Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/358 E. 2023/726 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/358 Esas
KARAR NO : 2023/726
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 03/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan mal satımları nedeniyle faturalardan kaynaklı bakiye 90.234,94 TL alacağı bulunduğunu, davalı şirketin 27.09.2021 tarihli maili ile borç tutarında mutabık olduğunu davacı şirkete bildirdiği halde davacı şirketin tüm taleplerine rağmen borcunu ödememesi üzerine davacı tarafından alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket takibi durdurmak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlere itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 31/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın faturaya dayanarak ilgili borçtan sorumlu olduğunu iddia etse de faturaya konu mal davalıya hiç veya gereği gibi teslim edilmediğini, fatura konu mal ve bedel kabul edilse dahi mal tesliminin hiç veya gereği gibi olmaması durumunda davalının borçlu olduğun söz edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Arabuluculuk anlaşamama tutanağı, … İcra Dairesine ait 2021/… Esas sayılı icra dosyası, Faturalar, Ticari defterler, Sözleşmeler, Mail yazışmaları, Hesap ekstreleri, dosya arasına alınmış ve Bilirkişi raporu ile bilirkişi ek raporu alınmıştır…. İcra Dairesine ait 2021/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davalı borçlu hakkında 03/06/2021 tarihinde 90.234,94TL cari hesaptan kaynaklı asıl alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içinde (09/06/2021) borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, itiraz ile birlikte 10/06/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Muhasebeci bilirkişi … tarafından hazırlanan 09/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı oluşan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, düzenlenen faturalardan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (03.06.2021) itibariyle davalı yandan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı yan 21.11.2022 günü saat 14:00’da mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, mahkemece celp edilen 2021 yılına ait Ba-Bs formlarının incelenmesinde, her iki tarafın da herhangi bir bildirimde bulunmadığı, bunun nedeni ise cari hesap ekstresinden görüleceği üzere taraflar arasında düzenlenen faturaların tamamı 2016 yılına ait olduğu görülmekle iş bu sebeple Ba-Bs yönünden bir değerlendirme yapılamadığı, taraf şirket muhasebe yetkilileri arasında yapılan yazışmadan görüleceği üzere davacının davalı taraftan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda tarafların mutabık kaldığı anlaşıldığı, davacı … Tic. A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen cari hesaba konu faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı yan ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, faturaların taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında mal bedeli muhteviyatında düzenlendiği, fatura içeriği ürünlerin davalı yana teslimine ilişkin davacı tarafça dosyaya 4 adet teslim alan kısımları imzalı olan sevk irsaliyeleri sunulduğu, sunulan sevk irsaliyelerinin faturalar ile uyumlu olduğu, 29.11.2016 tarihli faturanın irsaliyeli fatura olarak tanzim edilmiş olup teslim alan kısmının da imzalı olduğu, davalı yanın cari hesaba konu faturalara karşı takip öncesi bir itirazının olmadığı ve dosyada mübrez mail yazışmalarından da görüleceği taraflar cari hesap mutabakatı sağladığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinden düzenlenen faturaların davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, Mahkemece davacı tarafın davasına haklı görülmesi halinde, davacının incelenen ticari defterlerine göre düzenlenen faturalardan kaynaklı davalı tarafın takip tarihi (03.06.2021) itibariyle 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Muhasebeci bilirkişi … tarafından hazırlanan 05/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı oluşan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yi takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı adına düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu, faturalardan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (03.06.2021) itibariyle davalı yandan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı yan 21.11.2022 günü saat 14:00’da mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, taraf şirket muhasebe yetkilileri arasında yapılan yazışmadan görüleceği üzere davacının davalı yandan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda tarafların mutabık kaldığı anlaşıldığı, tarafların incelenen BA-BS bildirimlerinin birebir uyumlu olduğu, davacı …A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen cari hesaba konu faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, cari hesaba konu faturaların taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında mal bedeli muhteviyatında düzenlendiği, fatura içeriği ürünlerin davalı yana teslimine ilişkin davacı tarafça dosyaya 4 adet teslim alan kısımları imzalı olan sevk irsaliyeleri sunulduğu, sunulan sevk irsaliyelerinin faturalar ile uyumlu olduğu, 29.11.2016 tarihli faturanın irsaliyeli fatura olarak tanzim edilmiş olup teslim alan kısmının da imzalı olduğu, davalı yanın cari hesaba konu faturalara karşı takip öncesi bir itirazının olmadığı ve dosyada mübrez mail yazışmalarından da görüleceği taraflar cari hesap mutabakatı sağladığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinden düzenlenen faturaların davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, Mahkemece davacı yanın davasına haklı görülmesi halinde, davacının incelenen ticari defterlerine göre düzenlenen faturalardan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (03.06.2021.) itibariyle davalı yandan 90.234,94 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğunun görüş ve kanaatine varılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Mahkememiz tarafların tacir olması nedeniyle görevli ve yetkilidir. Tarafların incelenen icra dosyasına göre taraf ve dava ehliyeti vardır.
İtirazın iptali davasının yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 67/1. maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği öngörülmüştür.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğinden (09/06/2021) takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında taraflar arasındaki ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklı alacak istemine dayalı olarak icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği alacağın tespiti halinde miktarı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporu, sunulan deliller üzerinde yapılan incelemeler sonucu; tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre ticari ilişkilerinin bulunduğu, davacının 2016 yılı BS formunda davalı yana düzenlenen 3 adet KDV Hariç 127.309,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirildiği, davacının 2017 yılı BS formunda davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 54.875,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirildiği, davalı yanın 2016 yılı BA formunda davalıya düzenlenen 3 adet KDV Hariç 127.309,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirildiği, davalı yanın 2017 yılı BA formunda; Davacı yan tarafından davalıya düzenlenen 1 adet KDV Hariç 54.875,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirildiği görülmekle tarafların incelenen BA-BS bildirimlerinin birebir uyumlu olduğu anlaşılmıştır. TTK’nun 21/2. Maddesi uyarınca yasal süre içerisinde iade etmediği ve fatura içeriğinin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğu, mail yazışmalarından da görüleceği tarafların cari hesap mutabakatı sağladığı anlaşıldığından davalının, davacıya 90.234,94 TL tutarında asıl alacak yönünden borçlu olduğu, dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı takibe vaki itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden aynen devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Kabulü ile; Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
2- Hükmolunan asıl alacağın %20’si olan 18.046,98TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.163,95-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.089,82-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.074,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.089,82-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 143,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.914,02TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı