Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/178 E. 2023/634 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/178 Esas
KARAR NO : 2023/634
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı yan ile müvekkili arasında … İcra Dairesi Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine dayalı dosya mevcut olduğunu ve dosyanın infaz ile kapatıldığını, davalı yanca müvekkili aleyhine birtakım tadilat ve hizmet işlerinin görülmesi akabinde ise iş bedelinin ödenmediği gerekçesi dayanak alınarak …. İcra Dairesi Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip üzerine icra müdürlüğünce hazırlanan ödeme emrinin müvekkilinin adresine gönderildiğini ancak müvekkilinin adreste bulunmadığından ötürü tebligat işlemleri Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 31 Aralık 2021 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin ödeme emrinin tebliğ edildiğinden takibin başladığından haberi fiili hacze gelindiğinde olduğunu, akabinde 08.02.2022 tarihinde davalı yanın fiili hacze geldiğini ve haciz esnasında hem müvekkili hem de dava dışı şirket …A.Ş. mali müşaviri … …’ın haciz tehdidi altında istihkak iddiasında da bulunarak borcu karşılar miktarın (420.968,74-TL) ihtirazı kayıt şerhi ile birlikte teminat olarak ödediğini, istihkak hususunda ise İİK. 97 prosedürü uygulandığını ve icra müdürlüğünce takibin devam veya talikine dair karar verilmek üzere T.C. …. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazıldığını, mahkeme 2022/… Esas, 2022/… Karar ve 15.02.2022 tarihli ilamıyla istihkak iddia eden ve borcu yatıran müvekkili mali müşaviri … …’ın şirket yetkilisi olmadığını, mülkiyet ya da rehin hakkı gibi ayni bir hakka sahip olmaması nedeniyle geçerli bir istihkak iddiası görmediğini ve dosyayı icra dairesine geri gönderdiğini, takibin devamı anlamına gelen bu kararla icra dairesi veznesine ihtirazı kayıt şerhi ile yatırılan 420.968,74- TL tutarın davalı yanca talep edildiğini ve reddiyatı yapıldığını, bu sebeple dosya borcunun kapandığını ve dosyanın infaz olunarak kapatıldığını, ancak müvekkilinin takipte alacaklı olarak gözüken Tasfiye Halinde … A.Ş’ ye herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflarca ödemenin ve itfa olan borcun akabinde 15.03.2016 tarihli Sulh ve İbra Protokolü imzalandığını, bu protokolün taraflarının müvekkili şirket ile davalı … A.Ş. olduğunu, müvekkili adına münferiden imzaya yetkili Yönetim Kurulu üyesi …, davalı şirket yetkilisi … tarafından imzalandığını, Sulh ve İbra Protokolü ile taraflar arasında hiçbir borç alacak ilişkisi kalmadığını, tarafların birbirlerine olan borçlarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini kanıtladığını, karşı taraf ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, anlaşılmadığını ve bu aşamadan sonra sulh olma imkanlarının kalmadığını, müvekkilinin borcuna istinaden cebr-i icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalan 420.968,74-TL meblağın ödeme tarihi olan 08.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile 450.968,74-TL tutarındaki alacağın tahsilini teminen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere, davalının gayrimenkul, araçları gibi taşınır ve taşınmaz malları üzerinde, banka hesapları, üçüncü şahıslardaki alacakları, özellikle icra dosyasında paranın yatırıldığı vekilinin hesaplarına, taşınır ve taşınmaz mallarına teminatsız olarak gerekli görülmesi halinde teminatlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı Şirket tasfiye halinde olduğundan mütevellit …. İcra Dairesi Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyasında parayı tahsil eden Av. …’ya müzekkere yazılarak tahsil edilen paranın Tasfiye Halindeki davalı şirkete ödenmemesi yönünde tedbir uygulanmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin HMK 119. maddesine uygun olarak yazılmadığını, dava dilekçesinde somutlaştırma yapılmadığını, hangi delilin hangi vakıayı tespiti için kullanıldığı tespit edilemediğini, ikame edilen davanın icra takibine ilişkin istirdat davası olarak görülmediğini, icra takibine konu faturaların davacıya kesildiğini, ancak yıllar geçmesine rağmen bedeli ödenmediğini, müvekkilinin, son çare olarak icra takibine başvurmak zorunda kaldığını, sunulan delillerden görüleceği üzere icra takibine konu faturaların ödendiğini gösterir herhangi bir delil söz konusu olmadığını, dosyaya sunulan deliller içerisinde davacı yanın iddialarını destekler tek bir emare bulunmadığını, dosyaya sunulan muavin defter başlıklı evrak incelendiğinde evrağın adi nitelikte olduğunu, hiçbir resmiyetinin olmadığını, tarafın iç muhasebesel evrağı olduğu görüldüğünü, yine muavin defter ile ödendiği belirtilen çeklerin herhangi bir ayırıcı özelliği belirtilmediğini, hangi bankaya ait olduğu, seri numaraları, kim tarafından alındığı ve kim tarafından ibraz edildiğine dair en ufak detay söz konusu olmadığını, taraflarca getirme ilkesinin göz ardı edildiğini, davacı yanın icra takibinin kötü niyetli olduğunu, bu şekilde TK 35’e göre kesinleştirme yapıldığı beyanlarının akıl dışı olduğunu, aksine davacı yanın alacaklılardan mal kaçırma kastıyla hareket ettiklerini, sicil adresinin olduğu yerde faaliyet göstermediklerini kendilerinin de beyan ettiklerini, fiili haciz uygulanan adreste davacı yani borçlu şirket faaliyetlerine devam ederken başka bir tüzel kişilik arkasına saklandığının da görüldüğünü, bu şekilde alacaklıların alacaklarına kavuşmasının da önüne geçemediklerini, ekte sunulan Ticaret Sicil Gazetesinin 21. Ocak 2015 tarihli yayınında görüleceği üzere davacı şirketin, davalı müvekkili şirketin kurucularından ve pay sahiplerinden olduğunu, protokolün müvekkili şirket yetkilisi … …’nin bilgisi dışında imzalandığını, herhangi bir şekilde müvekkili şirketin bilgisi dahilinde olmadığını, davacının da protokolün imzalandığı tarihte de pay sahibi olduğu gözetildiğinde asıl şirket yetkilisi ve pay sahibi … …’nin yokluğunda imzalanmış olması, şirketi kötü niyetli hareket ederek zarara uğratmaktan başka bir anlama gelmediğini, yine sunulan 17 Ocak 2017 tarihli sicil gazetesinde şirkette denetçi olarak görev yapan … …’ın fiili haciz sırasında hazır bulunması ve üçüncü şahıs adına istihkakta bulunması da bu iddiayı pekiştirdiğini, bu protokolün adi nitelikli evrak olması sebebiyle sonradan hazırlanmış olma ihtimali de göz önüne alındığında, imzaların tespitinin yapılması gerektiğini, davacı şirket yetkilisinin uzun zamandan beri yurt dışında olduğu bilgisinin haricen öğrenildiğini, imzanın kendisine ait olup olmadığının tespitinin protokol içeriğinin salahiyetini de ayrıca sağlayacağını, dosyaya sunulan protokolün, kasten müvekkili şirketi zarara uğratmak amacı taşıdığını, bu protokolü imzalayanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağını, şirket ortağı … …’nin ödemelerin yapılmamasından kaynaklı, şirketin borçlarını ödeyemediğini, hakkında hem özel şahıslar hem de kurumlar tarafından dava edildiğini, her ne kadar dosyaya, yapılan ödemelerin gösterir emare sunulmamış olsa da kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkilinin alacağının bu faturalarla sınırlı olmadığını, davacıya keşide edilen ve her iki şirket tarafından da defterlere işlenen ve ödenmeyen daha birçok fatura bulunduğunu, bu sebeple bir an için muavin defterde başlıklı evrakta bahse konu ödendiği iddia edilen çeklerin tespiti sağlansa da müvekkilinin alacağının belirtilen ödemelerden çok daha fazla olduğunu, tüm bu sebeplerle, usule yönelik itirazların dikkate alınarak davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, …’nden gelen davacı şirkete ve davalı şirkete ait en son sicil kayıtlarını gösterir CD, taraflar arasında imzalanan 15.03.2016 tarihli Sulh ve İbra Protokolü aslı, davacı şirkete ait 01.01.2015 – 31.12.2015 dönemine ait muavin defter, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takibine konu faturalardan dolayı davalı Tasfiye Halinde … Sanayi’ye borçlu olmadığı iddiası ile icra dosyasında ödenen 420.968,74-TL bedelin ödeme tarihi olan 08/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinden ibaret İstirdat davasıdır.
Davacı taraf vekili, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasına dayanak faturaların davalının, müvekkil iş yerinde yapmış olduğu bir takım hizmet ve tadilat işlemlerine ilişkin olduğunu, ancak söz konusu hizmet karşılığı bedelin ödendiğini, akabinde 15/03/2016 tarihli “sulh ve ibra protokolü”nün imzalandığını, protokolün bizzat davalı şirket yetkilileri tarafından imzalandığını, davalı yana herhangi bir borç bulunmamasına rağmen usulsüz şekilde yapılan tebligat sonucunda kesinleşen icra takibi nedeniyle icra tehditi altında ödemenin yapıldığını, bu nedenle icra tehdidi altında ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar vermesini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili, davacı yan tarafından sunulan protokolden yeni haberdar olduklarını, protokolün şirket yetkilisi … …’nin haberi olmadan imzalandığını, davacının da protokolün imzalandığı tarihte de pay sahibi olması gözetildiğinde asıl şirket yetkilisi ve pay sahibi … …nin yokluğunda imzalanmış olması kötü niyetle hareket edildiğini , sonradan düzenlenme ihtimalinin olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 14/03/2022 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı Tasfiye Halinde …Tic. A.Ş tarafından davacı aleyhine 4 adet fatura toplamı olarak 347.340,05-TL bedel üzerinden ilamsız haciz yoluyla takip yapıldığı, davacı tarafından 08/02/2022 tarihinde 420.968,74-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
… üzerinden davacı ve davalı şirkete ait tüm ticaret sicil kayıtları incelenmiş, … …’nin 15/03/2016 tarihli Sulh ve İbra Protokolü’nün düzenlendiği tarihte davalı Tasfiye Halinde … Tic. A.Ş’nin münferiden yetkilisi sıfatında olduğu anlaşılmıştır.
Davacının davaya konu icra takibindeki faturaların karşılığının ödenip ödenmediği, söz konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında inceleme yapmak üzere taraflara ait tüm ticari defter ve kayıtlar dosya arasına alınarak mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yaptırıldığından, defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davalı şirketin defter incelemesine katılmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, Usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 31.12.2015 tarihi itibariyle davalı şirketin 11.956,21 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 2016 yılında davalı şirketle ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı, dolayısıyla bakiyenin değişmediği, Davalı şirketin incelemeye katılmaması ve yerinde inceleme talep etmemiş olması sebebiyle, ticari defter ve belgeleri üzerinde tespit ve değerlendirme yapılamadığı, Taraflar arasında imzalanan 15.03.2016 tarihli Sulh ve İbra Protokolüne göre; borçlu davacı şirket tarafından, anlaşma kapsamındaki tadilat işlemlerine ilişkin tüm bedelin ödenmiş olup, alacaklı tarafından da işlerin süresinde ve taahhüt edilen şekilde yapılarak teslim edildiği, protokolün imzalanması ile, aralarında her ne nam adı altında olursa olsun hiçbir borç, alacak kalmadığının kabul, beyan ve taahhüt edildiği, tarafların birbirlerini gayrikabili rücu ibra ettikleri, birbirlerinden başka hiçbir talepleri olmadığının kabul, beyan ve taahhüt edildiği, Protokolde, taraf şirket kaşe ve imzalarının bulunduğu, imzaların davacı şirket adına …, davalı şirket adına … tarafından atılmış olduğu ” yönünde görüş beyan edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan icra takibi konusu işin karşılığı olan bedellerin ödendiği, bu ödemeye ilişkin Sulh ve İbra Protokolü’nün taraflarca imzalandığının iddia edildiği, davalı yanın ise söz konusu protokole ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadıkları, sadece protokolden yeni haberdar olduklarını beyan ettikleri ve yine şirket yetkilisinin imzasına itiraz etmedikleri, delil olarak bilirkişi incelemesine ve kendi ticari defter ve kayıtlarına dayandıkları, mahkemece 06/07/2022 tarihli ara karar ile tarafların ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir tarafından incelenmesine karar verildiği, ara kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı tarafın mahkemece belirlenen ve tebliğ edilen defter inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunduğu, davalı yanın bilirkişi incelemesine katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığı, bu haliyle davalı yönünden defter incelemesinin yapılmadığı, düzenlenen bilirkişi raporu ile de davacının söz konusu faturalara ilişkin davalı yana herhangi bir borcunun olmadığı, davalının HMK madde 222/3 gereği defterlerini ibrazdan kaçındığı anlaşıldığından denetime elverişli ve hüküm kurmaya uygun bilirkişi raporu da esas alınarak ve yine tarafların düzenlenen sulh ve ibra protokolü altındaki şirket yetkililerine ve imzalarına ilişkin bir itirazlarının da bulunmaması nedeniyle dava konusu faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasında takip konusu faturalardan dolayı açılan İstirdat davasında, istirdat koşullarının oluşması nedeniyle davacı tarafça takip nedeniyle ödenen 420.968,74 -TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasında Borçlusu … A.Ş. olan, alacaklısı … San. Tic. A.Ş. olan, davalı tarafından düzenlenen faturalardan dolayı açılan İstirdat davasında davacı tarafça icra takibi nedeniyle ödenen 420.968,74-TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 28.756,37-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 341,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 28.414,82-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 64.935,62-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 341,55-TL Peşin/nisbi Harcı, 950,00-TL Bilirkişi ücreti, 123,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.496,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.