Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/241 E. 2023/351 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/241 Esas
KARAR NO : 2023/351
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 14/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 19.10.2020 tarihli 23.000,00 TL tutarında dekont, 16.10.2020 tarihli 50.000,00 TL tutarındaki dekont, 17.10.2020 tarihli 14.100,00 TL tutarlı dekont ve 13.10.2020 tarihli 10.000,00 TL tutarındaki dekont için taraflarınca …. İcra Müdürlüğü`nün 2021/… E.sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu takip davalı kişiye 09/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve 15/04/2021 tarihli dilekçesi ile borçlu takibe itiraz ettiğini, işbu itiraz dilekçesi taraflarına tebliğ edilmediğini, söz konusu itiraz dilekçesinde “borca, faizine ve ferilerine” itiraz ettiğini, işbu itiraz asılsız sebeplere dayandığını bu nedenle iptali gerektiğini, dava dilekçesi ekinde de sunulan müvekkili ile davalı borçlu arasında iş yeri ve içerisindeki demirbaşların satımı ile anlaşma yapıldığını ve müvekkilince davalı borçlunun samimiyetine güvenerek anlaşılan miktarlar ödendiğini, Ancak buna rağmen ne iş yeri ne de içerisindeki eşyalar müvekkiline teslim edilmediğni, müvekklinin iyi niyeti kötüye kullanıldığını ve müvekkilince davalıdan parasının iadesi istendiğinde ise olumlu dönüş alamadığını, açıklanan sebeple söz konusu itirazın kötüniyetli olarak yapıldığını, müvekkili haksız ve hukuka aykırı itiraza karşı hak ve alacağını talep etmek için zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, haksız ve kötü niyetli davalının itirazının iptalini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, 97.100,00 TL için takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatı ödemeye mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 17/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … yetkilisi …, Mah. No: … İstanbul adresinde dönerci dükkanı işletmekte iken, bu dönercinin içerisindeki gıda malzemeleri hariç tüm demirbaşları ile devri için davacı … ile aralarında anlaştıklarını, bu anlaşma üzerine dükkanın mülk sahibi ile davacı arasında kira sözleşmesi yapıldığını, bu işletme devri için davacı, müvekkiline 140.100,00-TL ye anlaştıklarını, bu miktarın 97.100,00-TL si banka üzerinden ödendiğini, kalan 43.000,00-TL için ise aralarında senet düzenlendiğini, müvekkili hem bu devir işlemini resmi şekilde yapmak istediğini hem de dükkanda kullanılan pos cihazları, elektrik, su ve doğalgazı da davacının kendi adına alması gerektiğini söylediğini, davacı …, sürmekte olan dava dosyalarını gerekçe göstererek dükkanı devraldığına dair resmi hiçbir işlem yapmak istemediğini, davacı bu dükkanı fiili olarak devraldıktan sonra bir süre çalıştırdığını, ancak işlerinin iyi gitmemesi üzerine dükkanı tekrar müvekkili Cemil Turan’ a iade etmek istediğini, bu iade için davacı, daha önceden düzenlenen 43.000,00-TL lik senedi geri istediğini ve bir de 20.000,00-TL de müvekkilihden elden para aldığını, davacı, daha önce herhangi resmi bir devir işlemi yapmak istemediğinden dolayı, dükkanı tekrar geri devrettiğine dair yazılı bir anlaşmaya da gerek kalmadığını, bu şekilde helalleşmek istediğini müvekkiline söyleyerek dükkanı terk ettiğini, müvekkili de davacının samimiyetine güvenerek bu duruma herhangi bir itirazda bulunmadığını, dükkan davacıya 17/10/2020 tarihinde teslim edildiğini ve 19/10/2020 tarihinde davacı … dükkanı çalıştırmaya başladığını, 16/11/2020 tarihinde ise dükkanı terkedip gittiğini, 17/10/2020 tarihinden itibaren davacının dükkanı aktif olarak çalıştırıp kazanç sağladığı bir çok tanık ve delille ispat edilebileceğini, kendisi yemeksepeti uygulaması üzerinden müşterilerine servisler yaptığını ancak bir müddet sonra işletme puanını düşürmeye başladığını, davacı, işlerin kötü gitmesi ve az para kazandığını düşünerek dükkanı işletmekten vazgeçip gittiğini, bu durumda müvekkilinden dükkanı devralmak için ödediği parayı geri istemesi hiçbir mantığa sığmadığını, müvekkili davacının durumuna üzülerek insani olarak hem davacının 43.000,00-TL lik senedini geri verdiğini, hem de davacıya 20.000,00-TL elden para verdiğini, dükkanın yemeksepeti uygulamasında puanlarının düşmesi işlerin iyi gitmemesi dükkanı devreden davacı müvekkilini ilgilendirmediğini ve bu durum dükkanı devralan, basiretli bir tacir olarak davranması gereken davacının sorumluluğunu gerektirdiğini, bu dükkanı hür iradesiyle işletmeye karar verip fiili olarak devralıp işlettiyse işlerinin iyi gitmemesi üzerine ticareti bırakmak ta kendi iradesinde olduğunu, dükkanı devreden müvekkili sorumlu tutulup ücret iadesi istenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili davacının fiili olarak devraldığı dükkanı işletmesi için dükkanı kendisine teslim ettiğini, ancak davacı, dükkanı işletmekten vazgeçip terkettikten sonra haksız ve mesnetsiz şekilde müvekkilinin iyiniyetini kullanarak kötüniyetli şekilde huzurdaki işbu davayı açtığını, müvekkili dükkanı davacıya teslim ettiğini, davacı dükkanı terkederken, dükkanı işlettiği süre boyunca kullandığı defteri içerisindeki aldığı sipariş notlarıyla birlikte dükkanın içerisinde bıraktığını, davacının iddia ettiğinin aksine, dükkanı devralıp işlettiğinin ispatı olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz olarak kötüniyetle taraflarına açmış olduğu işbu davanın reddini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmonulmasına ve yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : …. İcra Müd. 2021/… sayılı icra takip dosyası, dekontlar, kira sözleşmesi, ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu şirkete 08/04/2021 tarihinde, 23.000,00-TL 19/10/2020 tarihinde devir işlemi gerçekleşmeyen yamaç döner alım bedeli olarak gönderilen tutar ( İstenen: Reeskont Avans) , 50.000,00-TL 16/10/2020 tarihinde devir işlemi gerçekleşmeyen yamaç döner alım bedeli olarak gönderilen tutar ( İstenen: Reeskont Avans )
14.100,00-
TL 17/10/2020 tarihinde devir işlemi gerçekleşmeyen yamaç döner alım bedeli olarak gönderilen tutar (İstenen: Reeskont Avans)
10.000,00-TL 13/10/2020 tarihinde devir işlemi gerçekleşmeyen yamaç döner alım bedeli olarak gönderilen tutar (İstenen: Reeskont Avans) olmak üzere toplam
97.101,00-TL alacak yönünden ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirket vekili tarafından 15/04/2021 tarihinde borca, faize, dayanak belge ve tüm fer’ilerine süresi içerisinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünce aynı tarihli tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “Davalı bizim eski kiracımızdır, davacıyı ise tanımamaktayım, ben davaya konu taşınmazın sahibiyim, davalı …’a bu taşınmazı kiraya vermiştim, aynı şekilde yanımdaki dükkanda ayakkabı dükkanıdır, orayı devretmek istiyordu, bana lokantayı devretmek istediğini söyledi, … diye birine devredeceğini bana söyledi, bende zaten kira sözleşmesine iş yerinin devri halinde bana bildirileceğini yazmıştım, bana bunu bildirdi, henüz iş yeri devredilmemişti, bende onayladım, bunun üzerine devir işlemi oldu, devir işleminin resmi olarak yapılıp yapılmadığı ya da yazılı bir sözleşme olup olmadığı konusunda bir bilgim yok, ben … ile kira sözleşmesi yaptım, ben …’ı sözleşme esnasında tanıdım, … abi iki dükkanı da çalıştırıyordu, iki dükkan arasında alçıpan vardır ve birbirine geçişlidir, bu davacı ile sözleşme olunca ben de arayı kapat dedim, bunun üzerine davalı arayı kapattı, … ile sözleşmeyi yaptığımız da peşin olarak bir kira bedelini aldım, 20-25 gün sonra … Abi ve … beni çağırdılar, … yapamadığını söyledi, … dükkanı geç saatte açıyor erken saatte kapatıyordu, işi yapamadığını biz de anlaşmıştık, kira sözleşmesi iptal olması, o sözleşme üzerinden … Abi ile devam edecektik, … Abi ile davacı arasında para trafiği olmuştu, ancak nasıl bir para anlaşması olduğunu bilmiyorum, dedi.
Mahkememizce soruldu: Taraflar arasındaki para konusunda hiç bir bilgim yoktur, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi.
Davalı asilin talebi üzerine tanıktan soruldu: Beni çağırdıklarında davacı dükkanı devrediyorum, burayı çalıştıramıyorum diye söyledi, dedi.
Mahkememizce tanıktan soruldu: Devrediyorum ya da devredeceğim şeklinde hangisini söylediğimi hatırlayamıyorum” dedi.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “… benim Ankara’dan arkadaşımdır, … Bey ile anlaşıp dönerci dükkanını almışlar dükkanın ismi ” … ” dir. Ben davacıya yardım için dükkana geldim, anlaşma yaptıklarında yanlarında yoktum, ben geldikten sonra … Bana 15-20 gün sonra ben burayı çalıştıramayacağım, dedi, işler düşmüştü, neden çalıştıramayacağını bilmiyorum, dükkanı üzerine alacaktı, ancak davaları olduğundan dükkanı üzerine almadığını biliyorum, hatta bende davalı şirket yetkilisi … Abi’ye biraz müsade etmesini söyledim, 1 ay beklerim dedi, ben bırakıcam demesi üzeri bende … Abi’ye buna biraz para verirsen bu, bu işi bırakacak dedim. Benim ricam üzerine … Abi de TL karşılığı 20.000 Dolar ile senetleri iade etti, hatta senetleri vermeyi unutmuştu, ben hatırlatarak aldım, hemen de orda senetleri zaten yırttık, senedin bedelini hatırlamıyorum, senet bedelinin 40.000,00 veya 50.000,00 TL civarınsa olduğunu hatırlıyorum, ancak üzerinden çok zaman geçtiği için tam hatırlayamıyorum, döner dükkanının açık adresini bilmiyorum, ancak yeri Mecidiyeköy’ün hemen altında dere olarak geçen yerdir, tahminimce 27-28 gün civarında davacı burayı işletmiştir, tanıklık ücreti talebim yoktur, davalı ile köylerimiz yakın olmasına rağmen ben burada tanıştım, Davalı şirket yetkilisi davacıya resmi olarak üzerine almasını söyledi. Bunu biliyorum, bizzat duydum, hatta birkaç kere söyledi, davacı ” biraz bekleyelim” dedi, davası varmış bu nedenle beklemeyi istedi, hem işi öğrenmesi için hem de bu dava nedeniyle bekletmesini istedim, dava büyük ihtimalle eşi ile ilgili bir dava idi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben döner dükkanına ekmeği veren fırında şoförlük yapıyorum, burada hazır bulunan davalı şirket yetkilisi kişi isim olarak hatırlamadığım ancak görsem tanıyacağım kişilere devretti, üzerinden çok zaman geçtiğini için tarihi hatırlayamıyorum, davalıya 1-2 sene ekmek verdim, devralan kişiye de 20-25 gün ekmek verdim, bu sürede ben davalı şirket yetkilisini de orada gördüm, ancak o dükkanı o işletmiyordu, ben ekmeklerin parasını devralan arkadaştan alıyorum, davalı şirket yetkilisi onlara destek oluyordu, yeni alan kişi dükkanı açmadı, ben ekmeği götürüyordum, ancak açmadıkları için tekrar gidip ekmekleri geri almak zorunda kalıyordum, 20-25 gün sonra da bizden ekmek almayı kestiler, ben ekmek almayı bıraktıktan 2-3 gün sonra baktığımda dükkanı devralanların halen orayı çalıştırdığını gördüm, istikrarlı bir alım yapmadığı için biz ekmek vermeyi bıraktık, dönerci dükkanının açık adresini bilmemekle birlikte … Mahallesi … Caddesi olarak geçtiğini biliyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi, beyanı okundu, imzası ile teyit edildi. BEYANINDA: Ben döner dükkanına ekmeği veren fırında şoförlük yapıyorum, burada hazır bulunan davalı şirket yetkilisi kişi isim olarak hatırlamadığım ancak görsem tanıyacağım kişilere devretti, üzerinden çok zaman geçtiğini için tarihi hatırlayamıyorum, davalıya 1-2 sene ekmek verdim, devralan kişiye de 20-25 gün ekmek verdim, bu sürede ben davalı şirket yetkilisini de orada gördüm, ancak o dükkanı o işletmiyordu, ben ekmeklerin parasını devralan arkadaştan alıyorum, davalı şirket yetkilisi onlara destek oluyordu, yeni alan kişi dükkanı açmadı, ben ekmeği götürüyordum, ancak açmadıkları için tekrar gidip ekmekleri geri almak zorunda kalıyordum, 20-25 gün sonra da bizden ekmek almayı kestiler, ben