Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/739 E. 2023/177 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/228 Esas
KARAR NO : 2023/282
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 20/04/2023 dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … …’in, 2017 yılında davalı firmanın kendilerini firma temsilcisi olarak tanıtan kişilerce aranarak müvekkilinin finansal işlemlerini, yatırımlarını yapabilecekleri yönünden müvekkiline vaatlerde bulunulduğunu ve hesaplarına müvekkili tarafından para aktarılmasını sağladıklarını, KAS işlemlerinin yapılış aşamasında Bankaların izin vermesi nedeni ile müvekkil işbu işlemlere ve davalı yana güven duyarak yatırım amacı ile parasını yatırdığını, davalı firmanın müvekkiline müşterilerinin zararından zarar, karından ise kar elde ettiği yönünde açıklamalar yaptığını, bu sebeplerle müvekkilinin davalı yana güven duyup 2017 yılında davalı firmada hesap açtığını, ancak davalı yanın müvekkili aldatarak, S.P.K Yönetmeliklerle Faaliyetleri Müşteri Tanıma Formu uygunluk testleri ve risk formu sözleşmeleri ile müvekkili ile olan çıkar çatışması olan konulara dair bilgileri gizlediğini, müvekkili ile davalı yan arasında yapılan tüm sözleşmelerin müvekkilinin bilgisi dışında ve müvekkilinin bilgisi olmadan uygunluk testi yapmadan, Riskli … işlemleri açılmadan, eksik ve kusurlu bir sözleşme yapıldığını, müvekkiline bir suret de verilmediğini, müvekkilinin firmanın çıkar çatışması güttüğü için uygunluk testi bile yapmadığını, müşteriye firma çıkarı doğrultusunda kendilerinin talimatlarıyla bilmediği bir piyasada kendilerinin al-sat yaptırdıklarını, müvekkilin uygunluk testinin ehliyetine haiz olmadığı halde bilmediği bir piyasada kendilerinin sözlü yönlendirmeleriyle tamamıyla SPK mevzuatları dışında çıkar çatışmasının sözleşme yapıldığını, davalı firmanı müvekkili ile ortak meta programı kullandığını, kendilerinin de bizzat programa dahil olduklarını ve sistem üzerinde işlemleri engellemeler donmalar, arka plan hileleriyle de stopajlar ekonomik takvim verilerinde dünyada gelişen önemli olaylarda piyasa fiyatlandığı için saliselerle olan yani milisaniyelerle bu işlemlerin programda ping yoluyla yavaşlatılarak müvekkili zarar edene dek kadar işlemlere müdahale etmediklerini, davalı firmanın müvekkilinin yatırmış olduğu tüm depozitonun… bünyesinde olduğunu ve işlemlerin tamamının … a bildirdiklerini güvencesi ihlal oluşturduğunu, müvekkilinin …a yatırmış olduğu depozitoların, işlemlerin kısmen bildirilmiş olup günübirlik bildirilmediğini, firma temsilcisinin sürekli olarak müvekkiline, kendilerinin banka gibi olduğunu söylediğini, “Bizi Döviz Bürosu gibi düşünün, Biz sadece Al-Satlardan Arada kalan fiyat farkından kar elde ediyoruz” diyerek müvekkilini yanlış yönlendirdiğini,davalı … A.Ş Kaldıraçlı alım- satım işlemlerinden sebeple yukarıda açıklanan gerekçelerden dolayı SPK tarafından idari cezalar aldığını, davalı firmanın bu hususlardaki usulsüzlükleri adet edindiği ve insanlarda büyük mağduriyetliklere yol açtığını, müvekkilinin davalının bahsedilen hizmet kusuru ve kastı sebebiyle hem müvekkilinin firma ile yaptığı işlemlerdeki bu zararının alınacak tespit ve bu işlemler dolara çevrildiği icin usd olarak işlem açıldığını TL yatan 155.000,00 TL USD karşılıgı 41500 USD olup, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 USD tutarındaki kısmının mevduata uygulanan en yüksek faiz ile iadesine karar verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili 18/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, esas yönden ise davacı tarafın gerçekleştirdiği işlemler sonucu uğradığını belirttiği zarar ile gerçek dışı iddiaları arasında hiç bir şekilde illiyet bağı olamamasına rağmen müvekkili şirketi sorumlu tutmaya çalışmasının kötü niyetli olduğunu, davacının sözleşmenin kendisine gönderilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmenin e-imzalı örneğinin davacı tarafa 07/07/2017 tarihinde gönderildiğini, davacının forex piyasası hakkında bilgi olmadığı yönünden iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket tarafından hesap açılabilmesi için gerekli olan uygunluk testinin mevzuat hükümlerine göre yapıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesine ilişkin istirdat davasıdır.
Davacı … Anonim Şirketi tarafından kendisine uygunluk ve yerindelik testi yapılmaksızın kendisinin deneyimsizliğinden yararlanılarak yüksek kar vadadiyle kendisine işlemler yaptırılması nedeniyle yatırmış olduğu 155.000,00 TL’nin karşılığı 41.500,00 Usd ‘nin şimdilik 500,00 Usd’sinin tahsiline ilişkindir.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek; 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) Kayseri’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 2 numaralı,
b) Konya’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 4 numaralı,
c) İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı,
d) İstanbul Anadolu’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 ve 7 numaralı,
e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı,
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildiği, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile bankacılık işlemlerinden kaynaklı tüm davalarda yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş olup derdest davaların bu mahkemelere gönderilemeyeceği, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin bu tarihten sonra açılan davaların anılan mahkemelere tevziine karar verileceği düzenlenmiştir.
Bu haliyle eldeki davanın 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, kaynaklı olarak açılan hukuk davalarından olması, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine karar verildiği, davanın 20/04/2022 tarihinde açıldığı gözetilerek dosyanın Mahkememize sehven tevzi edildiği anlaşılmakla İstanbul 6,7,8 ve 9 nolu Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere dosyanın İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın Mahkememize sehven tevzi olduğu anlaşılmakla, İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Ara kararın taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, KESİN olmak üzere karar verildi. 11/04/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.