Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/355 E. 2023/206 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/355 Esas
KARAR NO : 2023/206
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu,
müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden; takibe konu faturalarda yer
alan malların davalıya satıldığını ve teslim edildiğini, davalının, söz konusu
faturaların bedelini ödemediği için müvekkiline borçlu olduğunu, ayrıca taraflar
arasındaki alışverişi ve davalının son borç bakiyesini gösterir cari hesap ilişkisi
bulunduğunu,
bu borcun tahsil edilmesi amacıyla taraflarınca …. İcra Müdürlüğü
2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun, kendisine
gönderilen ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın, müvekkilinin alacağını
sürüncemede bıraktığını,
söz konusu faturalara konu malların, davalıya teslim edildiğini, ayrıca
taraflar arasındaki alışverişi ve davalının son borç bakiyesini gösterir cari hesap
ilişkisi bulunduğunu, buna ilişkin faturaların, sevk irsaliyeleri ve cari hesap
ekstrelerinin dilekçeleri ekinde sunulduğunu, söz konusu faturaların; davacı ve
davalı ticari defterlerine mukayyet olup, davalı tarafından TTK.m.21 de
düzenlenen “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın
içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ibaresi
gereğince herhangi bir itiraza da uğramadığını, tarafların tacir oluşu da
gözetilerek taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden HMK. 222 ve TTK. 83 maddeleri
çerçevesinde yaptırılacak hesap/bilirkişi incelemesinin, davalı borçlunun itirazının
haksızlığını ve kötü niyetli olduğunu ortaya koyacağını, davalı borçlunun dava konusu icra takibine kötü niyetli olarak ve alacağı
sürüncemede bırakmak için itiraz ettiğinin ortada olduğunu iddia ederek,
fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalı tarafından … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına
yapılan itirazın iptali ile alacaklarının faiziyle birlikte tahsili amacıyla takibin
devamına, haksız ve kötü niyetli suretle yapılan itiraz nedeniyle, davalının en az
%20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Karşı yanın hangi faturaya istinaden veyahut varlığını ve dava dilekçesi ekinde sunduğu hangi teslim belgesine istinaden iş bu davayı ikame ettiğini bilemediklerini, bunun gibi dava dilekçesi ekinde sunulan diğer evrakları inceleme ve bunlara karşı cevap verme, delil ileri sürme hakkının taraflarına tanınmadığını, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle her ne kadar dava dilekçesine karşı iş bu dilekçelerini mahkememize sunmakta idilerse de; iş bu dilekçeleri ile HMK’da öngörülen ve davalıya tanınan davaya cevap verme hakkının tam ve usule uygun şekilde taraflarına tanınmadığından dava dilekçesinin ekindeki evraklara karşı cevap verme delil ileri sürme haklarının saklı kalmak üzere söz konusu evrakların taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, Söz konusu malların müvekkili şirkete ya teslim edilmediğini ya da gönderilen ürünlerin eksik olarak teslim edildiğini, bu noktada hiç teslim edilmeyen veya eksik teslim edilen mallar yönünden söz konusu takibe itiraz etme zaruretleri hasıl olduğunu ileri sürerek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, davalının %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporu, 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporu, 20.11.2020 düzenleme tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine açılan ticari ilişki kapsamında oluşan alacağa ilişkin …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf vekili; davalı şirket ile olan ticari ilişki kapsamında takibe konu faturalarda yer alan malların davalı yana satılıp teslim edildiğini, müvekkil şirket yönünden üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiklerini ancak davalı yanın fatura karşılığı bedellerin ödenmediğini, bu sebeple ödenmeyen bu bedele ilişkin başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, davaya konu faturalardaki malların müvekkil şirkete ya teslim edilmediğini, ya da gönderilen ürünlerin eksik olarak teslim edildiğini, bu sebeple icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 2020/… Esas, 2021/… Karar, 26/11/2021 tarihli kararı, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 28/04/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMASINA karar verilmesi üzerine dosya Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; 27/03/2020 tarihli 53.749,01-TL bedelli fatura ve 28/08/2020 tarihli 3.837,96-TL bedelli faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı olmak üzere 53.838,45-TL asıl alacak ve 40,38-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 53.878,83-TL borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/09/2020 uyap havale tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 20/11/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve taraflara ait ticari defter ve kayıtları, faturalar ve irsaliyeler üzerinde mali müşavir tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 06/09/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davalı şirketin mahallinde incelemeye sunulması istenen; Ticari Defterlerinden Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir defterlerinin 2020 Mali yılına ait Açılış Noter Tasdiklerinin bulunmadığı davalı şirket muhasebesi tarafından beyan edilerek ibraz edilmediği, buna göre 2020 Mali yılına ait Yevmiye Defterinin Noter’den kapanış tasdikinin de yapılmadığı, ticari defterlerin 6102 sayılı Y. TTK’nun 64/3. Mad. Göre mevzuatına uygun olarak açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlardan alınmamış olduğu, ticari defterlerin 6100 sayılı HMK nun 222. Maddesine göre delil niteliğini haiz olmadığı, ticari defterlerin davalı aleyhine delil teşkil etmesi kararının Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı şirket tarafından sunulu ticari defter muavin kayıtlarında yapılan incelemeye göre Davalı şirketin takip tarihi olan 31.08.2020 tarihi itibariyle toplam 53.837,96- TL davacı şirkete borç kaydı olduğu, davacı muavin kaydında 28.08.2020 tarihli 3.387,96-TL tutarlı faturanın vade farkı faturası olduğu, davalı şirket tarafından davacı tarafından tanzim edilen vade farkı faturasının muavin defter kayıtlarına alınarak ve fakat karşı iade faturası tanzim edilerek davacıya iade için gönderildiği, davalı şirket muavin defter-cari hesap kayıtlarına göre davacı ile cari hesap ilişkisi olduğu ve bu cari hesaplara ilişkin olarak Davalı’nın Davacı’ya takip tarihi olan 31.08.2020 tarihi itibariyle 28.08.2020 tarihli vade farkı faturası da dahil olmak üzere 53.837,96-TL borçlu olduğu, vade farkı faturasının tanzimi yönünden değerlendirmenin davacı şirket ticari kayıtlarının da gözönünde bulundurulması yönünden, Sayın Mahkemenin takdirinde olacağı,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ve talimat mahkemesince incelenen davalı yan defterlerinin karşılaştırmasının yapılması için mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 05/11/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davacı yanın ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, Davacı şirketin ticari defter onayları yasal süresinde yaptırıldığından, defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacının yasal kayıtlarına göre davalı ile olan ticari ilişki … kebir hesabı altında … Kod’lu yardımcı hesapta izlenmekte olduğu, Davacı şirket tarafından, 27.03.2020 tarihli 53.749,01 TL tutarındaki fatura sebebiyle, davalı şirket hesabına borç, borca karşılık yapılan tahsilat sebebiyle de 09.07.2020 tarihinde 3.748,53 TL alacak kaydedildiği, belirtilen tarih itibariyle davalı şirketin 50.000,48 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 28.08.2020 tarihli 3.837,96 TL’lık vade farkı faturası İle, hukuki masraflardan dolayı 24.09.2020 tarihli 1.500,00 TL’lık borç kaydı sebebiyle, borç bakiyesinin 55.338,44 TL’ye yükseldiği, Davalı şirket tarafından 3.837,96 TL’lık vade farkı faturasının iade edildiği, davacı şirket tarafından tekrar düzenlendiği, işlemin taraflar arasında birkaç kez tekrarlandığı anlaşılmış olup, 02.09.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesinin 53.838,44 TL olduğu, söz konusu bakiye davacı şirket tarafından takip ve dava konusu edildiği, davaya konu fatura ve irsaliyelerin incelenmesinde 27.03.2020 tarihli, 53.749,01 TL tutarındaki faturaya ilişkin ibraz edilen … nolu İrsaliye içeriğinde; ürün cinsi, “1 Palet … Set Tereyağ-Bal Folyo””, miktarı ise “ brüt 721 Kg.. net 692,85 Kg.” olarak belirtilmiş olup, irsaliyenin teslim alan kısmında “M.Yaman” isim ve imzasının bulunduğu, … Nakliyat firması tarafından davacı … San. Adına düzenlenen, 30.03.2020 tarihli … no.lu nakliye faturasında, alıcı olarak davalı … Süt Ürünlerinin gözi irsaliye numarasının … olduğu, Ürün miktarının 721 Kg. Olduğu, dolayısıyla faturada yer alan ve KDV hariç tutarı 9.701,40 TL (KDV Dahil 11.447,652 TL) olan 5 adet silindirin, İrsaliye ve nakliye faturası içeriğinde bulunmadığı, Ancak satış faturasının davalı şirket kayıtlarına alınmış olduğu, 06.09.2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda tespit edildiği, Faturanın davalı şirkete tebliğ edildiği ve kayıtlarına alındığı anlaşılmış ise de, içeriğindeki ürünlerden “5 adet silindir” in teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, Düzenlenen vade farkı faturasının da davacı şirket tarafından takip ve dava konusu edildiği, ancak 06.09.2021 tarihli talimat raporunda faturanın davalı şirket kayıtlarına alınmadığının tespit edildiği, dosyada vade farkı faturasının hesaplamasına dayanak herhangi bir veri bulunmadığı, sonuç itibariyle usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 02.09.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 53.838,44 TL borç bakiyesinin bulunduğu, Takip ve dava konusu alacağa dayanak e-fatura ile, ilişkin olduğu irsaliyenin karşılaştırılmasında; faturada yer alan ve KDV dahil bedeli 11.447,65 TL olan 5 adet silindirin, irsaliye ve nakliye faturası içeriğinde mevcut olmadığı, dava dosyasında söz konusu ürünlerin teslimine ilişkin herhangi bir belge ve bilginin de bulunmadığı, Satış faturasının davalı şirket kayıtlarına alındığının, alacağa dayanak faturalardan 3.837,96 TL tutarlı vade farkı faturasının ise davalı şirket kayıtlarında bulunmadığının, 06.09.2021 tarihli talimat bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dosyada vade farkı faturasının hesaplamasına dayanak herhangi bir veri bulunmadığı, mahkemece, satış faturasındaki teslim belgesi bulunmayan ürünlerin davacı alacağından düşülmesi gerektiğinin kabulü halinde; davacı şirket alacağından 11.447,652 TL düşülmesi gerekeceği, mahkemece, hesaplanmasına dayanak veri bulunmayan vade farkı faturasının davacı alacağından düşülmesi gerektiğinin kabulü halinde; davacı şirket alacağından 3.837,96 TL düşülmesi gerekeceği .” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporundaki tespitlere karşı itirazları üzerine talimat mahkemesince ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş ancak bilirkişi tarafından kök rapordaki tespitleri değiştirecek herhangi bir bilgi ve belge sunumu olmadığından kök rapordaki görüşünün devam ettiği şeklinde rapor düzenlemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, davacı ve davalı beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket ile davalı yan arasında incelenen ticari defter ve kayıtlara göre ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla yasal defterlerin davacı yanın lehine delil olarak kullanılabileceği, davalı yanın ticari defterlerinin gerekli açılış kapanış onaylarının yapılmadığı bu sebeple lehine delil olarak kullanılamayacağı, taraflar arasında devam eden ticari ilişki gereği oluşan ticari kayıtlarda yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler sonucunda 02.09.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesinin 53.838,44 TL olduğu, söz konusu bakiyenin davacı şirket tarafından takip ve dava konusu edildiği, davaya konu fatura ve irsaliyelerin incelenmesinde faturada yer alan ve KDV hariç tutarı 9.701,40 TL (KDV Dahil 11.447,652 TL) olan 5 adet silindirin, İrsaliye ve nakliye faturası içeriğinde bulunmadığı, ancak satış faturasının davalı şirket kayıtlarına alınmış olduğu bu hususun 06.09.2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda tespit edildiği, faturanın davalı şirkete tebliğ edildiği ve kayıtlarına alındığı anlaşılmış ise de, içeriğindeki ürünlerden “5 adet silindir” in teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı ve yine bu hususta davalı yanın eksik malzeme teslimi itirazında bulundukları, bilirkişi tarafından eksik teslimin tespit edildiği, düzenlenen vade farkı faturasının da davacı şirket tarafından takip ve dava konusu edildiği, ancak 06.09.2021 tarihli talimat raporunda faturanın davalı şirket kayıtlarına alınmadığının tespit edildiği, dosyada vade farkı faturasının hesaplamasına dayanak herhangi bir veri bulunmadığı, sonuç olarak mahkemece davalı yanın itirazları ve bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda satış faturasındaki teslim belgesi bulunmayan ürünlerin davacı alacağından düşülmesi gerektiğine karar verilerek davacının defterlerine göre 53.838,44-TL olan şirket alacağından 11.447,652-TL düşülmüş ve yine ayrıca dosya kapsamında hesaplanmasına dayanak veri bulunmayan vade farkı faturasının da davacı alacağından düşülmesi gerektiğinin kabulüne karar verilerek davacı şirket alacağından 3.837,96 TL düşülerek davalının davacıya toplamda 38.552,84-TL tutarında borçlu olduğu anlaşılmış ve bu hususun yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu anlaşıldığından davacı tarafın dava ve takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan kısmen alacaklı olduğu ispatlandığından, dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin iptal edilen miktar üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 38.552,84-TL asıl alacak ve 40,31-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.593,15-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (7.710,56-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.636,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 650,73-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.985,57-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 650,73-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 705,13TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 296,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.896,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.358,45-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 945,51 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine, 374,49-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın talebinin reddedilen miktar yönünden KESİN, kabul edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı