Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2022/457 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/176 Esas
KARAR NO : 2022/457
DAVA : Menfi Tespit (SGK Ödeme Emrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (SGK Ödeme Emrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından sunulan 21/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı kurumun, dava dışı … Sigorta Anonim Şirketinin trafik sigortalarına ilişkin katkı paylarından kaynaklanan borçları sebebiyle, o dönemde şirketin yönetim kurulu üyesi olması sıfatıyla davacıya 23/02/2017 tarih, … … takip numaralı ödeme emrinin 74.062.872,15-TL’nin tahsilini talep ettiğini, takip konusu alacağın kaynağının bir ticari faaliyete dayandığını, işbu davaya konu alacağın gerçek ilgilisi … Sigorta Anonim Şirketinin 31/10/2014 tarihinde yapılandırma konusundaki başvurusunu, söz konusu alacağın amme alacağı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş olmasına rağmen bilahare aynı alacak için Amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun kapsamında takip yapmasının tam bir çelişki olduğunu, işbu borcun oluşumunda yönetim kurulu üyelerinin kusurunun bulunması gerektiğinin Vergi Usulü Kanunun 10. Maddesi ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. Maddesi ile ön görüldüğünü, ödemenin gerçekleştirilmemesinin tek nedeninin tamamen yalnızca sermaye yetersizliğinden kaynaklanmış olduğunu ve bu nedenle davacının sorumlu tutulabileceğinin herhangi bir yasal gerekçesinin bulunmadığını beyanla davalı kurum tarafından davacıya gönderilmiş olan ödeme emrinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı kurum tarafından … Sigorta Anonim Şirketi hakkında 6183 sayılı yasaya göre başlatılan ve sonrasında şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında da devam eden takibe konu alacaklarının amme alacağı niteliğinde olduğunu, dava konusu alacağın yapılandırılması talebin davalı kurum tarafından ret gerekçesinin, dava konusu alacağın amme alacağın niteliğinde olmamasından değil, yapılandırma yasası kapsamında sınırlı olarak sayılan alacaklardan olmamasından olduğunu, davalı kurumun ret kararı, bu alacağın amme olmadığını ve 6183 sayılı yasa kapsamında bir alacak olmadığını kabul etmesi anlamına gelmediğini, davalı kurumun borcunu tahsil etmek amacıyla hem … Sigorta Anonim Şirketine hem de şirket yönetim kurulu üyelerine ödeme emrini gönderdiğini, 5510, sayılı yasanın 88. Maddesinin 20. Fıkrası gereğince kanunda belirtilen sürelerde ödenmeyen borç için tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri davalı kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur hükmünün düzenlendiğini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER: …. İş Mahkemesinin 2022/… Esas (Eski Esas: 2017/…) sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas, 2021/320 Karar sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası, … Müdürlüğünün kayıtları, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası, …. İş Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası kapsamındaki SGK kayıtları ve tüm evraklar ile bilirkişi raporu.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Alan tarafından davalı SGK aleyhine açılan menfi tespit istemli dava sonucunda davanın kabulüne; davacının 22/02/2017 tarihli 2017/ … -E icra takip kart numaralı 6.850.423,43-TL tutarlı 6183 Sayılı Kanuna dayalı ödeme emrine konu takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve karar istinaf edildiğinden henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı SGK aleyhine açılan menfi tespit istemli dava sonucunda; davacı tarafça açılan davanın kabulüne, davacının, davalı kurum tarafından gönderilen 24/02/2017 tarih ve …E icra takip kart nolu, … takip kart nolu, …E… sayılı, 6.742.999,49-TL bedelli ödeme emri nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı SGK aleyhine açılan menfi tespit istemli dava sonucunda; davacı tarafça açılan davanın kabulüne, davacının, davalı kurum tarafından gönderilen 22/02/2017 tarih ve 2017/ … E icra takip kart nolu, … takip kart nolu, …sayılı, 84.446.308,80-TL bedelli ödeme emri nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/ … Esas, 2019/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı SGK aleyhine açılan dava dışı … Sigorta’nın Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi tanzimi dolayısıyla sigortalılardan tahsil ettiği primlerden 6198 Sayılı Yasa uyarınca tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu tutulması dolayısıyla SGK’ya aktarılması gereken kısmın aktarılmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu eski üyesi olan davacıdan tahsili istemli 24.02.2017 tarih, … sayılı ödeme emrine konu alacak ile ilgili davacının açtığı borçlu olmadığının tespiti ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davanın kabulü ile, davalı tarafından davacıya gönderilen 24.02.2017 tarih, … sayılı ödeme emrine konu işlem dolayısıyla davacının davalıya 77.644.235,12TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve karar istinaf edildiğinden henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası kapsamında 21/05/2018 tarihinde Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi ayrık raporuna göre; davacının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönem kapsamındaki prim borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle davalı Kurum tarafından düzenlenen 2017/01 numaralı ödeme emrinde talep edilen borçtan davacının 51.757.826,53-TL asıl alacak, 18.731.011,18-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 70.488.837,71 TL sorumluluğu bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
