Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/281 E. 2023/458 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/281 Esas
KARAR NO : 2023/458
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, davalı şirketten olan alacağına ilişkin …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, bunun üzerine davalı tarafın, hiçbir haklı gerekçesi bulunmamasına rağmen salt süre kazanmak amacıyla ödeme emrine itiraz ederek icra takibini durdurma yolunu seçtiğini, müvekkili … A.Ş. ile davalı … Tic. LTD. ŞTİ. arasında 01.03.2020 tarihinde imzalanan Fason Üretim Sözleşmesine dayanan ticari ilişki kapsamında endüstriyel temizlik ürünleri alım satım işi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından, davalı ile olan ticari ilişkisi boyunca tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, işlemlerle ilgili faturaların kesildiğini, yapılan ödemelerin ticari defterlerde kayıt altına alındığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan Fason Üretim Sözleşmesi’nin 3. Maddesinin l bendinin; “Sözleşmenin değişik nedenlerle iptal edilmesi halinde üretici, elindeki tüm güncel dizayndaki ambalaj, kutu, koli, etiket, şişe ve kapak malzemesini alıcıya iade edecek ve faturaya yansıtacaktır. Alıcı, tarafına tanzim edilen faturaya itiraz etmeyecek ve bunu 30 gün içerisinde ödeyecektir.” şeklinde düzenlendiğini, 01.03.2020 tarihli Fason Üretim Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin sözleşmeye uyarak basiretli bir tacir gibi davrandığını ve sipariş edilen ürünlerin üretimini yaparak teslime hazır hale getirdiğini, ancak davalı için üretilen mallar teslim alınmadığı gibi malların bedellerinin de ödenmediğini, bahse konu 01.03.2020 tarihli sözleşme kapsamında müvekkilinin, süregelen tüm ticari ilişki boyunca üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş olup verilen siparişlere istinaden davalıya düzenli olarak edimini gerçekleştirdiğini, davalının siparişini verip teslim almadığı 62.880 adet el temizleme jeli ve 80.000 adet plastik şişeden olan 406.382,56 TL ve 9.000 adet sıvı sabun siparişine istinaden cari hesaptan kalan 4.752,95 TL olmak üzere toplamda 411.135,51 TL borcu bulunduğunu, verilen bu siparişlere istinaden e-faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin, davalı şirketin siparişi üzerine sözleşmede kararlaştırıldığı gibi malların üretimini yaptığını, ancak davalı şirket ile defalarca iletişime geçilmiş olmasına rağmen yukarıda atıfı yapılı sözleşme maddesi uyarınca malların bedellerinin ödenmediğini ve müvekkilinin iyi niyetinin sürekli olarak suistimal edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında üzerine düşen bütün yükümlülüğü yerine getirdiğini ancak davalı/borçlunun sözleşmeye aykırı davrandığını, taraflarına sipariş üzerine kendileri için özel olarak üretilen malların karşılığı bir ödeme gerçekleştirmediğini, üstüne üstlük haksız ve hukuka aykırı beyanlarına dayanak oluşturmak maksadı ile davaya konu alacakların davalı/borçlu tarafından sipariş edilmemiş olduğunu iddia ederek gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu ve bu tutumun devamı niteliğinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takibine itiraz ettiğini, davalının, müvekkiline ticari ilişki çerçevesindeki cari hesaptan kaynaklı borcu bulunduğunu iddia ederek, davalarının kabulüne, borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile ticari temerrüt faizi ile birlikte takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya süresinde cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : bilirkişi raporu, taraflar arasında düzenlenen Fason Üretim Sözleşmesi, ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E sayılı dosyası UYAP kayıtları, davacı şirkete ait ticari defterler, takip ve dava konusu faturalarla ilgili bilgiler, 29.11.2021 düzenleme tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ürün üretimi ve satışına ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesinden kaynaklı alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf vekili; müvekkilinin davalı şirket ile olan ticari ilişki kapsamında imzalanan 01/03/2020 tarihli Fason Üretim Sözleşmesine göre üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, sipariş edilen ürünlerin üretimini yaptıklarını ve buna ilişkin faturalarını düzenlediklerini ancak davalı yanın sözleşme hükümlerine aykırı davranarak söz konusu ürünleri teslim almadıkları gibi ödeme de yapmadıklarını , bu sebeple ödenmeyen bu bedele ilişkin başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya süresinde cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; 09/11/2021 tarihinde cari ilişki kaynaklı cari hesap alacağı olmak üzere 411.135,51-TL asıl alacak olmak üzere toplam borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 14/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 0911/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 29/11/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve taraflara ait ticari defter ve kayıtları, faturalar ve sözleşme üzerinde bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 28/11/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davacı şirketin 2021 yılına ait elektronik ve fiziki ortamda tutulan ticari defter onayları yasal süresinde yaptırılmış olduğundan, defterlerinin usulüne Uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı , incelenen ticari defterlere göre, 01.07.2021 Tarihi itibariyle davalı şirket hesabına, düzenlenen 16 adet fatura sebebiyle 2.235.703,11 TL ve kur farkı kaydı sebebiyle 2.070,82 TL, dolayısıyla toplamda 2.237.773,93 TL borç kaydedildiği, söz konusu borca karşılık olarak da, yapılan tahsilatlar sebebiyle 473.696,47 TL, adlarına düzenlenmiş olan 2 adet fatura sebebiyle 694.216,53 TL ve önceki yıldan devir sebebiyle de 1.069.860,93 TL, toplamda 2.237.773,93 TL alacak kaydedildiği, buna göre 01.07.2021 tarihi itibariyle davalı şirketin herhangi bir bakiyesinin bulunmadığı, belirtilen tarihten sonra davalı şirket adına 08.09.2021 tarihli, 193 no.lu, 4.752,95 TL lık ve 20.10.2021 tarihli, 221 no.lu, 406.382,56 TL lık 2 adet fatura düzenlendiği, 20.10.2021 tarihi itibariyle davalı şirketin 411.135,51 TL borç bakiyesinin bulunduğu, söz konusu faturalara karşılık davalı şirket tarafından düzenlenen 21.10.2021 tarihli, 52 nolu iade faturası sebebiyle davalı şirket hesabına 406.382,56 TL alacak kaydedildiği, dolayısıyla 09.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 4.752,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu, Taraflar arasında 01.03.2020 tarihli Fason Üretim Sözleşmesi imzalandığı,Sözleşme içeriğinde, davalı şirketin sipariş ettiği ürün miktarına yönelik herhangi bir hüküm yer almadığı, Sözleşme haricinde, dosyada mevcut herhangi bir sipariş formu, ya da ürün talebine ilişkin e-mail ve whatsapp yazışması bulunmadığı,Usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 09.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 4.752,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu, takip ve dava konusu edilen tutarın ise 411.135,51 TL olduğu,Aradaki farka sebep olan takip ve dava konusu 20.10.2021 tarihli 406.382,56 TL lık faturaya karşılık, davalı şirket tarafından 21.10.2021 tarihli aynı tutarda iade faturası düzenlenmiş olduğu, söz konusu iade faturasının davacı şirket kayıtlarında bulunduğunun anlaşıldığı,05.05.2022 Tarihli dava dilekçesinde, fatura içeriği ürünlerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığının ifade edildiği sonuç ve kanaatine varılmış ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların düzenlenen kök rapora karşı itirazları ve beyanları doğrultusunda mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 26/04/2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi EK raporuna göre; ” Davacı Şirketin Rapora İlişkin İtirazlarının incelenmesi sonucunda; Davacı şirket tarafından rapora itiraz dilekçesi ekinde sunulan sevk irsaliyesine göre söz konusu irsaliyenin dava konusu faturaya ilişkin olup, fatura içeriği ile Uyumlu olduğu, İrsaliye Üzerinde alıcı olarak davalı şirket isim ve adresinin yer aldığı, Teslim Alan kısmında da davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğu, sevk irsaliyesi, davacı şirket tarafından rapora itiraz dilekçesi ekinde ibraz edilmiş olup, kök raporda, dava dilekçesinde mevcut, “fatura içeriği ürünlerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığı” yönündeki beyanları doğrultusunda görüş bildirildiği, ayrıca rapora itiraz dilekçesinde whatsapp yazışmaları ibraz edilmiş olup, yazışmaların 27.05.2020 ve 28.05.2020 tarihli olduğu, dolayısıyla yazışmalarda adı geçen ürünlerin, işbu dava konusu fatura ve sevk irsaliyesi içeriğine ait olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığının anlaşıldığı, davalı şirketin rapora ilişkin itirazlarının incelenmesi sonucunda; Davalı şirket tarafından, davacı şirket defterlerine göre 09.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 4.752,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu yönündeki tespite itiraz edilmiş ise de; itirazın kabulü mümkün olmadığı, söz konusu tespit, davacı şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılan fiziki incelemeler doğrultusunda yapıldığı, sonuç itibariyle sevk irsaliyesi, rapora itiraz dilekçesi ekinde ibraz edilmiş olup, kök raporda, dava dilekçesinde mevcut, “fatura içeriği ürünlerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığı” yönündeki beyanları doğrultusunda görüş bildirildiği, kök raporda belirtildiği üzere ve tekraren, takip ve dava konusu faturaya ilişkin davalı şirket tarafından düzenlenen iade faturasının takip tarihi itibariyle davacı şirket kayıtlarında mevcut olduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, davacı ve davalı beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket ile davalı yan arasında incelenen ticari defter ve kayıtlara göre ticari ilişkinin mevcut olduğu, taraflar arasında Fason Üretim Sözleşmesinin imzalandığı, davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla yasal defterlerin tarafların lehine delil olarak kullanılabileceği, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği oluşan ticari kayıtlarda yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler sonucunda davalı adına düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın düzenlenmiş olduğu faturaya karşılık davalı tarafından iade faturasının düzenlendiği ve bu iade faturasının davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, düzenlenen 21.10.2021 tarihli, 52 nolu iade faturası sebebiyle davalı şirket hesabına 406.382,56 TL alacak kaydedildiği, dolayısıyla 09.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 4.752,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriğinde, davalı şirketin sipariş ettiği ürün miktarına yönelik herhangi bir hüküm veya bilginin yer almadığı, sözleşme haricinde dosyada mevcut herhangi bir sipariş formu, ya da ürün talebine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 09.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 4.752,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu, takip ve dava konusu edilen tutarın ise 411.135,51 TL olduğu, aradaki farka sebep olan takip ve dava konusu 20.10.2021 tarihli 406.382,56 TL lık faturaya karşılık, davalı şirket tarafından 21.10.2021 tarihli aynı tutarda iade faturası düzenlenmiş olduğu, söz konusu iade faturasının davacı şirket kayıtlarında bulunduğunun anlaşılmakla tüm bu açıklanan sebeplerle davalının davacıya toplamda 4.752,95-TL tutarında asıl alacak yönünden borçlu olduğu anlaşılmış, talep edilen fazlaya ait bedel üzerinden davacının davalıdan alacaklı olduğu ispat edilememiş ve bu hususun yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu anlaşıldığından davacı tarafın dava ve takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan kısmen alacaklı olduğu ispatlandığından, dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin iptal edilen miktar üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 4.752,95- TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(950,59-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 324,67-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 4.640,82-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 4.752,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 59.894,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından (yapılan yatırılan harçtan/harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan); 324,67 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 74,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.074,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 12,42-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 15,26 TL nin davalıdan, 1.304,74 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kabul edilen miktar yönünden kesinlik sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere, reddedilen miktar yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı