Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/201 E. 2023/40 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/395 Esas
KARAR NO : 2022/777

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında kömür teminine ilişkin 05.01.2018 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 6. Maddesinde “belirlenen özelliklerde tedarikçi kömür teslim edecek, 7.Maddesine göre “analiz sonuçlarına göre istenen niteliklerin altında/üstünde kömür teslimi halinde prim/penalite uygulanacaktır.” hükmünün yer aldığı, 13. Maddesindeki cezai şartlar bölümünde “sözleşmeye aykırılık halinde veya işletme emniyetini tehdit edecek şekilde teslimatı aksattığı takdirde miktar belirtilmeksizin ceza uygulanacağı, tedbirsizlik ve kazadan zarar ziyan doğması halinde sorumluluğun tedarikçiye ait olacağı”‘nın kabul edildiğini,sözleşmenin hiçbir hükmünde zarar verme ihtimali için teminat olarak ceza kesileceği hükmü yer almadığını, müvekkilinin tedarik ve sevkiyatı sürerken, davalı tarafından devamlı surette ödemeler geciktirilerek müvekkilinin ticaretini sekteye uğrattığını, müvekkilinin tedarik ederek karşılığında alacağı hesaplanarak tarafların mutabık kaldığı ve müvekkili davacı tedarikçinin 04.07.2018 tarihi itibari ile doğan 1.204.096.00-TL. lik alacaklarının ödenmesi davalı taraftan istendiğini davalının kötü niyeti ve içeride alacak biriktirmesinin amacının ortaya çıktığını ve müvekkilinin ödemesinin haksız ve sebepsiz şekilde durdurulduğunu, davalı şirketin müvekkilinin içeride biriken alacağının bir kısmını keseceklerini ve bu şekilde içerideki alacağını ödemeyeceklerini, bunun da belgelendirilmesi için 300.000-TL ceza faturası kesilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacaklarının süresinde tahsil edilememesi halinde iflas durumu ile karşılaşmamak için gerçekte cezai şart kesintisi gerekmemesine rağmen zorunlu olarak kendisi talep etmiş gibi böyle bir belgeyi imzaladığını, bu belgeye dayalı olarak 04.07.2018 tarih ve … sayılı 300.000-TL. miktarlı ve ceza faturası düzenlenerek tüm ticari teamüllere aykırı biçimde elden tebliğ edilerek ve kabul ettiğine itiraz etmediğine, teslim aldığına ve hesaplarına işlediğine ilişkin 04.07.2018 tarihli tutanak imzalatıldığını, müvekkilinin iradesinin fesada uğratılarak, ikrah nedeniyle imzalatılan ceza tutanağı ve bu tutanağa bağlı olarak düzenlenen fatura karşılığı 300.000-TL ceza kesilmesinin hukuki işleminin temelinde sakatlık bulunduğunu beyan ederek; davacının ödenmeyen alacaklarına karşılık şimdilik 10.000,00.-TL. nin temerrüt oluşturan ihtarnamenin tebliği olan 27.07.2018 tarihinden itibaren avans faizi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında 05.01.2018 tarihinde “Kömür Temin Sözleşmesi” imzalandığını, davacı, müvekkili şirkete bedeli karşılığında kömür temin ettiğini, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilmekte olan kömürler içerisinde olmaması gereken çeşitli materyaller tespit edildiğini, kömürler içerisinde çıkan taş, çakıl, kum v.b gibi materyaller hakkında davacıya müvekkili tarafından bilgi verilerek, kömürlere ilişkin değerlerin taraflar arasında imzalanan sözleşmede düzenlenen kalori değerlerinin sadece kömür sevkiyatında kamyonun üstünde yer alan kömürlerde tuttuğu ancak kasanın bir kaç karıştan sonra altında kalan kömürlerde kalorinin sözleşme değerleri ile uyuşmadığını, bu sebeple yapılan ilk analizlerin de hatalı olduğu konusunda davacı şirket yetkililerinin bilgilendirildiğini, davacı tarafından bu durumun kabul edildiğini ve kömürün iadesi yerine, gönderilen ayıplı kömüre ilişkin olarak 300.000-TL ceza faturasının gönderilmesini talep eden belge müvekkili şirkete teslim edildiğini, davacının yazılı ve ıslak imzalı talebini takiben 300.000-TL tutarında ceza faturası 04.07.2017 tarihinde kesilerek şirket yetkilisi … tarafından elden teslim alındığını, faturanın kabul edilerek hesaplarına işlendiğine dair el yazısı ile düzenlendiğine dair tutanak müvekkili şirkete verildiğini, davacı sözleşme ile yükümlü olduğu edimine aykırı davrandığını, ceza faturasının zarar ihtimaline binaen değil, teslim edileceği taahhüt edilen kalitede malları teslim etmemiş olması nedeniyle düzenlediğini beyan ederek; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI
Kdz. Ereğli … Asliye hukuk Mahkemesinin…Talimat sayılı dosyasının 13/04/2022 tarihli duruşmasında davacı tanığı … beyanında; “…2017-2020 yılları arasında çalıştım. Ben orada şantiyedeki getir, götür işlerini ve şoförlük yaptım. Davacı şirketin … Firmasına kömür sattığını biliyorum. Ben işe başladığımda davalıya kömür gönderimi yapılıyordu. Taraflar arasındaki sözleşmeyi ben bilmem ancak sürekli davalı firmaya kömür gönderimi oluyordu. Bu gönderim zamanlarını şirket sahibi Şenol bey belirler, bize söylerdi. Şenol beyi toplantılara ben götürürdüm. Toplantıdan çıktığı zaman firmayla alacak konusunda sıkıntı olduğunu ancak alacağı tam ödemediklerini söylüyordu. Kömürler sanayi tipi olduğu için paketleme yoktu. Siparişe göre tırlar ile sevki yapılıyordu. Sevk yapıldıktan sonra firma kömürden numune alıp kalorisini belirliyordu. Şirkete de mail olarak bildiriyordu. Eğer isteme uygun kalori veya ebatta olmazsa ürünü iade ediyordu. Başkaca ekleyeceğim bir şey yoktur.” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 19/04/2022 tarihli duruşmasında davalı Tanığı T… beyanında; “Ben … Elektrik Üretim A.Ş.’nin muhasebe sorumlusu olarak 2012 yılından beri çalışıyorum, davacı ile çalıştığım şirket arasında kömür alımına yönelik ticari ilişki bulunmaktadır, davacı da yerli kömür alımı yapmaktadır, davacı tarafından alınan kömür de üst kısmı kömür alt kısmı çakıl olarak gelmiştir, bu durumu sahadaki arkadaşlar tespit etmiştir, herhangi bir analiz yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, sözleşmeye göre teslim edilen kömür de yabancı madde bulunmaması gerekmektedir bulunması halinde kalorisine bakılmadan şirketin iade etme hakkı bulunmaktadır, … Elektrik kömürlerin bu şekilde gelmesi üzerine kömürleri iade etmek istedi ancak davacı taraf iadenin maliyetli olması sebebiyle kendisine ceza kesilmesini talep etti, hatta davacı şirket yetkilisi … benim odama gelerek bizzat evrakı düzenlenmesini ve evrakı imzalamak istediğini beyan etti, bunun üzerine kendi isteği ile evrakı imzalamıştır, ceza faturasını kabul ettiğine yönelik evrakı ve … Elektrik A.Ş.’den hiç bir alacağı bulunmadığına yönelik evrakı imzalamıştır, Şenol Kahveciye hiç bir şekilde bu evrakı imzalamazsan sana ödeme yapmayız şeklinde bir söylemim olmamıştır, bulunduğumuz oda da muhasebe sorumlusu olarak ben bulunuyordum, … Elektrik A.Şden yönetici olarak kimse bulunmamaktaydı, … doğrudan benim odama gelerek evrakın düzenlenmesini ve imzalamak istediğini beyan etmiştir, doğrudan ben muhattap oldum oda da aynı zamanda muhasebe kısmında genç arkadaşlar da bulunuyordu ancak söz konusu evrak olayı ikimizin arasında geçmiştir, ayrıca … Elektrik A.Ş. Tarafından ödemeler kömür teslimatı yapıldıktan sonra bir sonraki Perşembe’ye kadar haftalık olarak yapılmaktadır, ödeme konusunda … Elektrik A.Ş. Son derece dikkatli olup ödemeler 10 günü geçmemektedir, ayrıca -kömür alımları fazla olduğu için ve şirketin iç hacmi de dikkate alındığında tek seferde haftalık 800-900 bin liralık ödemelerde yapılmaktadır, … Elektrik Dağıtım A.Ş. Tüm kömür firmalarına haftalık 6-12 milyon TL arası ödeme de bulunmaktadır, ödemelerin yapılmama yada biriktirilme durumu söz konusu değildir, hatta erken ödeme talep ettiklerin de de yönetici onayı ile erken ödeme çıkardığımız da oluyordu, kömürün hammadde olması … A.Ş. Tarafından önem taşımaktadır, bu nedenle ödemelerin aksatılması ödenmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz” diyerek beyanda bulunmuştur.
Zonguldak … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Talimat sayılı dosyasının 18/05/2022 tarihli duruşmasında davacı tanığı … beyanında; “Ben davacı şirketin ticari temsilcisi olarak vekalet ile şirketin işlerini yürütmekteyim. Bizim şirketimiz… Enerjiye düzenli olarak taş kömürü temin etmekteydi. 2018’in 5. Ayında davalı şirket ile yaptığımız toplantıda bizlere bu ay için ödeme yapamayacaklarını söylediler … Bankasına yüklü bir ödemelerinin olduğunu söylediler. Biz de bunu kabul ederek kömür temin etmeye devam ettik. Diğer bizim gibi kömür temin eden çeşitli şirketlere ödemeler yapılmasına rağmen bizlere ödeme yapılmadı. Ben de bu durumu…Enerjinin müdürü olan …m ve ödemelerin şirketimize de yapılmasını belirttim. O da bunun üzerine bazı şirketlerce kendilerine düşük kalorili kömürü yüksek kalorili olarak satanlar olduğunu, kendilerine bu firmaların kimler olduğunu söylemeleri halinde yardımcı olabileceklerini söyledi ayrıca bizim şirketimizin de bu şekilde davranıp davranmadığını sordu ve bana itirafçı ol dedi. Eğer bu isteklerimi yerine getirmezseniz bizim şirketimize parayı ödemeyeceğini, bizim şirketimizi süründüreceğini söyledi…. Çiftçi sonrasında alacaklarımızı karşılamayan daha düşük bir miktarda teklifte bulundu. Sonrasında ben de bu teklifi şirketimizin zor durumda olmasından dolayı kabul ettim. 300.000,00 TL lik ceza faturası kestiler. Ayrıca bana bir belge imzalattılar, ancak ben bu belgeyi de içeriğini tam okumadan şirketimi kurtarmak için imzaladım. Sonrasında çevreden duyduğum üzere bizim gibi bazı diğer kömür şirketlerinden de bizleri mahkemeye vermeyeceksiniz diye imza almışlar. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki bizim temin ettiğimiz kömürlerin tamamı … Enerji tarafından çeşitli testlere tabi tutularak kabul edilmektedir. Kötü kömür çıkması durumunda bunları rapor ile bizlere bildirip iade ederler. Bizim şirket olarak cezayı kabul edecek hiç bir davranışımız bulunmamaktadır. Bu olaylar olduktan sonra ben kömür temini için yine kamyonlarımı … Enerjiye göndermeye devam etmiş isem de … artık bizden kömür almadı. Araçlarımızı geri çevirdi. CİMER e ve Maliye Bakanlığına faturanın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetlerde bulundum. Tanıklık ücreti talep etmiyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
Zonguldak … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasının 18/05/2022 tarihli duruşmasında davacı tanığı … beyanında; “Davacı şirket olan Kahvecioğlu şirketinin sahibi … ‘dir. Kendisi babamın da eskiden beri arkadaşı olur. Aramızda ticari olarak sürekli borç alıp veririz. 2018 yılının ortalarına doğru bize ödemesi gereken borcun zamanında ödenmemesi üzerine kendisini aradığımda Şenol abi bana olan olayları anlattı. Kendisinin …’den para alamadığını, …’nin müdürünün kendisine itirafçı olması hususunda tehditte bulunduğunu, içerideki olan alacağını aksi takdirde ödemeyeceğini bana anlattı. Ben de Şenol abinin böylesi bir zor durumda olduğunu anlayınca kendi alacağımız için de çok üstüne gitmedim. Tanıklık ücreti talep etmiyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
Zonguldak … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasının 25/05/2022 tarihli duruşmasında davalı tanığı …beyanında; ” Ben davalı … Şirketinde Tesisler-İdari Müdürü olarak görev yapmaktaydım. 2017 yılında göreve başladım, 2022 Şubat ayında ise görevimden ayrıldım. Davacı şirket ile şirketimiz olan … arasındaki kömür teminine ilişkin sözleşmeyi de hatırladığım kadarıyla 2018 yılında ben kendim imzaladım, ilk zamanlarda Kahvecioğlu firması bizlere sözleşmede anlaştığımız şekilde kaliteli kömür sevkiyatı yapmaktaydı, ancak belirli bir süre sonra şirket personellerimizin bizi uyarması sonrasında kamyonlarla getirdikleri kömürlerde hile yapıldığını saptadık. Kömürler kamyonlarla yıkıldığı zaman üstte kaliteli kömür kalacak şekilde kamyon boşaltılmaktaydı, üstte görünen kaliteli kömürün altında ise şist (kömür artığı) malzeme olarak adlandırdığımız malzeme çıkmaktaydı. Yaklaşık %25 lik şist dediğimiz kötü malzeme bulunup, %75 ise kaliteli kömür bulunmaktaydı. Bu durumu anladıktan sonra ben davacı şirketin sahibi … ile bu durumu görüştük, kendisine böylesi bir durumun kabul edilemeyeceğini söyledim, … de bu durumu kabul etti, sonrasında hakedişlerinden yaklaşık %25 lik bir kesinti yapılacağını belirttim, yaptığımız o zamanki hesaplamada da bu bedel 300.000,00 TL olarak aramızda mutabık kaldık. … sonrasında şirketimizin muhasebe birimine giderek kendi el yazısıyla ve özgür iradesiyle 300.000,00 TL lik bu cezayı kabul ettiğine dair belgeyi yazıp imzaladı, biz bu 300.000,00 TL lik bedeli mahsup ettik, sonrasında alacak hesabını da yapıp, alacağı olan yaklaşık 890.000,00 TL yi de banka aracılığıyla şirket hesabına aktardık, ondan sonra duyduk ki bu sözleşmeden dolayı …Enerjiye karşı dava açmış,… karşı ne şahsım tarafından ne de şirketimizin başkaca bir personeli tarafından baskı, tehdit, korkutma vb. Bir tutum içerisine girilmemiştir, … yılda yaklaşık 7 milyon ton kömür temin edilen şirket işlerini kurumsal bir yapı aracılığıyla yürütüldüğü köklü bir şirkettir, kimse şirketimizde 300.000,00 TL lik bir meblağ için böylesi davranışlarda bulunabileceğine inanmıyorum, tanıklık ücreti talep etmiyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, taraflar arasında imzalanan kömür temini sözleşmesi sureti, davalı tarafça davacı adına düzenlenen 04/07/2018 tarihli …seri numaralı 300.000,00 TL bedelli fatura, 04/07/2018 tarihli tutanak, mutabakat metni, fatura suretleri, Bakırköy … Noterliğinin 27/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Zonguldak … Noterliğinin 24/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava irade sakatlığı iddiasına dayalı olarak davacı tarafça ceza koşulunun kabul edildiğine dair belge ve faturanın geçersizliği ve bu nedenle ödenmeyen 300.000,00 TL alacağın tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 05/01/2018 tarihli kömür teminine ilişkin sözleşme imzalandığını, düzenlenen sözleşmede “zarar verme ihtimali” için teminat olarak ceza kesileceği hükmünün bulunmadığını, davacı tarafça teslimatların davalı tarafça alındığı ancak davalı tarafça ödemeler geciktirilerek alacakların biriktirildiğini, davacı tarafça 04.07.2018 tarihi itibariyle davacının 1.204.096,00 TL’lik alacağının ödenmesinin davalı tarafça istendiğini, davacı tarafça içeride biriken bir kısım alacağını keseceklerini ve bu şekilde içeride biriken alacaklarını ödeyeceklerini, bunun için de 300.000 TL ceza faturası kesileceklerini söylediklerini, davacı tarafça alacakların süresinde tahsil edilememesi halinde iflas durumu ile karşı karşıya kalmamak için cezai şart kesintisi gerekmemesine rağmen faturanın kabul edildiği, itiraz edilmediği, teslim alındığı ve hesaplarına işlendiğine dair 04/07/2018 tarihli tutanağın davacı tarafça iradesi fesada uğratılarak imzalandığını bu nedenle ödenmeyen alacaklarına karşılık şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kısmi olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın teslim ettiği kömür iade edilecekken daha az zarara uğramak adına kesinti talep ettiğini, hayatın olağan akışına aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, davacı tarafın müzayaka halini ispat edemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın davanın kısmi dava olarak açılamayacağına yönelik itirazlarının; davacının davayı açarken 300.000,00 TL’lik alacağının 10.000,00 TL’sini dava ettiği, para alacağının bölünebilir olduğu ve bir kısmının da dava edilebileceğinden reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça davacı adına 04/07/2018 tarihli …numaralı “ceza faturası” açıklamalı 300.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiği, davacı … ve Tic Ltd Şti yetkilisi tarafından imzalanan ve imzası inkara uğramayan tarihsiz davalı … Elektrik Üretim A.Ş’ye hitaben yazılı belgenin incelemesinde; 300.000,00 TL’lik ceza faturasının kabul ve onayında olduğu, cari hesabına 300.000,00 TL bedelli ceza faturasının borç olarak işlenmesini kabul ettiği, 300.000,00 TL ceza faturası işlendikten sonra 889.484,47 TL alacağının kaldığını ve 889.484,47 TL cari hesap bakiyesi dışında herhangi bir hak ve alacak talebinin bulunmadığını ve davalıyı gayri kabil rücu ettiği anlaşılmıştır. 04/07/2018 tarihinde davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanan tutanakta ise 04/07/2018 tarihinde davalı tarafça kesilen 300.000,00 TL tutarlı faturayı kabul ettiği, teslim aldığı ve hesaplarına işlediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından keşide edilen Zonguldak… Noterliğinin 24/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirket tarafından tebliğ aldığını beyan ettiği ancak daha sonra kargo yoluyla tebliğ edilen 300.000,00 TL’lik faturayı kabul etmediği ve itiraz ettiği ve şirket alacaklarından kesilen 300.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesini davalı tarafa ihtar ettiği, Davalı şirket tarafından keşide edilen Bakırköy … Noterliğinin 27/07/2018 tarihli…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirket tarafından gönderilen kömürler içerisinde olmaması gereken materyallerin bulunduğunu ve sözleşmeye göre olması gereken kalori değerleri ile uyuşmadığının davacı tarafa bildirildiği, bu durumun davacı şirket tarafından kabul edilerek 300.000,00 TL’nin ceza faturasının kesilmesinin davacı tarafça talep edildiği, iş bu talep sonrası faturanın kesilerek davacı şirket yetkilisi tarafından tebliğ alındığı, bakiye kalan bedelin davacı tarafa ödendiği bu nedenle borcunun bulunmadığının hususunun davacı tarafa ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Zonguldak …asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat Sayılı dosyasından davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının defterleri üzerinden yapılanan inceleme sonucunda, defterlerin yasal süreler içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı yani şirketin kayıtları delil olma özelliğine sahip olduğu, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 317,726.69 TL alacaklı olduğu, davalının düzenlediği iddia edilen 300.000.00.- TL tutarlı fatura davacının kayıtlarında bulunmadığı, 04/7/2018 tarihi itibari ile Davacın zor durumda olup olmadığı konusunda ise; şirketin iddia konusu olan 300.000.00 TL davalıya borcunun da kayıtlara geçildiğini kabul ettiğimiz halde davacı 137.325.42.-TL zarar edeceği, dava dilekçesinde iddia edilen davacının davalıdan olan 1,204.096.00.-TL alacağın sürümcemede bırakıldığı iddia edildiği, davacı şirket alamadığını iddia ettiği bu tutarı alamaması halinde ödemelerini yapamayacağı, 315.000.-TL olan ödenmiş sermayesi ve 910.831,80 .TL olan özkaynaklardan daha yüksek olan bu alacağın şirketi zor durumda bırakacağı aşikar olduğu davacı şirket bahsi geçen alacağı alamaması halinde zor durumda olacağı bilanço ve defter kayıtlarından tesbit edildiği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi …, Maden Mühendisi bilirkişi …ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişi … tarafından 01/10/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi heyet raporuna göre özetle; “Taraflar arasında 05.01.2018 tarihli Kömür Temini Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketçe, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından temin edilen kömürler içerisinde olmaması gereken çeşitli materyaller tespit edildiği, söz konusu materyaller ve kömürlerdeki kalorinin sözleşme değerleri ile uyuşmaması sebebiyle, kömürün iadesi yerine, 300.000,00 TL ceza faturasının düzenlenmesinin davacı şirketçe de kabul edildiği ileri sürülerek, 04.07.2018 tarihli,… no.lu, 300.000,00 TL lık ceza faturası düzenlenmiş olduğu, 04.07.2018 Tarihli, … isim ve imzası bulunan tutanakta, söz konusu faturanın kabul edildiğinin, teslim alınıp hesaplara işlendiğinin, tarih içermeyen, davacı şirket kaşe ve imzası bulunan belge ile de, sözleşme gereğince yükümlülükleri ve sorumlulukları tam olarak yerine getirilmediğinden taraflarına gönderilecek 300.000,00 TL bedelli ceza faturasının, tarafları kabul ve onayında olduğunun ifade edildiği, davacı şirket tarafından keşide edilen Zonguldak … Noterliği nin 24.07.2018 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile bu kez davalı şirkete, alacaklarının ödenmeyeceği baskısı ile tebliğ aldıklarını beyan ettikleri ancak daha sonra şirkete kargo yolu ile aslı tebliğ edilen dava konusu faturayı kabul etmedikleri, fatura içeriğine yasal süresi içerisinde açıkça itiraz ettikleri, faturayı ilişikte iade ettiklerinin ihtar edildiği, davalı şirket tarafından düzenlenen Bakırköy … Noterliği nin27.07.2018 tarihli … yevmiye no.lu cevabi ihtarnamesi ile; davacı şirket tarafından keşide edilen ihtarnamedeki iddiaların mesnetsiz olduğu, fatura bedelinin kendileri tarafından ödenmesinin söz konusu olmadığı, cari hesaba göre şirketlerinin 932,96 TL alacaklı olduğu, işbu tutarın kendilerine ödenmesi gerektiği ihtar edilerek, faturanın davacı şirkete iade edildiği, tebliğ zarfına göre ihtarnamenin 31.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, usulüne uygun tutulan davalı şirket defterlerine göre, 03.07.2021 dava tarihi itibariyle davacı şirketin 932,96 TL borç bakiyesinin bulunduğu, dosyada mevcut 21.01.2022 tarihli Talimat Raporuna göre, usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre, dava tarihi itibariyle davalı şirketin 317.726,69 TL borç bakiyesinin bulunduğu, taraf bakiyeleri arasındaki farkın, dava konusu 04.07.2018 tarihli, …no.lu 300.000,00 TL lık fatura ile, davalı şirket tarafından düzenlenen ancak davacı şirket kayıtlarında bulunmayan 15.07.2018 tarihli, … no.lu, 12.613,09 TL ve 15.07.2018 tarihli, … no.lu, 6.047,38 TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, dava konusu olmayan 12.613,09 TL ve 6.047,38 TL tutarlı faturaların tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, taraflar arasındaki işlemin TBK m.132 uyarınca ibra sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının iradesinin korkutma nedeniyle sakatlanmış olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemede olduğu, Sayın Mahkemece davacının iradesinin sakatlandığı sonucuna varılacak olursa davacının iptal hakkını kullanmış olduğu sonucuna varılması gerekeceği ve davacının davalıdan 300.000 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 10.000,00-TL olarak talep ettiği alacağını 290.000,00-TL arttırdığı, toplam 300.000,00-TL alacağını temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2011/718-2011/8017 ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/4390-2015/14074 sayılı kararları dikkate alındığında dava konusu yapılan sözleşmeden dolayı davalıların ibra edilmesi ve iradesinin fesada uğratıldığına ilişkin iddiası, basiretli tacir gibi davranması gereken davacı şirket yönünden geçerli bir savunma değildir. İbra, 6098 sayılı TBK’ nın 132. maddesinde borcu sona erdiren nedenler arasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. maddesi gereğince de, her tacir ticari işlerine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır.
BK’nun 26.maddesi sözleşme özgürlüğünü düzenlemektedir. Buna göre taraflar bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirleyebilirler. Ancak sözleşme serbestisine hakim olan bu ilkenin bir takım istisnaları da mevcuttur. Kanunun emredici hükümlerine aykırı olan sözleşmeler batıl olduğu gibi irade bozuklukları hallerinde sözleşmenin geçerliliği etkilenmektedir. Davacı tarafta BK’nun 30 ve devamı maddelerinde düzenlenen irade bozuklukları haline dayanmaktadır. Ancak davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaları tacir olmanın hüküm ve sonuçlarını düzenleyen maddelerden TTK’nun 18/2.maddesine göre değerlendirmek gerekmektedir. TTK 18/2.maddesi dikkate alındığında davacının 04/07/2018 tarihli ibra sözleşmesi niteliğindeki belgeye ilişkin ( ki bu taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuran bir sözleşmedir) iddiaları BK 28 maddede düzenlenen aşırı yararlanma ve 30 ve devamı maddelerinde düzenlenen irade bozuklukları haline girdiğinden söz etmek mümkün değildir.
Davacı tarafın iddia ettiği irade sakatlığı iddiasını dinlenen davacı tanığı şirket yetkilisi …’nin beyanı dışında dinlenen tanık beyanları ile ispat edemediği, davalı tanıklarının davacı şirket yetkilisinin kendi isteği ve talebi ile ceza faturasını kabul ettiği ve alacağının olmadığına yönelik belgeyi imzaladığına yönelik beyanları, davacı şirketin basiretli tacir olduğu göz önüne alındığında içeriğini okumadan evrakı imzalamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin zor durumda olduğunun tespiti tek başına yeterli olmayacağı anlaşılmakla imzası inkar edilmeyen davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanan 04/07/2018 tarihli belgenin ibra sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı ve davalı tarafın karşılıklı bakiye bedel olan 889.484,47 TL üzerinde mutabık kaldıkları ve bakiye bedelin ödendiği ve davalı tarafın ibra edildiği anlaşılmakla söz konusu ibranın taraflar açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmiş, davalı taraf irade sakatlığı ve müzayaka iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 170,78-TL + 4.953,00 ıslah harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 5.043,08-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 45.000,00- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip
e-imzalı*

Hakim
e-imzalı*