Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2021/696 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/69 Esas
KARAR NO : 2021/696

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacıların, davalı sigorta şirketine başvurarak müteveffa…’in geçirmiş olduğu trafik kazasında hayatını kaybetmiş olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunduklarını, Davalı şirket tarafından yapılan başvuruya yasal süreler içerisinde cevap verilmemiş olması sebebiyle 14/12/2020 tarihinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, 18.06.2019 Tarihinde Bolu İli, Gerede İlçesi sınırlarında Müteveffa …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç, Ankara istikametine doğru seyir halinde iken müteveffanın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu, aracın ön kısımlarıyla seyir güzergahının solunda bulunan yol onarım levhalarına çarptığını, Dava konusu tek taraflı trafik kazasına konu olan… plakalı aracın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nce 30/03/2019 ve 30/03/2020 vadeli … poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile teminat altında olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, KTK. m. 91’de belirtildiği üzere işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türü olduğunu, Davalı şirket tarafından arabulucu görüşmelerinde, ZMSS Genel Şartlara atıfta bulunularak kazanın tek taraflı yapılmış olması bahane gösterilerek destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddedildiğini, işbu gerekçe başta 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu olmak üzere, Anayasa Mahkemesi’nin … Esas, … Karar, 17.07.2020 tarihli İptal Kararına da açıkça aykırı olduğu, Anayasa Mahkemesi tarafından, 2016 yılında çıkarılan Torba Yasa ile Karayolları Trafik Kanunu’na eklenen Md.92/i bendi iptal edilerek, kusurlu ve tek taraflı trafik kazasına sebebiyet vermek suretiyle hayatını kaybeden işleten veya sürücünün desteğinden yoksun kalan kişilere, geçmiş dönemlerde olduğu gibi müteveffanın destekteğinden yoksun kalmış olmaları sebebiyle tazminat hakkının yeniden tesis edilmiş bulunduğunu, araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, Davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceği ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesinin olanaklı olduğunu beyanla, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesine dayanarak, desteğe ait aracın ZMSS’nı yapan Davalı Sigorta Şirketi’nden, tahkikat sonucunda müvekkillerimizin destekten yoksun kaldığının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, 1000- TL destekten yoksun kalma tazminat isteklerinin kabulü ile, 6100 sayılı Yasa’nın 107 maddesi uyarınca toplanacak delillere göre hesaplanacak tazminat tutarlarının, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte Davalı Sigorta Şirketi’nden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkete 30.03.2019-30.03.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğu, işbu poliçeden dolayı davalının sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 390.000-TL ile sınırlı olduğu, müteveffa sebebiyle talep edilen tazminata ilişkin, ilgili Genel Şartlarda tahdidi olarak sayılan belgeler eksiksiz bir şekilde müvekkili şirkete iletilmediğinden, yapılan başvurunun öncelikle usulden reddi gerektiği, yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamaları türk borçlar kanunu hükümlerine göre değil, zmm genel şart ekinde yer alan trh-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği, davalı şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … CBS…Soruşturma sayılı dosyası, Adil Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 09/07/2021 tarihli kusur raporu, SGK müzekkere cevabı, ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasında uyuşmazlığın, 18/06/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle murisi vefat eden davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının olup olmadığı ve taleplerinde haklı görülmesi halinde miktarı hususlarından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından oluşturulan 09/07/2021 tarihli raporda;”18/06/2019 günü saat 10.10 sıralarında D750-04 Devlet Yolu üzerinde Gerede istikametinden Ankara istikametine seyir halinde olan müteveffa sürücü …sevk ve idaresindeki… plaka sayılı otomobilin ön kısmıyla gidiş istikametine göre sol tarafında bulunan yol yapım onarım levhalarına çarpıp orta refüj drenaj kanalına düşerek iki köprü arasında bulunan dereye takla atıp ters şekilde durması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, dosya içerisinde bulunan trafik kazası tespit tutanağından kaza mahallinin meskun dışı mahal olduğu, yolun bölünmüş yol, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, yolun eğimsiz düz, yol genişliğinin 7.2 m olduğu, yolun her iki tarafında 1.7 m genişliğinde emniyet şeridi bulunduğu, mahalde hız limitinin 110 km/s olarak işaretlendiğinin görüldüğü, dosyanın tümüyle incelendiği, Trafik kazası tespit tutanağı, tüm beyanlar, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında kazanın yukarıda “OLAY” bölümünde anlatılan şekilde meydana geldiğinin anlaşıldığı,
Mevcut verilere göre; Müteveffa sürücü …olay yerinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, seyrini taşıt yolu üzerinde emniyetli ve güvenli şekilde sürdürmesi gerekirken sevk ve idare hatasıyla yönetimindeki otomobilin yol dışına çıkıp dereye düştüğü olayda kusurlu olduğu, Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; Müteveffa sürücü…’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı anne ve baba, sigortalı sürücü desteğin sevk ve idaresindeki araçla tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi sonucu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Kaza Tespit Tutanağına ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Raporuna göre kaza, müteveffa …’in sürücüsü olduğu araçla sevk ve idare hatası nedeniyle %100 kusurlu ve tek taraflı olarak 18/06/2019 tarihinde meydana gelmiştir.
KTK’nın 91. maddesine göre sigortacı, işletenin KTK’nın 85/1. maddesindeki motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlardan sorumluluğunu üstlenmektedir. Bir başka deyişle sigortacının motorlu bir aracın işletilmesinden doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle o zarardan işleten sigortalının sorumlu olması gerekir. İşleten sigortalının sorumlu olmadığı bir zarardan sigortacıyı sorumlu tutma imkânı bulunmamaktadır. Davacıların kendi desteklerinin tam kusuru ile kendi ölümüne neden olduğu olayda destekten yoksun kalma zararlarını işleten sigortalıya karşı nasıl ileri süremeyeceklerse sigortacıya karşıda ileri süremeyeceklerdir. Bu nedenle zorunlu malî sorumluluk sigortacısının, sigortalı işletenden daha fazla bir sorumluluk altına girmesi mümkün değildir. Sigortacı, kendisinden sigorta tazminatı talep edenlere karşı işletenin yapabileceği tüm savunmaları ileri sürebilir. Yani sigortalı işleten hangi oranda sorumlu ise sigortacıda aynı oranda sorumludur. (Ünan, S./ Yazıcıoğlu,E.: Sigorta Hukuku Sempozyumları, Ergüne, M.S.:Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, İstanbul 2018, s. 18 vd.). 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartların A.2 (d) bendinde sigortalının sorumlu olduğu zarar tanımında, A.3 maddesinde sigortanın sorumluluk kapsamında ve A.5. (ç) maddesinde destekten yoksun kalma teminatı kapsamında sigortacının destekten yoksun kalma zararlarından sorumluluğunu motorlu araçların işletilmesi sonucu üçüncü kişinin ölümü ile sınırlandırılmış olması karşısında gerek işletenin kendisine karşı gerekse işleten adına hareket eden sürücünün işletene göre üçüncü kişi olmadığı göz önüne alındığında davacıların sigortacıdan destekten yoksun kalma zararlarını talep etmeleri mümkün görülmemektedir. Ayrıca Genel Şartlar A.6. (d) maddesinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında tutulmuş olması karşısında davacıların desteklerinin sorumluluk riski kapsamında olmayan desteğin tam kusuru ile kendi ölümüne neden olmadan kaynaklanan destekten yoksun kalma zararlarından sigortacı da sorumlu değildir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Esas No : 2021/17(4)-86, Karar No : 2021/516 sayılı 20.04.2021 tarihli kararı)
Davacıların murisinin 18/06/2019 tarihinde %100 kusuru ile neden olduğu trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle; davacıların sorumluluk hukukunun genel ilkeleri, karayolları motorlu araçlar zorunlu malî sorumluluk sigortacısının Karayolları Trafik Kanunu’nda sınırları çizilen sorumluluk alanı ve 01.05.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların A.2. maddesinin (d) bendi, A.3. maddesi, A.5. maddesinin (ç) bendi ve A.6. maddesinin (d) bendi gereği destek tazminatını davalı sigortadan talep etmelerinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, oluşan vicdani kanıya göre davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım itibari ile yeteri kadar harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Adli Tıp Kurumu’nun 09/07/2021 tarihli … numaralı 723,00-TL bedelli kusur incelemesine ilişkin fatura bedeli dosyada tahsil edilmemişse (tahsilde tekerrür olmamak üzere) davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.