Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2021/904 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/94 Esas
KARAR NO : 2021/904

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin azınlık hissedarı olan merhum …’in altsoyu olduğunu, davalı şirketin çoğunluk hissedarları ve yetkilileri 2020 yılı Temmuz ayında davacıdan 125.000,00 TL borç istediklerini, davacı tarafından davalı şirket hesabına 16.07.2020 tarihinde 125.000,00 TL’lik meblağ banka kanalıyla transfer edildiğini, bu para davalıya borç olarak verildiğini, davacının davalı şirketten bu alacağını birkaç defa sözlü olarak talep etmişse de davalı şirketin hissedarları ve yetkilileri bu parayı davacıya ödemekten imtina ettiklerini ve davacının tüm taleplerine olumsuz cevaplar vermeye başladıklarını, davalı şirketin sermaye artırımı yapacağı veya ortaklardan sermaye avansı toplayacağı yönünde hiçbir belge veya genel kurul kararı bulunmadığını, davacının böyle bir iradesi de olmadığını, para transferi dekontunda da bu tutarın borç olarak verildiği açıkça yazıldığını, açıklanan nedenlerle davanın kabul edilerek davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının 125.000 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına, borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu bedelin hangi amaçla davalı şirkete borç olarak verildiği açıklanmadığını, muhtelif tarihlerde salt davacı tarafından değil davalı şirketin diğer ortakları tarafından da davalı şirkete ödemeler yapıldığını, davacı pay sahibi dışında bir diğer pay sahibi sıfatını haiz ve aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu bakanı sıfatını haiz … tarafından da sermaye avansı olarak kayıt altına alınmak üzere davacının aktarmış olduğu bedelin 2 katı tutarında bir bedel de aktarıldığını, özellikle covid-19 pandemisinin yaratmış olduğu küresel çaplı ekonomik kriz yegane faaliyeti Nişantaşı’nda bulunan… isimli tesisin işletilmesi olan davalı şirketin de gelirlerine azalmaya sebebiyet verdiğini, davalı şirkete aktarılan bedellerin sermaye avansları olarak kayıt altına alındığını, davalı şirkete aktarılan bedellerin doğrudan doğruya davalı şirketin işletme ihtiyaçları için kullanıldığını, tutarların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi mümkün olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, davacı taraf aleyhine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü müzekkere cevabı, davacı tarafından davalı şirketin banka hesabına “borç olarak verilen” açıklaması ile 125.000,00 TL’nin gönderildiğine ilişkin … A.Ş’nin 16/07/2020 tarihli banka dekontu sureti, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları, Bakırköy… Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarname sureti, Beyoğlu … Noterliği …Yevmiye numaralı cevabı ihtarname sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin davalı şirketin azınlık hissedarı olan merhum …’in altsoyu olduğunu, davalı şirketin çoğunluk hissedarları ve yetkililerin 2020 Temmuz ayında borç para istediklerini ve müvekkilinin davalı şirket hesabına “borç olarak verilen” açıklaması ile 16/07/2020 tarihinde 125.000,00 TL gönderdiğini ancak borç olarak verilen paranın gönderilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini bu nedenle davalı şirket adına borç olarak verilen paranın ödenmesi amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, davacı tarafından ödenen bedelin hangi amaçla müvekkili şirkete borç olarak verildiğinin açıklanmadığını, muhtelif tarihlerde salt davacı tarafından değil müvekkili şirketin diğer ortakları tarafından da ödemeler yapıldığını, müvekkili şirkete aktarılan bedellerin “sermaye avansı” olarak kayıt altına alındığını, bu durumun ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, pay sahibi tarafından müvekkili şirkete aktarılmış ve doğrudan doğruya işletme faaliyetleri için kullanılmış olan bedellerin örtüşü sermaye olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı şirkete gönderilen Bakırköy … Noterliği’nin 27/11/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borç olarak verilen 125.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından davacıya gönderilen Beyoğlu … Noterliği’nin 04/12/2020 tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu bedelin sermaye avansı olarak alındığını ve borcunun bulunmadığını ihtaren bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 12/02/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf edildiği, istinaf incelemesi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/732 E. 2021/606 K. Sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 125.000,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 13/12/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 21/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25/12/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı şirket hesabına yapılan 125.000,00 TL tutarlı ödemenin davalı ticari defter ve kayıtlarında bulunup bulunmadığı, ne şekilde bulunduğu, sermaye avansı olarak alınıp alınmadığı, davalı şirkette sermaye arttırım kararı bulunup bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ödemenin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında mali müşavir bilirkişi ve ticaret hukuku alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalı tarafın 2020 yılına ait ibraz edilen ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı yan tarafından takibe konu edilen ve yine davacı yan tarafından 16/07/2020 tarihinde yapılan 125.000,00 TL tutarlı ödemenin davalı şirketin ticari defterlerinde 431.01.04 no lu ortaklara borçlar hesabında …in 125.000,00 TL borçlandırılarak … no lu diğer sermaye yedekleri hesabında …’in aynı tutarın alakalandırılmış şekilde kayıtlı olduğu, davalı şirketin incelenen 2020 yılı mizanında ise …no lu sermaye avansları hesabında…’in 125.000,00 TL tutarlı bakiyesinin mevcut olduğu, davalı şirketin sermaye arttırımına dair usulünce alınmış bir kararı ve davacının rüçhan hakkını kullanmak istediğine dair bir iradesi bulunmadığından, açıkça borç para olarak verildiği belli olan paranın şirket tarafından alıkonulmasının A.Ş’de tek borç ilkesine aykırı olarak değerlendirileceğinden davacının şirkete verdiği parayı geri isteyebileceği, sonuç olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 125.000,00 TL ana para, 171,23 TL gecikme faizi olmak üzere 125.171,23 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosyaya davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi noktasında atanan mali müşavir bilirkişinin 09/07/2021 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile ticari defterlerin incelenmesi için mail görüşmeleri yapılırken mail görüşmesi sırasında davacının isminin yanlış yazıldığı, davalı yanın bu durumdan rahatsız olup bilirkişinin görevinden çekilmesini talep ettiği bu nedenle dosyanın tarafsızlığı adına bilirkişinin görevden çekilme dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin sunmuş olduğu dilekçesi ve duruşmada alınan beyanında bilirkişinin davalı şirketin husumetli olduğu kişilerle iletişime geçtiği konusunda şüphelerinin bulunduğunu bu nedenle mali müşavir bilirkişinin görevden çekilmesi ve dosyaya yeni bir mali müşavir bilirkişi atanması talebinde bulunmuşsa da dosya kapsamında davacı tarafından sunulan dilekçelerde davalının beyanında geçen…’nun açmış olduğu davaya ilişkin olarak da evrakların bulunduğu ve talep edilmesi üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasının da dosya arasına alındığı, davacı tarafından …’nu tanık olarak da bildirmiş olduğu bu nedenle bilirkişinin söz konusu isimleri karıştırmış olma ihtimali yüksek olduğu ve bilirkişinin bu kişiyle yakın ve işbirliği içerisinde olduğunu gösterir somut bir delilin davalı tarafça sunulamadığı ayrıca inceleme konusunun sadece davalı ticari defter ve kayıtları olduğu, bu nedenle mahkememizce yapılan raporun incelenmesi ve denetiminde davalı tarafından ileri sürülen iddiaların kolaylıkla anlaşılabileceğinden bilirkişinin görevden çekilmesi talebinin ve davalının dosyaya yeni bir mali müşavir bilirkişi atanması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı …’in davalı …nin hissedarlarından olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve takibe konu edilen…’ın dekontunda davacı tarafından davalı şirket hesabına gönderilen 125.000,00 TL’nin “borç olarak verilen” açıklamalı olarak gönderildiğinin sabit olduğu, aksinin ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, davalı tarafından söz konusu ödemenin davalı şirketin ihtiyaçları için harcandığı, şirketin diğer ortakları tarafından da ödeme yapıldığı, söz konusu ödemenin sermaye avansı olarak alındığı ve örtülü sermaye olarak değerlendirilebileceği savunmasında bulunulmuşsa da davalı şirket tarafından usulünce alınmış bir sermaye arttırım kararının bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ödemenin iştirak taahhütnamesine istinaden veya sermaye borcuna mahsuben yapılmış bir ödeme olmadığı, borç olarak verilen notu ile gönderilmiş olduğunun sabit olduğu, sermaye arttırımı yapılsa dahi pay sahipleri iradeleri dışında sermaye arttırımına katılmaya zorlanamayacakları, pay sahiplerinin hisseleri oranında sermaye artırımına katılmaları bir hak olup pay sahipleri için borç veya yükümlülüğe dönüştürülemeyeceğinden aksine uygulama emredici şekilde öngörülen tek borç ilkesini düzenleyen TTK 480/1 ve TTK 421/2/a hükümlerine aykırılık teşkil edeceğinden davalı taraf iddialarını ispatlayamadığından düzenlenen bilirkişi heyeti raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış, bilirkişi raporunda takipten önceki dönem için işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da davacı tarafın takip talebinde 125.000,00 TL asıl alacak talebinde bulunduğu ve takip talebine sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereği taleple bağlı kalınarak davacının davalıdan 125.000,00 TL alacağının bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (25.000,00-TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar 3095 Sayılı Kanunun 2/2 maddesi gereğince TCMB ticari avans faizi üzerinden takibin devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (25.000,00 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 8.538,75-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.509,69-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.029,06-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 15.825,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru ve 1.509,69-TL peşin olmak üzere toplam 1.568,99-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 190,50-TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*