Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/190 E. 2022/592 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/190 Esas
KARAR NO : 2022/592

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı şirket yetkilisi mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketten 27/08/2019 yılında … marka model buzdolabını 3 yıl garanti ile satın aldıklarını, 2. Yılın sonunda buzdolabında sorun yaşamaya başladıklarını, buzdolabının soğutmasında problem olduğunu yeterli derecede soğutma sağlayamadığını, bunun üzerine davalı şirketin teknik servis hizmetine başvurduklarını fakat buzdolabının 12 kez teknik servis hizmeti gördüğünü, ürünün 2 kez atolyeye götürülmesine rağmen soğutma probleminin devam ettiğini, davalı şirketten buzdolabının değişimini istediklerini fakat taleplerinin reddedildiğini beyan ederek;… marka model buzdolabının değişimi veya güncel fiyatının taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki ileri sürdüğü iddialarının tam olarak doğru olmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede ürünün montaj dahil olmak üzere toplam servis fişi tespit edilmiş olup, bu servis fişlerinden bir kısmı davacı şirketin farklı yetkili servis talep etmesine ilişkin not düşülen servis fişleri olduğunu, servis fişlerinde de davacı şirkete uzaktan destek sağlandığını, yine servis fişlerinde hangi tarihlerde dava konusu ürüne müdahale edildiğinin görüldüğünü, müvekkili şirketin yetkili servisi tarafından 11/11/2021 tarihinde buzdolabının fan motorunun değiştirildiğini, bu işlemden sonra buzdolabının sorunsuz şekilde çalışmaya devam ettiğini, yetkili servisin işlemi sonrasında buzdolabında herhangi bir sorun kalmadığını, davacı şirket tarafından yetkili servis incelemesi talep edilmeye devam ettiklerini, yetkili servisler tarafından ürün içerisinde termometre konularak yapılan ölçümlerde sorun tespit edilmemesi sebebiyle davacı şirketin değişim talebinin kabul edilmediğini, davacı şirketin tekrar tekrar servis talebinde bulunması üzerine buzdolabı tekrar atölyeye alınarak teste tabi tutulmuş olup, yapılan testlerde de üründe sorun olmadığının tespit edildiğini, dava konusu buzdolabındaki ayıp yetkili servis işlemi ile giderilmiş olup, üründe iddia edildiği gibi soğutma sorununun bulunmadığını, davacı şirketin seçimlik hak olarak onarım talebinde bulunduğunu, bu onarım sağlandığından, gelinen aşamada ürün değişimi talebinin kabul edilmemesi gerektiğini savunara; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı aslı, servis hizmetleri fiş suretleri, dava konusu buzdolabına ait fatura sureti, beko garanti belgesi sureti, taraflar arasında yapılan mail ve whatsapp yazışmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalıdan satın alınan buzdolabının ayıplı olup olmadığı, ürün değişimi veya güncel fiyatının tazmini koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; 27/08/2019 tarihli fatura ile davalıdan satın aldıkları garantili no frost buzdolabının soğutma sorununun bulunduğunu, 12 defa servis hizmeti alındığını, buzdolabının 2 kez atölyeye alındığını ancak soğutma sorununun giderilmediğini belirterek ürünün değişimi veya güncel fiyatının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, dava konusu buzdolabının sorunsuz şekilde çalıştığını, yetkili servis tarafından 11/11/2021 tarihinde buzdolabının fan motorunun değiştirildiğini, bu işlem sonucunda buzdolabının sorunsuz çalışmaya devam ettiğini, yetkili servis tarafından ürün içerisine termometre konularak yapılan ölçümlerde sorun tespit edilmemesi üzerine ürün değişim talebinin reddedildiğini, teknik inceleme sonucu ürünün sorunsuz şekilde çalıştığının tespit edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 07/03/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 07/07/2022 tarihinde ayıplı olduğu iddia edilen buzdolabı üzerinde makina mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif icra edilmiş, keşif sonucunda makina mühendisi … tarafından düzenlenen 25/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “bir çok kez yapılan servis hizmetleri ve atölyeye alınmaya rağmen buzdolabının soğutma probleminin devam ettiği ve buzdolabında çizikler ve vuruklar olduğu Mahkeme heyeti ile birlikte yerinde yapmış olduğum teknik incelemede tespit edildiği, teknik olarak buzdolabına, bir çok kez servis hizmeti verilmesine rağmen benzer şikayetlerin vuku bulmaya devam etmesi ve buzdolabı içinde yaptığımız sıcaklık ölçümlerinde, cihazda kronik bir soğutma probleminin olduğu, cihazın tamir edilmesi problemi ortadan kaldırmadığı, bu itibarla buzdolabının ayıplı olduğu, buzdolabı ayıplı olduğu için, ürün değişimi veya güncel fiyatın tazmini koşulları oluştuğu” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya 6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin (TBK m. 207 vd) esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/1, 4). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23/I hükmü de uygulanacaktır.
Satım sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 207. maddesinde “satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Satım sözleşmesi synallagmatik, başka deyişle tam iki tarafa karşılıklı borçlar yükleyen bir sözleşmedir. Tam iki yanlı sözleşmelerde, her iki yan birbirine karşı birer asli edim ile çeşitli yan ve tali edimler yüklenirler. Eş deyişle bu sözleşmeler nitelikleri gereği yanlardan her birini zorunlu olarak alacaklı ve borçlu kılar. Yanlardan her biri karşı edimi elde etmek için borç altına girer. Satıcının malın teslimi ve mülkiyetinin alıcıya geçirilmesi yükümlülüğü yanında satılanın ayıplardan ari olmasını sağlama yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu 23’üncü maddesinde; “Ticari satış ve mal değişimi” düzenlenmiş, tacirler arasında yapılan ticari satışlarda esas itibariyle Türk Borçlar Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra bu tür satışlar hakkında özel bazı hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümlerin uygulanabilmesi için somut olayda ticari satışın mevcut olması gerekir. Ticari satış, sözleşmenin her iki tarafının da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan satıştır. Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. (Prof. Dr. Ömer Adil ATASOY, Av. Hanife ÖZDİL Hukuk Fakültesi Dergisi Yıl 3 Sayı 1 – Haziran 2017 (1-19) 3)
6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 222. Maddesinde; Satıcının, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu olmayacağı, satıcının, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 6102 sayılı TTK 23/1 maddesinde; Maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı buna göre malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, Açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleyip veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olacağı, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK 223/2 madde hükmü incelendiğinde; Alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Ayıp durumunda alıcının seçimlik haklarını düzenleyen 227. Maddesi incelendiğinde;
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. “düzenlemesi mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından davalıdan davaya konu … tarih ve … nolu fatura ile “…” marka ve model buzdolabının satın alındığı, buzdolabının garanti süresi içerisinde soğutma sıkıntısının ortaya çıktığı, dosyaya sunulan servis fişleri ve yazışmalar sonucu davalı tarafça sorunun giderilmeye çalışıldığı, somut olayda, buzdolabının teslim alınmasından sonra, garanti süresi içerisinde meydana gelen soğutma sıkıntısından kaynaklı olarak ayıbın ortaya çıkmasından sonra derhal ayıbın servise bildirilmesi nedeniyle davacı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, Mahkememizce dava konusu buzdolabı üzerinde yapılan keşif ve keşif sonucu makina mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; bilirkişi tarafından termometre ile yapılan ölçümler sonucunda buzdolabındaki soğutma sıkıntısının devam ettiği ve buzdolabının ayıplı olduğunun tespit edildiği, buzdolabı üzerinde yetkili servis tarafından yapılan onarımlar ve parça takma işlemleri sonucunda da buzdolabındaki soğutma sıkıntısının giderilemediği anlaşılmakla onarımının mümkün olmadığı Mahkememizce kabul edilmiş olup; düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve hukuki denetime uygun olmakla hükme esas alınmış; davacı tarafça dava dilekçesinde ürünün değişimi veya güncel bedelin ödenmesi talep edilmiş olmakla; her ne kadar davacı vekili tarafından 27/02/2022 tarihli duruşmada ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinden vazgeçip güncel bedelin ödenmesini talep etmişlerse de söz konusu talebin iddianın değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığı ve davalı vekilinin muvafakatinin bulunmadığı anlaşılmakla; dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda değerlendirme yapılmış, TBK’nın 227. Maddesinde alıcının ayıp durumunda seçimlik haklarının belirtildiği ve güncel bedelin iadesi şeklinde seçimlik hakkın bulunmadığı, davacı taraf seçimlik hakkını dava dilekçesinde ürünün değiştirilmesi talebinde de bulunduğu ve dava konusu ayıplı olan buzdolabının onarım imkanı da bulunmadığından ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ve davanın kabulü ile davaya konu … tarih ve … nolu fatura ile davalı … A.Ş’den satın alınan “…” marka ve model buzdolabının davalı tarafından davacıya verilmek suretiyle aynı özelliklere sahip ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, ayıplı buzdolabı ile ayıpsız misli buzdolabı değişiminin, birlikte ifa kuralı gereğince aynı anda yapılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davaya konu … tarih ve … nolu fatura ile davalı … A.Ş’den satın alınan “…” marka ve model buzdolabının davalı tarafından davacıya verilmek suretiyle aynı özelliklere sahip ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine
2-Ayıplı buzdolabı ile ayıpsız misli buzdolabı değişiminin, birlikte ifa kuralı gereğince aynı anda yapılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.024,65-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 256,17-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 768,48-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 571,90-TL keşif harcı ve 256,17-TL peşin harç olmak üzere toplam 908,77-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 500,00-TL keşif yol ücreti ve 119,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.619,00 -TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip
e-imzalı*

Hakim
e-imzalı*