ekmek almayı bıraktıktan 2-3 gün sonra baktığımda dükkanı devralanların halen orayı çalıştırdığını gördüm, istikrarlı bir alım yapmadığı için biz ekmek vermeyi bıraktık, dönerci dükkanının açık adresini bilmemekle birlikte … Mahallesi … Caddesi olarak geçtiğini biliyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: “Döner dükkanının olduğu bina bize aittir, davalıyı bu sebeple tanırım, dükkanı önce davalı şirket yetkilisi … Abi işletiyordu, döner dükkanını devretti, pandemi sürecinde devrettiğini hatırlıyorum, ancak tam tarihini hatırlamıyorum, … Abi bana devrettiğini söyledi, ama kime devrettiğini ben hatırlamıyorum, davacıyı yüzünü görsem şimdi bile tanımayabilirim, 1 ay durdu durmadı, sonrasında davacı orayı çalıştıramadı ve işi bıraktı, sadece aynı binada olmam nedeni ile bunları biliyorum, devrettiği sürede ben … Abi’yi görmedim, yanında kendisinin ayakkabı dükkanı olması nedeni ile ayakkabı dükkanında duruyordu, döner dükkanı Kuştepe Mah. … Cad. … İstanbul adresindedir, Dükkanın maliki yeğenimdir, kira sözleşmesi yapılıp yapılmadığını yeğenim bilmektedir, ben kira sözleşmesini bilmiyorum, döner dükkanında iş yapmadığını biliyorum, davacı devraldıktan sonra döner dükkanında işlerin düştüğünü gördüm, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, işyeri devrine ilişkin sözlü sözleşmeye dayalı olarak yapılan ödemenin sözleşme gereğinin davalı tarafça yerine getirilmemesi ileri sürülerek ödenen paranın iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Her iki tarafın kabulünde olduğu üzere işyerinin davacıya devredileceği sabittir. Davacının bu işyeri devri için 19.10.2020 tarihinde 23.000TL, 16.10.2020 tarihinde 50.000TL, 17.10.2020 tarihinde 14.100TL ve 13.10.2020 tarihinde 10.000TL banka dekontları ile ödediği dosya kapsamında bellidir. Bu ödemeler davalı tarafında kabulündedir. Bu durumda davalı taraf işletmenin devredildiğini ispat ile mükelleftir. Ancak yapılan inceleme ve davalı beyanı ile sabit olduğu üzere resmi hiçbir devir işlemi yapılmadığı, işyerinin şu anda yine davalı işletmesinde olduğu anlaşılmıştır. Dava değeri itibariyle tanıkla ispat mümkün olmayıp iş yeri devrinin yapıldığına dair herhangi bir yazılı evrak dosyaya sunulmamıştır. Ticari işletmeni devri TTK 11.maddesinde belirtildiği üzere yazılı şekilde yapılmalıdır. Davalı tarafça davacının işyerinin bulunduğu taşınmaz için davacının kiralayan ile kira sözleşmesi yapmış olduğu, bu şekilde işyeri devrinin ispatlanmaya çalışıldığı anlaşılmış ise de davacının işyeri için kira sözleşmesi yapmış olması işyeri devrinin ispatı niteliğinde değildir. Zira kiralayan dava dışı 3. Bir kişidir ve kiralananın işyeri devrine inanç nedeniyle de kiralanmış olması tabiidir. Her ne kadar davalı tarafça resmi devir işlemi yapılmamasının davacıdan kaynaklandığı savunulmuş ise de bu hususta davalı tarafça herhangi bir ihtar vs. gönderilmediği sabit olup dosya kapsamından usulüne uygun bir şekilde işyeri devri yapılmadığı ve davalı tarafın da kabulünde olduğu üzere davalının dava değeri kadar sebepsiz zenginleştiği anlaşılmakla davacının yapmış olduğu icra takibinde haklı olduğu kanaatine varılmakla davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan asıl alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla birlikte kaldığı yerden aynen devamına,
b) Asıl alacağın (19.420TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.632,90-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.172,73-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.460,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 1.172,73-TL peşin harç, 233,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.486,43-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 15.536,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/05/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.