Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/224 E. 2023/387 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/224 Esas
KARAR NO : 2023/387
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 08/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … numaralı “Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” ile teminat altında olan dava dışı … Turizm firmasının işleteni olduğu … plakalı yolcu otobüsünün 15.07.2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresinde iken Bolu’dan İstanbul istikametine seyri sırasında, sürücünün aşırı suratlı- dikkatsiz ve tedbirsiz sürüşü nedeni ile tek taraflı meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığını, belinin kırıldığını ve kafa tasından darbe alıp travma geçirdiğini, bacaklarının tutmaz hale geldiğini, halen tedavisinin devam ettiğini ve çalışamadığını, kardeşini aynı kazada kaybettiğini, olayın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, yolcu konumunda bulunan müvekkilinin kusurundan söz edilmeyeceğini belirterek, 15.07.2015 tarihli kaza sonrası davacının %16 maluliyetinin oluştuğunu, içinde yolcu konumunda bulunan … plakalı aracın “Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” sigortacısı davalı …Ş. ‘den, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik . 20.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
ISLAH : Davacı vekili tarafından sunulan 29/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; 08.04.2022 tarihli dava dilekçesi ile müvekkilinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ; 20.000-TL maddi tazminat talep edildiğini, Bilirkişi raporu doğrultusunda ; 20.000-TL talep edilen maddi tazminata 8.000-TL eklenerek toplamda 28.000-TL olarak, toplamda 1 kalem için talep ettikleri 20.000-TL tutarındaki tazminat taleplerini 8.000-TL arttırılarak ıslahını talep etme zorunluluğu doğduğunu, Toplamda 1 kalem için talep ettikleri 20.000,00-TL tutarındaki tazminat taleplerini 8.000-TL arttırılarak, işleyecek faizi ile açıkladıkları Biçimde ıslah etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 18/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kaza yapan sürücü … ‘nün kullandığı ve müvekkili şirket nezdinde sigortalı … San.ve Tic.Ltd. Şirketine ait … plakalı araç kaza tarihi itibariyle … poliçe numaralı poliçe ile müvekkili … Sigorta Şirketine ait Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, maddi tazminat talepleri ve davacının beden gücü kaybı zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında teminat limiti ile sınırlı olduğunu, her durumda, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.l’e göre, “Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütün olduğunu ve sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibarıyla uygulamaya esas alınması gerektiğini, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.l’e göre “Sigortanın Konusu Bu sigorta, şehirlerarası Ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı aşağıdaki şartlar çerçevesinde teminat altına alır.” demek suretiyle açıklama getirdiğini ancak aynı genel şartlarda A.4.Kapsam Dışında Kalan Hallerin sayıldığını, bu hallere dahil bir durum olup olmadığı tespite muhtaç olduğunu, açıklanan nedenle, her durumda, davacının davasını kabul etmemekle davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi müvekkili şirketin asıl alacak ve yargılama masrafları açısından poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : … Cumhuriyet başsavcılığın 2022/… CBS Sorusturma Dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığın 2015/… CBS Sorusturma Dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas, poliçe ve hasar dosyası, 21/09/2022 tarihli bilirkişi raporu, 03/01/2023 tarihli bilirkişi ek rapor, 21/ 03/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
Sigorta alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “..kaza tarihinde 15.07.2015 plakalı aracın D1 yetki belgesinin bulunduğu, Yapılan taşımanın … adına şehirlerarası yolcu taşımacılığı olduğu, Yolcu taşıma izin belgesi olan bir aracın Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Davada yaslanılan poliçenin düzenlendiği tarihte cari 6102 sayılı TTK.’nın 1507-1510 maddeleri arasında düzenlenmiş kaza sigortasının türü, niteliği itibariyle zarar sigortası olmayan, bir meblağ sigortası olduğu, Bu tür sigortalar bir meblağ (tutar) sigortası olduğundan, önceden tespit edilen tutar, rizikonun gerçekleşmesiyle ödeneceği, bir başka anlatımla, sigortalının kusur ve gelir durumunun önemi olmadığından, somut olayda bu poliçe yönünden aktüerya (zarar) hesabı yapılması cihetine Gidilmediği, kazanın meydana geldiği 15/07/2015 tarihinde koltuk sigortasında sakatlık halinde azami teminat halimin 175.000,00-TL olduğu; Ancak bu teminat tutarının tamamının doğrudan ödenmesinin söz konusu olmadığı; genel şartlarda gösterilen yukarıda tanıtılan listedeki arızalar kapsamında karşısında gösterilen oranın teminata Uygulanması gerekeceği; Davacının yukarıda tanımlanan arızasının tam karşılığının tabloda bulunmadığı, ATK Tarafından düzenlenen raporda; T5 köprüsünde kronik vasıflı komprasyon izlendiğinin ve omurga füzyon arızası nedeni ile %39 sürekli maluliyet oranının verildiği, tabloda “Genel Felç” karşısında %100 yer aldığı; Davacının kısmi olarak omurga hareket kısıtlılığı olduğu; bu nedenle zikredilen arızaya verilen %16 olarak uygulanmasının uygun olduğu sonucuna Sayın Mahkeme tarafından karar verilmesi durumunda; (Tıbbi yönden değerlendirme uzmanlık alanım dışıdır) Buna göre, koltuk sigortası teminatında, davacıya isabet eden tutar: 175.000,00 TL x 0,16 = 28.000,00 TL olabileceği, başvuru tarihini takip eden 15 gün bitim tarihi itibarı ile faiz talep edilebileceğinden söz edilebileceği, ispatlanmaması durumunda dava tarihi olarak değerlendirilebileceği, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” kanaat ve görüşünü bildirmiştir.
Sigorta alanında uzman bilirkişi … ile bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda: “..kaza tarihinde 15.07.2015 plakalı aracın D1 yetki belgesinin bulunduğu, Yapılan taşımanın … Turizm adına şehirlerarası yolcu taşımacılığı olduğu, Yolcu taşıma izin belgesi olan bir aracın Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Davada yaslanılan poliçenin düzenlendiği tarihte cari 6102 sayılı TTK.’nın 1507-1510 maddeleri arasında düzenlenmiş kaza sigortasının türü, niteliği itibariyle zarar sigortası olmayan, bir meblağ sigortası olduğu, Bu tür sigortalar bir meblağ (tutar) sigortası olduğundan, önceden tespit edilen tutar, rizikonun gerçekleşmesiyle ödeneceği, bir başka anlatımla, sigortalının kusur ve gelir durumunun önemi olmadığından, somut olayda bu poliçe yönünden aktüerya (zarar) hesabı yapılması cihetine Gidilmediği, kazanın meydana geldiği 15/07/2015 tarihinde koltuk sigortasında sakatlık halinde azami teminat halimin 175.000,00-TL olduğu; Ancak bu teminat tutarının tamamının doğrudan ödenmesinin söz konusu olmadığı; genel şartlarda gösterilen yukarıda tanıtılan listedeki arızalar kapsamında karşısında gösterilen oranın teminata Uygulanması gerekeceği; davacının kısmi olarak omurga hareket kısıtlılığı olduğu; bu nedenle zikredilen arızaya verilen %16 olarak uygulanmasının uygun olduğu sonucuna sayın mahkeme tarafından karar verilmesi durumunda; (tıbbi yönden değerlendirme uzmanlık alanım dışıdır) buna göre, koltuk sigortası teminatında, davacıya isabet eden tutar: 175.000,00-TL X 0,16 = 28.000,00-TL olabileceği, başvuru tarihini takip eden 15 gün bitim tarihi itibarı ile faiz talep edilebileceğinden söz edilebileceği, ispatlanmaması durumunda dava tarihi olarak değerlendirilebileceği, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” kanaat ve görüşlerini bildirmişlerdir.
Sigorta alanında uzman bilirkişi … ile bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda: “…ferdi Kaza Sigorta Poliçeleri bir zorunlu sigorta olmadığı, meblağ sigortası türünden olduğu için; SGK tarafından bağlanan PSD değerli aylık gelirleri gibi herhangi bir tutarın işbu poliçede belirtilen tazminat tutarından ve ödemelerinden tenzil edilemeyeceğini belirtmek gerekmiştir, ancak nihai takdiri Sayın Mahkeme’ye aittir. (Her ne kadar SGK tarafından davacıya ödenen bir ödeme ve bağlanan bir PSD değerli aylık /gelir olmasa da) şeklinde açıklama bulunmaktadır. Davacının kısmi olarak omurga hareket kısıtlılığı olduğu (Umumi Felç %100 cetvelde bulunduğu – ancak davacının yaralanmasına ve hareket kısıtlılığına kıyasen değerlendirmenin yapılmasının gerektiğinin yüksek yargı kararlarında belirtildiği); bu nedenle zikredilen arızaya verilen %16 olarak uygulanmasının uygun olduğu sonucuna Sayın Mahkeme tarafından karar verilmesi durumunda; Buna göre, koltuk sigortası teminatında, davacıya isabet eden tutar: 175.000,00-TL x 0,16 = 28.000,00 TL olabileceği, başvuru tarihini takip eden 15 gün bitim tarihi itibarı ile faiz talep edilebileceğinden söz edilebileceği, ispatlanmaması durumunda dava tarihi olarak değerlendirilebileceği, Davacı vekilinin 14.02.2019 tarihinde davalı … şirketine yapmış olduğu yazılı başvurunun ve kayıt edildiği tarihinde bulunduğu belgeyi 05.01.2023 tarihli beyanında sunduğu, 02.03.2019 tarihinin temerrüt tarihi olarak değerlendirilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin yüce mahkemenin takdirlerinde olduğu, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’na istinaden çıkarılan ve 25/03/2004 tarihinde yürürlüğe giren Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nda bu sigortanın konusu, kazanın tanımı, kapsama giren teminat türleri, kapsam dışında kalan haller, sigortanın başlangıcı ve sonu, sigorta tazminatı, tazminatın belirlenmesi, teminat türlerinin birleşmesi ve tazminatın ödenmesi ile diğer hususlarda ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır.
Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, kara yolu ile ücret karşılığı yapılan yolcu taşımalarında, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken yada dururken yolculuk sırasında, veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazaya karşı sigortalı olarak, yolcular, sürücüler ve yardımcılar yararına (lehine) taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu olan bir sigorta türüdür. Koltuk sigortası taşımacılık yapan otobüs işletenleri yararına ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen ferdi kaza sigortaları arasında yer alan can sigortasıdır. Bu sigortada sigorta bedeli oluşan zarara göre hesaplanmaz. Ölüm halinde sigorta poliçesinde belirlenen tutarın (meblağın) hak sahiplerine (mirasçılara) ödenmesi gerekir. Bu nedenle koltuk sigortası bir tutar yani meblağ sigortasıdır.
Buna göre zorunlu koltuk sigortası her şeyden önce kişisel kaza sigortasıdır. Bu sigorta yolcular, sürücüler ve yardımcılar lehine yapılır. Bu sigortada taşımacı sürücü veya yardımcıları kusursuz olsalar bile ölüm veya yaralanma durumunda sigortacı poliçede belirtilen tutarı (meblağı) ödemek zorundadır. Hak sahiplerinin bunun dışında destekten yoksun kalma zararları için ZMMS, taşımacılık veya ihtiyari mali mesuliyet sigortasına dava açabilirler. Hak sahiplerinin koltuk sigortasından aldıkları sigorta tutarı hiçbir şekilde destekten yoksun kalma tazminatından indirilemez. (11 HD, 15/05/2007, 2006/435 E, 2007/7464 K, ) Kaza nedeniyle yaralanma meydana gelmesi halinde koltuk sigortası genel şartlarında belirlenen sakatlık derecelerine göre tazminat hesaplanır. Koltuk sigortası can sigortası türü olduğundan ölüm veya yaralanma nedeniyle sigorta bedelini ödeyen sigortacının zarardan sorumlu olanlara rücu hakkı yoktur. Ancak tedavi giderlerini ödeyen sigortacı bu giderleri kazaya karışan üçüncü kişilere rücu edebilir.
Bilirkişi ek raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, Adli tıp kurulu raporu, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya içeriğine göre; Somut olayda; 15/07/2017 tarihinde …-İstanbul seferini yapan … adına yapılan taşımada, Karayolu Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan otobüsün devrilmesi sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği, davacının araçta yolcu konumunda olduğu, davacının 15/07/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Adli Tıp kurumundan alınan rapordan ve bilirkişi raporların da anlaşılacağı üzere Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları esas alındığında vücut genel çalışma gücünden %16 oranında kaybettiği, davacının yolcu konumunda olduğu ve dava dışı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, hesaplanan sigorta şirketinin sorumluluğunun Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’na göre sakatlanma teminatı limitinin 175.000,00 TL olduğu ve davacının %16 maluliyet oranına göre (175.000,00 TLx%16)=28.000,00 TL olduğu, bu tazminat tutarına temerrüt tarihi olan 02/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
28.000,00-TL maddi tazminatın 02/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.912,62-TL nispi karar harcından 341,55-TL peşin harç ve 136,62-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 478,17-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.434,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 341,55-TL peşin harç, 136,62-TL ıslah harcı, 207,25-TL tebligat gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.766,12-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza* e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.