Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/15 E. 2022/339 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Davanın Açılmamış Sayılmasına”
ESAS NO : 2022/15 Esas
KARAR NO : 2022/339
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Gaziantep’te kumaş fabrikası olduğunu, kumaş imalatı yaptığını, davalı konfeksiyoncusuna sürekli satış sözleşmesi ile belli aralıklarla toptan kumaş sattığını, aralarındaki sürekli satış sözleşmesine göre müvekkili şirket mallara ilişkin fatura kestikten ve malları teslim ettikten sonra borçlu şahıs firmasının teslim edilen malların bedelini ödemesi gerekirken, borçlu davalı müvekkili firmanın yetkilileri ile olan samimiyeti vasıtasıyla bu aralar zor süreçte olduğunu kendisini bir müddet ödemeler için idare etmesini ve kendisine mal verilmesini talep ettiğini, müvekkili şirket yetkilileri aralarındaki samimiyet ve güven duygusuna istinaden davalıya icra takibine konu fatura değeri kadar mal verdiğini, Müvekkilinin malların bedelini defaatle talep etmesine rağmen ödemeleri almadığını ve davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalıya karşı …. İcra müdürlüğü 2021/… esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini fakat itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Bu nedenle davalı borçlu hakkında tasarrufu kısıtlayıcı her hangi bir işlem yapılmadığını, davalı borçlu aynı iş kolunda aynı adreste kardeşi … adına … Ticaret Limited Şirketi’ni kurup ticari faaliyetlerini muvazaalı olarak bu firma üzerinden devam ettiğini, tüm taşınmaz, araç ve işletmenin tüm araç ve gereçlerini kardeşlerine devrettiğini beyan ederek; davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmaz ve araçların devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararının verilmesini, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, borçlu hakkında alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ve müvekkili arasındaki geçmiş akdi ilişki müvekkiline tebliği dahi yapılmadığı alacaklara dayanak olduğu iddia edilen asılsız faturaların borçlusu olduğu konusunda karine olmadığını, müvekkili ticaret sektöründe uzun yıllardır şahıs şirketi olarak güvenilir doğru ve basiretli bir tacir olmasına rağmen davalıya itimat ettiğini, davacıya işyerinden 3 adet 800.000 tl makinasını hiçbir belge ya da sözleşmeye dayalı olmadan karşı tarafa teslimden çekinmediğini, müvekkili makinalarının değeri davacı tarafın alacağının bile çok çok üstünde olup bu hususta müvekkilinin çalışanlarının da şahit olduğunu, müvekkili, davacıya farklı farklı isimlerde kurmuş olduğu üç ayrı şirketi ile ticari ilişki içerisinde olup her biri ile ayrı ayrı değil tek bir şirket imişcesine hatta bazı zamanlarda da aynı isimde farklı unvandaki şirketine dahi ödeme yaptığını, müvekkilinin alacağın her üç icra ve dava dosyasına ilişkin 200.000 tl borcu kaldığını, onunda hali hazırdaki dosya hakkında olmadığını, itirazın iptali davalarında borçlu borcun olmadığını iddia ettiğine göre yoksun ispatı mümkün olmadığından kural olarak ispat yükünün alacaklıya ait olduğunu, hukuki ilişkin varlığını ispat yükü alacaklıda olduğundan alacaklı hukuki ilişkinin yani borcun varlığını kanıtlamak durumunda olduğunu, davacı tarafın ortağı … müvekkiline attığı mesajda kalan
borcu açıkça kabul ettiğini ve bahsi edilen kalan bakiye her üç dava ve icra dosyasının tamamını karşıladığını, davacı yanın haksız hukuki dayanaktan yoksun talebinin en açık delili ise müvekkilini öldürtmek için kendi işçisini zorladığını, hukuki yollardan alacağını istemek yerine davacı yasadışı ve ölüme varana dek baskı ile müvekkilinden zorla para almaya çalıştığını, müvekkili davacının tehditlerini şikayeti hakkında 01/12/2021 tarihinde … Polis Merkezine şikayetçi olduğunu beyan ederek; davanın ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre Dava, İİK 67 maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkin olup; dosyanın ilk kez 05/04/2022 tarihinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi üzerine yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 24/05/2022 tarihli celseye gelmediği anlaşılmıştır.
Dava değeri itibariyle basit yargılama usulüne tabi olup, HMK 320/4. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, açılmamış sayılmasına karar verilir.
Bu nedenle HMK 320/4 maddesi bir kere işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakma hâlinde davanın açılmamış sayılmasını düzenlediğinden HMK 320/4 ve HMK 150/6 maddesi uyarınca iki kez takipsiz bırakma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın basit yargılama usulüne tabii olduğu ve davacı tarafça davanın ikinci kez işlemden bırakıldığı anlaşılmakla; HMK 150/6 Maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan ‭3.037,75-TL harcın mahsubu ile bakiye fazlaca yatan 2.957,05-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Maddesi uyarınca maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının taraflara resen iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*