Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/690 E. 2022/329 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO : 2022/269
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile … arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalılardan … Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla imzalamakla ve diğer davalı … ise Kefalet Sözleşmesi imzalamakla müvekkili bankaya karşı sorumluluk altına girdiğini, 07/08/2019 tarihli ihbarname ile davalı taraflara müvekkili bankanın kullandırmış olduğu krediler nedeniyle bulanan borç tutarı bildirildiğini, faiz ve fer’ileri ile beraber nakden ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, … Noterliği’nin 09/08/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile firmaya verilen kredi kartına ilişkin borcun son ödeme tarihinde ödenmediği belirtilerek borcun ifası için gerekli bildirimler yapıldığını, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını, fazlaya dair haklar saklı tutulmak kaydıyla borçlu şirkete tebliğ edildiğini, ihbarname ve ihtarnameye rağmen borç ödemesi yapılmadığını, bunun üzerine ilgili alacağın temini için … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve icra takibinin borçlular yönünden durdurulduğunu, itirazla ilgili olarak arabulucuya başvurulduğunu, anlaşamama şeklinden sonuçlandığını, borçluların haksız olan itirazının iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : 23.12.2020 tarihli Arabuluculuk son tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, T.C. …. Noterliği’nin 09.08.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Genel Kredi Sözleşmesi, Kefalet Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlular aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu … Sanayi Ltd. Şti.’nin bankalarından ticari kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, diğer davalıların ise genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attıklarını ancak davalı borçlunun kredi sözleşmesine aykırı surette geri ödemelerini yapmadığından kredi hesabı kat edilerek kredi sözleşmesinde bildirmiş olduğu adresine kat ihtarnamesi gönderildiğini, kat ihtarnamesinde muacceliyet ihtarının da mevcut olduğu bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini , davalı tarafın takibe konu borca itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 43.370,95- TL asıl alacak, 49,61- TL işlemiş faiz, 161,48-TL masraf ve 125,86-TL BSMV olmak üzere toplam 43.707,90- TL borcun ödenmesi amacıyla 18/12/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, borçluların ayrı ayrı ödeme emrine itiraz ettiği, süresinde yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 23/12/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı banka ile davalı asıl borçlu … San. Ltd. Şti arasında 03.05.2018 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan … ve …’nin kefalet imzalarının bulunduğu, kefalet limitinin 150.000.00 TL olduğu, dava konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 490.maddesi (6098 sayılı TBK’nun 589/1.md.) gereği kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu ve ayrıca kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumlu olduğundan kefilin borcunun hiçbir koşulda asıl borçlunun borcundan daha yüksek olması söz konusu olamayacağı gibi, kefilin temerrüt tarihindeki asıl borç, borçlunun temerrüt faizleri, masraflar dahil toplam sorumluluğu hiçbir durumda kefalet limitini aşamayacağı, TBK’nın Eşin Rızası başlıklı 584. Maddesinde yapılan değişiklikler ile ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızasının aranmadığı, ortada geçerli kefaletin olup olmadığı husunda takdirin mahkemeye ait olduğu, Yargıtayın 19.ncu Hukuk Dairesinin, 92/4664 Es, 93/944 K. Ve 12.02.1993 tarihli kararında; “Kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının hesabın, mahkemece teselsül eden hesap ekstreleri asıllarının ibraz ettirilip bilirkişilerce incelettirilerek sözleşme koşullarına göre hesabın kat’ı tarihine kadar ki hesap hareketleri ile icra takip tarihi itibariyle oluşan borç tutarının saptanıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir” denilmiş olup, bu cümleden, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1.maddesinin delil anlaşması niteliğinde olduğu, ve bu madde ile banka kayıtlarının ihtilafların çözümünde delil olacağının kararlaştırılmış olduğu, buna göre ve ihtilaf halinde banka kayıtlarının esas alınacağı kararlaştırıldığından, bu hususlar incelemelerde gözetilerek ve söz konusu ekstrelere itibar edilerek, hesaplama yapıldığı, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya kullandırılan kredi kartı hesabını 09.08.2019 tarihi itibarı ile kat ettiği kat tarihi itibarı ile borç tutarının 40.403,50-TL olarak tespit edildiği, temerrüt tarihinin belirlenmesi açısından yapılan tespitlere bakıldığında, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya ihtarname keşide edildiği, davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamedeki adres ile genel kredi sözleşmesindeki bildirilen adreslerin farklı olduğu, yine davacı banka tarafından bilinen adrese gönderilen ihtarnamenin iade edildiği, davalı kefillere davaya konu borçtan dolayı keşide edilen ihtarnamelerde adlarının bulunmadığı, yasa ve Yargıtay kararlarına göre ihtarnamenin tebliğ edilmemesinden dolayı borçluların temerrüdünün takip tarihi olan 14.12.2019 tarihinde gerçekleştiği, TCMB tebliğine göre akdi faizin hesaplanması gerektiği, buna göre tespiti yapılan 40.403,50-TL anapara tutarına hesap kat tarihi olan 09.08.2019 tarihinden temerrüdün takiple başlaması nedeniyle 14.12.2019 tarihine kadar yapılan hesaplamaya göre asıl alacağın 43.576,79-TL olduğu, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar % 20,4 ve TCMB tarafından 3 ayda bir deklere edilen değişen oranlarda Temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’nin davalıdan talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı borçlulara ticari krediden kaynaklı kredi kartı kullandırdığı, davalı asıl borçlunun vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için öncelikle 09.08.2019 tarihli …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçluya kredi hesaplarının kapatılması ve ilgili borcun ödenmesi konusunda ihtarda bulunulduğu, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı borçlular hakkında icra takibi yapıldığı ancak yapılan ihtarnamenin usulüne uygun olmadığı bu nedenle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalarda temerrüt tarihinin takip tarihi olarak belirlendiği , alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığı, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan davalı borçluların sorumlu olduğu sabit olduğundan davalı tarafından takibe itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadığını ileri sürmüşse de borçlu şirketin asıl borçlu olarak davalıların dava konusu kredi sözleşmesini borçlu sıfatıyla imzaladığı, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalılar yönünden Genel Kredi Sözleşmesi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, borçlu sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ihtarname, dekontlar ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafın itiraz ettiği miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıdan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 43.370,95 TL asıl alacak olmak üzere takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline,
a)Takibin 43.370,95- TL asıl alacak üzerinden; takip tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %24 ve TCMB tarafından 3 ayda bir deklere edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 BSMV ile birlikte aynen devamına,
b)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c)Asıl alacağın %20’si (8.674,19-TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.962,67 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 527,89 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.434,78 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 527,89 TL peşin/nisbi harç olmak üzere toplam 587,19 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 217,00 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.017,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.009,16 TL lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.438,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 1.349,52 TL nin davalılardan, 10,48 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır