bağlamıştır. Bununla birlikte somut olayda prim ödemesi yapılan davalı … sadece yönetim kurulu üyesi değil aynı zamanda şirketin genel müdürü olup, şirketin yazılım işi ile görevlendirilmiştir. Bu durumda şirket yönetim kurulu üyesinin şirkette ayrıca görev aldığı hallerde kendisine yönetim kurulu üyesi olarak ödenen ücretin dışında bu görevi nedeniyle ücret ödenmesi mümkün olmakla birlikte bu defa genel kurulun kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı …’na başarı primi ödenmesine ilişkin alınan kararın yönetim kurulunda alınmış olması kanuna aykırı bir durum teşkil etmez. Davacılar tarafından davalıya yapılan başarı primi ödemesinin örtülü kazanç teşkil ettiği ileri sürülmüş ise de davalı yönetim kurulu üyesinin aynı zamanda genel müdürlük görevinin bulunması ve şirketin yazılım işini üstlenmiş olması, şirketin mali durumu itibariyle güçlü olması ve geçmiş dönemlere göre dönem karının yüksek oranda artmış olması ayrıca geçmiş dönemde de benzer durumda şirketin 12/08/2010 tarih ve 323 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalıya başarı primi ödemesinin yapılmış olması göz önüne alındığında davalı …’na yapılan başarı primi ödemesinin örtülü kar transferi niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, davalıya başarı primi ödemesi yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının kanuna veya sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, davalıların zarar doğuran eylemi bulunmadığı gibi şirketin zararının da söz konusu olmadığı, TTK m. 553 uyarınca sorumluluğun doğabilmesi için yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin kanun veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmiş olmaları gerekmekte olup, davalıların yöneticisi olduğu şirketi yönetirken davalı yönetim kurulu üyelerinin kanuna veya esas sözleşmeye aykırı davrandıklarına ve böylece şirketi ve davacıyı zarara uğrattıklarına dair somut bir olgunun bulunmadığı, yöneticilerin sorumluluğunun birlikte bulunması gereken koşullarından kusur ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağının ispat edilemediği, davalı yöneticilerin TTK.m.369 anlamında tedbirli bir yöneticinin özeniyle davranmadıklarına, dürüstlük kuralına ve şirket menfaatlerine uygun hareket etmediklerine dair dosya kapsamına yansıyan somut bir delilin bulunmadığı sabit olup, sonuç olarak davalıların dava konusu şirketi yönettikleri esnada kanuna veya esas sözleşmeye aykırı davrandıklarına ve böylece şirketi ve davacıyı zarara uğrattıklarına yönelik iddialar ve zararın varlığı ispata elverişli somut delillerle ispatlanamadığından açılan tazminat davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacılar tarafından açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 179,90-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 6.394,94-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.640,00-TL’nin haksız çıkan davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraflar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 56.900,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil eden davalılara eşit şekilde verilmesine,
6- Davacılar tarafından yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*