Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/164 E. 2023/190 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/164 Esas
KARAR NO : 2023/190

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 16/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, 24.02.2016 tarihinde yaya konumunda yolda yürürken geçirmiş olduğu trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, kaza esnasında yaya konumunda bulunan müvekkiline sürücüsü ve plakası belli olmayan bir araç çarptığını, müvekkilinin işbu vahim kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, hiç beklemediği anda başına gelen bu felaketle büyük bir şok yaşadığını ve ağır biçimde yaralanan müvekkili, kazanın ardından … Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını ve burada ilk tedavisine başlandığını, kazanın ardından ağır yaralanmış bir biçimde … Devlet Hastanesi’ne kaldırılan müvekkilinin sol ön kolunda kırık meydana geldiğini, yaşanan şiddetli çarpışmanın etkisini uzun süre üzerinden atamadığını, müvekkili uzunca bir süre bedensel olarak hareket kısıtlılığı yaşamak durumunda kaldığını, kazanın olumsuz etkilerini günlük hayatının pek çok alanında yaşadığını, müvekkilinin henüz genç yaşında uzunca devam eden bir tedavi sürecine mecbur kaldığını, çalışma ve eğitim hayatında da yaşadığı zararlar sonucu büyük aksaklıklarla karşı karşıya kaldığını, müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliğine ve geçici bakıcı giderine ilişkin maddi zararlarının karşılanması için tarihli dilekçe ile taraflarınca başvuruda bulunluduğunu, ancak davalı … Hesabı tarafından taleplerine herhangi bir cevap vermediğini, … Hesabının kuruluş amacı kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulduğunu, dava açılmadan önce yasal zorunluluk gereği … büro dosya numarası ve … arabuluculuk numarasıyla … Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunluduğunu, arabuluculuk faaliyetleri neticesinde davalı … Hesabı herhangi bir uzlaşma sağlanamadığını, bundan dolayı işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, 04/02/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, …’ın sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL ve geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL olmak üzere toplamda 200,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde tahsilde tekerrüre yer olmamak üzere davalı tarafından tazmin edilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 30/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davadan önce, müvekkili kuruma usulüne uygun başvuru yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle dava usulden reddi gerektiğini, müvekkili kuruma başvuru aşamasında, başvuru konusu talebin değerlendirilebilmesi için gerekli olan belgelerden ; 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘‘özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik’’ hükümlerine göre ‘‘özürlü sağlık kurulu raporu’’ şeklinde düzenlenmiş bir sağlık kurulu raporu, varsa trafik kazası tespit tutanağı, ifade tutanakları, kolluk fezlekesi , olay yeri krokisi,
davacıya ait e-nabız kayıtları, kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında aydınlatma ve açık rıza beyanı, genel adli ve kati adli muayene raporları, varsa cumhuriyet başsavcılığı’ nca yürütülen soruşturma dosyasından, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü hakkında verilen karar (karar verilmemiş ise soruşturmanın decam ettiğine dair yazılı belge), davacı tarafından sunulmadığını, davacı tarafın gerek müvekkili kuruma yaptığı 15.12.2021 tarihli ilk müracaatı sonrasında gerek müvekkili kuruma karşı yaptığı arabuluculuk başvurusu sırasında yapılan incelemeler neticesinde; başvuru konusu talebin değerlendirilebilmesi için eksik nitelikte olduğu tespit edilen bir takım belgelerin müvekkili kuruma gönderilmesi arabuluculuk görüşmeleri sırasında davacı vekilinden talep edildiğini, ancak anılan belgeler müvekkili kuruma sunulmadan huzurdaki dava ikame edildiğini, başvuru konusu talebin değerlendirilebilmesi için gerekli olan belgelerin davacı tarafından müvekkili kuruma sunulmaması nedeni ile davacının yasanın öngördüğü anlamda bir başvuruda bulunduğundan söz edilemeyeceğini, davacı taraf, dava öncesinde müvekkili kuruma başvuruda bulunmuşsa da işbu başvuru Karayolları Trafik Kanunu’ nun, “Doğrudan Doğruya Talep Ve Dava Hakkı” başlıklı 97. Maddesi’nin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını, plakası tespit edilemeyen bir aracın varlığı ve dava konusu maluliyetin bu aracın sebebiyet verdiği kaza sonrası meydana geldiği iddiası soyut bir iddiadan öteye gitmediğini, dosya münderecatından 24.02.2016 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak kaza tarihinde düzenlenen bir kaza tespit tutanağının bulunmadığını, davacı tarafından gerekli mercilere müracaatta bulunulmadığını ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünden şikayetçi olmadığını, olay yerini gösterir herhangi bir güvenlik ve mobese kamera görüntüsü de dosyaya sunulmadığını, Bahse konu olayı gören bilen kimseye ait tanık beyanı ve sair delil de bulunmadığını, Savcılık tarafından yürütülen bir soruşturma dosyasının bulunup bulunmadığı dahi taraflarınca bilinmediğiyle beraber , meydana gelen yaralanma sebebi ile ilgili olayın şüpheli şahıs veya şahısları hakkında daimi arama kararı verildiğine dair belge de dosyaya sunulmadığını, davacının ne şekilde yaralandığını, trafik kazası olup olmadığını, iddia ettiği gibi bir aracın kendisine çarpıp çarpmadığını, hatta bir araç çarpmış ise aracın cinsinin ve kusurun kimde olduğunun belli olmadığını, kazanın ve zararın varlığını ispat yükü davacıda olduğunu, davacı taraf kazanın varlığını ve dava konusu maluliyete plakası tespit edilemeyen bir aracın/sürücünün neden olduğunu ispatlayamadığını, müvekkili kurumun ilgili mevzuat gereğince davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi için yaralanmalı kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen plakası, sürücüsü ve cinsi tespit edilemeyen araç sürücüsünün yaralanmalı kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlı olduuğnu ve sorumlu olacağı tazminat miktarı araç sürücüsünün kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya davacının vergilendirilmiş gelirini gösterir herhangi bir delil sunulmadığını, davacı meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak geçici iş göremezlik tazminatı tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılandığını, davacı taraf tazminata hak kazabilmek için öncelikle kaza tarihinde fiilen çalışarak gelir elde ettiğinin ve yaralanması sebebiyle çalışamamasından dolayı bu gelirden mahrum kaldığını ispatlaması gerektiğini, 24.02.2016 kaza tarihi itibariyle müvekkili kurumun temerrüdünden bahsedilemeyeceğini bu tarihten itibaren faiz talep edilmesi temerrüt hükümlerine ve Genel Şartlara aykırılık teşkil ettiğini, belirtilen sebeplerle Öncelikle, davanın “dava şartı yokluğu” sebebiyle usulden reddini, aksi halde davanın esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : 20/01/2023 Tarihli keşif, 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporu, E-Mail, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası, Davacının tedavi evrakları, … Devlet Hastanesi tedavi evrakı ve epikriz raporu, Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk Son Tutanağı, Davalı kuruma başvuru dilekçesi ve tebliğ şerhi ve tüm dosya kapsamı.
Trafik Kazası İnceleme Uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda;”… Bu kazanın oluşumunda, Dosya üzerinde ve kaza mahallınde keşıf günü Bizzat yapılan tetkik ve incelemeden, davacı … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Bağlı Yönetmeliğin Madde 138/b-3 Yönetmeliğin 138. maddesinin “b” bendinin “3” fıkrasında belirtilen (Yayalar, Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçlarm uzaklık ve hızını göz önüne alarak uygun zamanda geçmek, Zorundadırlar. Ancak, 100 metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Yollarda güvenli geçiş, önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır. Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi tesisler varsa yayalar buralardan yararlanmak zorundadırlar. Temel Trafik kuralını ihlal etmek, hükmünü ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda, Kazanın da Zararlı Sonucunda Temel Sebebidir, …Otomobil Sürücüsü Şüpheli Faili Meçhul(Firar)-2918 sayılı Karayolları Trafik kanunu Madde:52/1-b (Sürücüler; araçlarm hızını yük ve teknik özellikleri ile yol, hava ve Trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.)Trafik Kuralının İhlali Niteliğinde olduğundan kazanın oluşumunda Trafik Kuralını İhlali Olduğu…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, trafik kazası nedeniyle oluşan sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı taleplidir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun; 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu kapsamında meydana gelen trafik kazalarına bağlı olarak … Hesabına başvuru şartlarını düzenleyen 14. maddesinin 2/a bendinde ” sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için” 2/b bendinde de “rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için” … Hesabı’na başvurulacağı düzenlenmiş olup, aynı mahiyetteki düzenleme Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-a ve 9/1b maddesinde de yer almaktadır. Bu düzenlemelere göre trafik kazası sonucunda bedensel zarara uğradığı iddia edilen bir kişi nedeniyle … Hesabı’na husumet yöneltilebilmesi için her şeyden önce böyle bir aracın bulunması ve aracın bedensel zarara sebep olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı İbrahim Halil Karaaslan 24/02/2016 tarihli trafik kazasından kaynaklandığı ileri sürülen yaralanmasına bağlı olarak … Devlet Hastanesi’ne başvurulduğu şeklinde kayıtlar mevcut ise de, bu kayıtlarda ifade edilen husus davacı tarafın kendi beyanına göre düzenlenmiş olup, yaralanmanın nedeni konusunda başkaca bir resmi belirleme içermemektedir. Bundan ayrı davacının kazadan çok sonra … Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmak üzere 28/04/2021 günü verdiği ifade ile başlayan soruşturma neticesinde “olay tarihinde şikayet hakkı olmadığı” denilerek kamu adına soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca davacı tarafın talep konusu yaralanmanın bir trafik kazası sonucunda meydana geldiği yönündeki iddiayı kanıtladığından söz edilemeyeceği gibi, aracın plakasının ve araç sürücüsünün adının alınmamış olması ve gerçekleştiği ileri sürülen bir trafik kazasından yaklaşık 5 yıl sonra resmi makamlara başvuruda bulunulması hayatın doğal akışına pek uygun bir davranış şekli olmadığı, mahkememizce davacı tarafa, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarih 2012/14324 E 2013/1831 K sayılı ilamında da belirlendiği üzere, mahkememizce davacı vekiline, tanık listesi sunması, listede gösterdiği tanıkların ad ve soy adı ile adreslerini hangi tanığın hangi vakıaya ilişkin olduğunu içeren dilekçe vermesi için 2 haftalık usulüne uygun ihtarat içeren mehil verilmiş, davacı tarafça süresinde tanık isimleri, tanık adresleri ile ne için dinletileceklerine dair beyanda bulunulmamıştır. Davacı trafik kazası nedeniyle iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğundan ispat yükü kendi üzerindedir. Trafik kazasının 24/02/2016 tarihinde olduğu ileri sürülmüş ancak o tarihte herhangi bir kaza tespit tutanağı, kamera kaydı, emniyete başvuruya dair evrak dosya kapsamına sunulmamıştır. Kaldı ki yukarıdaki ispatlanması gereken husustan daha önce davalının bu kaza nedeniyle sorumlu olup-olmadığının tespiti gereklidir. Davalının sorumlu olabilmesi için aracın motorlu taşıt olması, belirli bir hacmin üzerinde motora sahip olması ve sigorta yaptırılabilecekken yaptırılmamış olan bir araç olması gerekmektedir. Bu hususta da dosya kapsamında bilgi-belge yoktur. Tüm bu açıklanan gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 179,90-TL maktu karar harcından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye artan 99,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL posta ve tebligat ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2023

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.