Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/128 Esas
KARAR NO : 2023/761
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2023
YAZIM TARİHİ : 29/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 08/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 26/10/2018 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile davalı tarafın davacının ürünlerinin taşımacılığını ücret karşılığında üstlendiğini ancak davalı tarafın mevzuattan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu nedenle davacının birçok malının kayıp ya da zayi olduğunu, davacının şirket kargo paketleri için davalı şirkete başvurduğunu ancak davalı şirketin kargo paketlerinin değerleri belirli ve davalı tarafından taşıma öncesi biliniyor olmasına rağmen son derece cüzi miktarlarda ödeme yapmayı teklif ettiğini veya hiç ödeme yapmadığını, bunun üzerine işbu uyuşmazlığı çözümü için taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak bu görüşmelerde de davalı taraf ile uzlaşılamadığını, karayolu iç taşıma sırasında kaybolan eşya bedelinin davalı taşıyıcıdan tazminini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 18/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu taşıma işlerine ilişkin taleplerin açılan dava yasada belirtilen | yıllık süre geçtikten sonra açıldığını, mezkur taşımaya ilişkin olarak şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını, mezkur taşımada davalı şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, zira taşımaya konu kargonun eksiksiz ve sağlam olarak alıcısına teslim edilmekle davalıya düşen edim yükümlülüğünün ifa ile sona erdiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde bazı gönderilerin teslim edilmediği iddia edilmiş ise de bu durumun maddi gerçeği yansıtmadığını, söz konusu gönderinin şirket yetkilisine teslim edildiğini, gönderen tarafından davalı şirkete teslimi anında kargo içeriğinin beyan edilmediğini, kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, davalı şirketin gönderenin beyanları ile bağlı olup gönderici tarafından bildirilen hususların faturaya işlendiğini ancak somut uyuşmazlıkta kargonun üzerine herhangi bir içerik bilgisi işlenmediğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafın kargoya ilişkin fahiş tazminat talebinin yer ve dayanıksız olup reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Arabuluculuk anlaşamama tutanağı, … Kargo ile yapılan yazışmalar ve teslim tutanakları, Sözleşme, Kayıp kargolara ilişkin fatura ve tanzim talepleri, E posta yoluyla yapılan bildirimler, Ticari defterler ve kayıtlar, Taşımaya ilişkin belgeler, Kargo ön izleme belgesi, Bilirkişi raporu, Bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan Islah dilekçesinde özetle; Bilirkişi kök ve ek raporunda belirlenen davacı alacağı konusunda dava dilekçemizde belirtilen taleplerimizin miktarını ıslah ettiklerini Dava dilekçesinde 5.000,00-TL olan talep miktarının bilirkişi kök ve ek raporunda toplam olarak hesaplanan 22.687,33-TL olarak ıslah ettiklerini (kök rapor ile hesaplanan 12.991,33-TL, ek rapor ile kök rapora eklenmek üzere hesaplanan zarar miktarı ise 9.696-TL olduğunu, Dava açılırken, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 5.000,00-TL zarar tazmini alacağı talep edildiğini alacak talebini bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda 22.687,33 TL’ye yükseltmekte ve aradaki farkın harcını işbu dilekçemiz ekinde yatırdıklarını davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve 22.687,33 TL alacak miktarının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Muhasebeci bilirkişi …, Gayrimenkul uzmanı bilirkişi … ve Ulaştırma ve lojistik alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı yanın, davalı yandan kargo taşınmasına ilişkin dosyaya sunulan yazılı sözleşme uyarınca hizmet alan taraf olduğu, davalı yanın ise TTK ilgili hükümleri uyarınca taşıyıcı sıfatına sahip olduğu, davacının dosya kapsamında toplamda 119 adet farklı gönderi için farklı iddialara dayanan zarar ilişkisi olduğu, söz konusu 119 gönderinin her birinin genel bir kargo hizmet sözleşmesi çatısı altında organize edilen ayrı taşıma sürecine bağlı ayrı taşıma sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda dosyaya tarafların sunduğu verilerin irdelendiği, davacı yanın EK-3 ile sunduğu detaylarda gönderi takip numarası, fatura-sipariş numarası bilgileriyle birlikte o gönderiye ilişkin iddia-şikayet sebeplerinin neler olduğunu içeren üstyazı-tutanak gözlendiği, bu bilgiler doğrultusunda Tablo-1 oluşturulduğu, EK-3 içeriğinde gönderilere ilişkin sunulan iddiaların 7 ayrı başlıkta tasniflendiği, başlıkların neler olduğu ve gönderilerin iddia grupları içerisindeki dağılımının rapor 19. Sayfasında (Tablo-1 için Değerlendirmeler başlığı altında) sunulduğu, söz konusu iddiaların büyük çoğunluğunun gönderilerin tam zayi zararına bağlı olduğunun anlaşıldığı, ancak bu iddiaların farklılığı sebebiyle karşı ispat şeklinin ve bunun için sunulacak verilerinin de değişebileceğinin anlaşıldığı, davacı yanın EK-3 evrakları arasında iddialarına ilişkin görsel-tutanak-davacı kaydı vb. detayların sunulduğu, hangi gönderide bu şekilde bir detay sunulduğu Tablo-1 “Görsel-Tutanak” sütununda gösterildiği, “1” değeri olanların dayanaklı gönderi olarak nitelendirildiği, bu doğrultuda, 119 gönderinin 1 tanesine ilişkin fatura bilgisinin ve detayın dosya kapsamında mevcut olmadığı, 58 adet gönderi için dayanak sunulmadığı, 61 gönderiye ilişkin ise davacı yanca dayanak veri sunulduğunun değerlendirildiği, işbu rapor içeriğinde davacının iddiasına veri sunduğu 61 gönderi kaydı üzerinden zarar değerlendirmesi yapıldığı, 58 adet gönderiye ilişkin (Tablo-1 “0” değerli) taşıyıcıya yansıtılamayacağı kanaatimizi ve nihai takdirinin sayın mahkemede olduğu, 61 adet dayanaklı gönderinin fatura bedelinin teknik inceleme neticesinde tarafımıza sunulan bedeller üzerinden toplam 13.286,13 TL olarak hesaplandığı, Davacı yanın EK-4 ile dava konusu tazmin taleplerine ilişkin davalı … Kargonun cevaplarını sunduğu, davalı yanın yalnızca 41 gönderi için olumlu-olumsuz cevap sunduğu, bu gönderilerin 19 tanesinin davacı yanın dayanak sunabildiği 61 gönderi arasında yer aldığı, Davalı yanın bu gönderilere sunduğu cevaplarda genellikle inceleme neticesinin olumsuz olduğu; bunun sebebinin yanlış müşteri seçimi, evrak eksikliği vb. değerlendirme – sonuçlarına dayandığının gözlendiği, ancak gönderinin zarara uğradığına ilişkin iddia edilen başlıklara net cevap verilemediğinden Ek-4’te sunulan cevapların taşıyıcı lehine sonuç ortaya koymadığı kanaatine varıldığı, takdirin sayın mahkemede olduğu, Davacının sunduğu Ek-3 ve Ek-4 değerlendirmeleri sonrası zarar tutarının 61 adet dayanaklı gönderi – 13.286,13 TL olarak değişmediği, bu inceleme sonrasında davalı yanın dosyaya sunduğu kargo takip ekran görüntülerinin irdelenerek zarara etkisinin sorgulandığı, Davalı yanın sunduğu Kargo Takip Ekran Görüntüleri (KTEG) içerikleri baz alındığında Bazı ekran görüntülerinde Kargo Takip Numarası-Fatura Numarası-Sipariş Numarası gibi gönderiye has ve ayırt edici bilgilerin yer almadığının tespit edildiği, bu ekran görüntülerinin hangi gönderilere ilişkin olduğu anlaşılamadığından kapsam dışı bırakıldığı, bu ekran görüntüsü sayısının toplamda 164 adet olduğu ve D2.4.1. başlığı altında açıklandığı, Bazı ekran görüntülerinde ise Kargo Takip Numarası-Fatura Numarası-Sipariş Numarası gözlenebildiği, bunların da kendi içerisinde; “Gönderi Durumu Yolda” olan 40 adet, “Teslim edildi” olan 13 adet, “İade Edildi” olan 1 adet, Dosya kapsamında yer almayan 2 adet, mükerrer 11 adet (Toplam 67 adet) gönderi şeklinde ayrıştığı, Yolda kaydı olan KTEG’lerin teslim durumunu göstermediğinden işbu dosya kapsamındaki zararlara ışık tutmayacağı için değerlendirmeye alınmadığı, 13 adet Teslim Edildi ve | adet İade Edildi kayıtlı gönderinin değerlendirildiği ve Tablo-4 içeriğinde bu değerlendirmelere yer verildiği, bunun sonucunda davacının dayanaklı olmasına karşın taşıyıcıya yönlendirme yapamayacağı değerlendirilen | adet gönderinin tespit edildiği, Bu gönderinin bedeli ve miktarı öngörülen zarar miktarından düşüldüğünde (61 adet gönderi — | adet gönderi — 60 dayanaklı gönderi), (13.286,13 TL – 294,8 TL — 12.991,33 TL) hesaplandığı, böylelikle davalı ve davacı verilerinin incelenmesi neticesinde zarar konusunun 60 Dayanak sunulan gönderi için12.991,33 TL olduğunun tespit edildiği, ilgili gönderilerin hepsinin yurtiçi taşıma olduğu TTK Hükümlerinin geçerli olacağı, TTK Md.875/1 ve TTK Md.850 uyarınca davalı yanın taşıyıcı olduğu ve teslim aldığı kargoyu aynı kondisyonda varış noktasına ulaştırmayı taahhüt ettiğini, Dosyaya sunulan veriler tek tek irdelendiğinde farklı sebepler ile tam zayi zararı iddialarının dayanaklandırıldığı ve taşıyıcı yana yansıtıldığı, ancak taşıyıcı olan … Kargo-Davalı işletmenin 60 gönderinin akıbetine ilişkin net bir bilgi veremez TTK Md.882/1 kapsamında taşıyıcıya sınırlı sorumluluk hakkı tanımlanmış olsa da, kanaatimizce TTK Md.886 uyarınca gönderilerin akıbeti-durumunu netleştirememesi sebebiyle, 12.991,33 TL tutarındaki zararın tamamından sorumlu olması gerektiğinin değerlendirildiği, bunun emsal kararlar ile sabit olduğu, dosyadaki veriler arasında gönderilerin ağırlık bilgisine rastlanmadığı, gerekli görüldüğü durumda her gönderinin kg. bilgisinin dosyaya sunulduğu takdirde sınırlı sorumluluk hesabının yapılabileceği, Mevcut tabloda, teknik incelemede gönderilerin toplam 1,75 kg. Ağırlığında olduğunun tespit edildiği, 1,75 kg 119 adet gönderi = 0,0147 kg gönderi ortalama gönderi başına ağırlık hesaplandığı, 0,0147 kg x 60 gönderi = 0,882 kg zarar konusu 60 gönderi ağırlığı, 0,882 kg x 8,33 SDR= 7,347 (sınırlı zorunluluk üst limiti) hesaplı, Sınırlı sorumluluk üst limitinin, 12.991,33 TL zarar tutarından aşağıda kalacağı için taşıyıcıdan sınırlı sorumluluk üst limitinin tanzim edilmesi gerektiğinin görüş ve kanaatine varılmıştır.
Muhasebeci bilirkişi …, Gayrimenkul uzmanı bilirkişi … ve Ulaştırma ve lojistik alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 04/08/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; kök raporda, 119 gönderinin 1 tanesine ilişkin fatura bilgisinin ve detayın dosya kapsamında mevcut olmadığı, 58 adet gönderi için dayanak sunulmadığı, 61 gönderiye ilişkin ise davacı tarafça dayanak veri sunulduğunun değerlendirildiği, işbu rapor içeriğinde davacının iddiasına veri sunduğu 61 gönderi kaydı üzerinden zarar değerlendirmesi yapıldığı, 58 adet gönderiye ilişkin (Tablo-1 “0”değerli) taşıyıcıya yansıtılamayacağı kanaatimiz olduğunu, Kök rapor sonrasında, davacı yanca 58 gönderi için yeni evraklar sunulduğu, Bu evrakların incelenmesi neticesinde 58 gönderi kaydının 36 tanesi için toplamda 9.696 TL’lik zararın söz konusu olduğu, Dolayısıyla kök raporda tespiti yapılan 60 gönderi 12.991,33 TL’lik zarar miktar ve tutarına bu miktar ve tutarın (36 gönderi — 9.696TL) eklenmesi gerektiği, nihai takdirin sayın mahkemede olduğu, sınırlı sorumluluk hususunda görüşümüzün kök rapordaki ile sabit olduğu, değişiklik olmadığı, TTK Md.886/1 uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluk hakkının olmadığı nihai takdirin sayın mahkemede olduğunun görüş ve kanaatine varılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle yurt içi kargo taşıması sırasında zayi olan emtia bedelinin, TTK’nın 875 vd. maddeleri uyarınca, davalı taşıyandan tahsili istemiyle açılmış bir tazminat davasıdır.
TTK’nın 850. maddesi uyarınca; Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma
işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar.(2)Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.(3) Taşıma işleri ticari işletme faaliyetidir. Yine 874. maddesinde, Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Tazmin talebinde bulunabilir. TTK 876. maddesinde, Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmiş ise, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
TTK’nın 875. maddesi uyarınca, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcısına teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Aynı Kanun’un 879. maddesi uyarınca, taşıyıcı, adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
TTK’nın 864. maddesi uyarınca, Gönderen, kusuru olmasa da; a) Yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden, b) Taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksikliklerden, c) Tehlikeli malın bu niteliği hakkında bildirimde bulunmamaktan, d) 860 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen belge ve bilgilerdeki eksikliklerden, gerçeğe aykırılıklardan, belge ve bilgilerin yokluğundan, kaynaklanan, taşıyıcının zararları ile giderlerini tazminle yükümlüdür. (2) Ancak, gönderenin bu durumlarda sorumlu olduğu tazminat miktarı, gönderinin net olmayan ağırlığının her kilosu için 8,33 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır. Bu hâlde de 882 nci maddenin dördüncü fıkrası ile 885 ilâ 887 nci maddeler kıyas yoluyla uygulanır. (3) Zararın veya giderlerin doğmasında taşıyıcının davranışlarının da etkisi olmuşsa, tazmin yükümlülüğü ile ödenecek tazminatın kapsamının belirlenmesinde, bu davranışların ne ölçüde etkili oldukları da dikkate alınır.
Somut olayda, davaya konu kargoların; 119 tane farklı satışa dayanan 119 farklı gönderi için tazmin talebi ve farklı sebeplerden zarar iddiası bulunduğu, sunulan kayıtlar zarar iddialarına göre gruplandırılmış, sonrasında ise taşıyıcının-kargo işletmesinin dosyaya sunduğu veriler ile kıyaslanmış olup taşımaya konu bir grup emtiaları gerçek alıcısına teslim edilmediği ve yanlış kişiye teslim, kayıp, yolda-transfer merkezinde olarak kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı taşıyıcı, yukarıda anılan maddeler uyarınca meydana gelen zarardan sorumludur. Bu durumda davalının, 876 ve 878. maddelerinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma hallerinden birisinin bulunduğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Davalı taşıyıcı, bu hallerden birisinin bulunduğunu kanıtlayamadığından, sorumluluğu esastar.
TTK’nın 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de TTK’nın 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Bu maddeye göre göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, tüm dosya kapsamında davalı kargo şirketinin kargoların akıbeti hakkında açıklama yapamaması sebebi ile taşıyıcının zarara kasten veya pervasız bir davranışla sebebiyet verdiğinin kabul edilmesi gerektiği, kuyumcu bilirkişi tarafından yapılan incelemede fatura konusu ürünlerin bazıların gümüş takılar ve takı kutuları olduğu, işçilikli ürünler olduğundan fatura tutarları üzerinden hesaplama yapılmasının uygun olacağı, gümüş takıların toplam ağırlıklarının 1.750 gram olabileceği bildirilmiş olup somut olayda 6102 sayılı TTK’nın 879 maddesi uyarınca, gönderilerin durumuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, 119 gönderinin 1 tanesine ilişkin fatura bilgisinin ve detayı dosya kapsamında mevcut olmadığı, 58 adet gönderi için dayanak sunulmadığı, 61 gönderiye ilişkin ise davacı yanca dayanak veri sunulduğu, rapor içeriğinde davacının iddiasına veri sunduğu 61 gönderi kaydı üzerinden zarar değerlendirmesi yapıldığı, 58 adet gönderiye ilişkin sunulan kayıtlarda ise 36 gönderinin birçoğu Yolda-Transfer merkezinde olduğuna ilişkin son kaydolduğu-alıcıya teslim edilemediği, kargo hareketi sorgu ekranlarından gönderilerin yolda-transfer merkezinde kaldığına dair kargo hareket kayıtlarının sunulduğu, iddiaların aksini işaret eder nitelikte kargo kayıtlarının sunulmadığından davalının 96 gönderi için hesaplanan 22.687,33TL den sorumlu olduğu, kıymetli evrak, eşya gönderilemeyeceğine ilişkin hüküm olduğu savunulmuş ise de ,davacı yanın yaptığı iş, ürün muhteviyatı, açık ticari unvanı gözetildiğinde gönderi konusu olacak ürün türünün kuyum, takı, ziynet vb. ürünler olabileceği açık şekilde anlaşıldığından taşınan emtianın kıymetli eşya statüsüne girdiği iddiasıyla gönderimi yasak ürünler olduğuna dair savunmaya itibar edilmemiş yine TTK 855/5 gereği taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı, eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse, yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar. Hükmü gereği taşıyıcının gönderilerin akıbeti hakkında bir açıklamada bulunamaması sebebi ile zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu ve zamanaşımının söz konusu olmadığı kanaati ile dosya kapsamında mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda davanın kabulü ile, toplam 22.687,33 TL maddi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 22.687,33TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.549,77TL nispi karar harcından peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 1.161,38TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 8.124,59TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/11/2023
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı