Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/779 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/753 Esas
KARAR NO : 2022/779
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı Şirket arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin yerine getirmiş olduğu hizmetler kapsamında davalı şirket adına faturalar düzenlediğini, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların bugüne kadar ödenmediğini, alacağın tahsili için … Noterliği’nin 30 Ekim 2020 tarihli, … Yevmiye Numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Numaralı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ederek; …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi, e-faturalar, … Noterliğinin 30/10/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklı olarak 41.886,97 TL asıl alacak ve 309,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.196,82 TL borcun ödenmesi amacıyla 02/12/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 10/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/12/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için öninceleme duruşmasında ihtar edildiği, davalının yerinde inceleme talebinde bulunduğu, Mahkememizin 14/06/2022 tarihli ara kararı ile davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, ancak ticari defter ve kayıtlarını bilirkişinin incelemesine sunmadığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre özetle; “Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacının ticari defterlerine göre 01.12.2020 takip tarihi itibari ile davacının 41.866,97TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının kaydi alacağının 2 adet e-faturaya dayandığı, e-fatura mevzuatı ve TTK’21/2 bağlamından yasal süresi içinde itiraza uğramayan davacı faturalarının davalı aleyhine borç doğurduğu, dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerin delil niteliğine ve davacı faturalarının davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre davacının 41.866,97TL davalıdan alacaklı olduğu, davacı takibe konu alacağını 01.12.2020 takip tarihinden önce … Noterliği’nin 30 Ekim 2020 tarihli, … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile talep ettiği, ihtarname davalı borçluya 03.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname de davalı borçluya 5 iş günü süre verilmiş olmakla 5 iş gününün dolduğu 10.11.2020 tarihinde temerrüt oluştuğu, davacının belirlenen asıl alacağına 10.11.2020 temerrüt tarihi ile 01.12.2020 takip tarihi arasındaki 21 gün için yıllık %10 oranındaki avans faizi esas alınmak suretiyle (41.866,97 X 10 / 100 / 365gün X 21gün=) 240,88TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 01.12.2020 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %10 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi Mustafa Yıldız tarafından düzenlenen 07/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre davalı ticari defter ve kayıtlarını bilirkişinin incelemesine sunmadığı için inceleme yapılamadığı, kök raporla aynı mahiyette düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya dayalı ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davacının alacağına dayanak olan faturaların e fatura olduğu ve davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmeye ve faturalara konu hizmetin verildiğinin ve buna ilişkin faturanın düzenlendiği sabit olup, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacının 31/10/2019 tarihli 14.927,00 TL ve 15/11/2019 tarihli 26.939,97 TL bedelli faturalardan kaynaklı olarak toplam 41.866,97 TL asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf icra takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da davada dava değeri olarak 41.866,97 TL’yi gösterdiği, işlemiş faiz alacağını dava konusu etmediği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz alacağı yönünden hüküm kurulmamıştır.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (8.373,39-TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 41.866,97 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(8.373,39-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.859,93-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 504,35-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.355,58-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 20,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı ve 504,35-TL peşin harç olmak üzere toplam 563,65-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti ve 61,50-TL posta giderinden ibaret toplam 961,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 961,01-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.319,34-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 0,66-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*