…. İş Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası kapsamında 08/06/2018 tarihinde Sigorta Uzmanı ve Sayıştay Denetçisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre;2918 sayılı Yasa kapsamından kaynaklanan bu alacağın bir ticari faaliyetten kaynaklanan alacak olması sebebiyle kamu alacağı olarak kabul edilemeyeceği, Şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketin borçlarından sorumlu tutulabilmesi için VUK’nun 10 ncu maddesi ile 6183 sayılı kanunun mükerrer 35 inci maddesinde öngörülen şartların bu olayda gerçekleşmemiş olduğu, Davacının … Sigorta A.Ş’nin 2918 sayılı Yasa gereği SGK’ya aktarılmayan trafik sigortası primlerinden dolayı şahsen sorumlu tutulma şartlarının gerçekleşmemiş olduğu, bu davaya konu borcun sadece … Sigorta A.Ş.’den ve genel hükümlere göre istenebileceği, … Hesabının … Sigorta A.Ş.’den devraldığı malvarlığından yapılmış ödemelerin … Yönetmeliğindeki esaslar muvacehesinde yapılmış olup olmadığı ve … Sigorta (… Hesabı) ile davalı SGK arasında …. İş Mahkemesinin 2015/… E. sayılı dosyasında devam eden davanın sonucunun da (VUK’nun 10 ncu maddesi ile 6183 sayılı kanunun mükerrer 35 inci maddesi sebebiyle) önem arz ettiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava davacı tarafça davalı kurum aleyhine açılan ödeme emrinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dışı şirkette yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalı şirket tarafından düzenlenen ödeme emrinin kamu alacağından kaynaklı olmadığını bu nedenle yönetici olarak borçtan sorumlu tutulamayacağından davalı tarafından düzenlenen ödeme emrinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kurum ise dava konusu borcun kamu alacağından kaynaklı olduğunu, bu yüzden davalının şirket yöneticisi olarak borçtan sorumlu olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ödeme emrinin yürütmesinini durdurulmasına yönelik tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve dava konusu ödeme emrinin %15 teminat karşılığında yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği ancak davacı tarafça teminat süresinde yatırılmadığından HMK 397/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığı anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesi’nin 22/01/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile Mahkemenin görevsizliğine, doyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 tarih ve 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, …. İş Mahkemesi’nin görevsizlik kararının dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2020 tarih ve 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra sonra talep edilmesi nedeniyle HMK 20/1 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle …. İş Mahkemesi’ne iade edilmesi üzerine dosyanın …. İş Mahkemesinin 2022/… Esas’ına kaydedildiği, …. İş Mahkemesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamızın davacısı … … tarafından davalı SGK aleyhine açılan kurum işleminin iptaline ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve davacı tarafın istinaf hakkında vazgeçtiğine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin 24/09/2012 – 20/05/2015 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olan davacı … …’a davalı SGK tarafından … Sigorta A.Ş.’nin borcu için gönderilen 23/02/2017 tarih, Takip Kart No:0001, İcra Takip Kart No:… sayılı, 74.062.872,15-TL bedelli ödeme emrinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. İş Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasının eklerinde SGK kayıtları yer aldığından … SGM’ye yazılan müzekkere cevabının beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiş, Mahkememiz dava dosyası ile ilgili tüm delillerin yer aldığı …. İş Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyası ile içeriğindeki davalı kurum kayıtları, ödeme emri ve ekleri, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınarak incelenmiş, taraflarca sunulan beyan ve deliller değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hususlar, … Sayılı Kanun ile Değişik 2918 Sayılı Kanunun 98 maddesi uyarınca, davalı Kurum’a devredilen sağlık hizmet bedelleri karşılığında, dışı … Sigorta A.Ş. Tarafından Kurum’a aktarılması gereken ancak ödenmeyen prim katkı paylarından; dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olan davacının, yönetici olduğu döneme tekabül eden tutar yönünden 5510 Sayılı Kanunun 88 ve 89 maddeleri kapsamında müteselsilen sorumlu olup olmadığı, anılan borcun amme alacağı niteliğini haiz olup olmadığı ve 6183 Sayılı Kanuna göre takip ve tahsil işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
13/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren …1 Sayılı Kanunun 59 maddesi ile değişik 2918 Sayılı Kanunun 98 maddesi ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal …si olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı; trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve … nca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamının sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için … tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacağı, söz konusu tutarın, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebileceği, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve … nın bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkili olduğu, bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve … tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
5510 Sayılı Kanunun 89/2 fıkrası; “Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3 (% 2) oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Cumhurbaşkanı, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir.” düzenlemesini içermektedir.
Davalı tarafça 2918 Sayılı Kanunu 98 maddesi uyarınca Kurum’a aktarılması gereken prim alacaklarının kamu alacağı olduğundan bahisle 5510 Sayılı Kanunun 88/16 ve 20 fıkraları uyarınca davacı hakkında 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre takip başlatılmıştır.
5510 Sayılı Kanunun 88/16 fıkrasının birinci cümlesi, “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır” düzenlemesini, aynı Kanunun 88/20 fıkrası ise, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” düzenlemesini içermektedir.
Yukarıda alıntılanan düzenlemelerde yer alan “prim ve diğer alacaklar” ibarelerin yorumu 5510 Sayılı Kanunun bir bütün halinde değerlendirilmesini gerektirmektedir.
5510 Sayılı Kanunun 1. maddesi “Bu Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri … altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.” düzenlemesi ile kanunun amacını çerçevelemiştir. Bu düzenlemeye göre 5510 Sayılı Kanuna konu sigortalardan anlaşılması gereken, sosyal güvenlik hukuku kapsamındaki sosyal sigorta kolları ve genel sağlık sigortası; primler ve diğer alacaklardan anlaşılması gereken de bu sigorta kolları ve genel sağlık sigortası nedeniyle doğan prim ve diğer alacaklardır.
Nitekim davalı tarafça dayanılan 88/16 ve 88/20 fıkralarını da içerisinde alan 5510 Sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının birinci bölümü, “Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgarî İşçilik” başlığını, ikinci Bölümü “Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
” başlığını taşımakta ve her iki bölümde kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için Kurumun alacağı primler ve ilgililerin prim ödeme zorunluluğu düzenlenmektedir. Tüm bu düzenlemelerin aynı Kanunun 3. maddesinde tanımlanan kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primlerine ilişkin olduğu, başka ifade ile 5510 Sayılı Kanundan doğan prim alacaklarına ve bunlara bağlı diğer alacaklara ilişkin olduğu açıktır.
Somut olayda davalının alacağının dayanağı …1 Sayılı Kanunun 59 maddesi ile değişik 2918 Sayılı Kanunun 98. maddesi düzenlemesidir. Anılan düzenlemeye göre; sigorta şirketleri değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce yapılmış ve trafik kazalarında sağlık gideri teminatı içeren zorunlu özel sigorta poliçeleri kapsamında, üçüncü kişilere karşı sağlık gideri teminatı sorumluluğundan kurtulabilmek için; yazılan primlerin ve … Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamını Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarmak zorundadırlar. Bu tutarlar ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir ve aktarım ile sigorta şirketlerinin sağlık gideri teminatı kapsamındaki yükümlülükleri son bulur. Başka ifade ile aktarımın yapılmaması halinde, üçüncü kişilere karşı ilgili zorunlu sigorta kapsamındaki sağlık gideri teminatı yükümlülüğü devam eder. Bu aktarım yükümlülüğünden doğan Kurum alacağının, 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki kısa ve uzun vadeli sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından doğmadığı açıktır. Nitekim kanun koyucu 2918 Sayılı Kanunun 98/3 fıkrasında, bu mahiyet farkılığından ötürü, 5510 sayılı Kanunun diğer maddelerine, bu arada 88. maddeye atıf yapmamış, sadece gecikme cezasının oran ve hesaplama yöntemine yönelik düzenlemeler içeren 5510 sayılı Kanunun 89/2 fıkrasına atıf yapmakla yetinmiş, Kuruma aktarılacak tutarların özel sigortacılık ilkeleri çerçevesinde tespit edileceğini de hükümde açıkça düzenlemiştir. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün 05/10/2017 tarihli yazı cevabında, Kurum’a 2918 Sayılı Kanunu 98 maddesi ile talep hakkı doğuran primin tamamen özel bir sigorta branşı olan kara yolları zorunlu trafik sigortası primi olduğu, sosyal sigorta primi ile eşdeğer olmadığı belirtilmiştir.
Nitekim …. İş Mahkemesi 22/11/2018 tarih ve 2017/… E, 2018/…K. sayılı dosyasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda verilen görevsizlik kararı; “Tüm dosya kapsamına göre; 2918 sayılı yasadan kaynaklı olarak özel sigorta şirketlerinin tahsil ettiği primlerin hazine müşteşarlığı tarafından belirlenecek bir oranının kuruma aktarılması gerektiği, davaya konu somut olayda da … Sigorta A.Ş.’nin kuruma karşı prim aktarma yükümlülüğü yerine getirmediğinden bahisle kurum tarafından sigortaya ve yönetim kurulu üyelerine 6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takibe karşı itiraz davasında görevli mahkemenin öncelikle belirlenmesi gerektiği, dava dışı … Sigorta tarafından bu kapsamda açılan davada Asliye Ticaret Mahkemesine yönelik verilen görevsizlik kararının Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2015/… E., 2018/… K. sayılı ilamı onanarak kesinleştiğide sabit olmakla, dava konusu edilen hususta 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14.maddesi ile ilgili hükümler ile yine Sigortacılık Kanununa atıfta bulunan Karayolları Trafik kanunun 98.maddesi 2.Fıkrası hükmü ile Türk Ticaret Kanunu’nun Sigorta Hukuku ile ilgili maddeleri ve aynı kanunun 4.maddesi de dikkate alınarak, dava konusu uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemelerin mahkememiz değil, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine” şeklinde gerekçelendirmiş, başka ifade ile somut uyuşmazlıkta; 5510 Sayılı Kanunun; Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesini kesin yetkili kılan 88/19 fıkrasının uygulanma olanağının bulunmadığını tespit etmiştir. Verilen görevsizlik kararına karşı Kurum tarafından yapılan istinaf başvurusu, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 09/04/2019 tarih ve 2019/… E., 2019/… K. sayılı kararı ile aynı gerekçelerle esastan reddedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle toplanan deliller ile dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunan …. İş Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası kapsamında Sigorta Uzmanı ve Sayıştay Denetçisi tarafından düzenlenen 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler göz önüne alındığında davalı Kurumun 23/02/2017 tarih, Takip Kart No: … , İcra Takip Kart No:… sayılı, 74.062.872,15-TL bedelli 6183 Sayılı Kanuna dayalı ödeme emrine konu ettiği alacağının 5510 Sayılı Kanundan doğan bir kamu alacağı olmadığı, 2918 Sayılı Kanunun 98. maddesine dayalı özel sigortacılık faaliyetinden doğan prim alacağı olduğu, bu nedenle bu alacağın tahsilinde 5510 Sayılı Kanunun 88/16 fıkrası atfı ile 6183 Sayılı Kanuna göre takip yapılamayacağı, yine aynı gerekçe ile dava dışı … Şigorta A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olan davacının 5510 Sayılı Kanunun 88/20 fıkrası uyarınca bu alacak nedeniyle müteselsil sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; Davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, davacı … …’ın davalı kurum tarafından gönderilen 23/02/2017 tarih, Takip Kart No: … , İcra Takip Kart No:… sayılı, 74.062.872,15-TL bedelli ödeme emri nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile, davacının, davalı kurum tarafından gönderilen 23/02/2017 tarih, Takip Kart No:…, İcra Takip Kart No:… sayılı, 74.062.872,15-TL bedelli ödeme emri nedeniyle davalı kuruma BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 11 adet tebligat-posta gideri 112,25-TL olmak üzere toplam 192,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 829.253,72-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2022

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.